Astronomik saat, Güneş, Ay, Zodyak takımyıldızı ve bazen büyük gezegenlerin göreli konumları gibi astronomik bilgileri görüntülemek için özel mekanizma ve kadranlara sahip bir saattir. Bu özel saatlerin en ünlüsü ise Prag’da bulunan Prag Astronomik Saati (Prag Orloj) olarak kabul edilmektedir.
Prag Eski Şehir meydanındaki bu ünlü saat makine mühendisliği ve sanatın muhteşem bir karışımıdır. Gelin bu ikonik saatin geçmişine ve işleyişine bir göz atalım.
Astronomik Saat Neler Yapabiliyor?
Diğer astronomik saatler gibi, bu saat de astronomik bilgileri göstermek için özel olarak tasarlanmış bir mekanizmadır. Bu tip saatler, Güneş, Ay, Zodyak takımyıldızlarının ve bazen diğer gezegenlerin göreceli konumlarını gösterme eğilimindedir. Orloj olarak da bilinen Prag’daki astronomik saat ise tüm bunları ve hatta çok daha fazlasını yapıyor. İşlevsellik sağlamak adına mekanizması bir kaç ayrı parçadan oluşuyor.
İlk ve en çarpıcı olanı, etkileyici astronomik kadranı. Orloj’un bu gökbilim kadranı, Ortaçağ gökbiliminde kullanılan usturlaplar gibi düşünülebilir. Bu düzeneğe büyük bir mekanik usturlap demek de yanlış olmaz. Ana plakadaki mavi ve kırmızı renk tonlarının her biri, gün doğumu – batımı, gündüz, gece vb. olayları göstermenin yanı sıra ekvatorun konumu gibi çeşitli coğrafi bilgileri de içerir. Dünya veya gözlemcinin konumu ise, kadranın tam ortasında bulunur.
Astronomik Saat Kaç Yaşında?
Prag Astronomik Saati ilk olarak 1410’da yapıldı. Bu, onu dünyanın en eski üçüncü astronomik saati ve bugün hala çalışmakta olan en eski saat yapıyor. Saat yıllar içinde çeşitli biçimlerde geliştirilmiştir. 1490 civarında alt takvim kadranı eklenmiştir. Gotik heykeller de bu dönemde eklenmiştir. İlerleyen yıllarda da eklemeler yapılmaya devam edilmiştir.
Zaman boyunca saat sürekli bakım ve onarıma tabi tutulmuştur. İkinci Dünya Savaşı ağır hasar gören saat Vojtěch Sucharda tarafından restore edildi. Sonrasında Orloj 1948’de yeniden çalışmaya başlamıştır.
Bu Saati Kim Yaptı? Efsaneler ve Gerçekler
Uzun yıllar boyunca saatin saat ustası Jan Růže (Hanuš) tarafından yapıldığına inanılıyordu. Ancak zaman bunun tarihi bir hata olduğunu bizlere gösterdi. Anlatılan hikaye genellikle şu biçimde karşımıza çıkacaktır.
Saati yaptıktan sonra, dünyanın en önemli adamlarından birisi haline gelen saat ustasının adı, ülkenin kralından bile daha çok duyulmaya başlar. Öyle ki, Avrupa’nın her yerinden insanlar Prag’a, yalnızca bu saati görmek için gelir olur. Ancak ustanın ününün kendisini geçmesinden rahatsız olan dönemin kralı Hanuş’un gözlerine mil çektirir. Amacı, bu saat kulesinden başka bir yere daha yapılmasının önüne geçmektir.
Kör olan Hanuş Usta, bu duruma dayanamaz, saatin mekanizmasına kendini asarak intihar eder. Saatin mekanizmasını bozan usta, aynı zamanda da kraldan intikamını almış olur. Saat, 1552’de Jan Taborský tarafından tekrar çalışır duruma getirilmeden önce elli yıldan fazla bir süre sessiz kalır.
Aslında bu olay hiç olmadı ve ayrıca Hanus saati yapan kişideğildir. Saatin aslında Kadaňlı bir Mikuláš tarafından yapıldığı kabul edilmektedir. Ona bir Katolik rahip ve bilim insanı olan Jan Sindel de yardım etmiştir.
Prag Orloj Bize Ne Anlatır?
Saatin etrafında 4 tane kukla vardır. Bu kuklalar insanlara neleri yapmamaları gerektiğini anlatır. Soldan en baştaki, elindeki aynayla kendine bakar; kendini beğenmişliği sembolize eder. Onun yanındaki kukla, elinde altın torbası olan bir adamdır; cimriliği sembolize eder. Bir yandaki kukla ise iskelettir; yaşama karşı isteksizliği anlatır. Sonuncu kukla, elinde mandoline benzer bir müzik aleti bulunan adam da; gece hayatına ve sefahate düşkünlüğü anlatır.
Kısacası bu kuklalar, ‘kendini beğenmiş, cimri, yaşama karşı isteksiz ve sefahate düşkün olmayın’ der. Saatin altında da insanlara yapmaları gerekenleri anlatan 4 kukla vardır. Bu kuklalar da, bilime, adalete, astronomiye ve eğitime önem verme konusunda bizleri uyarır. Her saat başı, İsa’nın 12 havarisi de pencerenin önünden geçerek ufak bir gösteri yapar. Sonrasında horozun ötmesiyle gösteri biter. Ayrıca,1956 ile 1958 yılları arasında Prag’da yaşayan Nazım Hikmet’in satırlarında da bu saat yer alır:
Şair memleketten uzak,
Hasretten delik deşik
Eski Kent’te duruyordu.
Meydanlıkta yapayalnız
Gotik duvar üstünde
Hanuş ustanın saati
On ikiyi vuruyordu.
Ve çanları çalan ölüm
Ve yukarda öttü horoz
Şair memleketten uzak,
Hasretten delik deşik
Etrafına dalgın baktı...
Astronomik saat ve hâlâ çalışan en eski saat olma unvanını taşıyor. Bir çok kişiyi zaman içinde, geçmişin izlerinde yolculuğa çıkaran bu eser, aynı zamanda geçmişten geleceğe bir mesaj iletiyor. Ayrıca göz atmak isterseniz: Antik Yunandan Şaşırtıcı 4 Astronomik Keşif
Kaynaklar ve ileri okumalar:
- 600-Year-Old Medieval Clock Shows the State of the Universe in Real Time; yayınlanma tarihi: 27 Mart 2018; Bağlantı: https://mymodernmet.com/prague-astronomical-clock/
- Prague Astronomical Clock; Bağlantı: https://www.atlasobscura.com/
- The Secrets of the Prague Astronomical Clock; Yayınlanma tarihi: 9 Mart 2019; Bağlantı: https://interestingengineering.com/
Size Bir Mesajımız Var!
Matematiksel, 2015 yılından beri yayında olan ve Türkiye’de matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak veya Patreon üzerinden ufak bir bağış yaparak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.
Matematiksel