NASA ve diğer federal uzay ajansları daha fazla insanlı görevler planlıyor ve ticari şirketler insanları uzaya götürüyor. Yani uzay yolculuğu yapma şansımız hızla artıyor. Ancak uzaya yolculuk insan vücudu için riskler taşıyor. NASA, 2030’larda Mars’a doğru insanlı bir görev planladığı için de, bilim insanlarının bu tehlikelere bir an önce çözüm bulmaları gerekiyor.
Dünya’da hepimiz, manyetosfer adı verilen koruyucu bir kalkanın altında yaşıyoruz. Bu kalkan kozmik radyasyonu filtreliyor. Bununla birlikte, Uluslararası Uzay İstasyonundan daha uzağa seyahat eden astronotlar, 150 ila 6.000 göğüs röntgenine eşdeğer olan bu radyasyona sürekli olarak maruz kalacaklardır. Bu radyasyon, sinir ve kardiyovasküler sistemlere zarar vererek kardiyovasküler hastalıklara yol açabilir.
Buna bir çözüm olarak NASA Mars misyonundaki yolcuları radyasyondan koruyacak bir teknoloji geliştiriyor. Kevlar ve polietilen gibi malzemeleri uzay araçlarına ve uzay kıyafetlerine yerleştirerek, olası riskleri azaltmaya çalışıyor. Ancak uzay yolculuğu esnasında endişelenmemiz gereken tek şey radyasyon değildir.
Diyelim ki bir uzay yolculuğu programına dahil oldunuz. Koltuğunuza oturmuş geri sayımın tamamlanmasını bekliyorsunuz. Önünüzdeki dakikalar, saatler, günler ve hatta aylar boyunca vücudunuzda neler olmasını beklemelisiniz?
Atmosferde 100 km ve üzerine, yani uzay olarak kabul edilen boşluğa çıktığımızda vücudumuz artık Dünya yüzeyindeki gibi hissetmez. Denge organlarının yer aldığı iç kulak, uzayda, Dünya’da olduğu gibi çalışmaz. Bu nedenle göreve yeni başlayan astronotların uzayda yaşadığı ilk sorunlardan biri de, denge kaybı nedeniyle oluşan uzay tutması olacaktır. Elbette daha bitmedi.
Uzayda Vücudunuza Neler Olacak?
Uluslararası Uzay İstasyonu astronotlarının üçte ikisi uzaydan geri geldiklerinde görüşlerinde bozulma olduğunu rapor etmişlerdir. Yapılan taramalar, göz yuvarlağının arka kısmının bir şekilde düzleştiğini, retinanın kırıştığını ve hipermetropi geliştirdiğini göstermiştir. Günümüzde görme problemleri 40 yaş üzeri Uluslararası Uzay İstasyonu sakinleri için numaralı gözlük gerektiren meslek riski olarak kabullenilmektedir.
ISS’deki astronotlar için yürümek diye bir şey söz konusu değildir. Serbest düşmeden dolayı uzay mekiğinin içinde âdeta süzülürler. Aylarca yürümemiş bir kişi, Dünya’ya döndüğünde bir süre yürüme zorluğu çekecektir.
Bu nedenle, astronotların uzun bir görev sonrasında karşılaşacakları kas kaybını en aza indirmek için uzayda egzersiz yapmaları gerekiyor. Mars’a kadar uzanan görevlerde, astronotların osteoporozda kemik erimesini önlemek için kullanılan bifosfonat gibi takviyeleri almak zorunda kalacaktır. Bu takviyeler kaslarını ve kemiklerini iyi durumda tutmalarına yarar.
Uluslararası Uzay İstasyonu atmosferden yaklaşık 408 kilometre yüksektedir. Hepimiz yerçekiminin yükseklikle azaldığını biliyoruz. Newton’un gösterdiği gibi Dünya’dan (veya genel olarak herhangi bir nesneden) uzaklığınız artırdıkça, yer çekimi kuvveti önemli ölçüde azalır. Bu nedenle uzayda daha az yerçekimi etkisi deneyimlersiniz.
İnsan omurgasında bulunan omurların arasındaki diskler yerçekimi nedeniyle sürekli baskı altındadır. Uzayda ise diskler üzerinde böyle bir baskı oluşmaz. Bu da disklerin arasının biraz açılmasına ve sonuç olarak astronotların boyunun uzamasına neden olur. Uzun boy fikri hoşunuza gitmiş olsa da döndüğünüz zaman yaşayacağınız sırt ağrısı sizin için sorun olacaktır.
