Astronomiye yeni başlayan herkes, şaşırtıcı çeşitlilikte sayılar ve harflerle karşı karşıyadır. Sonuçta Vega yıldızını bilen bir kişi, bu yıldız için kullanılan BD +38°3238, Alpha Lyrae, 3 Lyrae, HR 7001, GC 25466, HD 172167, SAO 67174, ADS 11510 adlarını duyunca şaşıracaktır. Peki tüm bu yıldız isimleri nereden geliyor?
1983 yılında yayınlanan The First Dictionary of the Nomenclature of Celestial Objects isimli kitap yıldızları isimlendirmek için kullanılan binlerce farklı yaklaşım olduğunu ortaya koyar. Neyse ki, bir amatörün bu adlandırma sistemlerinin yalnızca küçük bir kısmını bilmesi yeterlidir.
Gökcisimlerine isim vermenin amacı o cismi bulmayı, açıklamayı ve tartışmayı kolaylaştırmaktır. Uluslararası Astronomi Birliği 1919’da kurulmuştur. Başlangıcından bu yana, IAU’nun faaliyetlerinden biri, uluslararası astronomi topluluğu arasında gök cisimlerinin isimlendirilmesini standartlaştırmak olmuştur.
Yıldız İsimleri Geçmişte Nasıl Belirleniyordu?
Çoğu yıldız isminin kökeni Arapça, Yunanca ve Latince‘dir. Örneğin, gökyüzündeki en parlak ikinci yıldız olan Canopus, adını Yunan efsanesindeki Truva Savaşı’nda Kral Menelaus’un filosundan alır. Gece gökyüzündeki en parlak dokuzuncu yıldız olan Betelgeuse’un adı ise Arapça’da “yad al-jauzā” -devin eli- anlamına gelir. Bu devin elinin yani Betelgeuse’nin ait olduğu takımyıldızın adı ise Orion (Avcı)‘dur.
Yıldızları isimlendirmede ilk sistemsel çalışma Alman Gökbilimci Johann Bayer (1572 – 1625) tarafından yapılmıştır. Bu sistemde bir takımyıldızdaki en parlak yıldızların her birine küçük Yunan harfleri verilmektedir. Bayer sistemine göre yıldızın adı bu seçilen Yunan harfinden sonra gelir.
Örneğin, Alpha Canis Majoris, Canis Major‘da (yani Büyük Köpek takımyıldızında), Beta Geminorus ise İkizler takımyıldızında parlak bir yıldızdır. “Alfa” adı verilen yıldız genellikle o takımyıldızın en parlak yıldızıdır. Yunan alfabesinde 24 tane harf vardır. Ancak bazı takımyıldızları ise 24’den fazla yıldız içerir. Bu nedenle harfin yanına sayı eklenmektedir.
Buna alternatif olarak 1712 civarında, İngiltere’nin Kraliyet Astronomu John Flamsteed tarafından hazırlanan Flamsteed sayıları vardır. Bu sistemde, her takımyıldızındaki en parlak yıldızlardan başlanarak batıdan doğuya doğru numaralar atanır. Bu nedenle örneğin, 66 Geminorum yıldızı, Alpha Geminorum olarak da bilinmektedir.
Roma harf sisteminde ise değişken yıldızlara genellikle R’den Z’ye tek bir büyük harf, iki büyük harf (RR gibi) veya V harfinin ardından üç veya dört basamaklı bir sayı (V335 gibi) adlar verilmektedir. Örneğin, RR Lyrae, Lyra yani Çalgı takımyıldızındaki değişken bir yıldızdır. Ancak 19. yüzyıla gelindiğinde, tüm bu adlandırma çabaları ihtiyacının çok gerisinde kalıyordu. Sonucunda teleskoplar bizlere her biri kendi kimliğini haykıran yüzbinlerce yıldız gösteriyordu.
Geçmişten Günümüze Yıldız Katalogları
Yıldız katalogları, yıldızları listeleyen astronomik bir katalog türüdür. Babilliler, Çinliler, Yunanlılar, Persler ve Araplar olmak üzere birçok millet tarafından yıldız katalogları düzenlenmiştir. Modern kataloglara ise uzay merkezlerin veri tabanlarından erişilebilmektedir. Mısırlılar resmi bir katalog oluşturmasalar da birkaç takımyıldızın adlarını ve yıldız haritalarını listelemişlerdir. Bilinen ilk yazılı kataloglar Sümerliler tarafından kil tabletler üzerine yazılmıştır. Asurlular döneminde ise yine kil tabletler üzerine yazılmış otuz altı yıldızın adı bulunmaktadır.
