Sir Isaac Newton, 1687’de tarihteki en önemli bilimsel kitaplardan birisi olan, üç hareket yasasını açıkladığı, “Philosophiæ Naturalis Principia Mathematica” adlı kitabını yayınladı ve klasik fiziğin temellerini attı. Dünya bu kitaptan sonra fiziğe ve bilime daha farklı bakmaya başladı. Bu yazıda biz Newton’un hareket yasalarını farklı bir bakışa açısı ile ele alacağız. Bakalım bu yasalar, üretkenliğinizi arttırmak, işinizi basitleştirmek ve hayatınızı iyileştirmek için ne işinize yarar?
Newton’un Hareket Yasaları Ve Günlük Hayatımız
1. Yasa: Eylemsizlik
Newton’un 1. Yasası: Bir cisme dış kuvvet (bileşke kuvvet) etki etmedikçe cisim durgun ise durgun kalacak,hareketli ise sabit hızla doğrusal hareketine devam edecektir.
Bu aynı zamanda atalet yasası olarak da bilinir. Basitçe, bir nesnenin itilmedikçe veya çekilmedikçe düz bir çizgide hareketsiz kalma veya hareket halinde kalma eğiliminde olduğu anlamına gelir. Yani bir grup çocuğun ortasına bir top koyun. Kimse o topa vurmadıkça o top üzerinde etki eden kuvvetler dengede olduğundan sonsuza kadar duracaktır. Yani, hareketsiz nesneler durmaya eğilimlidir. Cisimler oldukları gibi kalmak ister. Ta ki onun üzerine bir dış kuvvet etki edene kadar. Şimdi birazda farklı açıdan bakalım bu kanuna…
Erteleme, evrenin temel bir yasasıdır. Cisimler tembeldir, bilimsel bir dille ifade edersek eylemsizdir. Bu arada insanın da bir cisim olduğunu anımsatalım. Güzel haber? Tersi de geçerlidir. Hareket halindeki nesneler de hareket halinde olma eğilimindedir.
Bu durumda, hareket yasasını üretkenlik açısından kendimize uyarlamak pek de zor olmayacaktır. Önemli olan bir işe başlamaktır, motivasyon genellikle başladıktan sonra gelir. Harekete geçmek için bir dış kuvvet beklemeye de gerek yoktur. Sonucunda aslında hepimiz içimizde bir potansiyel kuvvet taşımaktayız.
2. Yasa: İvme
Newton’un 2. Yasası: Bir cismin ivmesi, ona etki eden bileşke kuvvetle (veya net kuvvet, ∑F) doğru orantılı,kütlesi ile ters orantılıdır.
Bu yasa genellikle en basit şekliyle F=m.a şeklinde ifade edilir. Yani bir cisim üzerine etki eden net kuvvet, cismin kütlesi ve ivmesinin çarpımına eşittir. Bir kuvvet ister tümüyle bir seferde, isterse de kademeli ve art arda uygulansın, eğer bir hareket oluşturuyorsa, bu kuvvetin iki katı büyüklüğe sahip başka bir kuvvet hareketi ikiye, üç katı büyüklüğündeki bir kuvvet hareketi üçe katlayacaktır.
Şimdi gelin bu durumu kendimize uygulayalım. Bu denklemde dikkat edilmesi gereken önemli bir şey var. Kuvvet yani F, bir vektördür. Vektörler hem büyüklük hem de doğrultuya sahiptir. Başka bir deyişle, belirli bir yönde hız almak istiyorsanız, o zaman uyguladığınız kuvvetin boyutu ve bu kuvvetin yönü bir fark yaratacaktır.
Üretkenlik, sadece ne kadar çalıştığınız ile (büyüklük) değil, aynı zamanda işin uygulandığı yer (yön) ile ilgilidir. Bu durum, büyük ve küçük tüm kararlarımız için geçerlidir. Anlayacağınız, sadece bir şeyler yapmak için, eylemsizlikten kurtulmak yetmiyor. İvmelenmek için bir yöne, bir doğrultuya ihtiyacımız var. ( Göz atmak isterseniz: Çok Değil Verimli Çalışın: Kasıtlı ve Kasıtsız Öğrenme Nedir?)
3. Yasa: Etki-tepki
Newton’un 3. Yasası: İki cisim etkileşiyor ise, 1. cismin 2. cisim üzerine uyguladığı F12 kuvveti, 2. cismin 1. cisim üzerine uyguladığı F21 kuvvetine eşit ve zıt yönlüdür.
Bu, bir nesneye bir kuvvet uygulamak için, bu uygulamayı yapan şeyin tam olarak zıt yönde eşit kuvvette bir kuvvete maruz kalması gerektiği anlamına gelir. Bu yasa örneğin, bir buz patencisinin başka bir patenciyi ileri ittiğinde neden geriye gittiğini açıklar.
Hepimizin yaşamda gerçekleştirme eğiliminde olduğumuz ortalama bir hızımız vardır. Ve üretkenlik seviyemiz, genellikle hayatınızdaki üretkenliği arttıran ve engelleyen güçlerin dengesidir. Newton’un eşit ve zıt kuvvetleri gibi.
Odaklanma, olumlu bakış açısı ve motivasyon gibi güçler, bize hız verirken stres, uykusuzluk ve aynı anda çok fazla görevi yapmaya çalışmak gibi güçler de ters yönde etki eder. Bu ters yöndeki kuvvetlerin etkisini azaltmak için karşımıza iki seçenek çıkacaktır.
Birinci seçenek, ikinci yasayı hatırlayarak etki eden kuvveti arttırmak olabilir. İkinci seçenek aslında daha basittir. Karşıt güçleri azaltabiliriz. Hayatınızı basitleştirmek, hayır demeyi öğrenmek, üstlendiğimiz sorumlulukların sayısını azaltmak ve gerekirse çevremizi değiştirmek sizi geride bırakan güçleri ortadan kaldırmaya yarayabilir. Fizik üzerinden yola çıkarak biraz felsefe yaptık ama bu biçimde düşündüğümüzde, bu üç yasanın asla unutulmayacağı kesin gibi…
Kaynak: The Physics of Productivity: Newton’s Laws of Getting Stuff Done. yayınlanma tarihi: 3 Eylül 2014;Bağlantı: https://lifehacker.com/
Size Bir Mesajımız Var!
Matematiksel, 2015 yılından beri yayında olan ve Türkiye’de matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak veya Patreon üzerinden ufak bir bağış yaparak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.
Matematiksel