Van Gogh tarafından yapılan Yıldızlı Gece tablosu sadece güzelliğiyle değil, aynı zamanda altında yatan matematiğiyle de tanınır hale gelmiştir.
Nisan 1889’da Vincent Van Gogh, Güney Fransa’daki Saint-Rémy’deki Saint-Paul-de-Mausole Akıl Hastanesi’ne kaydoldu. Önceki aylar sanatçı için çalkantılı bir dönem olmuştu. Hastane ortamı ona aradığı huzuru ve sonraki 12 ay boyunca yaklaşık 150 resim üretmesini sağladı.
Van Gogh’un “Yıldızlı Gece” adlı ünlü tablosunu Saint Remy’deki odasının penceresinden gördükleri üzerine resmettiği rivayet edilir. Araştırmalar, Ay’ın ve Venüs’ün görülmesini ve kardeşine yazdığı mektupları göz önüne alarak eserin eserin 25 Mayıs 1889’da sabaha karşı gökyüzünde görünenler üzerinden resmedildiğini ortaya koymuştur.
“Yıldızlı Gece” tablosunda resmedilen, adının çağrıştırdığı gibi yıldızlı ve sakin, huzur dolu bir gece değildi. Ancak hikayeyi anlamak için öncelikle kısaca kendisini tanımanız gerekir.
Kısaca Vincent van Gogh
Vincent van Gogh 1853 yılında Hollanda’ nın güneyindeki Zundert bölgesinin Brabant köyünde dünyaya geldi. Ailesinde bankacı, büyük tüccar, tablo satıcısı gibi varlıklı kişiler bulunmasına rağmen babası bir köy papazıydı.
Ailenin ilk çocuğu olan Vincent’in 3 kız kardeş, 2 de erkek kardeşi olacaktı. Vincent 11 yaşındayken köy okulundan başka bir okula yatılı olarak kaydedildi. Fakat bu okulda mutsuz olmuştu. Yine de eğitimini tamamladı. 13 yaşına geldiğinde ise Tilburg’da bir okula kaydoldu. Burada özellikle lisan derslerinden iyi notlar alacaktı . Fakat bu okuldaki ikinci akademik yılın ortalarında, bilinmeyen sebeplerle, eğitimini yarıda bıraktı.
On altı yaşında bir sanat galerisinde çalışmak için Lahey’e gitti. Bir süre, bu işte başarılı olsa da Londra şubesine atandığında ailesinden kopuk ve yalnız hissetti. Asık suratlılığı ve meydan okuyan davranışları işini kaybetmesine neden oldu. Devamında hem teselli bulmak hem de ebeveynlerinin gözünde kendini kurtarmanın bir yolu olarak dine yöneldi.
Bu hali ailesini endişelendiriyordu. 24 yaşına gelmişti ama hayatı konusunda bir karara varamamıştı. Teoloji okumak için üniversiteye gitmeye karar verdi. Fakat disiplinden uzaktı. Günlerini uzun yürüyüşler yaparak ve şehri keşfederek geçiriyordu. Kısa süre içinde dini otorite ile ilgili sorunlar yaşayınca bu işten de uzaklaştı.
Kısa bir süre sonra van Gogh, kardeşine sanatla ilgilendiğini söyleyen bir mektup gönderdi. Bu kararın gerekçesini bilmiyoruz, ancak ebeveynlerinin gözünde itibar kazanmak için elinde kalan tek yol olduğunu varsayabiliriz. Bu süreçte resim konusunda kendi kendini geliştirdi ve maaşlı bir işi olmadığı için kardeşi Theo’nun yardımlarıyla geçindi.
Van Gogh Yıldızlı Gece Tablosunu Hangi Duygular Eşliğinde Yaptı?
Van Gogh 35 yaşındayken bir jiletle sol kulağının alt yarısını kesti. Kanayan yarasını sardıktan sonra, kopan kulağını kağıda sardı. Sonrasında da kulağını Fransa’nın Arles kasabasındaki bir geneleve götürdü ve kulağını burada çalışan bir temizlikçi kadına uzatarak “dikkatli bir şekilde saklamasını” söyledi.
Van Gogh daha sonra evine döndü. Aynı akşam evinde baygın halde bulundu. Sonrasında da yakındaki bir hastaneye götürüldü. Kopuk kulak hastaneye getirilse de ne yazık ki aradan çok fazla zaman geçmişti. Bu olaydan geriye ölümsüz iki eser kaldı. Bunlardan ilki Self-Portrait with Bandaged Ear and Pipe isimli oto portresi idi. Diğeri ise aşağıda gördüğünüz Self-Portrait with Bandaged Ear isimli resmi idi.
