Tarihin farklı dönemlerinde hemen hemen her uygarlık, altını bir para birimi veya para birimi destekçisi olarak kullandı. Yıllar geçti ve bu fikir bizi altın standardı oluşturmaya götürdü. Bu sayede de altın ile dolar bir biçimde birbiri ile ilişkili oldu. Üstelik bunun büyük fizikçi Newton ile de ilgisi vardı.
Altın, eski çağlardan beri değerlidir ve bunun pek çok nedeni vardır. Öncelikle bu statüye ulaşmasına yardımcı olan şey, estetik çekiciliğidir. Ayrıca, düşük bir erime noktasına sahip olması ve kolay şekil alabilmesi de madeni para veya mücevher üretmede onu cazip kılmıştır.
Kolay yok olmaması (şimdiye kadar bulunan veya çıkarılan altının neredeyse tamamı hala ortalıkta) ve elbette en önemlisi nadirliği de diğer nedenler arasında yer alır. Tüm bunların sonucunda altın, paranın temeli haline geldi. İlerleyen süreçte altın standardı sırasında da resmi bir parasal rol oynadı.
Altın Standardı Nedir?
Altın Standardı merkez bankasının bastığı kağıt paranın belli bir ağırlıkta altınla (veya gümüşle) takas edilebildiği bir para sistemidir. Bu sistemde, merkez bankası bastığı paranın değerine karşılık gelen altın miktarını bulundurmak zorunda değildir. Ancak kağıt paranın altına çevrilebilmesi için çok büyük miktarda altın rezervini elinde tutması gereklidir.
Altın standardı ile paranın ortak bir tarihi vardır. Günümüzde ülkelerin paralarını, tek bir bankanın yani merkez bankalarının basmasını normal karşılıyoruz. Ancak bir zamanlar Avrupa’da, çoğu banka kendi paralarını kendileri basarlardı. İlk sabit banknot 1759′ da İngiltere Bankası tarafından basılacaktı. Ancak bu banknotlar da modern anlamda kullandıklarımıza pek benzemiyorlardı. Çünkü değerleri, basan bankanın sahip olduğu altın ve gümüş gibi değerli metallerle eşleştirilmişti. Buna Altın (veya Gümüş) Standardı dendi.
Altın Standardı ilk olarak 1717′ de Britanya’ da kabul edildi. Bunu kabul eden kişi ise o zamanlar Kraliyet Darphanesinin başkanı olan Isaac Newton olacaktı. Bir çok kişi Newton’un Darphane Müdürü olarak da görev yaptığını bilmez. Aslında kendisi ölen kadar bu görevde kalmıştır.
1696’da görev süresinin en başından itibaren, Newton para sistemini gözden geçirdi. Kendisi mevcut madeni paraların kenarından değerli madenlerin çalındığının farkındaydı. Bu nedenle göreve gelince tedavüldeki tüm gümüş sikkeleri toplattı ve yüksek kaliteli yeni gümüş sikkeler üretti.
Altın standardı da bu dönemde kabul edilecekti. Altın standardı ile ülkeler kağıt parayı sabit miktarda altına çevirmeyi kabul ettiler. Bu sistem sonraki iki kuşakta kapitalizmin evriminde çok önemli bir rol oynayacaktı.
Altın Standardı İle İlgili Sorun Nedir?
Başlangıçta altın standardı para birimi değerlerini istikrara kavuşturdu. Böylece ticaret ve yatırımı teşvik ederek küreselleşmenin ilk çağı olarak adlandırılan dönemi teşvik etti. Ancak çok da uzun ömürlü olmayacaktı.
Sistem, 1914’te Birinci Dünya Savaşı’nın başlamasıyla ve çoğu ülkenin kullanımını askıya almasıyla çöktü. Daha sonra İngiltere ve ABD gibi bazı ülkeler para politikalarının merkezinde altına güvenmeye devam ettiler. Ancak devam eden jeopolitik gerilimler ve savaşın yüksek maliyetleri onu daha az istikrarlı hale getirdi. Ayrıca kriz zamanlarında da bu durum ciddi kusurlarını gösterdi.
Büyük Buhran’ın başlaması, sonunda ABD’yi ve para birimlerini hala altına sabitleyen diğer ülkeleri sistemi tamamen terk etmeye zorladı. Ekonomist Barry Eichengreen, Büyük Buhran’ın başlangıcında altın standardını korumaya yönelik çabaların, Fed gibi merkez bankalarının kötüleşen ekonomik koşullara tepki verme yeteneğini sınırladığı için gerilemeyi daha da kötüleştirdiğini buldu.
İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra önde gelen Batılı güçler, ABD dolarını dünyanın rezerv para birimi haline getiren yeni bir uluslararası para sistemini benimsedi. İtilaf Devletleri’nin İkinci Dünya Savaşı sırasında 1944 yılında New Hampshire’daki Bretton Woods adlı tatil beldesinde yaptığı toplantıda savaş sonrası uluslararası finans sisteminin iki anahtar kurumu belirlenecekti.
Bunlara Bretton Woods Kurumları (BWI) adı verildi. Biz ise bu kurumları Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Uluslararası İmar ve Kalkınma Bankası (IBRD) ya da yaygın adıyla Dünya Bankası olarak tanıyoruz.
Altın standardı şu anda hiçbir hükümet tarafından kullanılmamaktadır. Britanya 1931’de altın standardını kullanmayı bıraktı ve ABD de 1933’te aynı şeyi yaptı. Ancak sistem halen altına bağlıydı. Çünkü diğer belli başlı para birimleriyle birlikte döviz kurlarını sabitlemiş olan Amerikan doları serbestçe altına çevrilebiliyordu. (ons başına 35 dolar).
Sonuç olarak
Sonunda 1960’lı ve 1970’li yıllardaki çeşitli ekonomik, politik ve küresel baskılar, Başkan Richard Nixon’u 1971 yılına kadar altın standardından tamamen vazgeçmeye zorladı. Bu kararla birlikte, Bretton Woods Anlaşması’nın yürürlüğe girmesinden bu yana giderek dolara bağımlı hale gelen uluslararası döviz piyasası, altınla resmi bağlantısını kaybetmiş oldu.
Altın standardı yerini itibari paraya bırakacaktı. İtibari para altın veya gümüş gibi fiziksel bir emtia tarafından değil, onu çıkaran hükümet tarafından desteklenen para birimidir. O zamandan bu yana ABD doları gibi önemli para birimleri küresel borsalarda serbestçe işlem görüyor. Değeri ise artık altın değil piyasa güçleri tarafından belirleniyor.
Kaynaklar ve ileri okumalar:
- What’s the gold standard. Why does the. US benefit from a dollar that isn’t tied to the value of a glittery hunk of metal? Kaynak site: Conversation. Yayınlanma tarihi: 19 Ekim 2020. Bağlantı: What’s the gold standard. Why does the. US benefit from a dollar that isn’t tied to the value of a glittery hunk of metal?
- The Relationship Between Gold and the US Dollar; Kaynak site: Balance. Yayınlanma tarihi: 30 Mart 2022. Bağlantı: The Relationship Between Gold and the US Dollar/
- What is the Gold Standard?; yayınlanma tarihi: 4 Mart 2022; Bağlantı: https://www.investopedia.com/ask/answers/09/gold-standard.asp
Size Bir Mesajımız Var!
Matematiksel, 2015 yılından beri yayında olan ve Türkiye’de matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak veya Patreon üzerinden ufak bir bağış yaparak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.
Matematiksel