Alexander Grothendieck 20. yüzyılın en önemli matematikçilerindendi. Bilim tarihinde eşine benzerine rastlanmadık bir yaratıcılık patlamasıyla matematiği anlama biçimimizde devrim yaratmıştı.
Kendisi uzay konusunda takıntılıydı ve en büyük dehası nokta kavramı ile ilgili yaptığı çalışmalarda ortaya çıkacaktı. Grothendieck’in yaklaşımıyla hepimizin bildiği en basit geometrik kavram olan nokta, boyutları olmayan bir konum olmaktan çıkıp içinde karmaşık yapıların kaynadığı bir şeye dönüşmüştü.
Alexander Grothendieck, 1958 ve 1973 yılları arasında matematikte mutlak güç sahibi bir lider misali, zamanının en parlak zihinlerini etrafına toplamıştı. Son derece azim gerektiren ve köklü değişiklikler yaratacak bir proje için hepsi kendi araştırmalarını askıya almıştı. Hedef bütün matematiksel cisimlerin altında yatan yapıyı açığa çıkarmaktı.
Grothendieck yıllar boyunca günde on iki saat, haftada yedi gün bütün enerjisini sadece matematiğe adadı. Sıvaları dökülmüş buz gibi bir odada, var olan tek pencereye sırtı dönük çalıştı. Bu ilginç matematikçiyi biraz daha yakından tanımalısınız.
Kısaca Alexander Grothendieck Kimdir?
Alexander Grothendieck, 28 Mart 1928’de Berlin’de dünyaya geldi. Alexandr Shapiro, Alexandr Tanaroff, Sascha, Piotr, Sergei takma adları ile bilinen babası yüzyılın başlarında Rus çarlığa karşı savaşan bir anarşistti. Savaşta kolunu kaybetmiş ve geçimini sokak fotoğrafçılığı yaparak kazanmaya başlamıştı.
Bu süreçte Alexander’ın annesiyle Berlin’de tanıştı, birlikte Paris’e taşındılar. 1939’da tutuklandı ve Le Vernet Toplama Kampı’na yollandı. 1942’de Almanya’ya gönderildikten sonra Auschwitz’teki gaz odalarından birinde hayatını kaybetti.
Alexander soyadını annesi Johanna Grothendieck’ten aldı. Annesi Alexander’ın babasıyla tanıştıklarında evliydi ve solcu bir gazetede muhabirlik yapıyordu. O da kocasını terk ederek yeni sevgilisiyle devrimci mücadeleye katılacaktı. İlerleyen süreçte de Johanna ve Alexander Fransız hükümetince “istenmeyenler” olarak ilan edileceklerdi.
Alexander Grothendieck Montpellier Üniversitesi’nde lisans öğrencisiyken öğretmeni Laurent Schwartz ona kısa süre önce yayımladığı ve içinde çözülmemiş on dört önemli problemin bulunduğu bir makalesini verdi. Aklından geçen, Alexander’ın mezuniyet tezi için bu problemlerden birini seçmesiydi. Ancak derslerden sıkılan Alexander problemlerin hepsini çoktan çözmüştü.
Ancak bir dahi olsa da ailevi geçmişinden dolayı iş bulması kolay olmayacaktı. Temel sorun, vatansız olmasıydı. Fransız vatandaşlığına hakkı vardı ama bunu istemeyecekti. Çünkü bu onun askere alınabileceği anlamına geliyordu. Fransız vatandaşlığı olmadan da Fransız üniversitelerinde işe giremiyordu.
São Paulo Üniversitesi’nin matematik bölümünde iki yıl çalıştı. Daha sonra Kansas Üniversitesi’nde bir yıl geçirdi ve oradayken, Tohoku makalesi olarak bilinen bir makaleyle sonuçlanan çalışmalar yaptı. Çalışmasında cebirsel topolojide temel bir araç olan spektral dizileri genişletti ve onları daha güçlü hale getirdi. Fermat’ın Son Teoremi 1994 yılında Andrew Wiles tarafından kanıtlandığında, Grothendieck’in cebirsel geometriye katkıları çok önemliydi.
Bir Aktivist Olarak Alexander Grothendieck
Sonunda 1958’de, Institut des Hutes Etudes Scientifiques, yani İleri Bilimsel Araştırmalar Enstitüsü’nde çalışmaya başladı. Burada geçirdiği süre hayatının en verimli ve üretken süresiydi. Yaptığı çalışmalarındaki amacı, matematiğin bütün dallarını birleştirmekti. Sonunda geometri, sayılar teorisi, topolojinin birleşmesini olanaklı kılan, yirmi bin sayfadan uzun, ciltlerce eser ortaya çıkacaktı.
1966’da matematiğin Nobel’i olarak bilinen Fields Madalyası’na layık görüldü ama yazar Yuli Daniel ve Andrei Siniavski’nin hapiste olmalarını protesto etmek için ödülü almaya Moskova’ya gitmeyi reddetti. 1967’de, bir dizi seminer vermek üzere Romanya, Cezayir ve Vietnam’a gitti. Vietnam’ da ders verdiği okullardan biri sonrasında Amerikan birliklerince bombalandı. İki profesör ve onlarca öğrenci öldü. Fransa’ya geri döndüğünde artık eskisi gibi olmayacaktı.
Paris Üniversitesi’nde bir yüksek lisans dersi sırasında yüzden fazla öğrenciyi, insanlığın karşı karşıya olduğu tehditlerin ışığında, “tehlikeli ve kötücül” matematiği bırakmaya çağırdı. Ona göre, gezegenin sonunu siyasetçiler değil, “kıyamete doğru uyurgezer gibi ilerleyen” kendileri gibi bilim insanları getirecekti.
O günden itibaren kendisine eşit sürelerde ekoloji ve barışçılıktan söz etme olanağı tanımayan hiçbir matematik kongresine katılmayı kabul etmedi. 1970’de ününün, yaratıcılığının ve nüfuzunun doruğundayken Institut des Hautes Etudes Scientifiques’in mali olarak Fransa Savunma Bakanlığı tarafından desteklendiğini öğrendiğinde kurumdan istifa etti.
Alexander Grothendieck’in İnziva Yılları
Sonraki yıllarda ailesini terk etti. Arkadaşlarını geri çevirdi, meslektaşlarını lanetledi ve dünyanın geri kalanından elini eteğini çekti. Kırk iki yaşındayken hayatının gidişatını bütünüyle farklılaştıran bu değişime “yüz seksen derece dönüş” adını vermişti. Giysisini kendi üretmeye, dönüştürdüğü lastiklerden sandalet yapmaya, eski çuvallardan pantolon dikmeye başladı. Kendisini sadece gençlerin, fakirlerin ve marjinallerin arasında rahat hissettiğini söylüyordu.
Grothendieck çevrenin kendine has bir bilinci olduğuna, kendisinin de bunu korumakla yükümlü olduğuna kanaat getirmişti. Önce haftada bir, derken iki gün oruç tutmaya başladı. Sonra bedenini cezalandırmayı alışkanlık haline getirdi. İlerleyen süreçte evinde kurduğu ve kapısı herkese açık olan komini de dağıtarak sadece on iki haneli bir köy olan Villecun’ da yaşamaya başladı. Burada elektriği, içme suyu olmayan bir kulübede yaşadı. Ancak ömründe hiç olmadığı kadar mutlu olduğunu dile getirecekti.
1983 ve 1986 yılları arasında bir meslektaşının “matematikçinin hayal dünyası” olarak tanımladığı bir kitap kaleme aldı. Devamında zamanını okuyarak, meditasyon yaparak ve yazarak bir keşiş misali sürdürdü.
Grothendieck Yalnız Bir Matematikçi Olarak Ölecekti
Alexander Grothendieck 1988’de İsveç Akademisi tarafından Crafoord ödülü ile mükâfatlandırılır. Ancak kendisi 160.000 dolar değerindeki bu ödülü reddederek matematik dünyasını bir kez daha şaşkınlığa uğrattı. Temmuz 1991 ‘de, dünyayla bütün bağlarını kopardı. Yirmi beş bin sayfalık kişisel elyazmalarını ve fotoğraflarını yaktı. Son yaptığı araştırmaları, mezun olduğu okul Montpellier Üniversitesi’ne bağışlanmak üzere dostu Jean Malgoire’ a teslim etti. O zamandan sonra ortadan kayboldu.
On yıldan uzun süre kimse nerede olduğunu bilemedi. Öldüğü, aklını oynattığı, kalıntılarını kimse bulmasın diye bir ormanın derinliklerine gidip saklandığı söylendi. Sonunda Fransa’nın güneyinde bir köyde görülecekti. 2010’da öğrencilerinden biri ondan bir mektup aldı. Grothendieck bu mektubuyla, eserlerinin gelecekte herhangi bir şekilde satılmasını yasaklıyordu. Ayrıca onların bütün üniversitelerden ve kütüphanelerden çıkarılmasını istiyordu.
Bıraktığı etkileri tamamen ortadan kaldırmak, en ufak ize varıncaya dek silmek, sessiz sedasız gitmek isteyen Alexander Grothendieck, 13 Kasım 2014’te, Saint-Girons Hastanesi’nde öldü. Ölüm sebebi bilinemiyor. Bunun gizli kalmasını istemişti.
Kaynaklar ve ileri okumalar
- The Mysterious Disappearance of a Revolutionary Mathematician: Kaynak site: New Yorker. Yayınlanma tarihi: 9 Mayıs 2022. Bağlantı: The Mysterious Disappearance of a Revolutionary Mathematician
- Alexander Grothendieck; Bağlantı: www.thefamouspeople.com/
- Alexander Grothendieck and the search for the heart of the mathematical universe. Yayınlanma tarihi: 3 Kasım 2020. Bağlantı: Alexander Grothendieck and the search for the heart of the mathematical universe
- Hermit ‘scribblings’ of eccentric French math genius unveiled. Yayınlanma tarihi: 29 Temmuz 2023. Kaynak site: Physics. Bağlant: Hermit ‘scribblings’ of eccentric French math genius unveiled
Matematiksel