Kendimizi Geliştirelim

Tsundoku: Okuyacağımızdan Daha Fazla Kitap Alma Sanatı

Çok sayıda kitap satın alıyor ancak bir türlü bu kitapları okumaya fırsat bulamıyor musunuz? Sorununuz Japonca bir terim olan tsundoku olabilir!

kitap tavsiyeleri

Eğer sorununuz tsundoku ise başucu komodininizde muhtemelen 3-4 kitap üst üste duruyordur. Bir tatile giderken bavulunuza belki bitiririm diye bir kaç kitap birden koyuyorsunuzdur. Ya da belki de sadece zaman geçirmek için girdiğiniz bir kitapçıdan en az iki kitap almadan çıkamıyorsunuzdur.

Eğer sorunlar buna benzer ise siz de tsundoku ile yüzleşiyorsunuz. Neyse ki endişelenmeniz için önemli bir sebep yok. Her ne kadar bir çok kaynakta tsundoku bir hastalık olarak tanımlansa da, durum kronik bir durum almadıkça, yani sadece satın almış olmak için almıyorsanız, bu kitap satın alma tutkunuzun size olumlu bir katkısı da olabilir.

Tsundoku Nedir?

‘Doku’, okuma fiilinden ve ‘tsun’ ise bir şeyin birikmesi anlamına gelen ‘tsumo’dan gelmektedir. Bu kelime ilk kez Mori Senzo’nun 1879 yılındaki bir yazısında ortaya çıkar. Kendisi, sürekli kitap alıp hiçbirini okumayan bir öğretmeni hicvederken ‘tsundoku sensei’ nitelemesini kullanmasıyla literatüre girmiştir.

Bibliomani nedir
Bibliyomanya hastası olanlar, ilk baskılar ve resimli kopyalar gibi benzersiz kitaplara takıntılıdır. Ressam: Carl Spitzweg – 1850

Bir kişinin çok sayıda kitap satın alma ve istifleme konusunda dürtüsel bir takıntısı olması psikolojik bir rahatsızlıktır. Bu durum Yunanca “biblion” (kitap) ve Latince “mania”(hastalık) sözcüklerinin birleşiminden ortaya çıkan bibliyomani (Bibliomania) olarak bilinir.

 İki kelimenin benzer anlamları olsa da farkları vardır. Bibliomani okuma niyeti olmadan kitapları satın alıp istifleme durumunu anlatır. Oysa ki tsundoku da bahsedilen şey bir kişinin kitapları okuma niyeti ile almasıdır. Ancak bir türlü eyleme geçemediği için okumadan biriktirir.

Bibliomani hastaları okumadığı kitaplar ile ilgili herhangi bir şey hissetmez. Ancak tsundoku durumunda yoğun bir suçluluk duygusu vardır. Biblioman kişi aldığı kitapları başkalarına göstermekten keyif alır. Tsundoku da ise kişi kitaplarını sergilemekten ziyade iyi bir okuyucu olduğunun bilinmesini ister.

Tsundoku Kavramı Anti – Kütüphane İle Destek Buldu

Anti kütüphane kavramı, Lübnan kökenli Amerikalı yazar ve ekonomist Nassim Nicholas Taleb’in 2007’de yazdığı ‘‘Siyah Kuğu; Hiç Akla Gelmeyenin Etkisi’(The Black Swan)’ kitabı ile ortaya çıktı. Kendisi kitabında, kişisel kütüphanesinde 30.000’den fazla kitap barındıran üretken yazar ve akademisyen Umberto Eco hakkında bir tartışmayla giriş yaptı. Buradaki anti- kütüphane ifadesi olumsuz bir anlamda kullanılmamıştı. Taleb, satın alıp da henüz okunmamış kitaplara bu adı vermişti.

Umberto Eco’nun Milanodaki Evi

Eco ziyaretçileri ağırladığında, çoğu kişi kütüphanesinin boyutuna hayret ederdi. Sonucunda bunun, ev sahibinin bilgisini temsil ettiğini varsayardı. Kendisinin sahip olduğu kitapların küçük bir bölümünü görselde siz de görebilirsiniz. Eco’nun, bu kitapların hepsini okumuş olması olası mıydı?

Elbette ki hayır. Kendisi elbette bir çok kitap okumuştu. Ancak okumadıklarını da kütüphanesinde tutmasının belli bir nedeni vardı. Okunmamış kitaplar ona sürekli bilmediği ne çok şey olduğunu hatırlatarak, Eco’nun entelektüel açlığını ve merakını zinde tutuyordu.

Kendisi bir hesaplama yaptığında, on ila seksen yaşları arasında her gün, günde bir kitap okursa ancak yaklaşık 25.200 kitap okuyabileceğini bulmuştu. Bu onun ‘her şeyi biliyorum’ egosuna yenik düşmesini engelliyordu.

Taleb’e göre, eğer kişisel kütüphanemizi, egomuzu şişiren bir vitrin değil de bir öğrenme araştırma merkezi olarak görüyorsak, kütüphanemizdeki okunmamış kitapların bizim üzerimizde de benzeri bir etkiye sahip olması çok mümkün. Keşfedilmemiş fikirler bizi okumaya, öğrenmeye devam etmeye ve asla yeterince bilgi sahibi olduğumuz için rahat olmamaya itecektir. 

Satın Alıp Da Okumadığınız Kitaplar İçin Kendinizi Suçlamayı Bırakın

başarı, kitap sayısı

Kütüphanesini genişletmeyi bırakan kişi öğrenmesi gereken her şeyi öğrendiği yanılgısına kolayca düşeceği bir noktaya ulaşır. Bilmedikleri şeylerin de artık onda bir eksikliğe neden olmayacağını düşünür. Entelektüel gelişme hevesini yitirir. Egosunun çukuruna düşmesi artık işten bile değildir.

En beceriksizlerin yeteneklerine en çok güvenenler ve en zekilerin şüpheyle dolu olanlar olduğu bilinen bir psikolojik gerçektir. Buna  Dunning-Kruger etkisi denir. Bir şeyleri bilmediğinizi ne kadar kolay kabul ederseniz, o kadar hızlı öğreneceğiniz de eşit derecede iyi kanıtlanmıştır.

Bu yüzden, çok fazla kitap satın aldığınız veya üç yaşamda asla bitiremeyeceğiniz bir okunacaklar listesine sahip olduğunuz için kendinizi suçlamayı bırakın. Okumadığınız tüm bu kitaplar gerçekten de cehaletinizin bir işaretidir. Ama ne kadar cahil olduğunuzu bilirseniz, diğer insanların büyük çoğunluğundan çok daha öndesiniz demektir.

Son olarak hatırlatalım. Kitaplara maruz kalarak büyüyen çocukların yetişkinlikte matematik becerilerinin daha iyi olduğu da kanıtlanmıştır. Bu nedenle evinizi kitaplarla doldurmanın sadece size değil çocuğunuza da faydası olacaktır. ( Araştırmayı incelemek için: Çocuğun Okul Başarısı Evdeki Kitap Sayısı İle Doğru Orantılı)


Kaynaklar ve ileri okumalar

  • Why You Should Surround Yourself With More Books Than You’ll Ever Have Time to Read. Bağlantı: https://www.inc.com/
  • The Japanese call this practice tsundoku, and it may provide lasting benefits. Yayınlanma tarihi: 28 Kasım 2022; Bağlantı: https://bigthink.com/

Size Bir Mesajımız Var!

Matematiksel, 2015 yılından beri yayında olan ve Türkiye’de matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.

Matematiksel

Sibel Çağlar

Temel eğitimimi Kadıköy Anadolu Lisesinde tamamladım. Devamında Marmara Üniversitesi İngilizce Matematik Öğretmenliği bölümünü bitirdim. Çeşitli özel okullarda edindiğim öğretmenlik deneyiminin ardından matematiksel.org web sitesini kurdum. O günden bugüne içerik üretmeye devam ediyorum.

İlgili Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir