Bilimsel Devrim, 1500 ile 1700 yılları arasında gerçekleşen ve Batı dünyasında yeni fikirlerin daha kolay benimsendiği dönüştürücü bir süreçti. Kadınlar bu dönemde toplum tarafından büyük ölçüde dışlansa da bazıları toplumsal engelleri aşarak bilim ve sanayi alanlarında kayda değer katkılarda bulundu. Bu kadınlardan birisi de Emilie du Chatelet idi. Onun katkıları olmasaydı 1700’lerin Fransız Aydınlanması çok daha farklı bir biçimde ilerleyebilirdi.

Voltaire, 18. yüzyılın önemli düşünürlerinden ve siyasi figürlerinden biri olmasının yanı sıra matematiğe de ilgi duyuyordu. Bunun en büyük nedeni, hem Newton’un fikirleriyle hem de bu fikirleri Fransızcaya kazandıran Émilie du Châtelet ile yakın ilişkisiydi. Ancak tüm bu bağlantılara rağmen tarih, du Châtelet’e hak ettiği bağımsız kimliği tanımadı.
Nesiller boyunca du Châtelet, kendi başına bir figür olarak değil, iki farklı şekilde tanımlandı. Birincisi, Voltaire ile olan ilişkisi nedeniyle onun sevgilisi ya da metresi olarak anılmasıydı. İkincisi ise, Isaac Newton’un Fransa’daki en önemli çevirmeni olarak görülmesiydi. Oysa, du Châtelet yalnızca bir çevirmen ya da bir düşünürün gölgesinde kalan bir figür değil, bilimsel düşünceye kendi katkılarıyla damgasını vuran güçlü bir bilim insanıydı.
Kısaca Emilie du Chatelet Kimdir?
17 Aralık 1706’da Gabrielle Émilie le Tonnelier de Breteuil adıyla dünyaya geldiği dönemde, kadınlar genellikle entelektüel hayatın içinde aktif rol almıyordu. Ancak, du Châtelet’in sahip olduğu ayrıcalıklar onun olağanüstü zekâsının gelişmesine olanak sağladı.

Öncelikle, ailesi varlıklı ve etkili bir konumdaydı. De Breteuil ailesi Fransız aristokrasisinin bir parçasıydı ve sık sık davetler düzenliyordu. Bu toplantılara dönemin seçkin bilim insanları ve matematikçileri katılıyordu. Genç yaşta altı dil öğrenen du Châtelet, matematik ve bilim alanında da eğitim aldı. O dönemde, kadınların bu konulara ilgi duyması beklenmezken, babası onun yeteneğini fark etti ve onu bilimsel toplantılara davet ettiği önemli isimlerle tanıştırdı.
18 yaşında Marquis du Châtelet ile evlendi ve kısa sürede üç çocuk sahibi oldu. Soy devam ettirme görevini tamamladıktan sonra, eşiyle ayrı yaşamaya başladılar. 26 yaşına geldiğinde, Émilie du Châtelet yalnızca güzelliğiyle değil, zekâsıyla da Voltaire’i büyüledi.
Voltaire, keskin mizahı ve sivri diliyle zaten toplumun güçlü isimlerini rahatsız eden bir figür haline gelmişti. Émilie ise tam tersine, aristokrasinin içinde doğmuştu; babası, XIV. Louis’nin Versailles Sarayı’nda protokol şefi olarak görev yapıyordu.
O dönemde evlilik dışı ilişkiler yaygındı, ancak bunlar genellikle gizli yaşanırdı. Buna karşılık, Émilie ve Voltaire, toplumsal kurallara meydan okuyarak birlikte yaşamaya başladı. Bu durum, soyluların katı nezaket kurallarını sarsan büyük bir skandal haline geldi. Ancak onlar Newton’un yasalarını açıklamaya çalışırken, toplumsal kuralları da sorgulayan bir ortaklık kurmuşlardı.

Voltaire ve Emilie du Chatelet İlişkisi
Voltaire’in Newton’a duyduğu hayranlık, onun Fransa’daki muhafazakâr elitlere duyduğu öfkeden kaynaklanmaktaydı. Bu memnuniyetsizliğini hiciv dolu eserlerinde sıkça dile getirdi. 1733’te Émilie ile tanıştığında, güçlü figürleri rahatsız etme eğilimi çoktan başına dert açmıştı. Daha önce Bastille Hapishanesi’nde yatmış, birkaç yıl sürgüne gönderilmişti. Ancak bu sürgün onun için beklenmedik bir fırsat sundu. Çünkü İngiltere’ye giderek Newton’un önde gelen takipçileriyle tanışma şansı yakaladı.
Newton 1727’de hayatını kaybettiğinde, Voltaire bundan büyük ölçüde etkilenecekti. Öyle ki, İngilizler hakkında bir dizi makale yazmaya karar verdi. Bu yazılarda İngiltere’nin anayasal monarşisini, görece dini hoşgörüsünü, Newtoncu rasyonel bilimi ve özellikle Newton’un dostu ve öğrencisi olan John Locke’un temsil ettiği yeni deneyci filozofları ele aldı.
Voltaire, bu makaleleri önce İngiltere’de yayımladı. 1734’ün başlarında bir arkadaşına, daha uzun olan Fransızca versiyonunu (Lettres Philosophiques) yayınlamayı ertelediğini söyledi. Bunun nedeni, Fransız sarayındaki din adamlarının tepkisinden çekinmesiydi.

1734 yılının Nisan ayında, Voltaire’in Fransız yayınevi, onun izni olmadan Lettres’i Fransa’da yayımladı. Bunun üzerine hakkında tutuklama emri çıktı. Émilie, bu muameleye öfkelenerek arkadaşlarına durumu adaletsiz bulduğunu dile getirdi.
Sonunda yetkililere yaptığı çağrılar sonuç verdi. Voltaire’in Fransa’ya döndü. Ancak Châtelet ailesine ait eski bir şatoda bir tür ev hapsi altında yaşamak zorunda kaldı. Émilie ve Voltaire, burayı bir bilim ve düşünce merkezi haline getirdiler. Burada fizik, felsefe ve edebiyat üzerine çalıştılar, önemli eserler kaleme aldılar.
Emilie du Chatelet’in Bilime Katkıları Nelerdir?
Émilie du Châtelet, Newton’un Principia Mathematica eserine yaptığı çeviriye eklediği 180 sayfalık “yorum” ile bu projeyi daha da ileri taşıdı. Aynı zamanda, onun önemli matematikçi dostları ve zaman zaman öğretmenleri olan Alexis Clairaut ve Pierre-Louis Moreau de Maupertuis’un Newton’un teorisini nasıl uyguladıklarını anlatıyordu. Ayrıca, İsviçreli matematikçi Daniel Bernoulli’nin Newton’un gelgitlere ilişkin kütle çekim teorisine getirdiği güncellemeleri de aktarıyordu.
Émilie’nin eklediği en önemli katkılardan biri, Principia’nın bazı temel kanıtlarını yeniden yazmasıydı. Newton (ve Gottfried Leibniz), kalkülüsü geliştirmişti. Ancak Newton, kütle çekim teorisinin geçerliliğini göstermek için kalkülüsün henüz yeterince yaygın olmadığını düşünüyordu. Bunun yerine, argümanlarının çoğunu, mantıksal geometrik kanıtlarla kurmuştu. Émilie, bu kanıtların bir kısmını Leibniz’in geliştirdiği modern dy/dx diferansiyel hesap notasyonuyla yeniden yazdı.
Ancak Émilie’nin Avrupa entelektüelleri arasındaki ünü, Principia çevirisinden değil, Newton ve Leibniz’in fikirlerini sentezlemeye cesaret ettiği Institutions de Physique (Fizik Kurumları) adlı bilimsel eserinden geliyordu.

O dönemde bilim dünyası, İngiliz Newton ve Alman Leibniz arasında bölünmüştü. Newton, gözlemlenebilir evrene dair test edilebilir açıklamalar sunmaya odaklanırken, Leibniz varoluşun doğasına dair felsefi sorulara önem veriyordu. Émilie’nin yeteneği, her iki düşünce sisteminin de inceliklerini anlayarak bunları birleştirebilmesiydi. 1730’lar ve 1740’larda Émilie du Châtelet ve Voltaire, Newton’un olağanüstü başarısını kavramsallaştırmaya ve geniş kitlelere tanıtmaya yardımcı oldular.
Sonuç olarak
Bu hikâyenin mutlu bir sonu yoktu. 1749 yılında, bilim dünyasında kadınların erişemediği noktalara ulaşmayı başarmışken, Émilie bir kadının ölebileceği en trajik biçimde, doğum yaparken hayatını kaybetti. Çocuğun babası, yeni sevgilisi Marquis de Saint Lambert’ti.
O sırada 42 yaşındaydı. Toplumun dedikoducu kesimi, bu “olağanüstü, özgür” yaşamı sürdüren bir kadının sonunda hak ettiğini bulduğunu düşündü. Ancak Voltaire, Émilie’nin son anlarına kadar onun yanında kaldı. Artık sevgili olmasalar da, Émilie’nin yörüngesinde dönen küçük bir gezegen gibi, onun hayatına bağlı kaldığını anlatan şu cümleyi bir arkadaşına yazdı: “Ona olan bağlılığım, onun girdabındaki küçük bir gezegenin yörüngede süzülmesine benziyordu.”
Émilie, Newton üzerine yaptığı çalışmasının sonsuza dek yaşayacağını umuyordu. Ancak ölümünden kısa bir süre sonra, bilimsel itibarı da hızla unutulmaya yüz tuttu. Voltaire bilime olan ilgisini kaybetti ve onun Principia çevirisi bir çekmecede unutuldu. Oysa ki Emilie du Chatelet isyanını Prusya kralı Büyük Frederick’e şu sözlerle dile getiriyor:
“Beni kendi meziyetlerimle ya da meziyetlerimin olmaması ile değerlendirin. Fakat, beni şu büyük generalin, bu büyük bilginin, Fransa’da bir parlayan bir yıldız veya meşhur bir yazara eklenti olarak görmeyin. Ben kendi doğrumla tüm söyledikleri ve yaptıkları ile sadece kendisine sorumlu olan bütün bir kişiyim. Henüz karşılaşmamış olmama rağmen benden bilgisi daha fazla olan metafizikçi veya filozoflar olabilir. Ancak, onlar da beşeri zafiyetleri olan insanlardır. Dolayısıyla, tüm faziletlerimin toplamını aldığımda, itiraf etmeliyim ki, kimseden aşağı kalmamaktayım.”
Voltaire ise Emilie du Châtelet’i öven şu sözlerinde zamanın zihniyetinin ne denli baskın olduğunu özetlemektedir. “Tek eksiği kadın olmak olan büyük bir insan.” (“a great man whose only fault was being a woman”).
Kaynaklar ve ileri okumalar:
- The Philosopher and the Prodigy: How Voltaire Fell in Love with. Remarkable Woman Mathematician. https://www.brainpickings.org
- Five Things to Know About French Enlightenment Genius Émilie du Châtelet. Yayınlanma tarihi: 15 Aralık 2917; Bağlantı: https://www.smithsonianmag.com/
Matematiksel