Helen Keller, sağırlık ve körlüğe rağmen yılmadan ilerleyerek 20. yüzyılın en önemli insani yardım liderlerinden, eğitimcilerinden ve yazarlarından biri oldu. Görme engellilerin hakları ve kadınların seçme hakkı için mücadele etti. Onun kararlılığı ve azmi, sadece engelli bireyler için değil, tüm toplumsal adalet hareketleri için ilham kaynağı oldu.

Helen Keller Kimdir?
1880 yılında Alabama’da çiftçilik yapan bir ailenin sağlıklı bir çocuğu olarak dünyaya geldi. İlk doğum gününe yakın yürümeye ve konuşmaya başladı. Ancak, altı ay sonra geçirdiği hastalık gelişimini durdurdu. Yüksek ihtimalle kızıl hastalığı geçirdiği düşünülen Keller, günler süren yüksek ateşin ardından kalıcı olarak görme ve işitme yetisini kaybetti.
Bu durum, hem onun hem de ailesinin yaşamını büyük bir mücadeleye dönüştürdü. Keller, dış dünyayla bağlantı kurmak için yardıma ihtiyaç duyuyordu, ancak anne ve babası, onunla nasıl iletişim kurabileceklerini bilmiyordu. Helen’in annesi, kızına yardım için Dr. Alexander Graham Bell ile iletişime geçti.
O dönemde Bell, işitme engellilere yönelik cihazlar üzerinde çalışmalar yapıyordu. Bell, Boston’daki Perkins Enstitüsü’nden bir öğretmenin Helen’e yardımcı olabileceğini önerdi. Bu öneri, Anne Sullivan’ı Helen’in hayatına dahil etti.

Henüz 20 yaşında yetenekli bir öğretmen olan Sullivan, 1887 yılında Keller’ın öğretmeni, yol arkadaşı ve rehberi oldu. Onun rehberliği 1936’da hayatını kaybedene kadar devam etti. Birlikte, sağır, kör insanların neler başarabileceğine dair toplumun ön yargılarını paramparça etmeyi başardılar.
Bu olağanüstü öğretmen-öğrenci ilişkisi, sadece Helen Keller’ın hayatını değil, tarihin akışını da değiştirdi. Keller, görme ve işitme engeline rağmen eğitim almayı başardı, kendini geliştirerek yazar, eğitimci ve aktivist olarak büyük bir etki yarattı.
Helen Keller’ın İletişimi Öğrenmesi
Anne Sullivan, Keller ailesinin evine geldiğinde, karşısında sınırlı iletişim becerilerine sahip, hırçın ve asi bir altı yaşındaki çocuk buldu. Keller, dünyayı yalnızca dokunma duyusuyla deneyimleyebiliyordu. Konuşmayı öğrenme şansı olmadığı için, ihtiyaçlarını yalnızca çığlık atarak veya el işaretleri yaparak ifade edebiliyordu. Sinir krizleri, tekmeleme ve bağırmalar onun günlük yaşamının bir parçasıydı.
İlk haftalarda Sullivan için süreç son derece zorluydu. Ancak Sullivan, sabır ve kararlılıkla çalışmaya devam etti. Parmak alfabesi adı verilen bir teknik kullanarak, Keller’ın avucuna günlük nesnelerin isimlerini yazmaya başladı. İlk başta Keller, bu hareketlerin anlamını kavrayamadı. Ancak bir gün her şey değişti. Sullivan, Keller’ın eline su akıtırken “su” kelimesini avucuna harf harf yazdı. Keller aniden bağlantıyı kurdu.

Keller, çevresindeki dünyayı keşfetmek için büyük bir heyecanla öğrenmeye başladı. Önümüzdeki birkaç yıl içinde işaret dili ve Braille alfabesini öğrendi. Bu süreç, onun dış dünyayla kurduğu ilk gerçek bağlantı oldu. Anne Sullivan, 1888 yılında Helen Keller’ı Perkins Enstitüsü’ne götürdü ve bu ziyaret onun için yepyeni bir dünyanın kapılarını açtı. Orada, kendisi gibi parmak alfabesiyle iletişim kurabilen diğer çocuklarla tanıştı.
Perkins Enstitüsü’nde Fransızca, matematik ve coğrafya öğrendi. Daha sonra, Boston’daki Horace Mann İşitme Engelliler Okulu’na gitti. Burada, başkalarının anlayabileceği şekilde konuşmayı öğrenme konusunda ömür boyu sürecek bir hedef belirledi. 14 yaşına geldiğinde New York’taki Wright-Humason İşitme Engelliler Okulu’nda eğitimine devam etti.
İki yıl sonra Massachusetts’te bulunan Cambridge Genç Kızlar Okulu’na geçti. Tüm bu süreç boyunca Anne Sullivan hep yanında oldu, dersleri onun için tercüme etti ve ona kitaplar okuyarak eğitimine destek verdi.
Üniversiteye gitmek en büyük dileğiydi. Uzun ve yoğun çalışmalardan sonra 1900 yılının sonbaharında bu düşü de gerçekleşti. Üniversiteye giriş sınavında soruları Helen’e çeviren, eğitim süresince yanından bir an bile ayrılmadan yardımına koşan, onu sınavlara hazırlayan yine Anne Sullivan’dı.
Helen Keller Üniversite Eğitimi Alan İlk Görme Ve İşitme Engelli Kişidir
Helen Keller, 1904 yılında üniversiteden başarıyla mezun olarak, dünyada üniversite diploması alan ilk görme ve işitme engelli kişi olarak tarihe geçti. Üniversite eğitimi sırasında, kendi yaşamını anlattığı ilk kitabı üzerinde çalıştı. “Yaşam Öyküm” (The Story of My Life) adlı bu eser, onun ülke çapında tanınmasını sağladı.
Keller’ın hayat hikâyesi kısa sürede dünya çapında büyük ilgi gördü. Kitabının yayımlanmasına yardımcı olan tanınmış sosyalist eleştirmen John Albert Macy ile yakın bir dostluk kurdu. Bu dostluk, Macy’nin Anne Sullivan ile evlenmesiyle daha da güçlendi.

John Albert Macy sayesinde Helen Keller, sosyalist düşünceyle tanıştı ve bu konuda makaleler yazmaya başladı. 1913 yılında, sosyalizm üzerine yazdığı makaleleri “Karanlığın İçinden” adlı kitabında topladı. Sonraki yıllarda, hayatları konferans gezileri, makale ve kitap yazımıyla yoğun bir şekilde devam etti.
Keller ve Sullivan, vodvil türünde bir gösteri sahnelemeye başladı. Bu gösteri, toplumsal sorunları mizahi bir dille ele alan bir tiyatro türüydü ve kısa sürede büyük ilgi gördü. Turnelerden elde ettikleri geliri, Amerikan Görme Engelliler Vakfı’na bağışladılar.
Helen Keller, hayatını ve tüm gelirini görme engelli çocukların eğitimi ve gelişimi için harcadı. 1931 yılında, körlere yardım amacıyla kurulan bir vakıf için tam bir milyon dolar bağış topladı. Daha sonra, iki milyon dolarlık sermaye ile Helen Keller Fonu’nu kurarak, engelli bireylerin eğitimi ve hakları için kalıcı bir destek sağladı.
Parmak Uçlarında Hissederek Yaşamak

Anne Sullivan’ın 1936 yılında ölümü, Helen Keller için derin bir kayıp oldu. Ancak, bu acıya rağmen çalışmalarına ara vermedi. Hayatı boyunca, görme ve işitme engelinin kendisini sınırlamasına asla izin vermedi. Her anını dolu dolu yaşayarak, hem engelli bireylere hem de topluma ilham kaynağı oldu.
1964 yılında, Amerika Birleşik Devletleri’nin en yüksek sivil onurlarından biri olan “Özgürlük Madalyasını” aldı. Hayatını mücadele, öğrenme ve başkalarına yardım etme üzerine kuran Keller, 1 Haziran 1968’de, 88 yaşında hayata veda etti.

1919 yılında, hayatı “Deliverance” adlı filmde beyaz perdeye aktarıldı. 1955 yılında, hayatını anlatan ikinci filmi Akademi Ödülü kazandı. “The Miracle Worker” adlı eser, 1960’ta Pulitzer Ödülü’nü kazanan bir oyun olarak sahnelendi ve 1962’de filme uyarlandı.
Helen Keller “görmeden, duymadan” yaşayanlara şöyle sesleniyordu. “Yalnızca üç gün daha görebileceğinizi düşünün. Nasıl tüm ayrıntıları gördüğünüzü anlayacaksınız. Üç gün daha işitebileceğinizi düşünün. Her bir sesin, her bir notanın nasıl özlemle ruhunuza dolduğunu göreceksiniz. Yaşanacak üç gününüz kaldığını düşünün. Yaşamın tüm saniyelerini nasıl özlemle yaşadığınızı göreceksiniz.”
Akıllarda kalması dileğimizle. Yazının devamında göz atmanızı öneririz: Engelleri Aşan, Dünyayı Biçimlendiren 10 Engelli Bilim İnsanı İle Tanışın
Detaylar ve ileri okumalar için:
- Deaf, Blind and Determined: How Helen Keller Learned to Communicate; Bağlantı: https://people.howstuffworks.com/helen-keller.htm
- Helen Keller meets Anne Sullivan, her teacher and “miracle worker; Bağlantı: https://www.history.com
Size Bir Mesajımız Var!
Matematiksel, matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.
Matematiksel
Sn. Sibel Çağlar
Matematiksel’i her seferinde keyifle bugün bize acaba neleri aktarmak suretiyle bilgi dağarcığımızda yeni açılımla genişleteceğini düşünmeden edemiyorum. Özellikle de matematiğin zihin açıcı yönünü açıya çıkarma çabanız takdiri şayan, sizi ve ekibinizi de tebrik ediyorum. Matematiksel ile hayata yeni pencere açarak ele almanız hem matematik bilimine hem de diğer bilimlere olumlu yönde katkı sağlayan bir unsur olarak öğretici, bilgilendirici, eğitici bir Web sitesi. Başarılar dilerim 💐 ❤️