Hiç şüphesiz bu yıla damgasını vuran konulardan biri de yapay zeka oldu. Çünkü yapay zeka gerçekten bu sene büyük bir ilerleme sergiledi. Bundan 2-3 sene öncesine gitsek yüksek ihtimalle yapay zekanın bu gelişimini tahmin edemezdik. Elbette bu ilerleme heyecan verici fakat arada “Yapay zeka bizi işsiz mi bırakacak?” gibi şeyler düşünmeden de edemiyoruz. Ve yapay zekayla ilgili bu ve benzeri sorunlarımızın hepsi aslında tek bir soruna indirgeniyor. O da teknolojik tekillik meselesidir.
Bazı uzmanlar yapay zekanın 7-8 sene sonra teknolojik tekilliğe ulaşacağını iddia ediyor. Peki nedir bu teknolojik tekillik? Yapay zeka tekilliğe nasıl ulaşacak ve biz bunu nasıl anlayacağız? Teknolojik tekilliğe ulaşıldığında insanlığı neler bekliyor? Bilim kurgu filmlerindeki kıyamet senaryoları gerçek mi olacak? Tüm bu sorulara açıklık getirmek için gelin işe tekilliği tanımlayarak başlayalım.
Teknolojik Tekillik Nedir?
Stephen Hawking ve Bill Gates gibi isimlerin uzun zamandır inandığı bir kavram olan tekillik, makine zekasının insan zekasını aştığı durumdur. Peki makine zekası nedir? Makine zekası, bir cihazın etkileşime girmesine ve çevresiyle akıllı iletişim kurmasına olanak sağlayan gelişmiş bilgi işlem olarak tanımlanır.
Ayrıca tekillik kavramı yeni bir kavram değildir. Teorik bilgisayar biliminin ve yapay zekanın babası olan İngiliz matematikçi Alan Turing de yapay zekanın tekilliğe ulaşıp ulaşamayacağını merak etmişti. Makinelerin de düşünüp düşünemeyeceğini tespit etmek için hepimizin bildiği meşhur Turing testini geliştirmişti. Ancak bugün biliyoruz ki, Turing testi bunu test edebilmemiz için yeterli değil. Çünkü hatırlayın, başka bir yazımızda ChatGPT’nin Turing testini geçtiğinden bahsetmiştik.
Peki neden yapay zekanın insan zekasını geçebileceğini düşünüyoruz? UC Berkeley’de uygulamalı yapay zeka ve teknolojik tekillik konusunda uzmanlığa sahip bir akademisyen olan Ishaani Priyadarshini, bu durumu şöyle açıklıyor. “Makine zekası ile insan zekası arasındaki fark, bizim zekamızın sabit olmasıdır. Makinelerin zekası sabit değildir ve sınırsızca artabilir. Bu konudaki tek sınırlama tüm bilgi işlem gücünü barındıracak alan bulmaktır.”
Yapay Zeka Tekilliğe Ulaştığında Ne Olacak?
Aslında bu konuda hiçbir fikrimiz yok. Çünkü yapay zeka tekilliğe ulaştığında insan zekasını geçmiş olacak. Ve biz de bizden kat kat zeki bir şeyin ne düşündüğünü, ne yapmak istediğini mevcut zekamızla anlayamayız. O nedenle mevcut zekamızla sadece birtakım spekülasyonlar ortaya atabiliyoruz.
Priyadarshini ise yapay zekanın iyi niyetli mi kötü niyetli mi olduğunu anlamanın zor olduğunu söylüyor. Çünkü yapay zekayı kötü niyetli yapan şey aslında kodlarıdır. Çünkü yapay zeka dediğimiz şey, bir dizi kural ve parametreye göre karar verir. Bu durumu bir örnek üzerinden düşünelim. Kendi kendine giden otomobiller üretiyoruz. Ve bu otomobillerin de kırmızı ışıkta durmasını, yayalara çarpmamasını istiyoruz. Ancak sürücüsüz arabalar kırmızı ışıkta durmadan ve yayalara dikkat etmeden daha hızlı yol alabilir.
Ve işin kötü tarafı, IBM şu anki yapay zeka geliştiricilerinin sadece 3’te 1’inin bu sistemleri sorunlu olabilecek herhangi bir potansiyel önyargı için nasıl test edeceklerini bildiğini tahmin ediyor. Yani birçok yapay zeka geliştiricisi ürettikleri şeyin ilerde sıkıntı çıkarıp çıkarmayacağını nasıl ölçeceğini bilmiyor.
Bu yüzden IBM, insan tarafından yorumlanabilir veri dilimlerini inceleyerek makine öğrenimindeki zayıflıkları bulan FreaAI adında bir yapay zeka geliştirdi. Bu sistemin yapay zekadaki önyargıyı azaltıp azaltmayacağı ise henüz belli değil. Yine de oldukça güzel bir adım.
Yapay Zeka Gerçekten de 2031’de Tekilliğe mi Ulaşacak?
Önümüzdeki yaklaşık 10 yıl içerisinde tekilliğe ulaşacağımız iddiaları son zamanlarda artış gösterdi. Çünkü bazı uzmanlar yapay zekanın insanların kontrolünü aştığına dair şüpheleri var. Yine de bu iddia için spekülatif bir iddiadır demek daha doğrudur. Fakat bu durum yapay zekanın tekilliğe ulaşmasının öyle çok da uzak bir gelecekte olduğu anlamına gelmiyor.
Çünkü zaten tekilliğin kendisine giden yoldayız şu anda. Ufak adımlarla da olsa oraya doğru gidiyoruz. Sadece teknolojik tekilliğin “olay ufku”na ulaşmak, tekilliğin kendisine ulaşmaktan daha uzun sürebilir. Ancak olay ufkuna ulaştıktan sonra da bunun bir geri dönüşü olmayacaktır.
Zaten günümüzde de tekilliğin işaretlerini görüyoruz. Örneğin insanların makinelere karşı kazanamayacağı oyunlar tekilliğin bir göstergesidir. Mesela 1997’de IBM’in Deep Blue adlı süper bilgisayarı, bir insan satranç oyuncusunu yenen ilk yapay zeka olmuştu.
Buna rağmen tekillik, ölçülmesi oldukça zor bir kavramdır. Günümüzde bile tekilliğe işaret eden şeyleri bulmakta zorlanıyoruz. Birçok bilim insanı, yapay zekanın çeviri becerisinin söz konusu durum hakkında ilerlememizi ölçmenin en önemli unsuru olduğunu ifade ediyor.
Örneğin yapay zeka bir insan gibi konuşabildiğinde ya da çeviri yapabildiğinde bu durum tekilliğe bir adım daha yaklaştığımızın işareti olacaktır. Bunun yanı sıra bazı uzmanlar internette dolaşan meme’lerin de önemli bir gösterge olduğunu düşünüyor. Çünkü yapay zeka bu meme’leri henüz anlayamıyor.
Sonuç Olarak;
Yapay zekanın ve makinelerin insan zekasını geçmesi mümkündür. Bundan korkmalı mıyız diye soracak olursanız da buna iki farklı cevap verebilirim sanırım. Eğer yapay zekayı kontrollü ve güzel amaçlar için kullanırsak o kadar da korkmamıza gerek yok gibi görünüyor. Ancak tam tersi durumda korkmalıyız. Çünkü yapay zeka bugün veya yarın tekilliğe ulaştığında onu anlayamayacağımız bir yapı kazanmış olacak. Ve bu da filmlerdeki kıyamet senaryolarına benzer şeylerin bizi beklediği anlamına gelebilir.
Kaynaklar ve İleri Okumalar
- Everything You Need to Know About AI Reaching Singularity ; Bağlantı: Singularity: How and When Machines Will Surpass Human Intelligence (popularmechanics.com) ; Yayınlanma tarihi: 14 Şubat 2023
- A Scientist Says the Singularity Will Happen by 2031 ; Bağlantı: When Will the Singularity Happen? Scientist Says by 2031 (popularmechanics.com) ; Yayınlanma tarihi: 9 Kasım 2023
Size Bir Mesajımız Var!
Matematiksel, 2015 yılından beri yayında olan ve Türkiye’de matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak veya Patreon üzerinden ufak bir bağış yaparak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.
Matematiksel