Su neredeyse her yerdedir. Soluduğumuz havada, yediğimiz ve içtiğimiz şeylerde hep su vardır. Dünya’mızın %70’inden fazlası, insan vücudununsa kabaca %60’ı sudur. Bu nedenle su, yaşamın vazgeçilmez ögelerinden birisidir.
Ancak su, sadece bu yüzden önemli değildir. Suyun bu kadar önemli olmasını sağlayan birkaç özelliğiyse şunlardır:
- Normal sıcaklık ve basınçta su, maddenin üç halinde (katı, sıvı, gaz) de bulunabilir.
- Genelde tüm maddeler ısıtıldıklarında daha az yoğunlaşır ve soğutulduklarında daha yoğun hale gelir. Su, maksimum yoğunluğuna +4 derecede ulaşır. 4 derecenin altına düştüğünde suyun yoğunluğu azalır. Bu da buzun neden su üzerinde yüzdüğünü açıklar. Ve buzun suda yüzmesi yaşam için son derece önemlidir.
- Su; karbon içermeyen, standart sıcaklık ve basınçta sıvı olan çok az bileşikten biridir.
- Yüzey gerilimi en yüksek ikinci sıvı sudur. Sudan daha yüksek yüzey gerilimine sahip sıvı ise cıvadır. Su gibi çok yaygın bir sıvının böylesi bir yüzey gerilimine sahip olması sıra dışıdır.
- Bir su molekülü 2 hidrojenden ve 1 oksijenden oluşur. Oksijen hafif negatif yüke sahipken hidrojenler de hafif pozitif yüke sahiptir. Bu da suyun mükemmel bir çözücü olmasını sağlar.
Peki suyun bu özelliklerinin dışında ne gibi özellikleri olduğunu söyleyebiliriz? Ya da günlük hayatta suyun hangi özelliklerini, niteliklerini deneyimleriz? Eğer aklınıza suyun ıslaklığıyla alakalı bir şeyler geldiyse harika. Çünkü bugün başta saçma gelse de suyun ıslak olup olmadığını tartışacağız.
Öncelikle Islak Olmak Ne Demek Bunu Anlamaya Çalışalım
Etrafımızdaki her şey atomlardan oluşur. Nesneleri oluşturan atomların diziliş biçimi de o nesnenin halini belirler. Örneğin masayı oluşturan atomlar birbirine çok yakın bir şekilde dizildiği için masayı katı olarak algılarız. Soluduğumuz havayı oluşturan atomların arasındaysa çok büyük boşluklar vardır. Böylece içinden kolaylıkla geçip gidebiliriz. Sıvıların yapısındaki atomların arasında ise katılardakinden fazla, gazlardakinden az boşluk vardır.
Aslında bir şeyin ıslak olduğunu söylediğimiz zaman o sıvının bir malzemenin üzerine yapıştığından bahsederiz. Mesela saçınız ne zaman ıslak olur? Saçınıza su değdiğinde su molekülleri adhezyon kuvveti sayesinde saç tellerinize tutunur ve saçınız ıslanır. Islanmış saçınıza dokunduğunuzda saçınıza tutunmuş olan su moleküllerinden bazıları bu sefer de parmak uçlarınıza adhezyon kuvveti sayesinde yapışır. İşte bu hisse ıslaklık deriz.
Günlük dilde ıslak olmak çoğunlukla bir sıvı tarafından ıslatılmış olmak anlamına gelir. Nemli bir yüzeye dokunduğumuzda da aynı ıslaklık hissini deneyimleriz. Ancak bir şeye ıslak diyebilmemiz illa ki bizim onu ıslak olarak algılamamız gerekmez. Sonuçta bir kumaş da ıslak olabilir. Ve kumaşın ıslak olmasını sağlayan şey suyu emmiş olmasıdır. Buraya kadar her şey yolunda gibi. Su ya da başka bir sıvı, nesneleri ıslak yapabiliyor.
Peki Su Islak mıdır?
Islaklık, yukarıda da anlattığımız gibi sıvının başka bir maddeyle temas halinde olmasını gerektirir. Yani ıslaklığı sağlayan temel şey adhezyon kuvvetidir. Su ise oldukça kuvvetli hidrojen bağlarına sahiptir. Bu da su moleküllerinin birbirine kohezyon kuvvetiyle yapışması anlamına gelir.
Elbette su adhezyon kuvveti sıfır, kohezyon kuvvetiyse maksimum düzeyde bir sıvı değildir. Öyle olsa bardağa su koyduğumuzda bardak asla ıslanmazdı. Demek istediğimiz şey, suda kohezyon kuvveti adhezyondan biraz daha fazla olduğu için suyun kendisi ıslak değildir. Ve nesneleri ıslatmada da aşırı iyi değildir. Örneğin alkoller bu konuda sudan daha başarılıdır.
Bir de tabin işin dilsel boyutu var. Bu açıdan baktığımızda da suyun ıslak olması mantıksız görünür. Çünkü ıslaklık, bir sıvının bir katıya yapışmasıdır. Bu nedenle suyun veya başka bir şeyin ıslanması için onu ıslatacak bir şeye ihtiyacımız vardır. O zaman suya yağ veya başka bir sıvı döksek su ıslanır mı? Hayır, ıslanmaz. Çünkü su ve yağ arasındaki ilişki, su ve bir katı arasındaki gibi olmayacaktır. Bir şeyin ıslak olabilmesi için katı olması şarttır.
Yine de ıslak su diye bir şey vardır. Araştırmacılar ıslak suyu, ıslatıcı malzemelerle muamele edilmiş su olarak tanımlıyor. Bu ıslatma ajanları yüzey gerilimindeki azalma nedeniyle suyun yayılma ve nüfuz etme özelliklerini arttırmaktadır.
Sonuç olarak;
İnsanlara suyun ıslak olup olmadığını sorsak birçoğundan “ıslak” cevabını alırız. Halbuki gördüğümüz gibi durum biraz daha farklıdır.
Kaynaklar ve İleri Okumalar
- Is water wet? It’s … not really that straightforward ; Bağlantı: Is water wet? It’s … not really that straightforward (zmescience.com) ; Yayınlanma tarihi: 8 Mayıs 2023
Size Bir Mesajımız Var!
Matematiksel, 2015 yılından beri yayında olan ve Türkiye’de matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.
Matematiksel