Hangi icat en çok hayat kurtardı? Bu soruya bir yanıt olarak “penisilin” veya “aşı” diyebilirsiniz. Ancak asıl itibarı sifonlu tuvalet yani klozetin icadı alacaktır. Çoğumuzun hafife aldığı, modern yaşamın yadsınamaz bir özelliği olan sifonlu tuvalet sayesinde, yaklaşık 50 hastalığın önlenmesi sağlanmıştı. Peki ama tuvaleti kim buldu? Cevap aslında düşündüğünüzden daha karışık.
200.000 yıldan fazla bir süre önce insanlar, küçük gruplar halinde yaşayan göçebe toplayıcılardı. Göçebe atalarımızın işi kolaydı. Doğanın çağrılarına canları ne zaman ve nerede isterse cevap verdiler. İlk insanların mahremiyet sorunları ve kişisel tercihleri yoktu. Ancak yerleşik hayata geçtikçe, nüfus artıp ormanlık alanlar azaldıkça, etrafı saran kötü koku onları da rahatsız etmeye başlamıştı. Böylece insanlık büyüdükçe kanalizasyon sistemleri de gelişmeye başladı.
İlk Sifonlu Tuvaletler
Bilinen en eski tuvaletlerin tarihi yaklaşık 5000 yıl öncesine, eski Mezopotamya’ya kadar uzanıyor. Arkeologlar, Eşnunna ve Nuzi gibi antik kentlerde su geçirmez bitümle (ham petrolden elde edilen madde) kaplanmış tuğla sandalyeler buldular. Atık, tabandaki açık bir yarıktan düşüyor ve kil borulardan geçerek fosseptiklere doğru ilerliyordu.
Girit ve diğer Ege adalarında da M.Ö. 2600 ila 1100 yılları arasında gelişen Minos uygarlığının 100’den fazla şehri vardı. Minosluların en büyük şehri olan Knossos’un en parlak döneminde 80.000-100.000 nüfusu vardı.
Her insan uygarlığı bir su kaynağının (bir göl, deniz veya buzulla beslenen bir nehir) yanına yerleşmiştir. Çünkü su olmadan yaşam, yiyecek ve günlük insan faaliyetleri gerçekten işe yaramaz Minoslular ve onlardan sonra gelenler için şehri temiz tutan şey de suydu. Bunu da bir sifonun basit ama işlevsel versiyonunu geliştirerek başardılar.
Bu sırada İndus Vadisi’nde gelişen Harappan uygarlığı da kendi zamanına göre etkileyici bir kanalizasyon sistemi inşa etmişti. Roma İmparatorluğu’nun mühendislik becerileriyle ünlü olmasından 2000 yıl önce Harappalılar, atıkları belli bir kanalizasyon yapısına boşaltan, günümüz tuvaletlerine benzer yapılar inşa ettiler. Ancak bu toplumlardaki herkesin kanalizasyona bağlı bir tuvaleti yoktu. Evden eve, şehirden şehre, tuvaletlerin varlığı hem bireysel zenginliğe hem de altyapıya bağlıydı.
Roma Ve Ortaçağ Döneminde Hijyen
Minoslular ve Harappalılar’ın aksine, Romalılar yaklaşık bir milyon insanın hijyeni ile uğraşmak zorundaydı. Knossos’un zirvesindeki nüfustan 10 kat daha fazla nüfusa sahip olan ve dolayısıyla 10 kat daha fazla, yani günde yaklaşık 500 ton atık üreten Romalılar, devasa bir kanalizasyon sistemi inşa etmek zorundaydı. O dönemde inşa edilen Cloaca Maxima, dünyanın en eski kanalizasyon sistemlerinden biridir.
Ancak, Roma tuvaletlerinin, kanalizasyonlarının ve su sistemlerinin inşa edilmesinin ardındaki temel neden günümüzdeki amacımızdan biraz farklıydı. Cloaca Maxima, şehri temiz tutma amacı taşımıyordu. Yapım amacı, Tiber Nehri taştığında, alçak alanlardan suyu boşaltmaktı. Yani ana işlevi drenajdı ve boşalttığı su, Roma’nın ana içme suyu kaynağı olan Tiber’e geri akıyordu.
Roma döneminde halka açık hamamlarda çok kişilik, lüks tuvaletler bulunuyordu. Bu tuvaletler birer toplumsal kurumdu, bir tür meclis görevi yaparlardı. Şehrin ileri gelenleri, tüccarları 30-40 kişilik umumi tuvaletlerde yüz yüze oturarak hem ihtiyaçlarını giderir, hem de kentin yüksek menfaatlerini tartışır, iş ilişkileri kurarlardı. O zamandan kalma eski metinler, tuvaletleri sosyalleşme noktaları olarak tanımlayarak bu yargıyı doğrularlar.
