Psikolojik savaş; savaş zamanlarında ya da jeopolitik huzursuzluk dönemlerinde bir düşmanın düşüncesini veya davranışını yanlış yönlendirmek, korkutmak, moralini bozmak veya başka bir şekilde etkilemek için propaganda, tehdit ve diğer savaş dışı tekniklerin planlı taktiksel kullanımıdır.
ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA), psikolojik savaşın hedeflerini şöyle sıralar:
- Bir düşmanın savaşma isteğini azaltmak
- Düşmanın işgal ettiği ülkelerdeki dost grupların ittifakını elde etmek
- Dost ve tarafsız ülkelerdeki insanların moral ve tutumlarını etkilemek
Psikolojik savaş esnasında da insanların değerlerini, inançlarını, duygularını, güdülerini veya davranışlarını etkilemek için propaganda yöntemleri kullanırlar. Bu propaganda sözlü yani yüz yüze; televizyon veya radyo aracılığı ile işitsel ya da broşürler, gazeteler, kitaplar, dergiler veya posterler ile görsel medya yoluyla uygulanır.
Propagandanın Üç Tonu: Beyaz, Gri Ve Kara Propaganda
Propaganda, insanların düşünce ve eylemlerini etkilemek için kullanılan bir iletişim tasarımı biçimidir. Temel anlamda üç çeşit propaganda mevcuttur.
Beyaz propaganda
Beyaz propagandanın kaynağı resmi olarak belli ve görünürdür. Amacı, etkili ve kalıcı olacağına inanılan, önceden seçilmiş bilgileri açık bir şekilde karşı tarafa tek yönlü olarak sunmaktır. Asıl amaç, kaynağı görünür ve güvenilir göstermektir.
Bu sayede, hedef kitlelerin ortaya konulan çözüm yolundan başka bir alternatif düşünmemesi sağlanır. Devamında da bu güven sayesinde hedef kitlesine hazır çözüm reçeteleri sunulacaktır.
Beyaz propagandanın en önemli kazanımı, karşı tarafın fikirlerini çürütmek ve taraftarlarını kendi lehine çekmektir. Beyaz propagandayı uygulayan taraf, karşı tarafın zayıf yönünü hedef kitleler nezdinde bir strateji olarak kullanacaktır. Karşı tarafın hataları ve açıkları beyaz propaganda taktiği olarak sürekli bir şekilde hedef kitlelerine tekrarlanır.
Beyaz propaganda faaliyetleri; filmler, müzikler, törenler, karşılamalar, kitaplar, televizyon programları, haberler, radyolar, semboller, görsel simgeler ve spor müsabakaları gibi çeşitli alanlarda sıklıkla görülmektedir.
Gri propaganda
Psikolojik savaşın önemli propaganda unsurlarından birisi olan gri propaganda bulanık bir propagandadır. Bu tür bir propagandanın doğruluğu kanıtlanamaz. Ayrıca yalan veya iftira olduğu da kesin değildir.
Kaynak belirsiz olduğu için bireyler üzerinde propaganda hissi doğurmamakta ve hedef kitlelerde daha olumlu kabul görmektedir. Bu yüzden gri propagandanın dost veya düşman tarafından yapıldığı kesin olarak bilinemediği için daha çok rivayetlere dayanmaktadır. Güçlü yönü, muhatap tarafında iyi kabul görmesidir. İnsan üzerinde propaganda hissi doğurmaz.
Bu bağlamda bireylerin merak duygularına göre gündem belirleyen, olayların gerçek kısımlarını gizleyen ve saptıran, manipüle ve algı işlerini yürüten, bilinçaltına hitap eden mesajları çok iyi kullanan ve asıl kaynağı göstermeyen “Spin Doctor” olarak adlandırılan gri propagandacılar bulunmaktadır.
Kavramının tam olarak Türkçe karşılığı olmadığı için literatürde “hakikat kurguculuğu” olarak ifade edilmektedir. Kavram zeki ve bilgili, medya ve kamuoyunu manipüle etmede uzman bir ara sınıfı ifade eder.