Tüm sanat tarihinin tartışmasız en ünlü öyküsü olan Vincent van Gogh’un kulak hikayesi, onun ölümünden sonra popüler olmasına büyük katkıda bulunmuştur. Hayatının sonlarına doğru Van Gogh depresyon, epileptik nöbetler, sanrılar ile mücadele etti.
Van Gogh’un rahatsızlığının ne olduğu kesin olarak bilinmiyor. Fiziksel ve ruhsal sağlık sorunları hakkında çok şey yazıldı ve çok sayıda teşhis önerildi. Bu teşhisler arasında resimlerinde sık sık sarı haleler kullanmasına neden olan digitalis (yüksük otu) zehirlenmesinden muzdarip olduğu şüphesi de vardır. Bu, Yıldızlı Gece ve ‘The Night Café gibi resimlerde çok belirgindir.
Saint Rémy’deki hastanede bir yıl geçirdikten ve ilerleme kaydetmediğini hisseden Van Gogh, 1890 yılının Mayıs ayının ortalarında Paris’teki kardeşi Theo’ya daha yakın olabilmek için buradan ayrılacaktı. Ancak zihinsel durumu asla tam olarak iyileşmedi.
Kendini göğsünden vurmadan önce dokuz hafta daha yaşadı. Devamında da aldığı yara sonucunda hayatını kaybetti. En ünlü tablosu Yıldızlı Gece ise New York City’deki Modern Sanat Müzesi’nde bulunmaktadır.
Resmin Arka Planındaki Matematik Ve Fizik Nedir?
Türbülans bir sıvının ya da gazın hareket halindeki düzensizliği olarak tanımlanır. Ancak türbülansı matematik kullanarak ifade etmek çok zordur. Bunu yapmak için, matematikçilerin 1800’lerde formüle edilen ve sıvıların hareketini tanımlayan Navier-Stokes denklemlerinin çözümlerini anlamaları gerekir.
Rus matematikçi Andrey Nikolaevich Kolmogorov türbülans konusunda yaptığı çalışmalarla bilinmektedir. Kolmogorov istatistiksel bir yaklaşımla bu konudaki bilinmezliği gidermeye çalışmış, bir akışkanın hızındaki değişimler ile enerjisinin sürtünme nedeniyle dağılma oranı arasında bir ilişki bulunduğunu öne sürmüştür. Kolmogorov’un 1940’lı yıllarda yaptığı bu çalışmalar günümüz türbülans modelinin temellerini oluşturmuştur.
Yıldızlı Gece Tablosunun Matematiksel Analizi
Yıldızlı Gece’deki desenlerin türbülanslı akışın özelliklerine uyup uymadığını belirlemek için bilim insanları, resmin dijital bir versiyonunu geçtiğimiz yıllarda incelediler. Görüntüdeki piksellerin parlaklığını karşılaştırdılar.
Parlaklık modellerinin, 1940’larda Rus matematikçi tarafından formüle edilen denklemlerle eşleştiğini buldular. Van Gogh’un resimlerinin birçoğunda gizlenmiş, Kolmogorov’un denklemine yakınlık gösteren, belirgin bir akışkan yapı deseni vardı. Yıldızlı Gece’deki desenlerin yanı sıra aşağıda eklediğimiz diğer resmin de türbülanslı akışlara esrarengiz bir biçimde benzerlik sergilediği ortaya çıktı.
Sanatçının psikolojik olarak çalkantılı dönemlerinde türbülansı daha iyi yansıtması bir tesadüf mü yoksa bu ruh hali türbülansı yansıtma konusunda sanatçıda bir şeyleri mi tetiklemişti? Bu elbette bilinmiyor. Ancak görünen o ki böyle bir analiz yöntemi sayesinde belki de ilk kez bir sanat eserinin yarattığı etkinin öznel ifadesi sayısal olarak da desteklenmiş oluyor.
Kaynaklar ve ileri okumalar:
- Gruener A. Vincent van Gogh’s yellow vision. Br J Gen Pract. 2013 Jul;63(612):370-1. doi: 10.3399/bjgp13X669266. PMID: 23834871; PMCID: PMC3693787.
- The unexpected math behind Van Gogh’s “Starry Night” – Natalya St. Clair; Bağlantı: The unexpected math behind Van Gogh’s “Starry Night/
- The Mathematics in Van Gogh’s Most Famous Painting, ‘Starry Night; Kaynak site: Futurism: Bağlantı: The Mathematics in Van Gogh’s Most Famous Painting, ‘Starry Night’/
- Weekly Dose: Digoxin, the heart medicine that may have given us Van Gogh’s Starry Night. Yayınlanma tarihi: 25 Mayıs 2016. Kaynak site: Conversation. Bağlantı: Weekly Dose: Digoxin, the heart medicine that may have given us Van Gogh’s Starry Night
Size Bir Mesajımız Var!
Matematiksel, matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.
Matematiksel