Mühendislik ve Teknoloji

Dizel Motorun Mucidi Rudolf Diesel’i Kim Ve Neden Öldürdü?

Gece saat 10’du. Rudolf Diesel akşam yemeğini bitirmiş ve Manş Denizi’ni geçmek üzere Belçika’dan yola çıkan SS Dresden gemisindeki kamarasına çekilmişti. Kendi adını taşıyan motorun mucidi, borçlarını ve yakında ödemek zorunda kalacağı faizleri düşünüyordu.

rudolf diesel
Rudolf Diesel (18 Mart 1858, Paris, Fransa’da doğdu – 29 Eylül 1913’te Manş Denizi’nde denizde öldü)

Rudolf Diesel toplayabildiği tüm parayı toplamış ve karşılaştığı mali kaosu ortaya koyan belgelerle birlikte bir çantaya koymuştu. Çantayı bir hafta geçmeden açmaması talimatıyla karısına vermişti. Diesel kamarasından çıktı, ceketini çıkardı, katladı ve geminin güvertesine çıktı. Karanlık sulara bir göz attı ve sonra atladı.

Ancak bazıları Rudolf Diesel’in suya atıldığını düşünüyor. Peki iflas eden mucidin ölümü kimin ilgisini çekebilirdi? Konuyu daha iyi anlamak için, 20 yıl öncesine, sanayileşmiş ekonomilerin trenlerini ve fabrikalarını taşımak için buhar kullandığı, ancak şehir içi ulaşımın atlara bağlı olduğu 1872 yılına gidelim.

Rudolf Diesel Dizel Motoru Nasıl Keşfetti?

Bir zamanların toplu taşıması günümüzdekinden oldukça farklıydı. Toplum genel olarak ulaşım amaçlı atlara güveniyordu.

1872 yılının sonbaharında atları etkileyen bir hastalık Amerikan şehirlerini felç etmişti. Çünkü o dönemlerde taşımacılık atlar ile yapılıyordu ve atın yerini alacak bir alternatif henüz ortada yoktu. Ancak kısa süre içinde buhar motoru buna bir aday olacaktı. Bu sisteme sahip arabalar iyi bir seçenek olarak ortaya çıkmaya başlıyordu.

Bir diğeri aday ise ilk versiyonlarında benzin, gaz ve hatta patlayıcıların kullanıldığı içten yanmalı motordu. Ancak Diesel öğrenciyken bu tür motorlar ne yazık ki verimsizdi. Isının ancak %10’unu mekanik enerjiye dönüştürebiliyorlardı.

james-watt
James Watt buhar makinesi ile Sanayi Devrimi’nin öncüsü olmuş İskoç bilim insanıdır. Watt buhar makinesi, buharlı trenlerin gelişmesine imkan tanıyarak, uzun mesafeli seyahatleri mümkün kılmıştır.

Bavyeralı göçmen bir ailenin çocuğu olarak 1858 yılında Paris’te doğan Rudolf Diesel, Münih Politeknik Okulu’nda eğitim gördü. Diesel, termodinamik ile ilgili bir konferansta, tüm ısıyı kontrol altına alacak içten yanmalı bir motor yapmanın teorik olarak mümkün olduğunu duydu ve bunu yapmayı kafaya koydu. İlk motorunun verimliliği yalnızca %25’ti. Ancak bu öncekilerden iki kat daha iyiydi.

Dizel motorun daha verimli olmasının bir nedeni kıvılcım gerektirmemesidir. Benzinli olanlar, yakıt ve hava karışımını sıkıştırır ve devamında ateşleme aracılığı ile çalışırlar. Ancak dizel motor farklıdır. Bu motorda hava o kadar sıkıştırılır ki yakıt temasla tutuşur. Dolayısıyla daha az yakıt tüketir.

Rudolf Diesel, buzdolaplarından buhar makinelerine kadar cihazlar tasarlayan yetenekli bir mucitti. Ancak en çok bilineni kendi adını taşıyan motorudur. Diesel ilk denemelerinden biriyle.

Rudolf Diesel’in Ölümü İle İlgili İddialar Nelerdir?

Ancak motorunun ilk modellerinde verimlilik kazanımları çok da önemli bir fark yaratmamıştı. Ancak motoru üzerinde çalışmaya devam etti ve onu önemli ölçüde geliştirdi. Öyle ki kısa sürede, dizel motorun diğer avantajları da ortaya çıkmaya başladı.

Dizel motorlar, benzinden daha ağır yakıtlar ile çalışır. Bu yakıtların rafine edilmesi benzine göre daha ucuzdur. Ayrıca daha az gaz açığa çıkarırlar ve bu nedenle patlamaya neden olma olasılığını azaltır. Bu da onu, askeri taşımacılık açısından çekici hale getiriyordu.

Rudolf Diesel nasıl öldü?
Rudolf Diesel nasıl öldü? Muhtemelen asla bilemeyeceğiz.

Diesel, 1892’de motoru için bir patent başvurusunda bulundu. Birkaç yıl içinde bir dizi küçük, verimli motor geliştirdi. Mucit, 1900 yılında Paris Dünya Fuarı’nda yer fıstığı ile çalışan bir model gösterdi ve yıllar geçtikçe bu davanın sadık bir savunucusu oldu. 1912 yılında, ölümünden bir yıl önce, bitkisel yağların, petrol ürünleri kadar önemli bir yakıt kaynağı haline geleceğini öngörmüştü.

1904 yılında Fransız denizaltıları dizel motorlarla çalışmaya başlayacaktı. 19. yüzyılın sonuna gelindiğinde, elektrik santrallerinden arabalara kadar her şey Dizel motorlarla çalışıyordu.

Rudolf Diesel nasıl öldü?
Diesel’in ayakta, solda, oturan Thomas Edison ile birlikte, 1912’de

Bu yüzden Diesel’in 30 Eylül 1913’te Belçika’dan bir iş toplantısına giderken İngiliz Kanalı’nı geçerken gizemli bir şekilde ortadan kaybolması birçok kişi için şok etkisi yarattı. Birçok patenti sayesinde son derece zengin görünüyordu. Ancak, kaybolmasının ardından, ayrıntılar aslında kötü yatırımlar nedeniyle ciddi borçlar içinde olduğunu ve kötü sağlık sorunlarıyla boğuştuğunu ortaya çıkardı.

Ölümü intihar olarak kayıtlara geçse de, etrafındaki gizemli koşullar Diesel’i yıllarca haberlerde tuttu. Bazı komplo teorisyenleri, Diesel motorunun erken dönem denizaltı tasarımlarındaki önemi nedeniyle Alman casusları tarafından öldürüldüğünü iddia etti. Kimilerine göre de ölümü rakiplerinin onu ortadan kaldırmak istediğinin bir sonucuydu.

Yıllar içinde başka hikayeler de ortaya çıktı; bazı anlatımlarda karısına bir çanta dolusu para ve borcunu ayrıntılarıyla anlatan belgeler bıraktığı ve günlüğünde tarihin yanına küçük bir çarpı işareti koyduğu söyleniyordu. Hatta bazıları onu Kanada’da saklanırken sağ salim bulduklarını iddia ettiler.

Sonuç olarak

Bir asırdan fazla bir süredir Dizel motoru ağır sanayinin omurgasını oluşturuyor, traktörlerden kamyonlara kadar her şeye güç veriyor. Ancak tarihçiler on yıllardır mucidinin gizemli kayboluşuyla şaşkına dönüyor.

Diesel’in sonu belki de tam olarak açıklanamayacak ama endüstriyel dünyada bıraktığı iz inkar edilemez. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra daha güçlü ve verimli dizel motorlar giderek daha büyük gemilerin inşasına olanak sağladı. Ancak Rudolf Diesel istediğini başarmış olsaydı, küresel ekonomi fıstıkla işleyecekti.

Çünkü Alman mucit, motorunu kömür tozundan bitkisel yağlara çeşitli yakıtlar ile çalışacak biçimde tasarlamıştı. Motorunun zayıf tarım ekonomilerinin gelişmesine katkıda bulunabileceği fikri onu heyecanlandırıyordu. Son 100 yılda en değerli topraklar petrol çıkarmak yerine fıstık yetiştirmek olsaydı bugün dünya ne kadar farklı olurdu? Rudolf Diesel’e ne olduğunu asla bilemeyeceğimiz gibi, bunu da asla bilemeyeceğiz.

Cesedi 10 gün sonra başka bir geminin yanında yüzerken bulunduğunda o kadar çürümüştü ki otopsi yapılamadı. Mürettebat onu gemiye almak bile istemedi: Cüzdanını, çakısını ve oğlunun daha sonra tespit ettiği gözlük kutusunu aldılar. Bedeni ise sularda kaldı.


Kaynaklar ve ileri okumalar


Size Bir Mesajımız Var!

Matematiksel, matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.

Matematiksel

Sibel Çağlar

Temel eğitimimi Kadıköy Anadolu Lisesinde tamamladım. Devamında Marmara Üniversitesi İngilizce Matematik Öğretmenliği bölümünü bitirdim. Çeşitli özel okullarda edindiğim öğretmenlik deneyiminin ardından matematiksel.org web sitesini kurdum. O günden bugüne içerik üretmeye devam ediyorum.

İlgili Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir