Fizik

İnce Yapı Sabiti Nedir? Neden 137 Sayısı Bu Kadar Önemlidir?

Fizikte, parçacıkların birbiri ile nasıl etkileşime girdiğini belirleyen ve temel sabitler olarak bilinen bir dizi sayı vardır. Alfa adı verilen ince yapı sabiti de bunlardan birisidir. Bir sayısının alfa adı verilen bu sabite bölümü ise 137 ile başlar. İnce yapı sabiti α, fizik açısından son derece ilgi çekicidir.

İnce Yapı Sabiti Nedir? Neden 137 Sayısı Bu Kadar Önemlidir?
Fizikçi Richard Feynman (1918-1988), ince yapı sabitinin tüm teorik fizikçilerin “endişelenmesi gereken” bir sayı olduğunu düşünüyordu.

Özellikle fizikte uğraştığımız niceliklerin çoğu birimlerle ifade edilmektedir. Ancak bazı sayıların birimleri yoktur. Örneğin ~3.14 olarak kabul ettiğimiz ve bir dairenin çevresinin çapına oranını temsil eden Pi sayısının da birimi yoktur. İnce yapı sabiti yani α da böyledir. Ve tıpkı π gibi, α da çeşitli fizik denklemlerinde ortaya çıkar.

İnce Yapı Sabiti Nedir?

Evrenimizi en küçük bileşenlerine ayırırsak Standart Modelin parçacıklarından oluştuğunu görürüz. Bu parçacıkların iki türü olan kuarklar ve gluonlar, proton ve nötron gibi durumları oluşturmak üzere atom çekirdeğinde bir araya gelirler. Bir başka temel parçacık türü olan elektronlar yüklü leptonların en hafifidir. Elektronlar ve atom çekirdeği bir araya geldiğinde de atomları oluştururlar.

Bohr atom modeli, enerji seviyelerinin yapısını gösterir ancak eksiktir. Michelson ve Morely’nin sonuçları, Bohr’un tahminlerinden ayrılan küçük değişimler ve ekstra enerji durumları gösterdi.

1912’de Niels Bohr, elektronların atom çekirdeğinin etrafında, “atomik yörüngeler” olarak adlandırdığı belirli enerji seviyelerinde, döndüğünü bizlere gösterdi. Katkıları son derece önemli ancak eksikti. Bu eksiklik ilerleyen süreçte keşfettiğimiz ek enerji seviyeleri ile anlaşılmıştı. Bu ek enerji seviyeleri, bugün atomların ince yapısı dediğimiz şeyin ilk kanıtıydı.

1916’da fizikçi Arnold Sommerfeld bir şeyin farkına vardı. Bohr’un yaptığı gibi bir hidrojen atomunu modellediğinizde ve elektronunun hızını ışık hızıyla oranladığınızda çok özel bir değer elde ediyordunuz. Somerfeld bu orana alfa dedi ve ince yapı sabiti olarak adlandırdı.

İnce Yapı Sabiti Nedir? Neden 137 Sayısı Bu Kadar Önemlidir?
İnce yapı sabiti atom, elektron ve foton modellerinde ortaya çıkan doğal bir orandır. Birimi olmadığı için keyfi ölçüm sistemlerimize bağlı değildir. Alfa, elektronların atom çekirdeği ile nasıl etkileştiğini belirler. Bunu aralarındaki çekim kuvvetinin ne kadar güçlü olduğunu göstererek yapar. Eğer alfa değişirse, atomlar tarafından soğurulan ışığın dalga boyu da değişecek demektir.

Yukarıdaki eşitlikte gördüğünüz gibi alfa, Plank sabiti (h), ışık hızı (c) ve bir elektronun taşıdığı elektrik yükü (e) bir araya geldiği zaman ortaya çıkar. Bu üç sabit birbirine oranlandığında, tüm birimler birbirini götürür. Sonuç, h.c/e2 yaklaşık 137,036’ya eşit olur.

137,036 sadece ilgi çekici değil, aynı zamanda önem­lidir. Çünkü tersi, e2/h.c = α = 1/137,03599920611 (son iki rakam hala belirsizdir).biçimindedir. Bu sayı yaklaşık olarak 0,007’ye eşittir. Bu sayıya bağlan­ma sabiti denir; yüklü parçacıkları elektromanyetik enerjinin kuantum taşıyıcıları olan fotonlara bağlar.

İnce Yapı Sabiti Neden Bu Kadar Önemlidir?

Sommerfeld başlangıçta sabit üzerinde çok fazla düşünmedi, ancak kuantum dünyasına ilişkin anlayışımız geliştikçe, ince- yapı sabiti giderek daha fazla yerde ortaya çıkmaya başladı. Yüklü parçacıkların ışıkla etkileşime girdiği her an ortaya çıkıyor gibi görünüyordu. Zamanla bunun, yüklü parçacıkların elektromanyetik radyasyonla nasıl etkileşime girdiğinin gücünün temel ölçüsü olduğunu fark ettik.

Güneş’in görünür ışık spektrumu. Uzun, kalın çizgiler hidrojen ve helyumdur, ancak diğer tüm çizgiler ağır bir elementlerdir. Burada gösterilen soğurma çizgilerinin çoğu birbirine çok yakındır ve iki enerji seviyesini yakın aralıklı ancak farklı seviyelere bölebilen ince yapının kanıtını gösterir

İnce yapı sabitinin en önemli özelliği doğanın temel sabitlerinden üçünün birleşimi olmasıdır. Bu da onu görelilik, elektromanyetizma ve kuantum mekaniği gibi fiziğin kilit alanlarının kesişme noktasında götürmektedir.

Bir atomun enerji seviyeleri, bu ince yapı etkileri dahil edilmeden gerektiği gibi açıklanamaz. Bu ve daha pek çok incelikli durum sonucunda, ince yapı sabiti α, fizikçilerin uzun yıllardır ilgisini çekmektedir. Bazıları bunun tamamen sabit olup olamayacağını bile araştırdı.

Nobel Ödülü sahibi Wolfgang Pauli’nin (1900-1958) bu söylemi, fizikçilerin bu sayıya kafayı nasıl taktığını anlamanıza yardımcı olacaktır. “Öldüğümde Şeytan’a ilk sorum şu olacak: İnce yapı sabitinin anlamı nedir?”

Çok uzaktaki kuasarlardan gelen ışık, galaksiler arası ortamı ölçmek için kozmik laboratuvar sağlar. Emisyon veya soğurma çizgilerinin kesin özellikleri ince yapı sabitine bağlı olduğundan, Evreni ince yapı sabitindeki zaman veya mekansal değişimler açısından araştırmak için en iyi yöntemlerden biridir. 

İnce Yapı Sabiti Başka Bir Sayı Olursa Ne Olur?

Bilimsel tarihimizin çeşitli noktalarında yapılan çeşitli ölçümler, α’nın zamana göre ya da Evren’deki konumdan konuma değişebileceğini göstermiştir. Hidrojen ve döteryumun spektral çizgilerinin ölçümleri, bazı durumlarda, α’nın uzay veya zaman içinde ~%0,0001 oranında değiştiğini göstermiştir.

Ancak bu bir sorundur. Eğer bu tür bir değişimi sağlam bir şekilde gözlemleyebilirsek, bu bize Evren’de değişmediğini gözlemlediğimiz bir şeyin - elektron yükü, Planck sabiti veya ışık hızı gibi - aslında uzay veya zaman boyunca sabit olmadığını gösterecektir.

İnce Yapı Sabiti Nedir? Neden 137 Sayısı Bu Kadar Önemlidir?
İnce yapı sabiti, fizikte pek çok yerde karşımıza çıkan, birimi veya boyutu olmayan, görünüşte rastgele bir sayıdır ve evrendeki en temel etkileşimlerden birini kontrol ediyor gibi görünmektedir.

Bu sayıyı değiştirin, evreni değiştirin. Eğer ince yapı sabiti farklı bir değere sahip olsaydı atomların boyutları farklı olurdu, kimya tamamen değişirdi ve nükleer reaksiyonlar değişirdi. Eğer ince yapı sabiti biraz farklı bir değere sahip olsaydı, bildiğimiz hayat tamamen imkansız olurdu.

Bugün bu sabitin kökenine dair hiçbir açıklamamız yok. Aslına bakılırsa onun varlığına dair hiçbir teorik açıklamamız yok. Bunu basitçe deneylerle ölçüyoruz ve sonra ölçülen değeri başka tahminler yapmak için denklemlerimize yerleştiriyoruz. İnce yapı hakkında daha fazla şey öğrenmek, parçacık fiziğindeki bir sonraki büyük devrimin geldiği yer olabilir. Şimdilik doğru deneyi yapmak, bunu başarabilmememizin tek yoludur.


Kaynaklar ve İleri Okumalar:


Size Bir Mesajımız Var!

Matematiksel, 2015 yılından beri yayında olan ve Türkiye’de matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak veya Patreon üzerinden ufak bir bağış yaparak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.

Matematiksel

Sibel Çağlar

Temel eğitimimi Kadıköy Anadolu Lisesinde tamamladım. Devamında Marmara Üniversitesi İngilizce Matematik Öğretmenliği bölümünü bitirdim. Çeşitli özel okullarda edindiğim öğretmenlik deneyiminin ardından matematiksel.org web sitesini kurdum. O günden bugüne içerik üretmeye devam ediyorum.

İlgili Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir