Yengeç zihniyeti (Crab Mentality) ya da yengeç sepeti sendromu ilk olarak Filipinli yazar Ninotchka Rosca tarafından kullanılan Filipinlerde bir balıkçı hikayesinden türemiş olduğu düşünülen bir hikayeden adını alır.
Hikayeye göre; kumsalda yürüyen bir adam avlanan bir balıkçı ile karşılaşır. Balıkçının elindeki kovada birkaç yengeçten başka bir şey yoktur. Yengeçler kovadan çıkmak için çaba sarf etmekte fakat birbirlerine engel olup başarısızlığa uğramaktadır. Adam balıkçıya döner ve “dikkat edin kaçacaklar” der.
Balıkçı başını kaldırır ve cevap verir: “Tek bir yengeç olsaydı kovadan çıkma fırsatı bulabilirdi.” Birçok yengeç bir arada olduğunda kaçmak isteyen, diğerleri tarafından geri çekiliyor. Sayı arttıkça yengeçlerin kaçma şansları azalıyor, çünkü birbirlerini itmek yerine aşağı doğru çekerek engelliyorlar.
Öncelikle yengeçlere haksızlık yapmamak adına kısa bir bilgi. Bir yengeç bilinçli olarak diğerini aşağıya çekmeye çalışmaz. Bu davranışın nedeni yengeçlerin başkalarına tutunmanın hayatta kalmayı teşvik ettiği deniz kıyılarında evrimleşmesidir. Yani bu, doğal seçilim sonucu yerleşmiş bir davranış kalıbıdır. Ama bu durum insan cephesinde aynı biçimde işlememektedir.
Yengeç Sepeti Sendromu Nedir?
Yukarıda aktardığımız hikayeden yola çıkarak yengeç zihniyeti ta da yengeç sepeti sendromu insanlarda bencil ve dar görüşlü düşünce biçimini tanımlamak için kullanılır. Metafor, başarıya ulaşan herhangi bir kişiyi, aşağı çekmeye çalışan bir bireyin veya grubun her zaman var olacağına işaret eder.
Bu yaklaşım temelde “Ona sahip olamıyorum, bu yüzden onu almanıza izin vermeyeceğim” fikrine dayanır. İngilizce “crab in barrel syndrome” olarak yazıldığı için de dilimize yengeç sepeti sendromu olarak çevrilmiştir.
Bu davranışı sergileyen bir kişi kendisine bir fayda sağlamasa da, işyerinde terfi bekleyen bir iş arkadaşı hakkında kötü niyetli söylentiler yaymakta sakınca görmez. Diyet ve egzersiz yaptığınızı fark eden bir yakınınız, kendisi bu motivasyonu gösteremediği için sizi sabote etmeye çalışabilir.
Uzun bir dizi kötü finansal kararın ardından borçlarınızı ödemeye başlarsanız, ailenizde benzer ilerleme kaydedemeyen insanlar başarılarınızla alay edebilir. Yeni insanlarla sosyalleşmenize yardımcı olacak yeni bir hobiye başlarsanız, eski arkadaşlarınız hobinizle dalga geçebilir.
Bilimsel literatürde konu ile ilgili fazla çalışma bulunmamaktadır. Ancak benzer konuyu ele alan ve farklı isimler ile bilinen çalışmalar mevcuttur. Örneğin kadın yöneticilerin, çevresinde bulunan diğer kadınları tehdit olarak algılaması sonucu bu kadınların gelişimini engellemek, gücünü ve pozisyonunu değiştirmek için çabalaması, kraliçe arı sendromu olarak tanımlanmaktadır.
Kraliçe arı sendromundaki davranışların tümü yengeç sendromundaki davranışlardan oluşmaktadır. Durumu özelleştiren ise; eylemi yapan ve mağdurun iki tarafın da kadın olmasıdır. Hayatımızın hemen hemen her noktasında denk gelebileceğimiz bu zihniyete sahip olanlar belli özelliklere sahiptir. Bu kişiler kendileriyle gurur duyup başkalarını küçümseyen, çalışma arkadaşlarına rakip muamelesi yapan ve onların başarısı karşısında paniğe kapılan, merhametten yoksun bireylerdir.
Yengeç Sepeti Sendromu Biz İnsanlarda Neden Var?
Yengeç sepeti sendromunun ortaya çıkmasının bireysel ve kurumsal nedenleri bulunmaktadır. Kıskançlık, benlik ve özgüven ile ilgili olumsuzluklar, narsistlik ve korku bireysel nedenlerdir.
Sabit zihniyete sahip insanlar, karakterlerinin, zekalarının sabit olduğuna ve geliştirilemeyeceğine inanırlar. Zorlu işler yapmak ve kendilerini ilerletmek yerine, “zirvede kalmanın” bir yolu olarak diğerlerini aşağı çekerler. Ayrıca kendini iyi hissetmek için kişi başkalarının statüsünü azaltmayı tercih ederler. Bu tutuma bazı durumlarda çeşitli bilişsel önyargılar ve mantık hataları da neden olur.
Örneğin, sıfır toplamlı önyargı olarak bilinen bir bilişsel yanılgı nedeniyle kişiler, bir başkasının kazancının kendi kayıplarına neden olacağına inanır. Ya da sürü psikolojisi zihniyeti ile sürüden ayrılmaya çalışan kişiyi tekrardan sürüye dahil etmeye çalışır.
Mobbing, zorbalık, dışlama, dedikodu-söylenti, saldırganlık gibi eylemler ve bunların sonucu olarak psikolojik sorunlar yengeç sendromunun kurumlardaki varlığına işaret eder. Bunun bir örneği yengeç zihniyetinin kabul görmüş bir norm olduğu durumlarda öğrencilerin davranışlarını inceleyen bir çalışmada ortaya çıkıyor.
Araştırmacılar, özellikle öğrencilerin okulda ortalamanın üzerinde bir başarıya sahip oldukları için zorbalığa uğramayı beklediklerinde, sınavlarda kötü not alma olasılıklarının daha yüksek olduğunu buldu. Çünkü düşük not almaları göze batmalarını engelliyordu.
Yengeç Zihniyetinden Nasıl Kaçabiliriz?
Sosyal hayatta her insan kendini başkaları ile kıyaslar. Hatta bu durum tamamen doğal bir içgüdüdür. Bu Fikrin özü esasında sosyal psikolog Leon Festinger ’in sosyal karşılaştırma teorisine dayanmaktadır. Bu sayede kişi eksiklerini fark ederek bunu giderecektir. Ancak kendinden üstün kişilere yetişemeyeceğini anlayıp onların da başarısız olması için uğraşmaya başladığı anda yengeç sendromu ortaya çıkacaktır.
Toplum açısından kesin olan bir şey var ki toplu bir çöküş kimseye fayda sağlamaz. Yengeç zihniyetinden kaçınmanın ilk adımı, sorunu fark etmenizdir. Ancak sonrasında başkalarının ne yaptığını ve başardığını takıntı haline getirmek yerine, kendi hedeflerinize ve ilerlemenize odaklanmayı deneyebilirsiniz. Sendromsuz günler dileğimizle.
Kaynaklar ve ileri okumalar için:
- Özkan, O. S., Üzüm, B., & Gülbahar, Y. (2022). REFLECTION OF CRAB SYNDROME ON INNOVATIVE BEHAVIORS. MEDIATOR ROLE OF PERCEIVED ORGANIZATIONAL SUPPORT AND AN APPLICATION IN INFORMATION TECHNOLOGIES ENTERPRISES. Doğuş Üniversitesi Dergisi, 23(2), 329-343. https://doi.org/10.31671/doujournal.1033247
- Crab Mentality: When People Pull Down Those Who Get Ahead; Kaynak site: Effectiviology. Bağlantı: Bağlantı: Crab Mentality: When People Pull Down Those Who Get Ahead;
- Yengeç Sepeti Sendromu Ölçek geliştirme Çalışması; Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi. The Journal of International Social Research. Cilt: 14 Sayı: 77 Nisan 2021 & Volume: 14 Issue: 77 April 2021
Size Bir Mesajımız Var!
Matematiksel, 2015 yılından beri yayında olan ve Türkiye’de matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.
Matematiksel