Kampüs

Not Almanın En İyi Ve En Etkili Yolu Nedir?

Birkaç ince ayar, daha fazlasını hatırlamanıza ve daha düzenli kalmanıza yardımcı olabilir. 

Günümüzde not almamız için kullanma imkanımız olan araç sayısı arttı. Bir çoğumuz notlarımızı eskiden olduğu gibi bir deftere yazmak yerine, telefonlarımıza ya da bilgisayarlarımıza kaydediyoruz. Peki ama en etkili not alma tekniği hangisi?

not alma
Yeni öğrendiğimiz bilgilerin neredeyse %40’ını, okuduğumuz veya duyduğumuz ilk 24 saat içinde kaybetme eğilimindeyizdir. Ancak etkili bir şekilde not almayı öğrenirsek, edindiğimiz bilgileri sonraki süreçte daha kolay anımsarız. Peki ama notlarımızı nasıl alalım?

Not almak için gerçekten denenmesi mümkün olan bir çok araç olsa da not almak, daha doğrusu bir kişinin nasıl not alacağını bilmesi önemli bir beceridir. Sonuçta not almak pasif öğrenmeden ziyade aktif öğrenmeyi içerir. Aktif öğrenme, öğrenme sorumluluğunu öğrenene yükler.

Örneğin pek çok konunun arka arkaya anlatıldığı bir dersin ya da eğitimin sonunda, kendinize “Bütün bunları nasıl hatırlayacağım?” diye soruyorsanız haklısınız. Çünkü büyük bir ihtimal ile ilk 24 saat içinde öğrendiklerinizin büyük çoğunluğunu unutacaksınız. Ne yazık ki kısa süreli belleğinizde gerçekten de sınırlı sayıda bilgiyi sınırlı bir süre boyunca taşıyabilirsiniz. Eğer bunu uzun süreli belleğe aktarmanın bir yolunu bulamazsanız da unutmak kaçınılmazdır. 

Hiç Kimse Mükemmel Bir Hafızaya Sahip Değildir

Öğrenciler ( ve yetişkinler) sıklıkla öğretmenlere mükemmel hafızaya sahip olduklarını ve bilgileri kolayca hatırlayabildikleri için not almalarına gerek olmadığını söylerler. Ancak araştırmalar bunu desteklemez.

unutma eğrisi
Unutma Eğrisi: Grafik, bir şeyi ilk öğrendiğinizde, bilginin üstel bir oranda kaybolduğunu, yani çoğunu ilk birkaç gün içinde kaybettiğinizi ve ardından kayıp oranının azaldığını göstermektedir.

Hermann Ebbinghaus 1895’te öğrenme ve hafıza üzerinde sistematik olarak çalışan ilk psikolog olmuştur. Unutma eğrisi onun ortaya attığı matematiksel bir formüldür. Eğri, bilginin zaman içinde unutulma oranını gösterir. Araştırması 1800’lerde gerçekleşse de günümüzde de geçerliliği kabul görür.

Bulgularına göre, beyninizin tekrarlanan bilgileri önemli olarak etiketleme olasılığı daha yüksektir. Bilgiyi her tekrarladığınızda elde tutma oranınız % 100’e geri döner. Ayrıca ilk tekrar, ilk eğitim seansından sonraki 24 saat içinde yapılmalıdır. İşte bu nedenden dolayı not almak gerçekten önemlidir.

Öğrencilerin 24 saat içinde notlarıyla etkileşime girmeleri (yeniden okuma/tartışma/yazma/ilgilenme) durumunda unutma oranı en aza indirilir. Bir gün içinde daha kısa bir süre için ikinci bir tekrarlama, hatırlamayı %100’e kadar geri getirir. Bir hafta içinde daha da kısa bir süre için yapılan üçüncü tekrar, hatırlamayı %100’e getirir.

Nasıl Not Almalıyız? En Etkili Not Alma Teknikleri Nelerdir?

Not Almanın En İyi Ve En Etkili Yolu Nedir?
Sadece konuşmacının söylediklerini kopyalıyorsanız ve yazdıklarınızı gözden geçirmiyorsanız not almanın pek bir anlamı yoktur. 

Genel olarak araştırmalar, elle not almanın, daha iyi hatırlamamıza olanak tanıdığını gösteriyor. Günlük işleyişin dijital iletişimi gerektirdiği dijital bir çağda yaşıyoruz. Ancak klavye kullanmak, beyne kalem veya kalem ve kağıt arasındaki temasın sağladığı dokunsal geri bildirimi sağlamaz. Araştırmacılar klavyeyle not almaya üretken olmayan not alma adını verir. Bunun nedeni klavye ile bilgiyi işlemeden kelimesi kelimesine not almanın daha olası olmasıdır.

Ancak etkili bir biçimde not almak için sadece bir kağıt ve bir kalem yeterli değil. Aynı zamanda başka stratejilere de ihtiyaç var. Tahtada gördüğü her şeyi kelimesi kelimesine deftere yazan bir öğrenci etkili bir biçimde not almış sayılmaz.

Not Alma Stratejileri Nelerdir?

Not Almanın En İyi Ve En Etkili Yolu Nedir?
Notları elle yazmak, materyali yazarken işlemeniz gerekiyorsa ve özellikle materyal hakkında kavramsal bir anlayışa ulaşmanız bekleniyorsa daha iyidir. Yazmayla ilgili temel sorun, yeterince hızlı yazamazsanız konuşmacıya ayak uyduramayabilirsiniz ve bu da kritik bilgileri atlamanıza neden olabilir.

1- Not alırken yalnızca kelimelere odaklanmayın.

Beyni farklı biçimlerde uyarmanız etkili sonuçlar elde etmenize neden olur. Bu yüzden kendinizi kelimelerle sınırlamayın. Not alırken çizimler, diyagramlar, kısaltmalar olguları hatırlamanızı kolaylaştırabilir. Akıcı not tutmak için yapmanız gereken, önce konu başlıklarını yazmak daha sonra oklar, şekiller, grafikler ve diyagramlar yoluyla konuyu çeşitlendirmektir. Muhtemelen sonrasında sadece sizin anlayacağınız bu oklar ve şekiller aynı zamanda diğer konular ve alanlarla ilgili de bağlantılar kurmanıza yardım edecektir.

2- Daha çok dinleyin, daha az yazın.

Kimilerinin bir konuşmacının söylediklerinin çoğunu mümkün olduğunca yazmaya veya PowerPoint’inin kopyasını oluşturmaya çalışmak gibi büyük bir eğilimi vardır. Bunu temelde önemli bir şeyi kaçıracağımızdan ve daha sonra bu sebeple hata yapacağımızdan korktuğumuz için yaparız. Ancak muhtemelen her şeyi yazmak için zamanınız asla yetmez.

Elle not yazmak genellikle materyali anlamanızı geliştirir ancak bu esnada notlarınızı özgünleştirmeniz sizin için konunun kavranmasını kolaylaştıracaktır.

Bunun yerine konuşmacıya odaklanın ve onu gerçekten dinleyin. Gerekli olduğunda etkileşim kurun (örneğin, bir soru sorun, açıklama alın). Sadece en kritik bilgileri bir kağıda yazın. Sonrasında da bu notlar üzerinde düşünmek için zaman harcayın.

3 – Notlarınızı renklendirin, özgürleştirin.

Elbette yanınızda boya kalemi seti taşımanıza gerek yok. Ancak not alırken bir kaç renk kullanmanız iyi bir fikirdir. Bu sayede, ihtiyacınız olduğunda belirli bilgileri hızlı bir şekilde bulabilirsiniz. Bu görsel organizasyon sizi bilgilerin nasıl kategorize edildiğini veya diğer bilgilerle alakalı olduğunu düşünmeye zorlayabilir.

Çok fazla şeyi yazmanız gerekiyorsa veya materyalin üzerinden daha sonra tekrar geçmeyi planlıyorsanız, dijital araçlar yardımı ile not yazmak daha iyidir. Ayrıca, bu biçimde alınan not ile metnin düzenlemesini ve görselleştirilmesini daha kolay yapabilirsiniz. Ancak bir bilgisayar kullanımı sizi potansiyel olarak daha fazla dikkat dağıtıcıya maruz bırakacaktır. Bu durumda dikkat dağıtıcılardan kaçınmaya özen göstermeniz gerekmektedir.

Ayrıca notlarınızı bir kitap tarzında yazmanız gerektiğini söyleyen bir kural yok. Önünüzdeki boş sayfaya size uygun bir biçimde yaklaşabilirsiniz. Örneğin Cornell yönteminde sayfayı üç bölüme ayırırsınız ve notlarınızı belli bir sisteme uygun alırsınız. Hangi yöntemi kullanırsanız kullanın, notlarınızı kişiselleştirin. Detaylar burada: Etkili Bir Not Tutma Yöntemi: Cornell Tekniği

4- Gerekli durumlarda teknolojiden destek alın.

Notlarınızı elle yazmak yerine bilgisayarda yazmanın, doğrudan hafızanız ve öğrenme yeteneğinizle ilgili olmayan, ancak yine de önemli olan birkaç avantajı vardır. Öncelikle dijital notlara eklemeler yapmak, hataları bulmak ve düzeltmek, gerektiği zamanlarda bu notları düzenlemek daha kolaydır. Dijital notlar, özellikle onları uygun şekilde yedeklerseniz daha güvenilirdir. Ayrıca bu notların bir başkası ile paylaşılması daha kolaydır.

Bunların hepsi, öğrenme yeteneğinizi doğrudan etkilemeyen, ancak notları elle mi yoksa bir bilgisayarda mı yazacağınıza karar verirken, dikkate almanız gereken şeylerdir. Herhangi bir benzer kararda olduğu gibi, sizin için en iyi yöntemin seçilmesi söz konusu olduğunda dikkate alınması gereken birçok değişken vardır. Bu nedenle tek bir not alma yönteminin herkes için daha iyi sonuç vereceğini söylemek imkansızdır.


Kaynaklar ve İleri Okumalar:

  • Mueller, P. A., & Oppenheimer, D. M. (2014). The Pen Is Mightier Than the Keyboard: Advantages of Longhand Over Laptop Note Taking. Psychological Science, 25(6), 1159-1168. https://doi.org/10.1177/0956797614524581
  • What’s the best, most effective way to take notes?; yayınlanma tarihi: 21 Mayıs 2015. Kaynak site: Conversation. Bağlantı: What’s the best, most effective way to take notes/
  • Handwriting vs. Typing: How to Choose the Best Method to Take Notes; Bağlantı: https://effectiviology.com/

Matematiksel

Sibel Çağlar

Temel eğitimimi Kadıköy Anadolu Lisesinde tamamladım. Devamında Marmara Üniversitesi İngilizce Matematik Öğretmenliği bölümünü bitirdim. Çeşitli özel okullarda edindiğim öğretmenlik deneyiminin ardından matematiksel.org web sitesini kurdum. O günden bugüne içerik üretmeye devam ediyorum.

İlgili Yazılar

Bir Yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir