Sanat ve Edebiyat

Theremin: Şimdiye Kadar İcat Edilen En Garip Enstrüman

Müzik aletleri genel olarak vurmalı, üflemeli ve telli çalgılar olarak sınıflandırılır. Vurmalı çalgılar da örneğin davulda gergin bir yüzeyi el darbeleri ile titreştirerek farklı notalarda sesler çıkartılır. Üflemeli çalgılarda ise bu işlem hava üfleyerek ve telli çalgılarda ise çeşitli telleri titreştirerek gerçekleşir. Sonucunda bit müzik aleti çalmak istediğimiz zaman temas etmemiz gerekiyor gibi gözüküyor. Ancak bu durum theremin adı verilen müzik aleti için geçerli değildir.

Kişinin dokunmasını gerektiren geleneksel enstrümanların aksine, theremin çalarken eller serbesttir. Sanatçının ellerini havada bir çift anten arasına koyması ve ardından onları uzayda hareket ettirmesi etkileyici sesler çıkartmak için yeterlidir. Diğer enstrümanlarla, bir müzisyen hareket etmekte, özgürdü. Ancak theremin çalmak tamamen enstrümanın çevresindeki görünmez alanla etkileşim kurmakla ilgili olduğundan, her hareket sesi etkiler. Bu nedenle odaklanma ve beceri gerektirir.

Theremin: Şimdiye Kadar İcat Edilen En Garip Enstrüman
Leon Theremin (15 Ağustos 1893–3 Kasım 1993) Saint Petersburg o dönemki adıyla Leningrad doğumlu Rus bir mucittir. Lev Termen olarak da bilinen Leon Theremin, müzik aletini sergiliyor. Kendisi 1928’de New York Filarmoni Orkestrası’na theremin çalarak eşlik etmişti.

Theremin yapısı gereği öğrenilmesi en zor kabul edilen enstrümanlardan biridir. Ayrıca oluşan elektromanyetik alan tamamen çevre etkilerine açık bir şekildedir. Bu nedenle bu müzik aletini çalan sanatçı sayısı da sınırlıdır.

Theremin Nedir? Leon Theremin Kimdir?

Theremin 1920 civarında, daha sonra Léon Theremin olarak bilinen Rus fizikçi Lev Sergeyevich Termen tarafından icat edildi. Aslında kendisi bir müzik aleti icat etmek için yola çıkmamıştı. Gazların bazı özelliklerini ölçmek için yeni çıkmış radyo dalgaları teknolojisini kullanmayı amaçlayan bir makine icat etmiş ve onun üzerine çalışmalarına devam ediyordu. Ancak çalışmaları esnasında ellerini aletin etrafında dolaştırdığında ortaya garip bir uğultu yayıldığını fark edecekti. Devamında da yepyeni bir müzik aleti yapmaya karar verecekti.

Theremin: Şimdiye Kadar İcat Edilen En Garip Enstrüman
Leon Theremin St Petersburg Üniversitesi’nde fizik okuyor ve Müzik Enstitüsünde de müzik teorisi ve viyolonsel derslerini takip ediyordu. 1919’da Fizik ve Teknik Enstitüsü’nde titreşim üzerine araştırmalar yürütmesi için Teknik Laboratuvarın başına getirilecekti. 1920’de ise theremini ilk kez kullandı.

Theremin, enstrümanını 1922’de Vladimir Lenin için Kremlin’de ve 1927’de Albert Einstein için Berlin’de sergiledi ve devamında dünya çapında ilgi çekti. Kısa süre sonra New York City’deki West 54th Street’te bir stüdyo satın aldı. Zaman içinde bu stüdyo hem besteciler hem de insanları tarafından oldukça sık ziyaret edilmeye başlanacaktı. Hevesli bir kemancı olan Einstein, müzik ve geometri arasındaki bağlantıyı keşfetmek için Theremin’in kiraladığı evin bir odasını kullandı.

Theremin Çalmak Kolay İş Değildir

Bilimsel çalışmaların yanında kendisi bir yandan da zengin olma planları yapıyordu. Hayali bu müzik aletini yaygınlaştırmak ve her eve sokmaktı. Sadece bir yıl sonra, elektronik şirketi RCA, dünya çapındaki izleyiciler için seri üretim planıyla, theremin’in patentini aldı. 

Ancak işler düşündüğü gibi gelişmeyecekti. ABD konserleri bir sansasyon yaratsa da ve yeni enstrümanını seri üretim hakları için kendisine büyük meblağlar teklif edilmiş olsa da, hayali basit bir gerçek üzerine yıkıldı. Bu müzik aletini çalmak kesinlikle çok zordu.

1938’de, Termen aniden, arkasında karısını bırakarak Rusya’ya döndü. Bu kararı neden aldığını kimse tam olarak anlamadı. Sebep ne olursa olsun Termen, Amerika’da geçirdiği süre nedeniyle kısa süre sonra kendisini Rusya’da bir hain olarak suçlanmış olarak buldu. Bu nedenle bir süre hapishanede kalmak zorunda kalacak ancak yetenekleri fark edilince gizli bir araştırmaya katılmak için Moskova’ya çağrılacaktı. Burada binaların içindeki konuşmaları gizlice dinlemek için kullanılan bir cihaz daha icat etti.

“The Thing” adı verilen gizli cihazın replikası

Cihaz, Soğuk Savaş döneminde ABD, Fransa ve İngiltere’ye karşı kullanılmaya başlandı. Bugün modern radyo frekansı tanımlama veya RFID teknolojisinin öncüsü olarak kabul edilen bu casusluk cihazını başarılı bir şekilde kopyalamak CIA’in yıllarını aldı. 1960’ların başında Termen, kendisine yönelik suçlamalardan aklandı ve daha kamusal bir hayata dönmesine izin verildi. 

Moskova Devlet Çaykovski Konservatuarı’nda görev aldı ve burada genç bir adam olarak kendisini büyüleyen elektronik müzik aletleriyle ilgili deneylere geri döndü. 1991’de Leon Theremin Amerika’ya geri döndü. 1993 yılında hayatının anlatıldığı ‘Theremin: An Electronic Odyssey’ adlı Amerikan yapımı belgeselin galasından bir gün sonra 97 yaşında da yaşamını yitirecekti.

Theremin Nasıl Çalınır?

Theremin: Şimdiye Kadar İcat Edilen En Garip Enstrüman
Başka hiçbir enstrüman, bir icracı tarafından vücudun böylesine kontrol edilmesini gerektirmez. 
Çalma notalarında referans olarak klavye veya perde tahtası yoktur. 
İyi uzamsal algının yanı sıra, bir oyuncunun belirli notaları basmak için parlak bir kulağa ihtiyacı vardır. 
Gevşemiş vücut hareketlerini yoğun zihinsel odaklanma ile birleştirmeleri gerekir. Clara Rockmore bir theremin virtüözüydü; 
Enstrümanın mucidi Léon Theremin ona evlenme teklif etti ama onu geri çevirdi.

Bir klavye veya teller yerine, bir thereminin etrafındaki alandaki hareketleri algılayan antenleri vardır. Bu antenler, üretilen sesin perdesi ve yüksekliği üzerinde kontrol sağlar. Oynatıcının önünde bulunan dikey anten, perde antenidir. Elinizin ileri geri hareketi sesin perdesini değiştirir. Oval anten ise ses seviyesini kontrol etmekte rol oynar. Ellerin metale olan uzaklığına göre sesler yükselip alçalmaktadır.

Theremin: Şimdiye Kadar İcat Edilen En Garip Enstrüman
Theremin, iki anteni olan kutu görünümüyle ve çalma tekniğinin ilginçliğiyle ve tınısıyla hala eşsizliğini
koruyan önemli bir çalgıdır.

Elleriniz antenin yakınında ve çevresinde sallandığında, vücut kapasitansınız antenler tarafından üretilen elektromanyetik dalgaları etkileme eğilimindedir. ( Kapasitans bir bileşenin ya da devrenin elektrik yükü biçiminde enerji toplama ve depolama yeteneğidir.).

Bir theremin diyagramı. Ses seviyesi kontrolü mavi, perde kontrolü sarı ve ses çıkışı kırmızı ile gösterilmiştir. Kaynak: https://commons.wikimedia.org

Alandaki bu bozulma, senkronize edilebilen değişken sesler yaratmaya sağlar. Son olarak da elleri kullanımıyla oluşan theremindeki elektrik sinyalleri bir hoparlör sistemine gönderilmektedir. Bu sayede de sesin dışarı verilmesi sağlanır.

Sonuç olarak;

Led Zeppelin’den Jimmy Page, Whole Lotta Love ve No Quarter performansları sırasında theremin’in bir varyasyonunu kullanmıştı.

Mucit Leon Theremin, bu müzik aletini, ” Theremin şarkı söyleyen bir alettir. İnsan melodiyi kendi iç sesiyle söyler” şeklinde betimlemiştir. İlk elektronik müzik aleti olarak önemi olan Theremin, çalınma tarzındaki tuhaflık ve özel tınısı nedeniyle bugün de, eşsizliğini koruyor. Yazımızın devamında göz atmanız için: Pisagor’dan Günümüze Müziğin İçindeki Matematik, Matematiğin İçindeki Müzik


Kaynaklar ve ileri okumalar


Size Bir Mesajımız Var!

Matematiksel, 2015 yılından beri yayında olan ve Türkiye’de matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak veya Patreon üzerinden ufak bir bağış yaparak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.

Matematiksel

Kamil Anıl

Cevaplardan çok sorulara merak duyan, bilginin yaygınlaşması için katkıda bulunmak isteyen ,eğitim hayatını ODTÜ'de sürdüren bir öğrenciyim. Ayrıca bilim ve matematiğin uçsuz bucaksız olduğuna ve herkese ulaşabileceğine inanmaktayım. Yeter ki ne kadar zaman geçerse geçsin "hala öğreniyorum" diyebilelim.

İlgili Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir