Psikoloji

Muller Lyer Yanılsaması: Çizgilerin Uzunluklarını Neden Yanlış Algılıyoruz?

1800’lerin sonlarında, Alman psikiyatr Franz Müller-Lyer dünyanın en ünlü görsel illüzyonlarından birini tasarladı. Çizimi ve uygulanması son derece basit olan bu yanılsama kısa sürede son derece popüler oldu. Ne olduğunu ve nedenini açıklamadan önce gelin klasik bir soruyu soralım. Aşağıdaki çizgilerden en uzun olanı hangisidir?

Muller-Lyer Yanılsaması
Müller-Lyer’in test ettiği hemen hemen herkes gibiyseniz, size ortadaki çizgi daha uzun görünecektir. Aslında illüzyonun bu üzerinde oynanmış versiyonunun gösterdiği gibi, tüm çizgiler temelinde aynı uzunluktadır.

Çoğu insan için cevap, ok kanatçıklarının dışa doğru çıkıntı yaptığı çizgi (orta çizgi) biçiminde olacaktır. Gözleriniz size ortadaki çizginin en uzun olduğunu söylese de, görüntünün alt yarısında gösterildiği gibi, her iki çizgi de elbette tamamen aynı uzunluktadır.

İlk olarak bu yanılsama 1889 yılında Alman psikolog Franz Carl Müller Lyer tarafından ortaya konmuştur. Boyutları eşit olan çizgiler, başlangıç ve bitiş noktalarına eklenen kırık çizgisel yapılar sebebi ile farklı boyutlarda algılanmaktadır. İlerleyen süreçte, diğer optik illüzyonlar gibi, Muller-Lyer illüzyonu da psikolojide büyük ilgi konusu olacaktı. Bu fenomeni açıklamak için farklı teoriler ortaya çıktı.

Muller-Lyer Yanılsaması Nasıl Çalışır?

Optik illüzyonlar eğlenceli ve ilginçtir. Ama aynı zamanda araştırmacılar için önemli bir araç olarak hizmet ediyorlar. Bu illüzyonları nasıl algıladığımıza bakarak beyin ve algısal sürecin nasıl çalıştığı hakkında daha fazla şey öğrenebiliriz. Ancak uzmanlar, Muller-Lyer illüzyonunda olduğu gibi, optik illüzyonlara tam olarak neyin neden olduğu konusunda her zaman hemfikir değiller.

Aslında benzer bir durum aşağıda bir örneğini gördüğümüz 1911’de İtalyan psikolog Mario Ponzo (1882-1960) tarafından gösterilen geometrik-optik bir yanılsama olan Ponzo yanılsamasında da ortaya çıkmaktadır. Ponzo insan zihninin bir nesnenin büyüklüğünü arka planına göre yargıladığını önermiştir.

Örneğin yukarıdaki görsele dikkatli bakın. Muhtemelen yukarıdaki sarı çizginin aşağıdaki çizgiye göre daha uzun olduğunu düşünmüşsünüzdür. Bununla birlikte, iki çizginin uzunluğu elbette aynıdır! ( Daha fazlası için: Ay Yanılsaması Nedir? Güneş ve Ay Ufukta Neden Daha Büyük Görünür?)

Muller-Lyer Yanılsaması Kültürler Arasında da Farklılık Gösterir

Uzun yıllar boyunca araştırmacılar bu yanılsamanın herkes için aynı biçimde çalıştığını varsaydılar. 1960’ların başında üç araştırmacı, on beş farklı kültürel gruptan iki bin kişiye illüzyonu gösterdiklerinde bu yanılgıyı düzelttiler. Aslında sadece belli bir kesim bu yanılsamanın etkisi altında kalmıştı.

Muller-Lyer Yanılsaması
 İllüzyonun üç boyutlu nesneleri görüntülerken bile ortaya çıkabileceği de kanıtlanmıştır. Görseldeki dikey çizgiler tamamen aynı uzunlukta. Ancak sizin de fark ettiğiniz gibi kapının yanındaki çizgiler daha uzun görünüyor.

Daha sonra araştırmacılar çalışmalarını bir adım öteye taşıdılar. Devamında da yanılsamanın gücünü anlamak için çeşitli Afrika kabilelerini ziyaret ettiler. Sonucunda da farklı kabilelerden bir çok kişinin illüzyonda hiç de etkilenmediklerini, yani çizgilerin uzunluklarını eşit olarak gördüklerini anlayacaklardı.

Böylece araştırmacılar Muller-Lyer Yanılsamasının kültürel farklılıklar ile ilgili olduğunu öne sürdüler. Bunun açıklaması ile oldukça ilgi çekici idi. Sonucunda evlerimizde, odalarımızda düz çizgiler ile dolu bir dünyada yaşıyoruz. Bu sayede de yıllar ve de yıllar boyunca şehirlerde yaşayan bizler, yaşantımızı çevreleyen dünyayı, nesnelerin boyutunu üç boyutlu görsel perspektif kurallarına göre görmeye alıştık. Ancak yaşantınızı bir kabilede sürdürüyorsanız etrafınızda çok da düz çizgi olmayacaktır.

Örneğin, aşağıdaki odanın içindeyseniz, A ve B gibi kalın siyah çizgilerle vurgulanan iki duvardan hangisinin daha uzun olduğuna karar vermeniz gerekse hangisini seçerdiniz? Cevabınız elbette A olacaktır, ancak sonucunda ikisinin de eşit olduğunu biliyoruz.

Muller-Lyer Yanılsaması

A Duvarı size daha yakındır, bu nedenle gözünüzün arkasındaki retinanızda daha büyük bir görüntü oluşturur. Ancak perspektifin temel ilkelerine o kadar aşinasınız ki bu farkı beyniniz düzeltecektir. Bu nedenle de A duvarındaki gibi şekillerin normalden daha küçük ve B duvarındaki gibi şekillerin ise normalden daha büyük olduklarını biliriz. Bu sezgiler kültürel deneyime bağlıdır. Ancak Afrika kabilelerinde yaşamlarını sürdüren insanların benzer şekillere maruz kalma olasılığı daha az olduğu için bu sezgileri geliştirmiş olması olası olmayacaktır.

Sonuç Olarak;

Cevaplara ulaştık mı? Tam olarak değil. Macquarie Üniversitesi’nden Astrid Zeman liderliğindeki bilim insanları ilerleyen süreçte yaptıkları bir başka çalışmada, insan gözünün algılarını taklit etmek için eğitilmiş bir bilgisayarın da Müller-Lyer İllüzyonuna duyarlı olduğunu buldular.

Müller-Lyer testinde başarısız olan bir bilgisayar, önceki çalışmalarda bildirilen yanılsama algısının kültürel yönlerini ortadan kaldırmaz. Ancak hala açıklanması gereken bir şeyler olduğunu bizlere anımsatır. Ayrıca göz atmak isterseniz: Delboeuf Yanılsaması: Tabakların Boyutu Az Yada Çok Yemenize Etki Edebilir


Kaynaklar ve ileri okumalar

  • What Is the Muller-Lyer Illusion? Yayınlanma tarihi: 9 mayıs 2020; Bağlantı: https://www.verywellmind.com/
  • What size is an object? Your description might depend on your intentions. Yayınlanma tarihi: 9 temmuz 2021; Bağlantı: https://news.uchicago.edu/
  • Are These Lines The Same Height? Your Answer Depends On Where You’re From. Yayınlanma tarihi: 20 Mart 2013; Bağlantı: https://www.popsci.com/

Size Bir Mesajımız Var!

Matematiksel, 2015 yılından beri yayında olan ve Türkiye’de matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak veya Patreon üzerinden ufak bir bağış yaparak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.

Matematiksel

Sibel Çağlar

Temel eğitimimi Kadıköy Anadolu Lisesinde tamamladım. Devamında Marmara Üniversitesi İngilizce Matematik Öğretmenliği bölümünü bitirdim. Çeşitli özel okullarda edindiğim öğretmenlik deneyiminin ardından matematiksel.org web sitesini kurdum. O günden bugüne içerik üretmeye devam ediyorum.

İlgili Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir