Bazı insanlar şanslı doğmuş gibidir, yaptıkları her işte başarıyı yakalarlar. Bazıları ise sürekli olarak talihsizlikler ile boğuşur. Bir zar altı gelirse iyi şans, bir gelirse de ona kötü şans deriz. Peki ama şans dediğimiz şey tam olarak nedir? Gerçekten şans diye bir şey var mı?
Şans, insanlığın rastgele ve (görünüşte) açıklanamayanı anlamlandırmak için en kullandığı kavramlarından biridir. Yerde 20 dolarlık bir banknot bulursanız, iyi şansınız vardır. Cüzdanınızdan çıkardığınız anda bir rüzgar esintisi 20 dolarlık banknotunuzu uçurursa, kötü şansınız vardır.
Maça giderken yeni bir forma giyerseniz ve takımınız kazanırsa, onu tekrar giyebilirsiniz. Başka bir zafer gelirse, bir düzen görmeye başlarsınız. Bu artık sizin şanslı formanız olur. Gerçekte, son maçtan bu yana sayısız başka şey değişmiştir ancak bunların hepsine erişiminiz yoktur. Kesin olarak bildiğiniz şey, şanslı formayı giydiğiniz ve sonucun olumlu olduğudur.
Şans hakkında konuşmanın mantıklı bir yolu yoktur. Çünkü dünyada şans diye bir şey yoktur. Kütle veya nesne gibi bir özellik değildir. Bu bakış açısı ile hareket edersek kimse şanslı değildir. Çünkü var olmayan bir şeye sahip olmaktan bahsedemeyiz.
Şans Nedir?
Şans hakkında konuşmak, bir şeylerin kolayca nasıl olabileceği hakkında konuşmaktır. Birisinin, öngörülemez ve kontrolü dışında olan bir şeyden faydalanması veya zarar görmesi durumunda şanslı veya şanssız olduğunu söyleyebiliriz. Bu nedenle açık bir havada yıldırım çarpan kişinin şanssız olduğu ve lotoyu kazanan kişinin de şanslı olduğunu söyleriz.
Filozoflar, “durumsal şans” kavramını, doğru zamanda doğru yerde olmak veya yanlış zamanda yanlış yerde olarak tanımlar. Matematikte ise “şans nedir?” sorusunun cevabını vermek istatistik ve olasılık kuramının işidir. Kısacası matematiksel anlamda şans yoktur olasılıklar vardır.
Diyelim ki bilardo oynarken başarılı bir atış yaptınız ve etrafınızdaki herkes bunun şans eseri olduğunu söyledi. Bilardo masasını tekrar aynı biçime geri getirir ve aynı atışı yapmayı başarırsanız bu şans değil beceridir. Ancak bir kaç denemeden sonra bunu tekrar yapamazsanız, ilk seferde şanslısınız demektir. Bu durumda bir şeyi yaparken şanslı olup olmadığımız, o şeyi yapmada ne kadar becerikli olduğumuza bağlıdır.
Şans Nedir Sorusunun Cevabı Duygularımızla İlişkili
Ancak konuyu psikoloji çerçevesinde ele alırsak neden şansa inanma eğiliminde olduğumuzu anlayabiliriz. Şansın ve rastlantının insanların yaşantısına etkisini inceleyen Alfred Bandura’nın da dediği gibi; “hayatımızın gidişatına yön veren en önemli olaylar, çoğunlukla en sıradan olaylardır.”
İngiltere’deki Hertfordshire Üniversitesi’nde psikoloji profesörü olan Richard Wiseman, şanslı bir insanı şanssız olandan ayıran şeyin ne olduğunu bulmak için bir dizi çalışma yaptı. Şansın insanların yaşamları üzerindeki etkilerini görmek istedi.
Kendisini şanslı ya da şanssız olarak tanımlayan 700 kişi üzerinde yaptığı ilk çalışmasında bu algı ile piyango biletinden ödül kazanma arasında bir ilişki olup olmadığını araştırdı. Kendini şanslı hissedenler şanssız hissedenlere kıyasla kendine 2 kat daha fazla güvense de, tahmin edebileceğiniz gibi, kazanma ihtimali değişmedi.
Daha sonra katılımcılara bir yaşam memnuniyeti anketi uyguladı. Sonuçlar çarpıcıydı. Kendini şanslı hisseden bireylerin, kendini şanssız ya da nötr hisseden bireylere kıyasla, yaşamlarının her alanında daha fazla tatmin duygusu içerisinde olduğu ortaya çıktı
Şans Hakkında Yanlış Düşünüyor Olabilir miyiz?
Tüm bunlara rağmen varoluşsal olarak şanssız olduğunu düşünüyorsanız, bir kere daha fikrinizi ele alın. 66 milyon yıl önce bir asteroit Dünya’ya çarpmasaydı, iklimi değiştirmeseydi ve kuş olmayan dinozorları yok etmeseydi ve memelilerin gelişmesine izin vermeseydi insanlık muhtemelen var olmayacaktı.
Gezegenimiz milyarlarca yıl boyunca tesadüfen istikrarlı olmasaydı Dünya’daki yaşam ortaya çıkma şansına sahip olmayacaktı. Tüm evrenimiz yalnızca fiziksel sabitlerin “Tam kıvamında” bir bölgede olması ve madde ile antimadde oranının büyük patlamadan sonra şeylerin birleşmesine izin vermesi gibi “kozmik şans” sayesinde var olur.
Tüm bu olaylar zinciri gerçekleşmemiş olsaydı, iyi ya da kötü şans hakkında düşünmek için burada olmazdık. Bu zincirin kırılganlığı, kendimize verdiğimiz önem konusunda biraz alçakgönüllülük uyandırmalı. Kısacası, kendimizi şanslı ya da şanssız olarak tanımlamak yerine, elimize geçen imkanlardan en iyi şekilde yararlanmaya çalışmak daha doğru bir seçim olacaktır. .
Kaynaklar ve İleri Okumalar:
- Lang M, Krátký J, Xygalatas D. The role of ritual behaviour in anxiety reduction: an investigation of Marathi religious practices in Mauritius. Philos Trans R Soc Lond B Biol Sci. 2020 Aug 17;375(1805):20190431. doi: 10.1098/rstb.2019.0431. Epub 2020 Jul 29. PMID: 32594878; PMCID: PMC7423266.
- The big idea: should we be thinking about luck differently?. Kaynak site: The Guardian. Yayınlanma tarihi: 7 Ekim 2024. Bağlantı: The big idea: should we be thinking about luck differently?
- Explainer: does luck exist? Yayınlanma tarihi: 7 Şubat 2022. Kaynak site: Conversation. Bağlantı: Explainer: does luck exist?
Size Bir Mesajımız Var!
Matematiksel, matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.
Matematiksel