Dünya’da kalbiniz kanı yukarı doğru pompalar ve vücut sıvılarının ayaklarınızda birikmesini engeller. Yer çekimi olmadığında sıvılar başa doğru kayar. Bunun sonucunda da yüzünüz şişecektir. Astronotların suratları bu nedenle kırmızı ve şişkindir.
İnsan Vücudu Uzaya Uyumlu Gibi Gözükmüyor, Peki Ya Psikolojimiz?
Uzay yolculuğu vücuda zarar verebilirken, uzay yolculuğunun izole edici doğasının zihin üzerinde de etkileri vardır. Sonucunda küçücük bir alanda tıkılıp kalmak insan psikolojisini olumsuz yönde etkiler.
Mürettebat üyeleri arasındaki iletişim ve anlayış, görevin başarısı için hayati önem taşır. Ancak görev ilerledikçe moral ve motivasyonda değişiklikler olması mümkündür. Ailenizi veya arkadaşlarınızı aylarca göremeden, aynı küçük insan grubuyla yaşamak ve çalışmak zorunda olduğunuzu hayal edin. Zorlu ortamları yönetmeyi ve iletişim ile liderlik dinamiklerini sürdürmeyi öğrenmek için astronotlar ilk olarak Dünya’da ekip eğitimine tabi tutulur.
Bugüne kadar 600 civarı insan gezegenimizi dışarıdan görebildi. Ve neredeyse hemen hemen hepsi Dünya’yı bu şekilde ilk gördüklerinde tuhaf bir hisse kapıldı. Yazar ve aynı zamanda uzay filozofu olan Frank White’ın 1987’de bu durumu genel bakış etkisi olarak adlandırdı.
Pek çok astronotun algı ve anlayışlarında gezegenimize dışarıdan ilk kez baktıklarında bir değişim meydana gelir. Bu değişikliklerden birisi astronotların uzaydan bakıldığında gezegenimizin ne kadar savunmasız olduğunu fark etmeleridir. Bir diğer değişiklikse Dünya üzerinde aslında hiçbir sınır ya da engel olmadığını görmeleridir. Çünkü ülke sınırları ISS’ten bakıldığında görünmez. Bu da astronotlara gezegenimizin bir bütün olduğu, tüm sınırların insanın uydurduğu şeyler olduğunu hatırlatır.
Sonuç olarak
Uzayda insan sağlığını ve fizyolojisini nasıl desteklenmesi gerektiğini öğrenmenin Dünya’daki yaşam için de sayısız faydası vardır. Örneğin astronotları uzay radyasyonundan koruyan ve vücudumuzdaki zararlı etkilerini ortadan kaldıran ürünler, radyasyon tedavisi gören kanser hastalarını da tedavi edebilir. Mikro yerçekimine karşı kemiklerimizi ve kaslarımızı nasıl koruyacağımızı anlamak, doktorların genellikle yaşlanmaya eşlik eden sorunları tedavi etme şeklini geliştirebilir.
Kaynaklar ve ileri okumalar:
- Would You Give Up Perfect Vision for a Trip to Space?; Yayınlanma tarihi: 20 Ocak 2017; Kaynak site: The Atlantic. Bağlantı: Would You Give Up Perfect Vision for a Trip to Space
- 12 weird things space travel does to the human body. Yayınlanma tarihi: 22 Ekim 2015; Bağlantı: 12 weird things space travel does to the human bod/
- The Human Body in Space. Yayınlanma tarihi: 2 Şubat 2021; Kaynak site: NASA. Bağlantı: The Human Body in Space
- Juhl OJ 4th, Buettmann EG, Friedman MA, DeNapoli RC, Hoppock GA, Donahue HJ. Update on the effects of microgravity on the musculoskeletal system. NPJ Microgravity. 2021 Jul 23;7(1):28. doi: 10.1038/s41526-021-00158-4. PMID: 34301942; PMCID: PMC8302614.
- Ong J, Tarver W, Brunstetter T, Mader TH, Gibson CR, Mason SS, Lee A. Spaceflight associated neuro-ocular syndrome: proposed pathogenesis, terrestrial analogues, and emerging countermeasures. Br J Ophthalmol. 2023 Jul;107(7):895-900. doi: 10.1136/bjo-2022-322892. Epub 2023 Jan 23. PMID: 36690421; PMCID: PMC10359702.
- Arone A, Ivaldi T, Loganovsky K, Palermo S, Parra E, Flamini W, Marazziti D. The Burden of Space Exploration on the Mental Health of Astronauts: A Narrative Review. Clin Neuropsychiatry. 2021 Oct;18(5):237-246. doi: 10.36131/cnfioritieditore20210502. PMID: 34984067; PMCID: PMC8696290.
Matematiksel