Antik Yunan’da Astronom ve Matematikçi Eudoxus (M.Ö. 408 – 355) tarafından takımyıldızlardan elde edilen 370 civarında yıldızın listelendiği bilinmektedir. O döneme ait en sık başvurulan kaynak, Şair Aratus tarafından didaktik bir şiir halinde yazılan Phaenomena kataloğudur. Yaklaşık olarak M.Ö. 3. yüzyılda Yunanlı Gökbilimciler Timocharis ve Aristillus başka bir yıldız kataloğu oluşturmuştur.
Hipparchus’un Yıldız Kataloğu
Hipparchus (M.Ö. 190 – 120) yıldız kataloğunu M.Ö. 129 yılında tamamlamış, Timocharis’in kataloğu ile karşılaştırmış ve yıldızların boylamlarının zamanla değiştiğini keşfetmiştir. Bu keşif, ekinoksların deviniminin ilk değerini belirlemesine yol açmıştır.
Milattan sonra II. yüzyılda, Mısır Romalı Ptolemy (yaklaşık M.S. 90 – 186), yazmış olduğu astronomik tezi Almagest‘in bir parçası olarak yıldız kataloğu yayınlamıştır. Ptolemy’nin kataloğunun neredeyse tamamı Hipparchus tarafından hazırlanan bir önceki kataloğa dayanmıştır.
Bu katalog sekiz yüzyılı aşkın bir süre Batı ve Arap dünyasında standart yıldız kataloğu olarak kalmıştır. Ardından El-Sufi (İranlı Astronom 903 – 986) bunu 964’te güncellemiştir. Yıldız konumları Uluğ Bey tarafından 1437’de yeniden belirlenmiştir. Bu katalog, 1598’de Tycho Brahe‘nin bin yıldızlı kataloğunun ortaya çıkmasına kadar aktif kullanılmıştır.
Hindistan‘ın antik Vedik ve diğer kutsal yazılarında astronomik konumların ve takımyıldızların çok iyi bilindiği ortaya çıkmıştır. Gezegensel pozisyonlar kapsamlı bir şekilde Mahabharata savaşı sırasında yazılan metinlerde yer almıştır.
Antik Çin uygarlığında kehanet kemikleri üzerine yazıldığı bilinen en eski yazıtlar yaklaşık olarak M.Ö. 1600’lü yıllara Shang Hanedanlığına dek uzanır. Bunların dışında aynı döneme ait farklı listelerin de kaydının tutulduğu bilinmektedir.
Han Hanedanlığına kadar gökbilimciler gece gökyüzünde görünen yıldızların isimlerini kaydetmeye devam etmişlerdir. Tarihçi Sima Qian (145-86) tarafından Büyük Tarihçinin Kayıtları adlı eserinde farklı türde isimler verilen yaklaşık 90 yıldızın ve bazı takımyıldızların listesi vardır. Astronom Zhang Heng (78-139) burçları içeren bir yıldız kataloğu derlemiştir. Çin takımyıldızı isimleri daha sonra Koreliler ve Japonlar tarafından da kabul edilmiştir.
Ortaçağ İslam Dünyasında Yıldız Katalogları
Ortaçağ İslam dünyasında çok sayıda katalog; Güneş, Ay, yıldızlar ve gezegenlerin konumlarının astronomik hesaplarının yer aldığı “Zij” adı verilen çizelgelerle birlikte oluşturulmuştur. 9. yüzyılın en önemli gökbilimcilerinden olan Ebu el-Abbas Fergânî, el-Sufi ile Batlamyus’un astronomik hesaplamalarını düzelttiği ve yıldızların büyüklükleri, parlaklıkları, renkleri, her takımyıldızın çizimleri ve Andromeda Galaksisinin bilinen ilk tanımını açıkladığı yıldız bilimleri ansiklopedisini oluşturmuştur.
Mayalar tarafından da hazırlanan ve mitolojik varlıklarla temsil edilen yıldız listeleri bulunmaktadır. Johann Bayer tarafından yazılan “Uranometria” yıldız atlasında da yıldız kataloğunun yer aldığı bilinmektedir. Flamsteed 1725 yılında, yaklaşık kırk yıl boyunca gözlemlediği yıldızları Historia Coelestis Britannica’nın kendi versiyonunda hazırlamıştır.
