Bir televizyon dizisinin son bölümünü izledikten sonra bir kayıp duygusu hissettiniz mi? Belki aylardır okuduğunuz bir kitabın son sayfasına ulaştığınızda da aynı hüznü yaşadınız mı? Ya da belki de karakterlerle geçirdiğiniz süre sona erdiğinde oluşacak boşluğu tahmin ettiğiniz için bir film serisinin son bölümünü izlemeyi mümkün olduğu kadar ertelediniz? O zaman yalnız değilsiniz. Hissettikleriniz geliştirdiğiniz parasosyal ilişkinin bir sonucudur.
Harika bir hikaye, kurgusal karakterlerle güçlü duygusal bağlar kurmamızı sağlamalıdır. Ancak bazen kendimizi o kadar kaptırırız ki, bunun sonucunda gerçek dünyayı geçici olarak unutabiliriz.
Bunun sonucunda karakterleri tanıdıklarımız veya dostlarımız olarak görür, zorluklarla karşılaştıklarında hafif veya daha şiddetli bir üzüntü hisseder ve belirli sosyal veya politik konular hakkındaki kendi duygularımızı onlarınkilerle karşılaştırabiliriz. Yani insanların kurgusal karakterlerle samimi ancak tek taraflı ilişkiler kurması mümkündür. Bu durum parasosyal ilişki olarak adlandırılır.
Bir diziyi izlerken başrol oyuncusunun yaşadığı mağduriyete üzülüp sevincine ortak olmak, yaklaşan tehlikeyi görüp o oyuncu için kaygılanmak, iki bölüm arasında onu görme isteği duymak, dizi sona erince, özellikle de son bölümde oyuncu ölmüşse tarifi zor bir hüzün duymak izleyicilerin sıkça yaşadığı durumlardır.
Parasosyal İlişki Nedir?
Parasosyal ilişki, bir medya kullanıcısının bir medya kişiliğiyle kurduğu tek taraflı bir ilişkidir. Konuya yönelik ilk araştırmalardan biri Robert Merton tarafından 1943 yılında yapılmıştır. 1956 yılında da, Donald Horton ve Richard Wohl isimli sosyal psikologlar, televizyondaki haber spikerleriyle izleyiciler arasında kurulan ilişkiye yönelik çalışmaları ise parasosyal ilişki konusunu kavramsallaştırmıştır.
Bu çalışmalardan bu yana geçen zamanda da parasosyal etkileşim/ ilişki kavramı çeşitli araştırmalarda ele alınmış ve kavrama yeni tanımlar getirilmiştir. Bunun sonucunda biliyoruz ki parasosyal ilişki aslında bir çok biçimde gelişir. Hatta kimi durumlarda farklı medya figürleriyle olumsuz parasosyal ilişkiler ve hatta romantik parasosyal ilişkiler bile mevcuttur. Ancak temel olarak hepsinde ortak tema vardır.
- Öncelikle tüm bu ilişkiler tek taraflıdır. Çünkü medya karakterinin eylemi izleyiciye ulaşmakta, fakat izleyicinin tepkisi medya karakterine ulaşmamaktadır. Bunun sonucunda, izleyici medya karakteri hakkında birçok şey bilirken medya karakterinin izleyici hakkındaki bilgisi ancak genel bilgilerle sınırlıdır.
- Tüm parasosyal ilişki türleri ünlü kişiler ile kurulur. Bu tür ilişkiler kurulan medya karakteri genellikle servet, şöhret veya güç açısından izleyiciden daha üst statüde bulunmaktadır. Medya karakterinin çekiciliği, hedef kitlenin o medya karakteriyle parasosyal etkileşim içine girmesini sağlayacak en önemli etmenlerden biridir. Ancak bu çekicilik sadece fiziksel çekicilik olmak zorunda değildir. Medya karakteri ile hedef kitle benzer tutumlara sahipse, sosyal çekicilik de olabilir.
- Kişi bir karakteriyle parasosyal etkileşim geliştirirken bunun bir yanılsama olduğunun farkındadır. Bu nedenle bir medya karakteri kimi durumlarda hayali bir arkadaşın yerini alır. Bunun sonucunda da parasosyal ilişki, kişilerarası arkadaşlığa çok benzer. Bu nedenle bireyler medya karakterleriyle parasosyal etkileşim kurarak, gerçek kişilerarası etkileşimlerle sağlanan gereksinimlerini doyurabilmektedirler.
İnsanlar Neden Parasosyal İlişki Geliştirir?
Çok sayıda araştırma, gelişim yıllarımızda kurduğumuz ilişkilerin, yaşamımızın ilerleyen dönemlerinde kişilerarası ilişkileri etkilediğini gösteriyor. Erken ilişkiler işlevsiz olduğunda, belki de ebeveynlerimizin aşırı ya da yetersiz ilgisi nedeniyle, diğer insanlarla nasıl ilişki kurduğumuzu tanımlayan bağlanma stilleri olarak adlandırılan belirli tür ilişkileri geliştirme olasılığımız daha yüksektir.
Örneğin çocukluk döneminde Saplantılı ( Kaygılı) bağlanma stili geliştiren çocuklar gelecekte olumsuz bir benlik imajına sahip olurlar. Bu da onların kendilerini değersiz ancak başkalarını normalden daha değerli hissetmelerine neden olur. Bu tip kişiler ilişkilerde yakınlık isterler. Ancak endişe her zaman bakidir. Özerklik ve bağımsızlık onları endişeli hissettirecektir.
Kimi kişilerde de bağlanma kaygısı ve kaçınması yüksek olur. Bu kişiler bir yandan yakın bir ilişki içerisinde bulunmak isterlerken öbür yandan güven problemi yaşarlar. Samimi bir ilişki içerisine girdiklerini fark ettikleri anda bunun onlara çok fazla geldiğini düşünerek uzaklaşmak isterler.
Kendilerini duygusal olarak açtıklarında incineceklerine ve zarar göreceklerine inanırlar. Kaygılı bir şekilde bağlanan bireyler yakınlık arama eğilimindeyken, kaçınarak bağlanan bireyler diğerlerinden mesafelerini en üst düzeye çıkarma eğilimindedir
Son araştırmaların gösterdiği şey, bağlanma stilinin aynı zamanda kurgusal karakterler ve hikayelerle nasıl bağlantı kurduğumuzu da etkilediğidir. TV şovlarındaki, filmlerdeki veya kitaplardaki kurgusal karakterler, insanların aslında sıfır sosyal baskıyla bir tür etkileşim veya ilişki deneyimlemelerini sağlar. Bu sayede çok daha az reddedilme riskiyle birlikte başkalarıyla yakınlık kurmak mümkün olur.
Araştırmalar gerçek hayatta bağlanmadan kaçınan kişilerin (yani anlamlı sosyal bağlardan kaçınanların), parasosyal etkileşimlere girme olasılıklarının çok daha yüksek olduğunu buldu. Başka bir deyişle, gündelik hayatta ilişkilerden kaçınanlar, kurgu karakterlere gerçekmiş gibi yaklaşmaya daha çok başladı. Ayrıca bağlanma kaygısı olan kişilerin (yani bağlanmaları konusunda takıntılı olanların) gördükleri karakterlerle parasosyal ilişkiler kurma olasılıklarının da daha yüksek olduğunu buldu.
Sonuç olarak
Parasosyal ilişkiler yaygındır ve çoğu durumlarda sağlıklıdır. Sizinle benzer geçmişe sahip ve başarıya ulaşmış bir şarkıcıyı, politikacıyı veya spor yıldızını takip etmek veya sosyal medyada size sağlıklı bir yaşam sürmeniz için ilham veren bir fenomeni takip etmek bir sorun yaşamanıza neden olmayacaktır. Reddedilme olasılığı olmadığı için, utangaç veya özgüven sorunu yaşayan kişiler bu sayede kendilerini güvende hissedebilirler.
Bununla birlikte bir parasosyal ilişki sapkınlık hissi vermeye başlarsa veya kişinin çok fazla zamanını alırsa sağlıksız bir hal de alabilir. Bu durumlarda da yardım aramanın vakti gelmiş demektir.
Kaynaklar ve ileri okumalar
- Neighbours vs Friends: we found out which beloved show fans mourned more when it ended. Yayınlanma tarihi: 18 Temmuz 2023. Kaynak site: Conversation. Bağlantı: Neighbours vs Friends: we found out which beloved show fans mourned more when it ended
- Aytulun G, Büyükşahin Sunal A. Medya Karakterleriyle Kurulan Parasosyal Etkileşim. Psikiyatride Güncel Yaklaşımlar. Aralık 2020;12(4):494-506. doi:10.18863/pgy.688117
- Friend or Faux: Are Parasocial Relationships Healthy?. Yayınlanma tarihi: 4 Temmuz 2023. Kaynak site: Bağlantı: Friend or Faux: Are Parasocial Relationships Healthy?
- Schramm, Holger & Wirth, Werner. (2010). Testing a Universal Tool for Measuring Parasocial Interactions Across Different Situations and Media. Findings From Three Studies. Journal of Media Psychology Theories Methods and Applications. 22. 26-36. 10.1027/1864-1105/a000004.
- Dibble, Jayson & Hartmann, Tilo & Rosaen, Sarah. (2015). Parasocial Interaction and Parasocial Relationship: Conceptual Clarification and a Critical Assessment of Measures. Human Communication Research. 42. 10.1111/hcre.12063.
- What Are Parasocial Relationships — and Are They Healthy?. Yayınlanma tarihi: 17 Şubat 2023. Kaynak site: Everyday Health. Bağlantı: What Are Parasocial Relationships — and Are They Healthy?
Matematiksel