Sihirbazlık gösterileri, uzun süredir izleyicileri büyülüyor. En ilgi çekici olanların arasında “bir kadını ikiye bölme” hilesi yer alıyor.
Günümüzden yaklaşık yüz yıl önce, Percy Thomas Tibbles adında bir İngiliz sihirbaz, Ocak 1921’de Londra’da bir sahnede şaşırtıcı bir duyuru yaptı. Kendisi duyurusunda bir kadını herkesin gözü önünde ikiye keseceğini ilan ediyordu. Selbit tam da bunu yaptı, bir kadını ellerinden, boynundan ve ayaklarından bağladı ve onu bir kutuya koydu ve kadını yavaşça ikiye kesti.
Gergin bir sessizlik anından sonra, kadın sağlam bir biçimde kutudan çıktı ve seyirci rahat bir nefes aldı. Zaman içinde, bu performans her yapıldığında izleyenleri etkilemeyi başaran ve en çok tekrarlanan sihirbazlık numaralarından birisi haline geldi.
Film yapımcılığının yükselişinden önce en çok ilgiyi çeken şey, insanların gözleri önünde gerçekleşen gerçek gösterilerdi. Birinci Dünya Savaşı’nın dehşeti, popüler eğlencenin çehresini değiştirmişti. Sahne performansları da bu değişimden muaf olamazdı. Yaklaşık 40 milyon insanı öldüren bir savaştan sonra, izleyiciler daha karanlık bir şeye hazırdı ve 1921’de PT Selbit bunu onlara verdi.
Kadını İkiye Bölme Hilesi Neden Bu Kadar Etkili Oldu?
Dikkat ederseniz gösterinin adı pek çok kaynakta kadını ikiye bölme numarası olarak geçmektedir. Oysa ki en başta gösteri esnasında ikiye bölünenler kadın değil erkeklerdi. Ancak ilerleyen süreçte, kurban görüntüsü verilen kadınların daha fazla ilgi çektiği anlaşılacaktır. Selbit’in başlıca “yeniliklerinden” biri, o zamanlar kadınlarla ilgili sosyal anlatıda rol oynayan bir kadını kullanma seçimiydi.
Selbit ilk gösterisini kadınların oy kullanma hakkını güvence altına almasından sadece üç yıl sonra gerçekleştirmişti. Bu gösterisinde, reklam kampanyasının bir parçası olarak, Londra’da protesto yürüyüşleri düzenleyen ünlü oy hakkı savunucusu Sylvia Pankhurs ise en uygun kurban gibi gözüküyordu.
Sonucunda erkeklerin birinci dalga feminizmin en sesli savunucularından birini dizginleyip parçalara ayırdığı bir gösteri büyük ilgi çekecekti. Ancak Sylvia Pankhurs teklifi kabul etmeyince ilk gösteride başka kadın kullanıldı.
Gösteri, daha sonraki altı ay içinde, Atlantik’te ve Amerika Birleşik Devletleri’nde birkaç sihirbaz tarafından sahnelenmeye başlandı. Bu kişilerden birisi de Horace Goldin idi. Ancak Horace Goldin bazı eklemeler de yaptı. Kurbanın başının ve ayaklarının uçlardan dışarı çıkmasına izin verdi. Ayrıca gösteriye iki ayrı bölmeyi seyirciye göstermek için kutuyu ayırmayı ekledi.
Ancak Goldin’in en önemli yeniliği, illüzyonu çerçeveleme şekliydi. Gösterinin eğlence amaçlı yapılmasına müsaade etmedi. Goldin, illüzyonun doğasında var olan tehlikeye eğildi.
Tiyatronun dışında ambulansları olurdu ve gösteriler arasında, sahne görevlileri sahne arkası kapısından çıkar ve kanalizasyon ızgaralarına “kan” kovalarını boşaltırdı. Bu detayları, sahnedeki illüzyonu daha da korkutucu hale getirdi. Ve medya bunu kısa sürede fark etti. Bu yüzden bu illüzyon o zamandan bu zamana popülerliğini sürdürdü.
Sihirbazlar İkiye Bölme Hilesini Nasıl Yapıyor?
Her büyük yenilikte önce taklit vardır, sonra sadece nasıl yapıldığını anlamak isteyen ordular gelir. Ve Goldin, kendi versiyonuyla Amerika Birleşik Devletleri’ni gezerken tam da bu sorunu yaşadı. İlk sinema şirketleri, hilenin yarattığı hissi gördüler ve Goldin’in illüzyonunu ortaya çıkaran ve kesin yöntemlerini gösteren filmler yaptılar.
Goldin şirketlere dava açtı ama fikirlerinin mülk sahibi olduğunu kanıtlayamadığı için kaybetti. Daha sonra, yöntemlerini rakip sihirbazlardan korumak için illüzyonunun patentini almaya karar verdi. Ancak bu işleri daha da zorlaştırdı.
Camel sigaraları, reklam kampanyalarında patent çizimlerini kullandı ve Goldin’in hilesini, milyonlarca olası bilet alıcısına ifşa etti. İkiye bölme hilesi ile ilgili patentlerden bir tanesi aşağıdaki gibi idi. Bu arada P. T. Selbit, kariyerinin geri kalanında “Kadını ikiye bölme” gösterisinin kendi versiyonunu sergilemeye devam etti.
Bu yöntemin de iki farklı versiyonu bulunmaktadır. Bir versiyonun da iki asistan kullanmaktadır. Ancak ikinci asistan hiçbir zaman gözükmez, her zaman kutunun bir yarısında durmaktadır. Bu sebeple illüzyonist, seyircileri ana gösteriye hazırlayan ön anlatımlardan sonra asistanını kutunun içine yerleştirdiğinde, aslında asistan, kutunun yarısına girmektedir. Sonrasında, ikinci asistan ayaklarını dışarı uzatır, böylece sanki tek bir beden boydan boya uzanıyormuş gibi gözükür.
İkinci versiyonda ise tek bir asistan vardır ancak kutudan gözüken ayaklar gerçek değildir. Bu ayakların gerçekçi gözükmesi için yaptığı hareketler de bir mekanizma sayesinde mümkün olmaktadır. Gerçek insan ayağına benzemesi için de kutuya giren kişinin mutlaka ayakkabı giyiyor olmasına dikkat edilir.
Patenti alınan ikinci versiyon ise aşağıdaki gibi özel bir masa ile ilgilidir. Yani hile kutuda değil, kutunun altındaki masadadır. Kadın kutunun içine girdikten sonra masadaki boşluğa kaçar. Bu şekilde de performans devam eder.
Sonuç Olarak
İllüzyon işi, gerçekten devasa bir iş sahasıdır ve bu gösterilerin hazırlanması için teknisyenler, mühendisler ve sanatçılar bol miktarda mesai harcamaktadır. Sonucunda bir illüzyonistin sanatını ustalıkla icra etmesi, illüzyonun nasıl yapıldığından bağımsız olarak hayranlık uyandırıcıdır.
Bu hilenin daha modern versiyonlarında da işin içine aynalar ve benzer mekanizmalar karışmaktadır. İlginç bir performansı buradan izleyebilirsiniz. Yazının devamında göz atmanızı öneririz: Kendiliğinden Yanma Fikri Gerçek mi Yoksa Kurgu mu?
Kaynaklar ve ileri okumalar:
- Split in two: magicians to celebrate 100 years of sawing people in half. Yayınlanma tarihi: 10 Ocak 2021; Kaynak site: The Guardian. Bağlantı: https://www.theguaSplit in two: magicians to celebrate 100 years of sawing people in half. /
- Sawing a woman in half; Bağlantı: https://en.wikipedia.org/wiki/
- The Magician and the Suffragette: The Strange History of Sawing a Woman in Half. Yayınlanma tarihi: 25 Kasım 2021; Kaynak site: Mental Floss. Bağlantı: The Magician and the Suffragette: The Strange History of Sawing a Woman in Half/
Size Bir Mesajımız Var!
Matematiksel, 2015 yılından beri yayında olan ve Türkiye’de matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.
Matematiksel