Modern kataloglar ise 1800’lü yıllardan itibaren teknolojik gelişimle birlikte güncellendi. Bunun sonucunda dijital ortamlarda da yerini aldı. Hubble Uzay Teleskobu aracılığıyla ilki 1989 yılında olmak üzere Kılavuz Yıldız Katalogları hazırlandı. Uzay Teleskobu Bilim Enstitüsü’nün Katalog ve Araştırmalar Şubesi ve Astronomik Gözlemevi’nin astrometri ekibi tarafından 2008 yılında Kılavuz Yıldız Kataloğu II derlendi.
Yıldız Haritaları Nasıl Gösterilir?
Yıldız haritaları tipik olarak takımyıldız sınırlarını gösterir. Bu nedenle hangi cisimlerin hangi takımyıldıza ait olduğu açıktır. Takımyıldız adı yalnızca bir kez yazılmalıdır. Yıldızın iki farklı adı varsa genellikle her ikisi de bir tire veya virgülle ayrılır. Orion sınırları içinde şu etiketleri görebilirsiniz: 7-pi1, 2-pi2, 1-pi3, 3-pi4, 8-pi5, 10-pi6
Yukarıdaki gösterim, Pi One Orionis olarak da bilinen 1 Orionis Yıldızını, Pi Two Orionis olarak da bilinen 2 Orionis Yıldızını gösterir. Orion’un başka yerlerinde şu etiketleri bulabilirsiniz: 58-alfa, 19-beta, W, BL. Bu yazım, dört yıldıza işaret eder. 58 Orionis aynı zamanda Alpha Orionis olarak da bilinmektedir. 19 Orionis aynı zamanda Beta Orionis olarak da bilinir ve diğer iki değişken yıldız W Orionis ile BL Orionis’tir.
Bazen tek harfler görülecektir. Örneğin, Eridanus (Irmak) takımyıldızında şu harfler bulunur: “e, f, g, h, p, s ve y”. Bunların her biri farklı bir yıldızı temsil eder. Bazen bir harf veya sayı ile etiketlenmiş bir yıldız ve ardından üç harfli bir kısaltma ile gösterilir. Mesela Koç takımyıldızında “85Cet” etiketli bir yıldız vardır. Bu Cet Cetus yani Balina takımyıldızının kısaltmasıdır ve bu yıldız için uygun isim 85 Ceti’dir.
Günümüzde Yıldız İsimleri ve Özel Adlandırmalar
Günümüzde ise yıldız isimleri bir kısaltma + indeks numarası veya görsel konumunu ifade eden adla (Örneğin HR 7001, 2MASS J18365633 + 3847012 gibi) ile belirtilmiştir. Barnard’s Star ve Kapteyn’s Star gibi tarihi isimleri olan ve gökbilimcilerin adını taşıyan yaklaşık iki düzine yıldız vardır.
Aralık 2015’teki Name Exo Worlds kampanyasının bir sonucu olarak IAU sırasıyla Mu Arae ve 55 Cancri A yıldızları için sırasıyla Cervantes (Yazar Miguel de Cervantes’i onurlandırmak adına) ve Copernicus (Astronom Nicolaus Copernicus’u onurlandırmak adına) isimlerini, Temmuz 2016’da ise Alpha Canum Venaticorum için Cor Caroli ( Latince ‘Charles’ın kalbi’ anlamına gelir ve II. Charles’ın doktoru tarafından keşfedildiği bilinmektedir) adını onaylamıştır. Ayrıca merak ederseniz: Gezegenlerin İsimleri Nereden Geliyor?
Kaynakça:
- How are stars named?; https://www.space.com/ (Erişim Tarihi: 12.10.2020)
- Naming of Astronomical Objects; https://www.iau.org/ (Erişim Tarihi: 01.11.2020)
- Astronomical naming conventions; https://en.wikipedia.org/ (Erişim Tarihi: 01.12.2020)
- Star catalog; https://www.britannica.com/ (Erişim Tarihi: 09.01.2020)
- Modern Star Maps And Catalogs; https://www.britannica.com/ (Erişim Tarihi: 09.01.2020)
- Division C WG Star Names; https://www.iau.org (Erişim Tarihi: 01.11.2020)
- About the IAU; https://www.iau.org/ (Erişim Tarihi: 01.11.2020)
Matematiksel