Sıradan bir ailesi ve günlük rutini olan bir öğretmen niye uzaylılar tarafından kaçırıldığına inanır? Delinin teki işte deyip işin içinden sıyrılamayız. Çünkü bu öğretmen tek değil. Uzaylılar tarafından kaçırıldığını iddia edenlerin çoğu akıl sağlığı yerinde, sıradan insanlar. Peki tam olarak ne oluyor?
Bir çalışmada rasgele seçilen binlerce kişiye dünya dışı varlıkların gerçek olduğuna inanıp inanmadıktan sorulduğunda, yüzde 90’dan fazlası evet cevabını vermişti. Her dört kişiden biri uzaylıların dünyayı ziyaret ettiğini düşünüyordu. Yüzde dokuzuysa ya uzaylılarla bizzat temas kurduğunu iddia etmiş ya da temas kurduğunu ileri süren birini tanıdığını söylemişti.
İnsanlar Neden Uzaylılar Tarafından Kaçırıldığına İnanır?
Gerçekten de özellikle ABD’de uzaylılara olan inanç, 1940’larda ve 1950’lerde modern uzaylı araştırmalarının doğuşundan bu yana, istikrarlı bir şekilde artışına şahit oluyoruz. Ayrıca çalışmalar, uzaylılar tarafından kaçırıldığına inananların diğer insanlara kıyasla psikiyatrik hastalıklardan daha fazla mustarip olmadığını gösteriyor.
Psikolojik değerlendirmeler, uzaylılarca kaçırıldığını iddia edenlerin yaratıcılık testlerinde yüksek puan aldığını ve hayal kurmaya eğilimi olduğunu gösteriyor. Ama bunlar bu insanların çılgın olduğu anlamına gelmez.
Kaçırıldığını iddia edenlerin birçoğu sıradan insanlar oldukları gibi, hikayeleri de çarpıcı derecede birbirine benziyor. Bu insanlar istilacılar geldiği sırada yatmakta olduklarını ve kıpırdayamadıklarını bildiriyorlar. Uzaylılar ise gri ya da beyaz, gölge biçiminde tarif ediliyor. Bu varlıklar kurbanın başında üzerinde deney yapmaya ya da bedenlerini kurcalamaya başlıyorlar. Bu esnada fısıltılar ya da vücutta titreşimler duyma deneyimleri yaşanıyor.
Ayrıntılar değişse de kurgu hemen hemen aynı kalıyor. Peki tüm bu sıradan insanlar neden uzaylılar tarafından kaçırıldıklarında ısrarcı? Uzaylıların kaçırılma hikayelerinin bir kısmını aldatmaca olarak kabul etmeliyiz. Ancak bu deneyimi rapor edenlerin hepsinin sahtekar olduğunu varsaymak için hiçbir neden yoktur.
Aslına bakılırsa psikologlar, insanların sözde uzaylılarla karşılaşmalarına ilişkin bir takım makul, bilimsel açıklamalar bulmuşlardır. Araştırmalar, nöropsikolojik teorilerin, özellikle de uyku felci ve temporal lob hassasiyetinin, uzaylılar tarafından kaçırılma iddialarını da açıklayabileceğini öne sürüyor .
Uyku Felci Nedir?
Uyku felci, kişinin uyanıklık ve uyku aşamaları arasında geçiş yapmasıyla ortaya çıkan, bilinçli olma ancak hareket edememe hissidir. Bu durum, genellikle gecenin erken saatlerinde, birisi uykuya dalarken veya gecenin sonuna doğru, birisi uyanırken meydana gelir. Uyku felci, beynin normal uyku-uyanıklık döngüsünü düzenleme yeteneğinin bozulmasının bir sonucudur.
REM uykusu sırasında kaslarımız felç olur ve biz en canlı rüyalarımıza dalarız. Normal koşullarda sabah uyandığımızda iki önemli değişiklik olur. İlkin farkındalığımız geri gelir. Bir lambanın düğmesine basılmışçasına uyanık olduğumuzu fark ederiz. İkinci değişiklik felçli halimizden çıkıp kas kontrolünü yeniden kazanmamızdır.
Ama bazı durumlarda, farkındalığın geri gelmesiyle kas kontrolünün etkinleşmesi arasında bir gecikme yaşanması mümkündür. Bu durum kişinin uyanık ve farkında olmasına karşın, birkaç saniye ile dakikalar arasında değişen bir süre boyunca tamamen felçli kalmasına sebep olur. Felç, göz ve gırtlak kasları dışında bütün vücudu etkiler. Birçok durumda solunum kasları tutukluk yaptığından kişi boğulma hissi yaşar.