Kara propaganda
Kara propagandanın kaynağı resmi olarak belirsiz ve gizlidir. Amacı hedef alınan tarafı karalamak olduğu için küçümseyici, aşağılayıcı, kötüleyici ve yerici her türlü konuya kara propaganda içerisinde yer verilmektedir. Bu yüzden, propaganda çeşitleri içerisinde, en tehlikelisi ve en dikkat edilmesi gerekenidir.
Kara propaganda içerisinde sık aralıklarla her türlü yalan ve iftiralar, inandırıcı bir şekilde medyanın da desteğini alarak rahatlıkla kullanılabilmektedir. Medya desteği inandırıcılığı arttırmaktadır. Ayrıca kara propagandanın kaynağı belirlendiği zaman tesiri kalmayacaktır.
Hatta bu durum, düşmanlık duygularının artmasına ve geri tepmeye de neden olacaktır. Bu yüzden bu tür propaganda faaliyetleri başka kaynaklardan çıkıyor gibi gösterilir. Bu sayede de inandırıcılığı artar.
Tarihten Psikolojik Savaş Örnekleri
Modern bir icat gibi görünse de psikolojik savaş, savaşın kendisi kadar eskidir. Aslına bakarsanız tarih boyunca ordular, düşmanları fiziksel güç kullanmadan tuzağa düşürmek için çeşitli psikolojik savaş stratejileri kullandılar. Şimdi bunlardan bazılarına göz atalım.
Savaşlarda Fil Kullanımı
Pek o gözle görmesek de aslında çok az hayvan fil kadar korkutucudur. Ancak cüssesinin yanısıra sivri dişlerini de düşünürseniz aslında elinizde etkili bir savaş silahınız vardır. Ayrıca atlar da genellikle fillerden korkar ve saldırmak istemez.
Bu nedenle filler özellikle Hindistan’da yaygın biçimde bir savaş propagandası olarak kullanılmıştır. Amaç elbette düşmanı korkutmaktır. Ancak buna karşılık filleri korkutmak için ateşe verilmiş domuzların da kullanıldığı bilinmektedir. Ancak bir fil paniğe kapılırsa, kendi birliklerine neredeyse düşman kadar zarar verecektir. Bu nedenle, savaş fillerini kullanmak yüksek riskli bir stratejiydi.
Moğol Anlaşması
Bilindiği gibi, Moğol İmparatorluğu’nun süvari kuvvetleri Pasifik Okyanusu’ndan günümüz Ukrayna’sına kadar uzun bir süre etrafa korku salmıştı. Bunun sonucunda Moğollar hedef aldıkları şehirlere karşı basit bir psikolojik savaş tekniği kullandılar. Teslim olun, haraç ödeyin, yoksa tamamen yok edilmekle yüzleşin. Bu sayede de Moğollar çok hızlı bir biçimde genişleyeceklerdi.
Ayrıca Moğolların, birliklerinin sayısını gerçekte olduğundan daha fazla göstermek için her askere geceleri üç yanan meşale taşımasını emrettiği bilinmektedir. Ek olarak havada uçarken ses çıkaran ve bu sayede düşmanlarını korkutan oklar tasarlamışlardı.
Modern Zamanlarda Psikolojik Savaş
I. Dünya Savaşı Propagandası
Modern psikolojik savaş taktikleri ilk olarak I. Dünya Savaşı sırasında kullanıldı. Bu süreçte İngiltere ve Amerika Birleşik Devletleri gibi ülkeler, kamuoyunu Almanya aleyhine çevirmek için propagandayı kullandılar.
Ellerindeki en iyi propaganda aracı ise posterler idi. Savaş esnasında, kamuoyu üzerinde etki oluşturmak için pek çok propaganda posteri basıldı. İngilizler propaganda amaçlı kullanılan posterlerinde halklarının kahramanlığını ve çalışkanlığını vurgularken, yaklaşan Alman tehlikesine karşı da hazırlıklı olunmasını öğütlemekteydi.
Propaganda kesinlikle önceki tüm savaşlarda mevcut olsa da, I. Dünya Savaşı sırasındaki propagandanın ölçeği ve hükümet yönü emsalsizdi. Hükümet tarafından yönlendirilen propagandanın ortaya çıkışıyla birlikte, medyaya yönelik hükümet sansürü de geldi. Savaşla ilgili haberler davayı destekleyici nitelikte olmalıydı. Halkı endişelendirmemek için, felaketler bile gazetelerde zafer olarak yer aldı.
Birinci Dünya Savaşı’nda propagandanın en etkili kullanıldığı ülke İngiltere olmuştur. Ayrıca propagandanın İngiltere’de ön plana çıkmasındaki en önemli nedenlerden biri; İngiliz Hükümeti’nin propagandanın kitleler üzerindeki muazzam etkisinin farkında olmasıydı.
II. Dünya Savaşı Propagandası
Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra Almanya silahsızlanmak zorunda kaldı. 1930’ların başında, Adolf Hitler, Almanya’nın şansölyesi oldu ve ulusu yeniden silahlandırma politikası başlattı. Bu süreçte birbiri ardına büyük mitingler planlandı. Bu sayede hem Almanlara ilham vermeyi hem de potansiyel düşmanları sindirmeyi amaçlamışlardı.
II. Dünya Savaşı sırasında her iki tarafta çok çeşitli psikolojik savaş tekniği kullandı. Bilindiği gibi, Adolf Hitler’in Almanya’da iktidara yükselişi, büyük ölçüde siyasi muhaliflerini itibarsızlaştırmak için tasarlanmış propagandalar tarafından yönlendirildi. Öfkeli konuşmaları ulusal gururu artırırken, insanları Almanya’nın kendi kendine neden olduğu ekonomik sorunlar için başkalarını suçlamaya ikna etti.
Yüksek Sesli Müzik Düşmanların İradesini Kırar
Psikolojik savaşın çoğu bir düşmanı korkutmayı veya aldatmayı amaçlarken, bazıları sadece onları yormayı amaçlar. Aralık 1989’da ABD, ülkedeki Amerikalılara gaddarca davranan diktatör Manuel Noriega’yı devirmek için Panama’yı işgal etti.
Amerikan kontrolündeki Panama Kanalı sayesinde 13.000 Amerikan askeri Panama’ya geldi. Bu süreçte Noriega, Panama Şehri’ndeki Vatikan Şehri büyükelçiliğine kaçmayı başardı. Yabancı bir büyükelçiliğe saldırmak sosyopolitik bir harekettir, bu nedenle ABD’nin beklemekten başka seçeneği yoktu. Bunun üzerine ordu müzik işkencesi yapmaya karar verdi.
Bunun için ABD ordusu büyükelçiliğin dışına devasa hoparlörler yerleştirdi. Ordunun şarkı listesi, ABD’nin Orta Amerika’daki ordu radyosundan geliyordu. Seçilen şarkıların isimleri de dikkat çekiciydi.
- The Clash – I Fought The Law (Yasayı Çiğnedim)
- Van Halen – Panama
- U2 – All I Want Is You (Tek İstediğim Sensin)
- Bruce Cockburn – If I Had A Rocket Launcher (Bir Roket Fırlatıcım Olsaydı)
Belki de kaçınılmaz olarak, üçüncü günün sonunda Vatikan, George Bush’a şikayette bulunarak müziğin durmasını sağladı. Sonucunda Noriega, 3 Ocak 1990’da elçilikten çıkarak teslim oldu. Diktatörün binadan çıkmasını sağlayan şeyin bu sert müzikler olup olmadığını tam olarak belirlemek zor olsa da ABD ordusu bu yöntemi başka yerlerde de kullandı.
Örneğin ABD ordusunun Afganistan’da Taliban’a karşı Metallica ve Thin Lizzy gruplarını kullandığı biliniyor. Birleşmiş Milletler ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi bu yöntemi yasaklamış durumda. Ayrıca göz atmak isterseniz: Bir Savaş Propagandası: Havuç Yemek Daha İyi Görmenizi Sağlar
Kaynaklar ve İleri Okumalar
- An Introduction to Psychological Warfare; Bağlantı: https://www.thoughtco.com/
- Avcı, Ö. (2018). “Propaganda Çeşitleri”. M. Karaca & C. Çakı (Ed.), İletişim ve Propaganda,(s.75-114). Konya: Eğitim Yayınevi.
- 12 Psychological Warfare Strategies Used Throughout History. Yayınlanma tarihi: 5 Aralık 2022; Bağlantı: https://www.thecollector.com/
Matematiksel