Japonya’da yapılan bir araştırma, belirli genleri hedef alarak hayvanlarda dişlerin yeniden büyümesini sağladı. Şimdi ise ekip, insanlarda klinik denemelere başladı. Ekip, insanların üçüncü bir diş setine ait tomurcuklara zaten sahip olduğunu ve doğru tetiklemeyle bu dişlerin büyüyebileceğini belirtiyor.

Hepimiz dişçiye gitmekten kaçınsak da, eninde sonunda o koltuğa oturmak zorunda kalırız. Sonuçta, ağzımızda belirli sayıda diş bulunur ve bunlardan birini kaybetmek ciddi bir sorun yaratır. Çünkü yetişkinlikte kaybedilen bir dişin kendiliğinden yenilenmesi mümkün değildir. Ya da belki de yalnızca şimdilik mümkün değildir.
Köpekbalıklarının en ilgi çekici özelliklerinden biri, dişlerini sürekli olarak yenileyebilmeleridir. Japonya’daki bir grup araştırmacı, insanları köpekbalıklarına benzetme amacı taşımıyor olsa da, gelecekte benzer bir yeteneğe sahip olmamızı sağlamayı hedefliyor.
Bu araştırma, 2021 yılında Scientific Reports’ta yayımlanan bir çalışmaya dayanıyor. Bu çalışmada, USAG-1 geninin sentezlediği proteini hedef alan bir ilacın, hayvanlarda büyüyen diş sayısını etkilediği gösterildi. Şimdi ise araştırmacılar, bu yöntemin insanlar üzerindeki etkisini test etmeye hazırlanıyor. Ekip, bu yeni ilacın klinik denemelerini başlatacağını duyurdu.
Osaka’daki Kitano Hastanesi Tıp Araştırma Enstitüsü’nden Katsu Takahashi ve ekibi, diş kaybı yaşayan kişiler için protezler ve implantlara alternatif olarak dişlerin doğal yollarla yeniden büyümesini sağlayacak bir ilacın geliştirilebileceği bir geleceği hayal ediyor. Eğer her şey planlandığı gibi giderse, ilacın 2030 yılına kadar genel kullanıma sunulması hedefleniyor.
Yetişkinlerde Yeni Diş Çıkması Neden Olası Değildir?

İnsanlar yaşamları boyunca iki set diş çıkarır. İlk set, süt dişleri olarak bilinen geçici dişlerdir. Bu dişler, henüz anne karnındayken oluşmaya başlar ve bir çocuk 6 ila 12 yaş arasında süt dişlerini kaybeder. Yerlerine kalıcı dişler çıkar ve bu süreç tamamlandığında üçüncü bir diş seti oluşmaz.
Kalıcı dişlerin büyümesini sağlayan temel unsur, çene kemiğinde bulunan kök hücrelerdir. Bu hücreler, dişlerin gelişiminde kritik bir rol oynar. Ancak yetişkinlikte diş kaybı yaşandığında yeniden aktif hale gelmezler. Bu da mevcut dişinizi kaybederseniz bir daha yeni diş çıkmayacağı anlamına gelir.
Ancak bazı hayvanlar için diş kaybı kalıcı bir durum değildir. Şaşırtıcı bir şekilde, bazı türler kaybettikleri dişleri yeniden çıkarır. Bu yetenek özellikle balıklar ve sürüngenler arasında yaygındır, ancak bazı memelilerde de sınırlı ölçüde gözlemlenmiştir.
Örneğin timsahlar, dişlerini 50 defaya kadar yeniler. Timsahların dişleri üçlü setler halinde büyür. Eğer bir diş kaybolursa, hemen altında bekleyen yedek diş onun yerini alır. Ayrıca, gerektiğinde yeni diş oluşumunu başlatacak kök hücrelere sahiptirler. Bu biyolojik mekanizma, onların yaşamları boyunca güçlü ve işlevsel dişlere sahip olmalarını sağlar.

Bazı hayvanlar dişlerini defalarca yenileyebilirken insanlarda bunun mümkün olmamasının temel nedeni evrimsel süreçtir. İnsanların tek bir kalıcı diş setine sahip olmasının arkasında beslenme alışkanlıkları ve çene yapısı ile ilgili önemli avantajlar var.
Yetişkin dişlerinin sabit kalması, sert bitkileri ve tahılları çiğnemeyi kolaylaştırır. Aynı zamanda bu dişler, çene kemiğine daha güçlü ve güvenli bir şekilde bağlanarak uzun ömürlü olurlar. Eğer insanlar, sürekli diş yenileme yeteneğini korumuş olsaydı, dişlerin çeneye daha gevşek bağlı olması gerekirdi ve bu da beslenme sürecini olumsuz etkileyebilirdi.
Son Çalışmalar Bu Konuda Ne Vaat Ediyor?
Takahashi, yıllardır dişlerin yeniden büyüme potansiyeli üzerine araştırmalar yapıyor. Kendisi bu süreçte genlerin rolüne dikkat çekiyor.. “Sadece bir genin mutasyonu, diş sayısının değişmesine neden olabiliyor,” diyor. “Eğer araştırmalarımızı bu gene yönlendirirsek, insanların sahip olduğu diş sayısını değiştirmek için bir yol bulabiliriz.”

Araştırmacılar, USAG-1 adlı proteinin farelerde diş büyümesini sınırlayabildiğini keşfetti. Bu proteinin oluşumunu engellemenin, yeni dişlerin büyümesini tetikleyeceğini düşündü. Ekip, bu proteini bloke eden bir ilaç geliştirdi ve deneyler sonucunda farelerin yeni dişler çıkarmasını sağlamayı başardı.
Takahashi’ye göre, dişlerin yeniden büyümesi konusunda umut veren en önemli noktalardan biri, insanların aslında bu sürecin başlangıç aşamasına zaten sahip olmasıdır. Daha önce yaptığı araştırmalar, insanların ağızlarında üçüncü bir diş setinin başlangıç noktalarının mevcut olduğunu gösteriyor.
Bu durum, en belirgin şekilde hiperdonti adı verilen durumda gözlemleniyor. Hiperdonti, bazı bireylerin normalden fazla sayıda diş çıkarmasına neden olan bir durumdur ve dünya nüfusunun yaklaşık %1’inde görülür. Takahashi, bu üçüncü diş tomurcuklarının genetik olarak aktive edilmesiyle yeni diş büyümesinin sağlanabileceğine inanıyor.
Eğer klinik denemeler beklendiği gibi giderse, 2030 yılına kadar diş yenilenmesini sağlayan bir tedavi mümkün hale gelebilir.
Sonuç olarak
Dişlerin yeniden çıkmasını sağlayacak bir ilaç dünyada bir ilk ve aslında bir çoğumuz için bir umut olacaktır. Gelecekte takma dişlere veya implantlara mahkum kalmamamız mümkündür. Yazının devamında göz atmak isterseniz: Habsburg Çenesi Nedir? Neden Bir Hastalık Adı Bir Hanedanlık İle İlişkilidir?
Kaynaklar ve ileri okumalar
- Ravi V, Murashima-Suginami A, Kiso H, Tokita Y, Huang CL, Bessho K, Takagi J, Sugai M, Tabata Y, Takahashi K. Advances in tooth agenesis and tooth regeneration. Regen Ther. 2023 Feb 3;22:160-168. doi: 10.1016/j.reth.2023.01.004. PMID: 36819612; PMCID: PMC9931762.
- Mishima, S., Takahashi, K., Kiso, H. et al. Local application of Usag-1 siRNA can promote tooth regeneration in Runx2-deficient mice. Sci Rep 11, 13674 (2021). https://doi.org/10.1038/s41598-021-93256-y
- Humans Have a Third Set of Teeth. New Medicine May Help Them Grow. Yayınlanma tarihi: 4 Eylül 2023. Kaynak Site: Popular Mechanics: Bağlantı: Humans Have a Third Set of Teeth. New Medicine May Help Them Grow.
Size Bir Mesajımız Var!
Matematiksel, matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.
Matematiksel