Gerek görsel gerek işitsel halüsinasyonlar sıklıkla felce eşlik eder. Kişi, olay yaşandıktan sonra tanımlamakta güçlük çektiği tuhaf sesler işitir. Birtakım korkunç biçimler görebilir, yabancı varlıkların odada olduğunu hissedebilir.
Uzaylılar Tarafından Kaçırılma Düşüncesi İle Uyku Felcinin İlişkisi Var mı?
Bu halüsinasyonlar sarsıcı derecede canlı olma eğilimindedir. Hareket edememe, korku ya da dehşet hissi ve başka bir varlığın (belki kötü ya da kötü niyetli) varlığı hissi yaygın semptomlardır. Ayrıca göğüste baskı hissi, nefes almada zorluk hissi de yaygındır. Uyku felci ataklarının çoğu kişi sırtüstü yatarken meydana gelir.
Araştırmacıların tahminlerine göre uyku felci nüfusun yaklaşık yüzde 8’ini etkiliyor. Birçok kişide felç saniyelerle ölçülecek kadar kısa sürüyor ve uzun halüsinojenik deneyim yaşanmıyor. Çalışmalar, kaygı sorunu yaşayan kişilerin uyku felci sırasında yabancı birinin varlığını hissetme eğiliminin daha fazla olduğunu gösteriyor. Uykuda devam eden stres, kişiye musallat olan hayali görüntüleri daha da kötüleştiriyor.
Bilim yazarı Michael Shermer, 83 saatlik bir bisiklet yarışının ardından uykusuzluktan dolayı bayılmıştı. Destek ekibi hemen onun yardımına koşmuştu. Ancak ilerleyen süreçte kendisi destek ekibini 1960’ların televizyon dizisi The Invaders’daki uzaylılar olarak algıladığını söyleyecekti.
Sosyal fobinin hafif bir biçimi olan disfonksiyonel sosyal imgeleme sorunu yaşayanlar da uyku felci sırasında halüsinasyon görmeye daha yatkın oluyor. Disfonksiyonel sosyal imgeleme sorunu olanlar, başkaları tarafından sürekli izlendiklerini ve yargılandıklarını hissederler. Bu kişiler uyku felci yaşadıklarında bu his daha da güçlenir. Devamında yabancı varlıklar tarafından kurcalanıp incelenme hissine dönüşür.
Sonuç olarak
Uyku felci sırasında beyindeki bilinçdışı sistem bu deneyimi anlamlandırmak için bir hikaye yaratır. Ama hangi hikayeyi seçecektir? Yanıt içinde yaşadığınız kültüre göre değişir. Neye inandığınıza, neden şüphelendiğinize ya da korktuğunuza, neyi sevdiğinize ya da merak ettiğinize, geçmişinizden ne hatırladığınıza göre değişir.
Bu nedenle ABD’de uzaylılar tarafından kaçırılma olayına inanan insan sayısı daha fazladır. Kimi kültürler bu deneyimi cadılık ile ilişkilendirir. Bizim kültürümüzde de açıklama genellikle karabasan biçiminde olacaktır.
Uyku felci, yaşanması gereken korkunç bir çile olsa da, bunu yaşayanlar bunun geçici ve zararsız bir olay olduğunu hatırlamaya çalışmalıdır. Dahası, yardım yolda olabilir. Araştırmacılar bu duruma neyin sebep olduğu hakkında daha fazla bilgi edinmeye devam ediyor. Bu da bir gün etkili tedavinin mümkün olabileceği ihtimalini artıyor.
Kaynaklar ve ileri okumalar
- Understanding sleep paralysis: a terrifying but unique state of consciousness. Yayınlanma tarihi: Kaynak site: Conversation. Bağlantı: Understanding sleep paralysis: a terrifying but unique state of consciousness
- Cheyne JA. Sleep paralysis episode frequency and number, types, and structure of associated hallucinations. J Sleep Res. 2005 Sep;14(3):319-24. doi: 10.1111/j.1365-2869.2005.00477.x. PMID: 16120108.
- Some scientific explanations for alien abduction that aren’t so out of this world. Yayınlanma tarihi: 27 Temmuz 2017. Kaynak site: Conversation. Bağlantı: Some scientific explanations for alien abduction that aren’t so out of this world
- Forrest DV. Alien abduction: a medical hypothesis. J Am Acad Psychoanal Dyn Psychiatry. 2008 Fall;36(3):431-42. doi: 10.1521/jaap.2008.36.3.431. PMID: 18834282.
Size Bir Mesajımız Var!
Matematiksel, 2015 yılından beri yayında olan ve Türkiye’de matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.
Matematiksel