“Tuvalete gitmek”, sık kullandığımız bir cümledir ancak küvet, tuvalet ve lavabonun tek bir odada bulunması yeni bir şeydir. Orta Çağ evlerinde insanların, tuvaletlerini yapmak için gidebilecekleri dolap benzeri odalar veya kuytu yerleri seçmesi alışıldık bir durumdu.
Fransa Kralı XIV. Louis, Versailles Sarayı’nı yaptırdığında, içine tuvalet koymamıştı. Buna karşılık sarayın demirbaş listesinde bir sürü lazımlık (oturak) ve süslü, oturaklı iskemle bulunmaktaydı.
İlk Sifonlu Tuvaleti Kim Buldu?
Tuvaletlerin izleri antik çağlara kadar uzansa da, tasarımı günümüze tanıdık gelen ilk sifonlu tuvalet, İngiliz saray mensubu ve Kraliçe I. Elizabeth’in vaftiz oğlu Sir John Harington tarafından yapılmıştır. Harrington’un ilk tuvaletlerinden biri, Kraliçe I. Elizabeth için Richmond Sarayı’na kuruldu.
Yani modern yaşam şeklimizi ilk Avrupa şehirlerinin su tesisatını yapan isimsiz zanaatkarlara ve tuvaleti yani WC’yi (water closet, sifonlu klozet) bulan Sir John Harington gibi insanların yaratıcı çalışmalarına borçluyuz. John Harington, 1594’te Wardour Kalesi’nde bir grup arkadaşıyla bir aradayken, ajax (o dönemde abdesthane için kullanılan argo ifade olan jakes’le yapılan bir kelime oyunu) adını verdiği bir şey geliştirmişti.
1596′ da aletin çizimlerini ve nasıl yapılacağına dair talimarları da içeren A New Discourse on a Stale Subject Called the Metamorphosis of Ajax [Eski Bir Konu Üzerine Yeni Bir Söylem: Ajax’ın Metamorfozu] isimli kitabını yayımladı. Ancak buluşun halk arasında da benimsenmesi birkaç yüzyıl alacaktı. Çoğu insan lazımlıklarını doğrudan en yakın sokağa ya da fosseptik çukuruna boşaltmaya devam edecekti. Kapaklı iskemleler, oturak gibi görünen ama temelde lazımlık olan diğer araçlar hala modaydı.
1775’te, Alexander Cummings isimli bir saatçi imdada yetişti. Boylam problemini çözen meslek, evimizdeki kokudan bizi kurtardı. Cumming Harrington’un sifon mekanizmasını geliştirerek kolu daha güçlü ve esnek hale getirdi. Tek elle kolayca su doldurulmasına olanak sağladı. Bir vana ve başka cihazlar yerleştirerek su sirkülasyonunu ve depolamayı iyileştirdi. Devamında da tasarımının patentini aldı.
Onun tasarımının en önemli farkı ise S dirseği oldu. Bu eğimli boru, hazne ve pis su borusu arasında hava ve suyun sızmasını engelleyerek geriye doğru akışı veya kötü kokuyu engelledi. Günümüzde hala kullandığımız sistem de budur.
Sonuç olarak
Harington’ın tasarımı mucit Joseph Bramah tarafından daha da geliştirildi. Ancak tuvaletlerin yaygınlaşmasını sağlayan bu kişilerin hiçbiri olmadı. Bu kişi tuvalet kabinleri inşa eden ve pazarlayan Thomas Crapper isimli bir mühendis olacaktı.
Crapper’ın modelleri, İngiltere’nin kraliyet sarayları genelinde standart hale getirildi. Londra’nın kanalizasyonları 1880’lerde bu modern sifonlu tuvaletlere bağlandığında, bildiğimiz haliyle tuvaletlerin kokusuz kullanımı doğmuş oldu.
Kaynaklar ve ileri okumalar
- Who Invented The Toilet? Inside The Surprisingly Complicated History; (Erişim Tarihi: 08.11.2022); Bağlantı: Who Invented The Toilet?/
- What the Earliest Toilets Say About How Human Civilization Has Evolved. Kaynak site: Yayınlanma tarihi: 8 Eylül 2022. Bağlantı: What the Earliest Toilets Say About How Human Civilization Has Evolved
- The Early History of Human Excreta. Yayınlanma tarihi: 10 Kasım 2021. Kaynak site: JSTOR Daily. Bağlantı: The Early History of Human Excreta
- Wald C. The secret history of ancient toilets. Nature. 2016 May 26;533(7604):456-8. doi: 10.1038/533456a. Erratum in: Nature. 2016 Jun 23;534(7608):449. PMID: 27225101.
Matematiksel