Hans Holbein tarafından 1533 yılında çizilen, The Ambassadors – Elçiler isimli tablo ilk bakışta sıradan bir tablo gibi görünür. Resimde süslü elbiseleri içinde ayakta duran iki diplomat bulunmaktadır. Çevrelerin ise değerli objeler vardır. Ancak aslında bu resim gördüğümüz değil, göremediğimiz şeyler ile alakalıdır.
Resmin çizildiği dönemlerde İngiltere, Roma’daki Katolik kilisesinden ayrılma kararından dolayı çalkantılı günler yaşamaktaydı. Holbein, o sıralarda kral olan 8. Henry’nin özel ressamıydı. Solda pahalı giysiler içinde resmedilen Fransız büyükelçisi Jean de Dinteville aynı zamanda resmi sipariş eden kişi. Sağda, daha mütevazi kıyafetler içinde çizilen Georges de Selve de ise Papa’nın elçisidir. İkisi de Kral Henry’e göz kulak olmak için o sıralar İngiltere bulunuyorlardı.
Resimdeki İran halıları ve minyatür küreler, onların çok seyahat eden kişiler olduklarını gösterirken, müzik aletleri ve güneş saatleri sanat ve bilime olan ilgilerini ima eder. Aslında bu resimdeki hemen her nesnenin sembolik bir anlamı bulunmaktadır.
The Ambassadors Resmi İkilemler Dünyasını Yansıtır
Yukarıdaki rafta daha çok ölçüm ve astronomi ile ilgili şeyler bulunmaktadır. Raftaki güneş saatinin üzerindeki tarih 11 Nisan’ı gösterir. Bu tarih, 1533 yılında Paskalya yortusundan önceki cumaya yani Hıristiyan takviminde İsa’nın çarmıha gerildiği güne denk gelmektedir.
Aşağıda ise daha dünyevi şeyler yer alır. Küre, dini reformların dünyayı tepe takla ettiklerini simgelercesine baş aşağı durmaktadır. İlahiler içeren kitap ise, Alman din reformcusu Martin Luther’e aittir. Matematik kitabında açık olan sayfada da bölme konusu işlenmektedir.
Yakından bakıldığında bir telinin kopuk olduğu gözlemlenebilen bir ud dikkati çeker. Aslında ud, perspektifi öğrenirken sıkça kullanılan bir nesnedir. Kopuk olan tel de sanat tarihçilerine göre, sembolik olarak dönemin fikir ayrılıklarına gönderme amacını taşımaktadır.
Mozaik yer döşemesi mükemmel bir perspektif yardımıyla tuvale aktarılmıştır. Döşemedeki desenler aslında Westminster Abbey kilisesine aittir ve bu desenler evrendeki düzeni temsil etmektedir..
Kısacası resim sürekli olarak ikilemlerin etrafında dönüp durur. Aslında resmi, sağ ve sol olarak incelersek aktif hayata karşı düşünsel hayat karşımıza çıkar. Benzer bir biçimde yukarı ve aşağı olarak bakarsak bu dünya ve ölümden sonraki dünya teması yer alır.
Elçiler tablosu günümüzde Londra’daki Ulusal Galeri’de sergilenmektedir. Ancak sergilendiği oda diğerlerinden biraz farklıdır. Bu odada çoğu ziyaretçi tabloya doğrudan bakmak yerine sağ alt köşesinde bulunan bir şeyi incelemeyi tercih ederler.
Aslına bakarsanız gerçekten de bu resimde, üzerinde en çok konuşulması gereken şey, en önde özensizce yerleştirilmiş bir tahta parçası gibi gözüken şeydir. Bu tahta parçasına daha yakından ve bulunduğunuz açıyı değiştirerek baktığınızda aslında resmedilen şeyin kusursuz bir kafatası olduğunu anlarsınız.
Hans Holbein’in Elçiler Resminde Kafatasının İşi Ne?
Holbein bu tablosunu yaparken ona fikir veren yakın bir arkadaşı vardı. Bu kişi Alman matematikçi ve astronom Nicholas Kratzer idi. Aslına bakarsanız gördüğünüz tüm nesnelerin, bu doğrultuda resmedilmesinde onun da payı büyüktür. Muhtemelen bu kafatası da onun bir fikriydi.
Kafatasını görmek için açınızı değiştirdiğinizde resim bulanıklaşır. Bunun nedeni kafatasının anamorfik bir illüzyon olmasıdır. Anamorfik illüzyon, anamorfik görüntü ve anamorfik sanat gibi çeşitli adlandırmalarla da bilinen Anamorfoz; Rönesans’tan günümüze kadar çeşitli sanat pratiklerinde bazı perspektif kuralları, matematiksel hesaplamalar ve özel yöntemlerle uygulanmış bir yanılsama tekniğidir.
Anamorfoz tekniği ile yapılan bir çalışmaya baktığınız zaman pek bir şey anlamazsanız. Aslında karmaşık, çarpık bir izlenim yaratır. Zaten amaçlanan da budur. Ancak belirli bir açıdan (perspektif anamorfoz) veya dolaylı olarak bir ayna yardımı ile (ayna anamorfozu) bakıldığında normal bir biçimde görünecektir.
Gördüğünüz kafatası, anamorfoz sanatının en ünlü ve eski örneklerinden biri olarak kabul edilmektedir. Normal koşullarda ile bu kafatasını görmeniz mümkün değildir. Ancak bakış açınızı değişince durum değişir. Aslında bu görüntüyü net bir biçimde görmek için sağ taraftan bakmanız gereklidir.
Tablodaki anlamsız imgenin ilginç olmasını sağlayan 24 derecelik bir açı ile eğik ve uzatılmış olmasıdır. Hemen üstünde duran ud ile kafatasının bozulma açıları birbiri ile aynıdır. Şekil üzerinde bazı rotasyonlar yaparsanız aşağıdaki biçimi alacaktır. Konu ile ilgili detayları merak ederseniz bu yazımıza göz atabilirsiniz: Anamorfoz Nedir? Anamorfik İllüzyonlar Nasıl Yapılır?
Yaşam İle Ölüm Arasındaki Çizgi
Bir çok kişinin aklına bu kafatasının resme neden gizlendiği gelmiş olmalıdır. Diğer tüm objeler gibi bunun da elbette bir nedeni vardır. Ressamın hayatı, Rönesans’ın sonu ile Bilimsel Devrim’in başlangıcı arasında sıkışıp kalmıştı. Ayrıca Holbein’ın bir parçası olduğu Germen sanat kurumları üzerinde hem Protestan hem de Katolik dinsel inançları bu dönemde hâlâ önemli ölçüde egemendi.
Dönemin önemli deyişlerinden bir tanesi, Latince’de “öldüğünü hatırla” anlamına gelen “memento mori” adlı bir sözdü. Statü, para ve güç sizi mezara kadar takip edemez. Bunlar dünyevi arzulardır ve bunun unutulmaması gerekmektedir. The Ambassadors’daki kafatası, “memento mori” deyişinin görselleştirilmiş halidir.
Hans Holbein ölümü hayatta göründüğü gibi resmetmek istemiştir. Belirsiz ama her yerde hazır ve nazır. Nasıl ki ölüm hiç beklemediğimiz anlarda bizi pusuya düşürebiliyorsa, biz de tablodaki kafatasını apaçık ortada olmasına rağmen görmüyoruz. Sadece varlığından haberdar olduğumuzda, bakış açımızı değiştirdiğimizde aklımıza gelmektedir.
Sonucunda bu resim ön planda bu iki büyükelçinin başarılarını övmek için yapılmıştır. Ancak arka planda resmin içine saklanmış objeler, bizlere aslında farklı mesajlar iletir. Bu mesajlar, yaşam ile ölüm, gerçek ile gerçek dışı arasında gidip gelir.
Kaynaklar ve ileri okumalar:
- 15 Facts About Hans Holbein’s’The Ambassadors’; Yayınlanma tarihi: 20 Nisan 2015; Bağlantı: https://www.mentalfloss.com/
- Optical illusion: Why Hans Holbein hid a creepy skull in “The Ambassadors”; Yayınlanma tarihi: 1 Ekim 2021; Bağlantı: https://bigthink.com/
Size Bir Mesajımız Var!
Matematiksel, 2015 yılından beri yayında olan ve Türkiye’de matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.
Matematiksel