Sibernetik (cybernetics) canlı ve cansız tüm karmaşık sistemlerin denetlenmesi ve yönetilmesini inceleyen bilim dalıdır. Bu bilim dalı 20. yüzyılın ortalarında, matematikçi Norbert Wiener’in öncü çalışmaları sayesinde ortaya çıkmıştır.
Wiener, modern otomasyonun yolunu açan ve birçok başka alanda yeniliğe ilham veren matematik ve mühendisliğin verimli kombinasyonu “sibernetiğin” mucididir. Ayrıca bilgiyi, organizmaların ve makinelerin ortak dili olarak tanımlayan ilk teorisyenlerden biridir.
Sibernetik teorisi ile ilgili temelleri olan mühendisler size teknolojinin, Wiener’ın yarım yüzyıldan uzun bir süre önce önerdiği fikirleri yakalamaya çalıştığını söyleyecektir. Ancak, günümüzde Wiener’ın ve katkılarının hatırası çoğunlukla silinmiştir. Bunun da elbette birkaç nedeni vardır. Ancak öncelikle bu ilginç matematikçiyi biraz tanımalısınız.
Norbert Wiener Kimdir?
26 Kasım 1894’te doğan Norbert Wiener, bir çocuk dahiydi. Annesi ona küçük yaştan itibaren kitap okurdu. Ancak üç yaşına geldiğinde Norbert ona kitap okumaya başlamıştı. Babası Leo da (o zamanlar Harvard Üniversitesi’nde profesördü) ona özel ders verirdi.
Dünya Norbert Wiener’ı ilk kez 7 Ekim 1906’da, portresi New York World dergisinin ön sayfasını “Dünyanın En Dikkat Çekici Çocuğu” başlığıyla süslediği zaman tanıdı. Genç Norbert 11 yaşında liseden mezun oldu. 14 yaşında Massachusetts’teki Tufts Üniversitesi’nden matematik alanında lisans derecesi ve 18 yaşında Harvard Üniversitesi’nden matematiksel mantık alanında doktora derecesi aldı.
Devamında bir yıllık lisansüstü burslarından birini kazandı. Seçtiği yer İngiltere’deki Cambridge’di. Norbert Wiener, Cambridge’deki Trinity College’a ilk kez Eylül 1913’te geldi. Kendisinin doktora tezinin odak noktası Principia Mathematica idi ve Cambridge’de bu kitabın yazarlarından biri olan Bertrand Russell ve kendisi üzerinde en derin etkiyi bırakan kişi olarak GH Hardy ile tanışma şansı buldu.
Wiener 1914’te Göttingen Üniversitesi’ne devam etti ve burada da David Hilbert ile birlikte çalışmalarına devam etti. Wiener, 1914 yılının Haziran ayında I. Dünya Savaşı’nın patlak vermesine kadar Göttingen’de kaldı; daha sonra Cambridge’e dönüp Russell ile felsefe çalışmalarına devam etmeye karar verdi.
Norbert Wiener Ve Sibernetik Biliminin Doğuşu
Hayatının geri kalanı boyunca çalışacağı kurum olan MIT’de işe alınmadan önce Wiener, çeşitli sektörlerde ve şehirlerde çalıştı. Yaptığı işler arasında ansiklopedi yazarlığı ve mühendis çıraklığı gibi şeyler de vardı.
Amerika’nın I. Dünya Savaşı’na girmesiyle Wiener orduya katılmaya çalıştı, ancak zayıf görme yeteneği nedeniyle reddedildi. Ancak matematikçi Oswald Veblen tarafından balistik üzerine çalışmalar yapmak için davet edilince farklı bir türden katkı sağlama şansını yakaladı.
I. Dünya Savaşı’nın sona ermesinin ardından Wiener, Harvard’da bir pozisyon elde etmeye çalıştı ancak kabul edilmedi. Bunun yerine 1919’da MIT’de çalışmaya başladı ve burada stokastik süreçlerin anlaşılmasına öncü katkılarda bulundu. 1930’ların başlarında sinyal işleme ve elektrik mühendisliğindeki erken gelişmelerle sıkı bir şekilde ilgilenmesine rağmen, Wiener saf matematikte makaleler yayınlamaya devam etti.
II. Dünya Savaşı patlak verdiğinde, Wiener yeni bir soruna odaklanacaktı. Uçaksavarların, hızlı hareket eden düşman bombardıman uçaklarına, doğru bir şekilde nişan alması gerekiyordu. Ancak bu nasıl mümkün olacaktı?
Sonuçta bu soruna bir cevap olarak, bir uçağın önceki pozisyonlarına dayanarak nereye gittiğini tahmin eden hesaplamalar geliştirdi. O zamanki bilgisayarlar bu tür hesaplamaları çalıştıracak kadar güçlü değildi. Ancak Wiener, uçakların çok ötesinde etkileri olacak bir ilke belirlemişti. Geçmişteki davranışlar, istatistiksel yöntemler kullanılarak karmaşık sistemlerin gelecekteki davranışlarını modellemek için kullanılabilirdi.
Bir uçağın öngörülen hareketi ile gerçek hareketi arasındaki sapmaları inceleyerek, Wiener ve meslektaşı Julian Bigelow, neredeyse tüm karmaşık sistemlerin, bilgi geri bildirim döngüleri tarafından yönlendirildiğini fark etti.
Wiener kısa süre sonra, geri bildirim döngülerinin beyinde de iş başında olduğunu fark edecekti. Wiener, canlı organizmalarda bulunan düzenleyici mekanizmalar ile makinelerdekiler arasında gözlemlediği benzerlikleri, dümenci veya yönetici anlamına gelen, sibernetik terimi ile isimlendirecekti. 1948’de “Sibernetik: Veya Hayvan ve Makinede Kontrol ve İletişim”i yayınladı.
Sibernetik Nedir?
Sibernetik, canlıların ve makinelerin kontrol, iletişim ve düzenleme süreçlerini inceleyen disiplinlerarası bir bilim dalıdır. Özellikle geri besleme (feedback) mekanizmalarına dayanır ve bu mekanizmalarla sistemlerin kendilerini nasıl düzenleyebildiklerini anlamaya çalışır.
Sibernetikte, sistemin bir kısmının çıktısının (örneğin bir makineden gelen veri) başka bir kısmının girdisi olarak kullanılması süreci önemlidir. Bu, sistemi dengelemeye ve kontrol altında tutmaya yarar. İnsan vücudundaki hormonal düzenlemelerden, makinelerdeki otomatik kontrol sistemlerine kadar pek çok şey bu sürece örnektir.
Sibernetik, biyoloji, mühendislik, bilgisayar bilimi, psikoloji ve sosyoloji gibi çok çeşitli alanlarla kesişir. Örneğin, insan beyninin çalışma mekanizmalarını anlamak, robotik sistemlerin geliştirilmesi veya sosyal sistemlerin nasıl işlediğini çözmek gibi konularda sibernetik yaklaşımlar kullanılır.
Sonuç olarak
Çalışmaları kısa sürede Wiener’ı 20. yüzyılın en ünlü matematikçilerinden biri yaptı. Wiener’ın öne çıkan statüsü, Warren Sturgis McCulloch ve Walter Pitts gibi bilgisayar bilimi ve yapay zeka alanlarına çığır açıcı katkılarda bulunacak olan bilim insanlarının MIT’ye gelmesine neden oldu. 1963’te Wiener, ABD’deki en yüksek bilimsel onur olan Ulusal Bilim Madalyası’nı aldı.
Ancak kariyerinin zirvesindeyken, Wiener’ın etik nedenlerle ordudan veya fikirlerinden faydalanmak isteyen şirketlerden uzaklaştı. Wiener belki de en çok geliştirmekten doğrudan sorumlu olduğu teknoloji konusunda endişeliydi.
Kendisi yapay zekanın tehlikelerini, otomasyonun birçok işi ortadan kaldıracağını ve toplumsal gerginlikler yaratacağını öngörmüştü. Ve akıllı makinelerin her zaman insanların öngörebileceği veya isteyeceği şekilde kararlar alamayabileceği konusunda uyardı.
Geleceğe dair korkuları iki temel inançtan kaynaklanıyordu: Biz insanlar, makinelerimizin bize verdiği güçleri, diğer insanlara ve gezegene zarar verecek şekilde bencilce kötüye kullanmaya karşı koyamayız. Ayrıca istesek bile makinelerimizi kontrol edememe ihtimalimiz yüksek. Çünkü giderek onları kendi başlarına karar alabilecek şekilde inşa ediyoruz. Aksine inanmak, Wiener’ın uyardığı gibi, tehlikeli, potansiyel olarak ölümcül bir tevazu eksikliğini temsil ediyor.
Kaynaklar ve ileri okumalar
- The Eccentric Genius Whose Time May Have Finally Come (Again); Yayınlanma tarihi: 11 Haziran 2014. Kaynak site: The Atlantic. Bağlantı: The Eccentric Genius Whose Time May Have Finally Come (Again
- From Cybernetics to AI: the pioneering work of Norbert Wiener. Yayınlanma tarihi: 25 Nisan 2024. Kaynak site: Max Plank Neuroscience. Bağlantı: From Cybernetics to AI: the pioneering work of Norbert Wiener
- The maths of rightwing populism: easy answers + confidence = reassuring certainty. Yayınlanma tarihi: 19 Haziran 2024. Kaynak site: Conversation. Bağlantı: The maths of rightwing populism: easy answers + confidence = reassuring certainty
Size Bir Mesajımız Var!
Matematiksel, matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.
Matematiksel