Tarih

Titanik’te Yaşamını Yitiren Harry Widener İle Ömer Hayyam’ın İlgisi Nedir?

Hayat bazen ilginç tesadüfler ile doludur. Bunun bir örneği de bu yazıda sizlere aktaracağımız hikayedir. Hikayemizin kahramanı ise Harry Elkins Widener (1885-1912) isimli bir genç olacak. Sürekli büyüklü küçüklü kararlar alarak geçirdiğimiz ömrümüzde, bazen bazı kararlar başlangıca veya bitişe sebep olur. Buna bir örnek okuyacaksınız.

Çünkü bahsettiğimiz genç Widener’ın seyahat kararı da böyle bir nitelikteydi. Ne yazık ki bu seyahat kararı onun aynı zamanda sonu da olacaktı. Çünkü kendisi bu seyahatini 1.500’den fazla insanın öldüğü, 20’inci yüzyılın en ünlü facialarından biri olan Titanik isimli gemi ile yapacaktı.

Harry Elkins Widener Harvard Üniversitesi’nden mezun, varlıklı bir aileden gelen, nadir kitapları toplayan bir genç idi. Genç yaşına rağmen koleksiyonunda 3000’den fazla kitaba sahipti. 1912 yılında çok nadir bulunan bir kitabı koleksiyonuna dâhil etmek için ailesi ile birlikte İngiltere’ye gitmişti.

Kitabı alan Harry, geri dönüş yolculuğu için ise gemi seyahatini tercih etmişti. Maalesef, tercih ettiği gemi ise Titanik idi. Birinci sınıfta yolculuk yapan Harry ve ailesi kaza sonrası hemen bir filikaya bindirildiler. Yani aslında kaza esnasında kurtulan kesim arasında yer alıyorlardı.

Ancak bu esnada Harry aldığı kitabı kamarasında unuttuğunu fark edecekti. Filikadan inerek kitabı almaya gidip geri döndükten sonra da ne yazık ki filikanın denize indirildiğini fark edecekti. Filikada bulunanlar Harry’nin suya atlamasını ve yüzmesini söylese de kendisi yüzme bilmediği için bunu yapamadı. Harry Widener Titanik faciasında hayatını kaybedenlerden biri olurken, annesi ise hayatta kalmayı başaracaktı.

Harry Widener İle Ömer Hayyam’ın İlgisi Nedir?

Dünyada gelmiş geçmiş en cömertçe dekore edilmiş kitaplardan birisi de, Nisan 1912’de Londra’dan New York’a gönderildi. Bu kitap Ömer Hayyam’ın Rubailer’ini içeriyordu. Ayrıca bu kitap da Titanik ile aktarılıyordu. Günümüzde bu kitabın Harry Elkins Widener’ın hikayesinde sizlere aktardığımız kitap olduğu düşünülmektedir.

Kitapta, binden fazla yakut ve zümrüt gibi değerli taş, beş bin parça deri, gümüş, fildişi, abanoz ile 600 sayfalık 22 karat yaprak altın kullanılmıştı.

“Titanik 14 Nisan 1912 gecesi Yeni Dünya’nın denizlerine gömüldüğünde, en seçkin kurbanı bir kitap olmuştu…” Bu sözler Lübnan kökenli Fransız yazar Amin Maalouf’un 1988’de yayımlanan tarihi romanı Semerkant’ta geçiyor. Sözü edilen kitap, 11. yüzyıl bilginlerinden İranlı Ömer Hayyam’ın Rubaileri’ydi. Bu şiirlerin çok sayıda yazılı kopyası olsa da bu kitap yeganeydi.

1900’lerin başında Londra’da iki ciltçi, George Sutcliffe ile Francis Sangorski eskiden kalma kitap ciltleme zanaatını yeniden canlandırmaya çalışıyor, ciltlerinde kullandıkları zengin desenlerle tanınıyorlardı. Henry Sotheran adlı kitapçı onlardan eşi benzeri olmayan bir kitap sipariş etmişti.

Kitabın masrafı hiç önemli değildi. İki yıllık yoğun çalışmanın ardından 1911’de tamamlanan kitapta Ömer Hayyam’ın rubailerinin İngilizce yorumları yer alıyordu. Kitap ‘Büyük Ömer’ adının yanı sıra, ihtişamından dolayı ‘Muhteşem Kitap’ adıyla da tanınır olmuştu. ( Ömer Hayyam hakkında daha fazla bilgi almak isterseniz: Şair, Filozof Ve Matematikçi: Ömer Hayyam)

Kitabın Titanik’te İşi Neydi?

Titanik ilk yolculuğuna 10 Nisan 1912’de öğle saatlerinde Southampton’dan yola çıktı.

Sotheran aslında bu kitabı New York’a göndermek istiyordu. Ama Amerikan gümrüğünün talep ettiği yüksek gümrük vergisini ödemeyi reddettiği için kitap İngiltere’ye geri döndü. Sonrasında Gabriel Wells bir müzayedede kitabı 450 sterline satın aldı. Wells de kitabı Amerika’ya göndermek istiyordu. Ama ne yazık ki başvurulan gemi onu taşımayı kabul etmedi. Bunun üzerine 1912’de İngiltere’den Amerika’ya ilk seferini yapan Titanik’e başvuruldu.

Bu esnada Widener, Londra’ya yaptığı bir kitap satın alma gezisinin ardından ABD’ye dönüyordu. Kendisi, Wells’i tanıyordu. Bu nedenle kitabın gemi yolculuğu esnasında Widener’in kasasına konulduğu düşünülüyor.

Ömer Hayyam’ın Kitabının Hikayesi Burada Bitmiyor

Ancak kitabın hikayesi Titanik’in batmasıyla sona ermedi. Birkaç hafta sonra kitabı hazırlayan iki kişiden biri olan Sangorski tuhaf bir biçimde boğularak öldü. Bunun üzerine yeğeni Stanley Bray, Sangorski’nin orijinal çizimlerini kullanarak altı yıllık bir çalışmanın ardından kitabın yeni bir kopyasını yapmayı başardı.

Stanley Bray, Blitz’de ağır hasar gören Rubailer’in kalıntılarını tutarken

Bu kitap korunmak üzere bir banka kasasına kondu. Ama İkinci Dünya Savaşı sırasında Nazi uçaklarının Londra’yı bombalaması üzerine bu kitap da paramparça oldu. Bray 40 yıl süren bir çalışmanın ardından son bir kopya daha üretti. Ölümünün ardından kitap British Library’ye bağışlandı. Bugün burada bu eseri görmek mümkün.

Harry Elkins Widener Memorial Kütüphanesi

Yazımızın asıl konusuna geri dönelim. Yaşanan bu olayın ardından annesi Eleanor Elkins Widener, oğlunun anısına Harvard Üniversitesi’ne bir kütüphane yaptırmak için yüklü bir bağış yapacaktı. Oğlunun kitap koleksiyonlarını da buraya bağışlar.

1915 yılında yapılan “Harry Elkins Widener Memorial” Kütüphanesi bugün yaklaşık 15 milyon kitap sayısı ile dünyanın en büyük üniversite kütüphanesidir. Ayrıca bağışı yapan Widener’in 4 şartı vardı. Bu şartlardan herhangi biri uygulanmazsa bağışladığı tüm koleksiyon ve kitapların geri alınacağını belirtmişti.

Trajik bir kayıp sonrası 1915 yılında ”Harry Elkins Widener Memorial” Kütüphanesi, Harvard Üniversitesi bünyesine dahil oldu
  • Binanın mimarisi hiç bir şekilde bozulmayacak.
  • Her gün kütüphane girişine taze çiçekler konulacak. (1915 yılında kütüphane açıldığından beri bu kural bir kere olsun bozulmamıştır.)
  • Kütüphane içinde bulunan odalardan biri Harry’nin kendi kütüphanesinin birebir aynisi olacak.
  • Harvard Üniversitesi’ndeki her öğrenciye yüzme öğretilecek .100 metre yüzme sınavını geçmeden hiçbir öğrenciye diploma verilmeyecek.

Widener genç yaşta Atlas Okyanusunda bu dünyadaki hikayesini bedensel olarak sonlandırırken, onun adı ve anısıyla pek çok öğrenci dünyanın en büyük üniversitelerinden birinde kendini yetiştirmeye devam ediyor.


Kaynaklar ve ileri okumalar için:


Size Bir Mesajımız Var!

Matematiksel, 2015 yılından beri yayında olan ve Türkiye’de matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak veya Patreon üzerinden ufak bir bağış yaparak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.

Matematiksel

Ceren Demir

Dokuz Eylül Üniversitesi'nde Ekonomi bölümünde yüksek lisansa devam ediyorum ve İstanbul Gelişim Üniversitesi'nde akademik görevimi sürdürüyorum. Spora, sanata (özellikle resim sanatı), müziğe, doğaya, doğa sporlarına, felsefeye, psikolojiye, kitaplara, filmlere düşkünüm.. Okumayı, yazmayı, öğrenmeye çabalamayı çok seviyorum. Amaçlı ve amaçsız yaşamanın çeşitli noktalardan artı ve eksileri olduğunu düşünsem dünyadaki her şeyin gelip geçici olduğuna inanıyorum. Yine de -her şeye rağmen- ben uzun süredir amacı olanlardanım.. Buradan enerji sağlayabiliyorum.. Çoğunlukla enerjik, dışa dönük olsam da yeri geldikçe oldukça içe kapanmaya ve yalnızlığa susayabiliyorum. İkisi de keyifli ve öğretici.. Matematiksel sitesinin öncelikle hayranı olan bir okuruyum sonra Matematiksel’e katkı sağlamaya çalışan enfes ekibin bir parçasıyım.

İlgili Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir