Gelecek

Neden Hala Lityum Sülfür Yerine Lityum İyon Pil Kullanıyoruz?

Günlük hayatımızda enerji, modern yaşamın temel taşlarından biri hâline geldi. Bu durum, bizleri hem yaşam kalitesini koruyacak hem de çevreye duyarlı teknolojilere yöneltecek çözümler aramaya zorluyor. 1990’lı yılların başından itibaren kullanılmaya başlanan lityum iyon piller, bugün cep telefonlarından elektrikli araçlara, veri merkezlerinden uydulara kadar pek çok alanda enerji ihtiyacını karşılıyor.

lityum sülfür pil
Elektrikli araçlara ve yenilenebilir enerji depolama sistemlerine geçişle birlikte, lityuma olan küresel talep hızla artıyor.

Ancak tüm bu avantajlarına rağmen lityum iyon piller bazı sınırlamalara sahip. Enerji yoğunlukları belli bir seviyenin ötesine geçemiyor. Üretimleri hem maliyetli hem de çevresel etkileri bakımından tartışmalı. Bu sınırlılıklar, uzun vadede sürdürülebilirlik açısından ciddi soru işaretleri doğuruyor. Tam da bu noktada, lityum sülfür piller yeni bir alternatif olarak öne çıkıyor.

Lityum bir metaldir. Dıştaki elektron kabuğunda sadece bir elektronu vardır. Bu elektronun başka bir atoma geçmek üzere lityumu terk etme yönünde güçlü bir eğilimi vardır. Bu gerçekleştiğinde artı yüklü-ve daha kararlı- olan lityum iyonu oluşur.

Lityum İyon Piller ile İlgili Sorunlar Nelerdir?

Lityum, modern dünyanın temel enerji kaynaklarından biri hâline geldi. Ancak talep arttıkça, onu güvenli bir şekilde elde etme yarışı da giderek karmaşıklaşıyor. Lityum çoğunlukla kaya cevherlerinden madencilik yoluyla çıkarılıyor. Bu yöntem yüksek maliyetli, yavaş ve doğaya önemli ölçüde zarar veren bir süreçtir.

Bununla birlikte, bugün dünya genelinde kullanılan lityumun büyük bir kısmı doğrudan yer altından elde edilen tuzlu su kaynaklarından sağlanıyor. Bu işlemde lityum buharlaştırma havuzlarında aylarca, hatta bazen bir yıldan fazla süre boyunca güneş altında bekletiliyor.

Su buharlaştıkça, geride lityum açısından zengin bir çözelti kalıyor. Ancak bu yöntem de büyük miktarda potansiyel olarak zehirli kimyasalın kullanımını gerektiriyor. Ayrıca lityum iyon pillerin yapımında kullanılan bazı hammaddeler, özellikle de kobalt, çevre üzerinde belirgin olumsuz etkiler yaratıyor.

Lityum Sülfür Pillerle İlgili Tesadüfen Yapılan Bir Keşif Dünyayı Değiştirebilir
saf kobalt

Lityum iyon pillerin yapısı da diğer pillere benzer. Ancak bu pillerde enerjinin depolanması ve salınması, elektrotlar arasında ileri geri hareket eden lityum iyonları aracılığıyla gerçekleşiyor. Lityum iyonları bu süreçte doğrudan kimyasal tepkimelere girmez, yalnızca yer değiştirir. Bu özellik, pilin çok sayıda şarj döngüsünde bile kapasitesini büyük ölçüde koruyabilmesini sağlar.

Ancak teknoloji ilerledikçe kullanıcıların beklentileri de artıyor. Artık pillerin çok daha hızlı şarj olması isteniyor. Ne var ki hızlı şarj, uzun vadede pilin ömrünü kısaltıyor. Sık sık yapılan hızlı şarj işlemleri, bataryanın zamanla kapasite kaybına uğramasına yol açıyor. Pil ömrü sona erdiğinde ise genellikle yenisiyle değiştiriliyor. Bu durum hem ekonomik açıdan bir yük oluşturuyor hem de elektronik atık miktarını artırarak çevre sorununu derinleştiriyor.

Lityum iyon pillerle ilgili bir başka önemli risk ise güvenlik meselesidir. Aşırı şarj durumunda, lityum metal anot yüzeyinde birikerek kısa devreye neden olabilir. Bu da yangın ya da patlama gibi ciddi sonuçlara yol açabilir. Normal koşullarda bu riski azaltmak için bataryalarda özel güvenlik devreleri bulunur. Ancak bu sistemlerde bir arıza yaşanırsa ya da güvenlik standartlarını karşılamayan sahte ürünler kullanılırsa, sonuçlar son derece tehlikeli olabilir.

Lityum Sülfür Bataryalar Geleceğin Pil Teknolojisi Olma Adadır

Lityum Sülfür Pillerle İlgili Tesadüfen Yapılan Bir Keşif Dünyayı Değiştirebilir
. Silikon Vadisi merkezli girişim Lyten, katotu gözenekli grafen kafeslerle kaplayarak pil ömrünü performanstan ödün vermeden uzatmanın mümkün olduğunu keşfetti. Şirketin geliştirdiği lityum-sülfür hücrelerinin 1000’den fazla şarj döngüsüne dayanabildiği bildiriliyor.

Lityum-sülfür piller, lityum-iyon teknolojisinin sınırlamalarına karşı etkileyici bir alternatif sunuyor. Bu yeni nesil piller özellikle yüksek enerji yoğunluklarıyla dikkat çekiyor. Günümüzde kullanılan lityum-iyon piller genellikle kilogram başına 250 ila 300 watt-saat enerji depolayabilirken, lityum-sülfür piller bu değeri rahatlıkla 550 ila 600 watt-saat seviyelerine çıkarabiliyor. Üstelik bazı laboratuvar deneyleri, bu değerin 900 watt-saat/kg gibi etkileyici bir seviyeye kadar ulaşabileceğini ortaya koyuyor.

Peki bu ne anlama geliyor? Eğer bir akıllı telefonda kullanılan lityum-iyon pil, aynı boyutta bir lityum-sülfür pille değiştirilseydi, kullanıcılar telefonlarını bir haftaya kadar yeniden şarj etmeye ihtiyaç duymadan kullanabilirdi. Elektrikli araçlar söz konusu olduğunda ise, tek bir şarjla 2.000 kilometreden fazla yol kat etmek mümkün hâle gelebilirdi. Üstelik bu menzil artışı, aracın ağırlığını ya da üretim maliyetlerini artırmadan sağlanabilirdi.

Lityum-sülfür pillerin sunduğu avantajlar bununla da sınırlı değil. Bu piller, geleneksel lityum-iyon pillere kıyasla daha hafif. Bu durum özellikle otomotiv sektörü için büyük önem taşıyor çünkü daha hafif araçlar daha az enerji harcar ve daha verimli çalışır.

Ayrıca lityum-sülfür piller daha geniş sıcaklık aralıklarında kararlı şekilde çalışır. Bu da daha az bakım gerektirir ve arıza olasılığı daha düşüktür. Bu özellikler, onları hem daha güvenilir hem de daha dayanıklı bir seçenek hâline getiriyor.

Ancak tüm bu güçlü yönlerine rağmen, lityum-sülfür piller henüz yaygın ticari kullanım alanı bulabilmiş değil. Bunun başlıca nedenlerinden biri, bu pillerin ömrünün oldukça kısa olması. Ortalama olarak lityum-sülfür piller yalnızca yüz civarında şarj-deşarj döngüsünden sonra belirgin şekilde performans kaybı yaşamaya başlıyor. Bu da onları uzun vadeli kullanımlar için uygun olmaktan çıkarıyor.

Üstelik bu piller, kullanılmadıkları durumlarda bile enerji kaybına uğrayabiliyor. Bu sorunlar aşılmadıkça, lityum-sülfür pillerin tüm potansiyeline rağmen geniş ölçekli ticari uygulamalarda yer alması mümkün görünmüyor.

Sonuç Olarak

Bilim insanları bu sorunların üstesinden gelmek için uzun süredir lityum-sülfür piller üzerine çalışıyor. Lityum-sülfür piller, artık pazara girmeye çok yakın. Silikon Vadisi merkezli girişim Lyten, yakın zamanda pil ömrünü performanstan ödün vermeden artırmanın bir yolunu keşfetti. Şirketin geliştirdiği lityum-sülfür hücrelerinin 1000’den fazla şarj döngüsüne dayanabildiği belirtiliyor.

Üstelik yalnız da değil. Özellikle Amerika Birleşik Devletleri’nde PolyPlus Battery, NexTech Battery ve Zeta Energy LLC gibi birçok oyuncu, şu anda 32 milyon dolar değerinde olan bu pazarda liderliği ele geçirmeye hazırlanıyor. Pazarın 2028’e kadar 200 milyon doları aşacağı tahmin ediliyor.


Kaynaklar ve ileri okumalar:

  • Pai, R., Singh, A., Tang, M.H. et al. Stabilization of gamma sulfur at room temperature to enable the use of carbonate electrolyte in. Li-S batteries. Commun Chem 5, 17 (2022). https://doi.org/10.1038/s42004-022-00626-2
  • How an accidental discovery made this year could change the world. Yayınlanma tarihi: 17 Nisan 2022. Kayna site: Big Think. Bağlantı: How an accidental discovery made this year could change the world.
  • Yang, D., Yang, Y., Wong, T. et al. Solution-processable polymer membranes with hydrophilic subnanometre pores for sustainable lithium extraction. Nat Water 3, 319–333 (2025). https://doi.org/10.1038/s44221-025-00398-8

Size Bir Mesajımız Var!

Matematiksel, matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.

Matematiksel

Sibel Çağlar

Temel eğitimimi Kadıköy Anadolu Lisesinde tamamladım. Devamında Marmara Üniversitesi İngilizce Matematik Öğretmenliği bölümünü bitirdim. Çeşitli özel okullarda edindiğim öğretmenlik deneyiminin ardından matematiksel.org web sitesini kurdum. O günden bugüne içerik üretmeye devam ediyorum.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir