Çoğu insan için duymak sadece duymak, görmek ise sadece görmektir; ancak sinestezisi olan insanlar için bu duyular her şeyden ötedir.
Dünyayı algılama şeklinizin herkes için aynı olduğunu varsaymak kolaydır. Ancak son araştırmalar, insanların bir şeyleri zihinlerinde canlandırma süreçlerinin birbirinden farklı olduğunu bizlere gösterdi. Örneğin kimileri zihin körüdür. Yani bu kişiler ne yapılırsa yapılsın bir şeyleri zihinlerinde canlandıramazlar.
Ancak bazı insanlar müzik duyduklarında zihinlerinde şekiller görürler veya bir sayı gördüklerinde renkleri hayal ederler. Duyular birbirine karışır, birleşir. Bu kişilerde duyma, dokunma, tat alma, görme, işitme iç içedir. İşte buna sinestezi ya da diğer adıyla birleşik duyu denir.
Sinestezi Nasıl Oluşur?
Sinestezi; gelişimsel, sonradan kazanılmış veya farmakolojik olarak üç tipe ayrılır. Bunların arasında en sık rastlananı kalıtımsal olabileceği yönünde bulgular bulunan gelişimsel sinestezidir. Sonradan kazanılan sinestezi ise başka bir hastalığın varlığında oluşur.
Örneğin, epilepsi hastalarında, koklama, görme, işitme, duyma, dokunma arası duyu geçişleri gözlemlenmektedir. Farmakolojik sinestezi de, bazı kimyasalların kullanımı sonucunda ortaya çıkar. Ortalama iki bin kişide bir görülen sinestezinin kadınlarda görülme oranı daha fazladır.
Bu kişilerin çoğu solaktır ya da çift el kullanır. Bu duruma herhangi bir ruhsal veya beyinsel rahatsızlık eşlik etmez. Daha iyi bir hafızaya sahiptirler, ancak kimi durumlarda, matematiksel ve mekânsal algı fonksiyonları zayıf olur. Bu nedenle bir kısmı hesap yapmakta zorlanır, sağ ve sol taraflarını karıştırır.
Sinestezi için bireysel bildirim dışında bir tanı mekanizması bulunamamıştır. Sonuçta doğduğumuzdan beri yaşadığımız herhangi bir deneyim bize “normal” gelir. Ancak renk körlüğünde sıklıkla olduğu gibi, zamanla diğer insanlarla karşılaştırıldığımız zaman farklı duyulara sahip olduğumuzu fark ederiz.
Renkleri Duymak Nasıl Mümkün Oluyor?
Duyularınızın birbirinden ayrı olduğunu, renklerin yalnızca gözleriniz tarafından görülebildiğini veya seslerin yalnızca kulaklarınız tarafından duyulabildiğini düşünebilirsiniz. Ancak gerçekte, beyin her şeyin patronudur. Görmeyi, duymayı, tatmayı vb. yapan odur.
Kırmızı bir gül gördüğünüzde, renk sadece gülün güneş ışığının belirli bir kısmını gözlerinize yansıtmasıdır. Bu da gözlerinizin beyninize elektrik sinyali göndermesini sağlar. Bu sinyal beyninizin oksipital korteks adı verilen özel bir bölümüne ulaşınca kırmızı rengi görürsünüz.
Bu, beyninizin gören kısmıdır. Gözlerden bir sinyal aldığında, bir tür harekete geçer ve bu, kırmızı rengi hissettiğiniz zaman olur. Yani kırmızı rengi görmek beyninizin belirli bir bölümünü aktive ettiğinizde oluşan bir histir. Ve aynı şey diğer hisler için de geçerlidir. Sıcaklık, soğukluk, ses yüksekliği; hepsinin de kendi beyin aktivasyonları vardır.
Sinestezisi olan insanların beyinlerinde ufak farklılıklar vardır. Bu da görme kısmının bazen kulaklardan gelen bir sinyalle aktive olabileceği anlamına gelir. Ya da tatma kısmı gözlerden gelen bir sinyalle aktive olabilir. Bunun sonucunda da duydukları bir şeyden renk hissi ya da gördükleri bir şeyden tat hissi yaşayabilirler.
Sinestezi ile Yaratıcılık Arasında Bir İlişki Var mı?
Sinestezi popüler bir fikir haline gelince giderek daha fazla kişi kendinde bu belirtileri gözlemlemeye, veya geçmişte yaşamış olan kişileri bu bağlamda incelemeye başladı.
Şu anda dünyanın saygın heykeltıraş, müzisyen, ressam ve şairleri arasında bu duruma örnek olarak verilecek bir çok kişi mevcut. Bilim insanları işin nedenlerine kafa yorarken bu kişiler, özel durumlarını bir tür hediye gibi görerek başarının kapılarını zorluyorlar.
Öyle ki Ressam Wassily Kandinsky, yazar Vladimir Nabokov, besteci Duke Ellington, Franz Liszt, Nikolai Rimsky Korsakov, fizikçi Richard Feynman ve şair Arthur Rimbaud ile Charles Baudelaire vereceğimiz örneklerden bir kaç tanesi olacaktır. Hatta Newton, Darwin gibi bilim insanlarının da sinestezik olabileceğine dair iddialar vardır.
Son yıllarda büyük ölçüde beyin görüntüleme çalışmaları sayesinde sinestezinin gizemini çözmede çok ilerleme kaydedilmiş olsa da, bu nörolojik durum hakkında kökeni de dahil olmak üzere bilmediğimiz henüz çok çok şey var.
Kaynaklar ve İleri Okumalar:
- The Interesting Condition of Synesthesia that Allows you to Taste Sounds and Smell Colors. Yayınlanma tarihi: 20 Ekim 2019. Kaynak site: Interesting Engineering. Bağlantı: The Interesting Condition of Synesthesia that Allows you to Taste Sounds and Smell Colors
- Imagination is a spectrum – and 1% of people can’t mentally visualise things at all. Yayınlanma tarihi: 28 Şubat 2023. Kaynak site: Conversation. Bağlantı: Imagination is a spectrum – and 1% of people can’t mentally visualise things at all
- Rouw, Romke & Scholte, H.. (2007). Increased structural connectivity in Grapheme-Color Synesthesia. Nature neuroscience. 10. 792-7. 10.1038/nn1906.
Size Bir Mesajımız Var!
Matematiksel, matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.
Matematiksel