‘Rönesans’ kelimesi, 14’den 17. yüzyıla kadar süren, insanlık tarihimizin en büyüleyici dönemlerinden birini ifade eder. ‘Rönesans’ kelimesinin birebir çevirisi ‘yeniden doğuş’ anlamına gelse de bu dönem daha ziyade sanatın yeniden canlanması ile ilişkilidir. Bu dönemde de karşımıza Rönesans insanı / adamı biçiminde bir tanımlama çıkar.
Bu söylem Rönesans İtalya’sında bir ressam, şair, dilbilimci, filozof, müzisyen ve mimar olan Leon Battista Alberti (1404–72) tarafından ifade edilen “insan isterse her şeyi yapabilir” fikrinden yola çıkarak geliştirilmiş bir idealdir.
14. yüzyıldan önce, insanların yalnızca bir alanda uzman olabilecekleri düşünülürdü. Tüccarlar ticaret yapmaya saplanıp kalmış, akademisyenler İncil’i yorumlayıp durmuş ve mimarlar bina tasarlamanın ötesine geçememişlerdi. Sonraları, İtalya Yarımadasındaki şehir devletlerinde, belli başlı alanlarda çalışan zanaatkârlar, gerçekten dolu dolu bir hayat sürmenin, çok geniş bir alanda farklı aktivitelere girişmekle mümkün olacağını savunmaya başladı. Rönesans insanı fikri de bu zamanlarda ortaya çıkmaya başladı.
Sonucunda günümüzde doktorluk yapıp, aynı zamanda başarılı bir müzisyen olup öte taraftan da matematik problemlerine kafa yoran kişi sayısı azdır. Ancak bir Rönesans insanı, yalnızca tek bir şey yapmakla tatmin olmaz. Kişiliğinin her yönünü geliştirmek isteyecektir. Genellikle Rönesans insanı bir yazar, bir sanatçı, bir mucit olmanın yanı sıra bilim ve/veya matematikte de yetenekli olan kişidir.
Rönesans İnsanı kimdir?
Günümüzde bilge olarak da isimlendirebileceğimiz Rönesans insanı adını, bunun mükemmel örneği olarak kabul edilen Leonardo da Vinci’den almıştır. Bir Rönesans insanı çok yönlü bir bireydir. Rönesans insanı bir yazar, bir sanatçı, bir mucit olmanın yanı sıra bilim ve/veya matematikte de yetenekli olurdu. Her zaman olmasa da çoğu zaman çeşitli spor dallarında da iyiydi.
Bir kişinin Rönesans insanı olarak isimlendirilmesi için de resmi olarak eğitim almış olması şart değildir. Doğuştan gelen meraklı halleri genellikle iç disiplinlerinden daha güçlüdür ve onları temel ilgi alanlarının sınırlarının ötesine iter.
Da Vinci, Rönesans hümanist idealinin özüdür. Sadece olağanüstü bir ressam değil, aynı zamanda bir mühendis, mucit, bilim adamı ve filozoftur. Rönesans insanı, akıl, beden ve ruh olarak mükemmellik için çabalardı. İdeal insanın resmi, onun günlüklerinden birinde bulunan ve aldığı notların yanına çizdiği bir eskiz olan “Vitruvius Adamı” dır.
Bu çizim adını Romalı ünlü mimar ve yazar Marcus Vitruvius Pollio (MÖ.80-15) dan alıyor. Da Vinci bazı çalışmalarında kendisinden 1500 yıl önce yaşayan Vitruvius’tan oldukça etkilenmiştir. Vitruvius, çalışmalarında ideal insanın ideal oranlarını da tanımlamıştı. Da Vinci’de bu yazıları referans olarak alarak Rönesans İnsanı ile özdeşleşen çizimini oluşturmuştu.
Rönesans İnsanı Tanımı Nereden Geliyor?
İsviçreli tarihçi Jacop Burckhardt’ın ilk kez 1860 yılında Basel’de basılan ve o zamandan bu yana, sık sık bütün zamanların en ilham verici ve kapsamlı tarih kitaplarından biri olarak değerlendirilen ‘İtalya’da Rönesans Kültürü’ adlı kitabı ile bu konuya açıklık getiriyor. Burckhardt kitabında Rönesans insanına örnek olarak Da Vinci’nin yanısıra, Dante, Lorenzo de’ Medici ve Leon Battista Alberti’yi gösteriyor.
Rönesans insanına örnek vermek için çok geriye gitmek gerekmez aslında. Einstein‘ı ele alalım mesela. Pek çok matematikçi gibi o da başarılı bir müzisyendi. Çaldığı enstrüman ise kemandı. Einstein, 1915’te genel görelilik teorisini tamamlamaya çalışırken, “Merakım çalışmamı engelliyor;· diye dert yanmıştı.
Ya da Richard Feynman‘ı düşünelim. Bir nüktedan, bir şair, bir öykücü, bir müzisyen. Aynı zamanda Fizik dalında Nobel ödülü sahibi. Rönesans insanı diye adlandırdığımız dâhilerin günümüzde diğer adları da polimattır. Hezârfen ya da polimat, pek çok farklı disiplinde engin bilgiye sahip olan kişi demektir. Üstelik böyle biri olmaya giden yol her zaman ilahi bir deha gerektirmez.
Bir Rönesans Adamı Ya da Kadını Nasıl Olunur?
Ne yazık ki günümüzde çoğu zaman birbirinden farklı konular ile uğraşmak ve bunlara hakim olmak kolay değil. Ortalıkta dolaşan çok miktarda bilgi ve bir o kadar da meslek söz konusu. Bunun getirisi ise tek bir düşünme tarzına takılıp kalmamız oluyor. Diğer bir deyişle bir çoğumuzun sahip olduğu uzmanlıklar çoğu zaman bizleri diğer konulardaki ustalıktan mahrum bırakıyor.
Bir çok kültürde kişiyi biraz da aşağılamak için kullanılan “her şeyin ehli, hiçbir şeyin uzmanı (jack of all trade, master of none)”biçiminde bir özdeyiş vardır. Oysa ki insanlık tarihi boyunca en etkili bireylerin çoğu, inanılmaz derecede çeşitli ilgi ve yeteneklere sahip erkekler ve kadınlardan olmuştur. İşte tam da bu nedenle yaptıkları her işte bu kadar başarılı oldular.
Birçoğumuz en iyi öğrenme yıllarımızın geride kaldığına inanıyoruz. Bazılarımız konu doğal yetenek olduğunda vapuru kaçırmış gibi hissedecektir. Ancak bunların hepsi yanlış düşüncelerdir. Öğrenme, birkaç gün veya hafta içinde gerçekleşmeyen, hiç bitmeyen bir süreçtir. Bu ömür boyu süren bir arayıştır. Yol boyunca çok sayıda başarısızlık ve yanlış başlangıçlar olacaktı. Ancak bilgi, çalışmalarında ısrar edenlere gelir.
Öğrenmek ve öğrenmekten keyif almak bir Rönesans insanının temel dürtüsüdür. Hiçbir zaman öğrenmekten vazgeçmeyin. Yazımızın devamında ayrıca göz atmak isterseniz: Günümüzü Biçimlendiren Rönesans Dönemine Ait 5 Önemli İcat
Kaynaklar ve ileri okumalar:
- What makes a Renaissance man? Yayınlanma tarihi: 18 Temmuz 2014. Kaynak site: The telegraph. Bağlantı: What makes a Renaissance man?
- Britannica, The Editors of Encyclopaedia. “Renaissance man”. Encyclopedia Britannica, 18 Feb. 2024, https://www.britannica.com/topic/Renaissance-man. Accessed 7 April 2024.
- Lesso, Rosie. “What Does the Word Renaissance Mean?” TheCollector.com, January 20, 2022, https://www.thecollector.com/what-does-the-word-renHow to think like a Renaissance man — or womanaissance-mean/. yayınlanma tarihi: 6 Kasım 2018. Kaynak site: Big Think. Bağlantı: How to think like a Renaissance man — or woman
Size Bir Mesajımız Var!
Matematiksel, 2015 yılından beri yayında olan ve Türkiye’de matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak veya Patreon üzerinden ufak bir bağış yaparak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.
Matematiksel