Dikkat sınırlı bir kaynaktır, bu nedenle gündelik yaşamda dikkatimizi bir olaya odaklamak için diğer olayları filtrelemeliyiz. Bunu seçici dikkat sayesinde başarırız.
Herhangi bir anda, sürekli bir duyusal bilgi bombardımanına maruz kalırız. Sokaktan geçen bir araba kornasının sesi, arkadaşlarınızın gevezeliği, yazı yazarken klavyenizin çıkardığı ses, odanızı sıcak tutan ısıtıcının vınlaması. Bunların hepsi bir biçimde dikkatinizi dağıtacaktır. Ancak çoğu durumda, bu duyusal deneyimlerin her birine dikkat etmeyiz. Peki neye dikkat edip neyi görmezden geleceğimize tam olarak nasıl karar veriyoruz?
Sorunun cevabı seçici dikkattir. Seçici dikkat belli bir uyarıcı ya da eylemle dikkati dağıtan başka bir uyarıcı olduğu halde ilgilenebilme kabiliyetidir. Dikkat, insanların (ve hayvanların) görevleri etkili bir şekilde yerine getirebilmeleri ve potansiyel olarak tehlikeli bir dünyada hayatta kalabilmeleri için ihtiyaç duyduğu temel bir beyin fonksiyonudur.
Dikkat dağılması kimi durumlarda felakete yol açma potansiyeli taşır. Bu sorunla baş etme seçici dikkat sayesinde olur. Beyin bunu yapmak için güçlü yöntemler geliştirmiştir.
Kalabalık bir ortamda örneğin bir partide olduğumuzu düşünelim. Müzik sesi ve konuşmaların son derece rahatsız edici seviyeye çıkabildiği bu ortamda, yanınızdaki arkadaşınızla rahatlıkla sohbet edebilirsiniz. Hatta aynı zamanda sizden birkaç metre ötede ilginizi çeken bir şeyler konuşulduğunu fark eder ve dikkatinizi çabucak oraya yönlendirirsiniz. Bunu başarabilmeniz seçici dikkat sayesindedir.
Seçici İşitsel Dikkat Nasıl Çalışır?
Konu ile ilgili en iyi bilinen çalışmalardan bazıları 1953 yılında psikolog Colin Cherry tarafından gerçekleştirilen deneylerdir. Bu durum Colin Cherry tarafından ‘kokteyl partisi etkisi‘ olarak adlandırılır.
Colin Cherry konu ile ilgili iki deney gerçekleştirdi. İlk deneyde Cherry, aynı kişi tarafından seslendirilen iki farklı sesli mesajı bir dinleyicinin her iki kulağına da gönderdi. Dinleyicinin görevi mesajlardan birini kelimesi kelimesine tekrarlamaktı. Yani mesajları birbirinden ayırmaları gerekiyordu.
İkinci deneyinde işleri biraz değiştirdi. Yine bir dinleyiciye aynı kişi tarafından seslendiren iki farklı sesli mesajı dinletti. Ancak bu sefer her kulağa tek bir mesajı yolladı. Tahmin ettiğiniz gibi dinleyiciler ilk deneyde çok zorlanmışlardı. Dinleyiciler mesajları birbirinden ayırmayı başarana kadar defalarca dinlemek zorunda kalmışlardı.
Ancak ikinci deneyde sorun ortadan kalkmıştı. Dinleyiciler mesajları kolaylıkla ayırt edebiliyorlardı. Cherry’ye göre bu durum, bir kulağımızı kullanarak bir ses kaynağına odaklanırken, diğerinden gelen sesleri reddedebilmemizden kaynaklanıyordu.
Birden fazla işitsel girdinin bulunduğu bir ortamda olduğumuzda, sınırlı dikkat kapasitemiz nedeniyle yalnızca belirli girdilere odaklanırız. Ancak bu, diğerlerinin beynimize sızmadığı anlamına gelmez. Bizim için önemsiz olan sesler basitçe körelir.
Kısacası tüm sesleri duyarız ve bu sesleri istenenler ve istenmeyenler olarak ayrıştırırız. İstenmeyen sesleri hafifçe alçaltırız. Bu seçimde sesin fiziksel parametreleri rol oynar. Örneğin, size daha yakın olan seslere daha kolay odaklanırsınız.
Ayrıca bastırılması gereken diğer girdilerin sayısı da bu filtrelemede önemli bir rol oynar. Ses size yakın olsa bile, on kişi arasındaki sohbette bir kişiye odaklanmaya kıyasla beş kişi arasında bir sohbette bir kişiye odaklanmak daha kolaydır.
Sesleri Seçmemizi Etkileyen Diğer Faktörler
Bu seçim sürecinde iç faktörler de rol oynamaktadır. Örneğin, ilginç bir konu hakkında konuşan birinden biraz uzakta olsanız bile, yine de diğer sesleri filtreleyip, söylediklerine odaklanabilirsiniz. Ayrıca görsel ipuçları örneğin bir kişinin dudak hareketini görmek de tek bir sese odaklanmaya yardımcı olur. Seçimi etkileyen bir diğer faktör de odaklanmak istediğimiz sesin diğer seslerden ne kadar farklı olduğudur. Farklılık arttıkça odaklanmamız daha kolaylaşır.
Bebekler, ebeveynlerinin sesleri gibi kendilerine tanıdık gelen bir ses duyduklarında o yöne başlarını çevirirler. Bu, bebeklerin çevrelerindeki belirli uyaranlarla seçerek ilgilendiklerini gösterir. Dahası, seçici dikkat üstüne yapılan çalışmalar; bebeklerin yetişkin bir ses tonuna göre “bebek” konuşmasını tercih ettiklerini göstermektedir.
Yani, bebekler konuşma tonundaki fiziksel değişiklikleri fark edebilirler. Ancak, arka plan gürültüsünün içinde ses tonu gibi fiziksel farklılıkları saptamadaki doğruluk zamanla artar.
Bu yeteneğimiz önemli şeyleri önemsiz şeylerden ayırmamızı ve filtrelememizi sağlar. Bu nedenle bizim için bir avantaj olduğu kesin. Bilim insanlarının seçici işitsel dikkat ile ilgili araştırmaları ilerledikçe filtreleme mekanizması ile ilgili yeni şeyler öğreneceğiz. Ancak kesin olan bir şey var. Etrafımızda olup biten her şeye eşit derecede odaklanmak zorunda kalsaydık muhtemel süreç bizim için çok daha zorlayıcı olurdu.
Kaynaklar ve ileri okumalar için:
- How We Use Selective Attention to Filter Information and Focus. Yayınlanma tarihi: 10 Haziran 2022; Bağlantı: https://www.verywellmind.com/
- Stevens C, Bavelier D. The role of selective attention on academic foundations: a cognitive neuroscience perspective. Dev Cogn Neurosci. 2012 Feb 15;2 Suppl 1(Suppl 1):S30-48. doi: 10.1016/j.dcn.2011.11.001. Epub 2011 Nov 9. PMID: 22682909; PMCID: PMC3375497.
- Bronkhorst AW. The cocktail-party problem revisited: early processing and selection of multi-talker speech. Atten Percept Psychophys. 2015 Jul;77(5):1465-87. doi: 10.3758/s13414-015-0882-9. PMID: 25828463; PMCID: PMC4469089.
- Kurmanavičiūtė, D., Kataja, H., Jas, M. et al. Target of selective auditory attention can be robustly followed with MEG. Sci Rep 13, 10959 (2023). https://doi.org/10.1038/s41598-023-37959-4
Size Bir Mesajımız Var!
Matematiksel, 2015 yılından beri yayında olan ve Türkiye’de matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.
Matematiksel