İnsanlar her zaman genç kalma ve hatta ölümsüz olma fikrinden etkilenmişlerdi. Ancak ölümsüzlüğün sırrı bunca zamandır belki de bir denizanası biçiminde okyanusta yüzüyordur. Çünkü ölümsüz denizanası olarak da bilinen Turritopsis Dohrnii biyolojik olarak sonsuza kadar yaşamaktadır.
Hem Akdeniz’in hem de Japonya’nın sularında bulunan bu denizanası türü cinsel olgunluğa eriştikten sonra gerekli durumlarda, gençlik evresine geri döner. Sonrasında da tekrar olgunlaşır. Bu, bir kelebeğin tekrar tırtıla dönüşmesine ve sonra tekrar kelebeğe dönüşmesine benzer bir başarıdır.
Bu durumu sonsuza kadar tekrarlama yeteneğine de sahip olduğu için bu denizanası için kelimenin tam anlamıyla ölümsüzdür. Onun ölmesinin tek yolu bir avcı tarafından yok edilmesidir. Sonucunda ölümsüz olanlar da dahil olmak üzere denizanası, balık ve kaplumbağa gibi diğer hayvanların avıdır. Polipler ayrıca deniz salyangozu ve kabuklular gibi hayvanlar tarafından avlanmaya karşı savunmasızdır.
Örneğin, bir Turritopsis’in yiyecek eksikliğiyle karşı karşıya olduğunu varsayalım. Normal bir denizanası bu durumda açlıktan ölecektir. Ancak aynı şey ölümsüz denizanası için geçerli değildir. Bunun yerine ölümsüz denizanası, bebeklik evresine geri dönerek hayatta “ikinci bir şans” elde etmeye çalışacaktır. Bu özelliğe sahip birkaç hayvan türü bilinmektedir: Diğerleri, Laodicea undulata ve Aurelia cinsi denizanalarıdır.
Bilim insanları ölümsüz denizanasını ilk kez 1883 yılında Akdeniz’in ılık sularında keşfettiler. Ancak türün benzersiz yeteneklerini keşfetmeleri bir yüzyıl daha alacaktı. Yakın zamanda yayınlanan bir makalede denizanasının genetik dizilimini haritalandırarak, ” T. dohrnii’nin gençleşmesinin ardındaki temel moleküler mekanizmaları” ortaya çıktı. Araştırmacılar, çalışmalarının yaşlanan insanlar için sağlığı geliştirmeye yardımcı olabileceğini söylüyor.
Ölümsüz Denizanası Özellikleri Nelerdir?
Ölümsüz bir denizanası da yaşamına diğer denizanaları gibi başlar. Denizanaları eşsiz olarak üreyebilmektedir. Gövde kısımlarında bulunan bezlerdeki üreme hücrelerini suya döker ve yumurta suda döllenir. Döllenme sonucunda yumurta, önce larva sonra polip evrelerinden geçer. Polip evresinde bu canlılar bir hayvandan ziyade bir bitkiye benzer. Tutundukları yerden, ağızlarında bulunan dokungaçlarla avlanır. Sonrasında da medusa yani yetişkinlik evresi gelir.
Birçok denizanası bu döngüyü tamamlarlar. Medusa evresinden sonrasında da ölüm anlamına gelir. Ancak yetişkin bir “ölümsüz denizanası” yaralanma, stres altında kalma ve benzeri bir durumda, bir başka anlatımla başka bir canlının ölümle karşılaşacağı bir durumda, ölmek yerine hayatı geriye doğru saracaktır. Bunun için dokungaçlarını emer. Bu sayede de polip evresine geri döner. Bu bir nevi yeniden doğmadır.
Ölümsüz Denizanası Bilim İçin Ne İfade Eder?
Araştırmacılar, akrabalarıyla karşılaştırıldığında, “ölümsüz denizanasının” DNA’yı onaran ve koruyan gen miktarının iki katına sahip olduğunu buldular. Bu, T. dohrnii’nin daha fazla restoratif protein üretmesini sağlar. Özellikle yaşla kısalma eğilimi gösteren telomerlere ait gen mutasyonlarına sahip olmalarının ölümsüzlük olgusu ile ilişkisi olduğu düşünülmektedir. ( Ek okumalar: Neden Yaşlanıyoruz? Yaşlanmayı Durdurmak ve Hatta Zamanı Geriye Sarmak Mümkün mü?)
Tüm bu bulgular insana da yardım edecektir. Ancak bu elbette tam da hayal ettiğimiz biçimde değil. Sonuçta bir denizanası değiliz ve yaşlandığımız zaman hayata baştan başlamamız mümkün değil. Bununla birlikte bu ilginç canlının sırlarını anlamak yaş ile birlikte ortaya çıkan hastalıklara karşı bir çözüm üretme şansını elde etmemizi sağlayacaktır.
Ölümsüz Denizanası Nerede Bulunur?
Ölümsüz denizanalarının Akdeniz’den geldiği sanılıyor, ancak artık dünyanın her yerindeki okyanuslarda bulunuyorlar. Son zamanlarda fark edilen bu istilanın ağırlıklı olarak insanlardan kaynaklanmış olabileceği düşünülüyor.
Hakim olan bir teori, gemilerin denizanalarının yayılmasından sorumlu olduğu biçimindedir. Ne de olsa denizanasının ölümsüzlüğü onu mükemmel bir otostopçu yapmaktadır. Ancak küçük ve yarı saydam oldukları için bu denizanalarının yayılmaları uzun süre fark edilememiştir. Ölümsüz denizanalarının dünyanın dört bir yanına yayılmasının bu kadar uzun süre gözden kaçmış olmasının bir diğer nedeni de hissedilebilir bir olumsuz etkilerinin olmamasıdır.
Hep Genç Kalan Hayvanlar Bize Umut Veriyor
Sonuç olarak yazılı tarihi boyunca, Gılgamış Destanı’ndan bu yana insanlığın peşinden koştuğu ölümsüzlüğün sırrı olmasa bile, insan hayatının uzatılmasına, kritik organların yenilenmesine katkıda bulunacak bazı ipuçları yakalamış olabiliriz.
Bu arada ölümsüz olan tek canlı bu küçük denizanası da değildir. Aslına bakarsanız şaşırtıcı biçimde yaşlanmaya karşı koyan başka hayvanlar da var. Bunlardan birisi de aşağıda gördüğünüz farelerdir.
Detaylar için: Biyolojileri ile Bizleri Şaşırtan Çıplak Kör Fareler İnsanlığın Umudu Olabilir
Kaynaklar ve ileri okumalar
- What The Immortal Jellyfish Means For Humankind. Yayınlanma tarihi: 7 Temmuz 2021; Bağlantı: https://allthatsinteresting.com/
- The jellyfish that never dies. Bağlantı: https://www.bbcearth.com/
- ‘Immortal Jellyfish’ Could Spur Discoveries About Human Aging. Yayınlanma tarihi: 6 Temmuz 2022; Bağlantı: https://www.smithsonianmag.com/
Size Bir Mesajımız Var!
Matematiksel, 2015 yılından beri yayında olan ve Türkiye’de matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak veya Patreon üzerinden ufak bir bağış yaparak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.
Matematiksel