Toplum ve Yaşam

Dünyada Herkesin 24 Saati Var Ama Ortalama Bir İnsan Bir Günde Ne Yapar?

21. yüzyılın başında ortalama bir insan için hayat nasıl görünüyor? Başka bir deyişle, dünya tek bir insan olsaydı, bir gününü nasıl harcar ve var olan 24 saati ile ne yapardı?

Gezegende yaklaşık sekiz milyar insan yaşıyor ve her biri günün 24 saatini farklı deneyimliyor. Bu, Dünya’nın her dönüşü sırasında yaşanan 190 milyar benzersiz insan ömrüne tekabül ediyor.

Hepimiz zamana endeksli canlılarız. Uzayla zamanın iç içe geçtiği bir evrende geliştik ve vücudumuz gezegenimizin hareketlerine uyum sağladı. Bütün hücrelerimizde, mekanik bir saatin dişlileri gibi birbiriyle etkileşim halinde artıp azalan salınımlarla gen ifadesi üreten saat genleri bulunur. Bu saat genleri diğer
genlerimizi, hormonları, kalp hızı ve beyin aktivitesini, duygu durumunu ve bedensel işlevleri düzenler.

Bağırsaklarımızın hareketli olduğu zaman sabah 10 civarındadır. Ağrıya tahammülümüz ve koordinasyonumuzun en yüksek olduğu zaman öğleden sonra 2’dir. Akşamüstü 5’te azami kas gücü ve esnekliği, en iyi akciğer ve kalp performansıyla fiziksel açıdan zirveye ulaşırız.

Tüm yaşam biyolojik saatlere bağlıdır. Beynimizde, gözlerin hemen arkasında yer alan hipotalamus bölgesi ise bu saat ustasının ta kendisidir. Hipotalamus vücudumuzda her bir bölümün saatini ayarlar. Zamanı geldiğinde onları alarma geçirir ve günlük ritmimizi yönetir.

Alkole toleransımız akşam 8’de en iyidir; bir saat sonra uyku hormonları artmaya başlar; sabah 2 ile 3 arası en derin uykuda olduğumuz saatlerdir. Vücut sıcaklığımız ise sabah 4-5 arası en düşük seviyeye iner. Yukarıdaki şema, sabah erken kalkan, öğlen öğle yemeği yiyen ve gece (22:00) uyuyan birinin biyolojik saatinin nasıl çalıştığını bizlere göstermektedir.

Bedenlerimiz saati tahmin edebilecek şekilde evrilmiş olsa da aynı şey bilinçli zihnimiz için geçerli değildir. İnsan kültürü de bilinçli karar vermeye dayanır. Bunun bir sonucu olarak bir insanın bir günü nasıl geçirdiği yaşadığı coğrafyaya göre şekillenir.

İnsan Bir Günde Ne Yapar?

Dünyadaki her insanın bir günde harcayacağı aynı 24 saat vardır. Ancak bu saatleri iş, uyku, okul ve oyun için bölme şeklimiz büyük ölçüde farklılık gösterir. Mesela şu anda sizden binlerce kilometrede yaşayan sizin koşullarınıza sahip bir insan ne yapıyor? Çok televizyon izliyor mu? Akıllı telefonuna kaç saat harcıyor? Akşam yemeklerini evde mi pişiriyor? Kısacası bu insan bir gününü nasıl geçiriyor?

Çalışmada 2000 ile 2019 yılları arasında yürütülen zaman araştırmaları ve işgücü anketleri incelendi.
COVID-19 salgınının günlük yaşamlarımız üzerindeki derin etkisi nedeniyle bu dönemde toplanan veriler dahil edilmedi.

McGill Üniversitesi’nden araştırmacılar, 2023 yılında benzeri görülmemiş bir analizde bu soruyu yanıtlamaya çalıştı. Bilim insanları dünyanın her yerindeki insanların zamanlarını nasıl ayırdıklarına ilişkin mevcut verileri derledi ve bunları ortalama “küresel insan gününü” tanımlamak için kullandı.

130’dan fazla ülkede zaman araştırmaları ve işgücü anketleri kullanan bu araştırma, toplumlarımızın şeklinden kişisel refahımıza kadar hayatı nasıl deneyimlediğimize dair kuşbakışı bir bakış sundu. Araştırmanın bazı sınırlamaları olduğunu belirtmekte fayda var.

Öncelikle her ülkede zaman anketi veya işgücü verileri bulunmuyordu. Ayrıca bazı veri kümeleri diğerlerinden daha kapsamlıydı. Ancak mevcut bilgileri kullanarak araştırmacılar, dünya çapında ortalama bir insan gününün nasıl göründüğüne dair bir döküm sunabildiler.

Zaman yalnızca dört kategoride ele alındı. Bunlar yatakta geçirilen zaman, doğrudan insan sonuçları, organizasyonel sonuçlar ve dış sonuçlar biçimindeydi.

Peki bu küresel insanlık günü neye benziyor?

Her şeyden önce ortalama bir insan yaklaşık 9,1 saatini uyuyarak veya dinlenerek geçirir. Bu uykusuz yetişkinler için çok fazla zaman gibi görünecektir. Ancak çalışmaya yeni doğmuş bebeklerin ve küçük çocukların da verileri dahil edilmiş durumdadır.

Ortalama bir insan uyanıkken gününün yaklaşık üçte birini pasif etkileşimli ve sosyal aktivitelerle geçirir. Bu yaklaşık 4,6 saat kitap okumayı, televizyon izlemeyi, sanat ile uğraşmayı, oyun oynamayı, arkadaşlar veya aile ile toplantılara gitmeyi veya hiçbir şey yapmamayı içerir.

Yemek yeme ve yemek hazırlama ise 2,5 saat sürüyor. Bakım, yıkama ve giyinmeyi içeren hijyen yaklaşık 1,1 saat sürer. Yaşadığımız mekanların temizliği ve bakımı ise bize günün 0,8 saatine mal oluyor. Bir işte çalışmak kişinin tüm zamanını alıyor gibi gözükse de küresel bir bakış açısı ile bu bir kişinin yalnızca 2,6 saatlik bir zaman dilimine denk geliyor.

Bir çok öğrenci eğitim ve ödeve yapmanın çok fazla zamanını aldığından şikayetçidir. Ancak küresel bir ölçekte bu da sadece 1,1 saate denk gelir. Bir şeyler üretmek, evler inşa etmek, madencilik gibi çalışmalar da insan gününün 0,8 saatini alıyor. Kısacası etrafımızı saran her şeyi yaratmak kolektif zamanımızın yalnızca %3’ünü gerektiriyor.

Araştırmacılar aynı zamanda “bir insan bir günde ne yapar?” sorusunun cevabının zenginlikle nasıl değiştiğini de merak ediyorlardı. Elbette bazı eşitsizlikler mevcuttu. En yüksek gelirli ülkelerin sakinleri, yemek, fiziksel eğlence ve genel boş zaman etkinlikleri gibi deneyimlere, en düşük gelirli ülkelerin sakinlerinden her gün yaklaşık 1,5 saat daha fazla harcıyordu.

Ek olarak, en zengin ülkelerdeki insanlar günde ortalama sadece beş dakikayı yiyecek yetiştirmeye harcıyordu. Ancak en fakir ülkelerdeki insanlar ise bunun için bir saatten fazla harcıyor. Ancak araştırmacılar birçok ortak nokta da buldu. Dünyanın her yerinde hepimiz yemek yemeye, yemek hazırlamaya, ulaşıma, bakım ve yıkanmaya aynı miktarda zaman harcama eğilimindeyiz.

Bu bilgiyle ne yapabiliriz?

Bulgular “hayatı nasıl deneyimlediğimize” ve dünya ilerledikçe bunun nasıl değişmeye devam edebileceğine dair bir fikir sunuyor. İnsanlar coğrafya ve kültür nedeniyle birbirinden ayrılmış olabilir, ancak kaçınılmaz bir faktör olan zaman bizi birleştiriyor.  Küresel olarak birbirine bağlı bir toplumda, bu zamanın nasıl harcandığına dair kapsamlı bir anlayışa sahip olmak önemlidir.


Kaynaklar ve ileri okumalar


Matematiksel, 2015 yılından beri yayında olan ve Türkiye’de matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.

Matematiksel

Sibel Çağlar

Temel eğitimimi Kadıköy Anadolu Lisesinde tamamladım. Devamında Marmara Üniversitesi İngilizce Matematik Öğretmenliği bölümünü bitirdim. Çeşitli özel okullarda edindiğim öğretmenlik deneyiminin ardından matematiksel.org web sitesini kurdum. O günden bugüne içerik üretmeye devam ediyorum.

İlgili Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir