Fizik

Everett Yorumu ve Kuantum Ölümsüzlük: İnsan Gerçekten de Ölümsüz Olabilir mi?

İnsan, ölüm denen gerçekle yüzleştiğinden beri aklını kurcalayan bir soru vardı: Ölümsüzlük mümkün mü? Hatta bilimin gelişmesinde bu sorunun çok önemli bir yeri olduğunu söyleyebiliriz. Zira bugün bile uzun yaşamın sırrını arayıp duruyoruz.

Kuantum Ölümsüzlük

Henüz ölümsüzlüğü bulmuş değiliz ancak bugün sizi ilginç bir fikirle tanıştıracağız. Kuantum ölümsüzlük fikriyle! İsmi biraz spritüel görüşleri çağrıştırmış olabilir. Fakat merak etmeyin, konumuz spritüelizm değil fizik, hem de kuantum fiziği.

Kuantum Ölümsüzlük Fikrinin Arka Planı: Çoklu Dünyalar Yorumu

20. yüzyılın başlarında iki teorik fizikçi Niels Bohr ve Werner Heisenberg, Kopenhag Yorumu fikrini ortaya attı. Buna göre fotonlar ve diğer parçacıklar, aynı anda tüm durumların hepsinde var oluyordu. Bu duruma süperpozisyon denmektedir. Biz bu parçacıkları ölçtüğümüzdeyse olasılıklardan biri gerçekleşir. Biz de o olasılığı gözlemleriz; diğer tüm olasılıklarsa ortadan kalkar.

Everett Yorumu ve Kuantum Ölümsüzlük: İnsan Gerçekten de Ölümsüz Olabilir mi?
Çoklu evren yorumu

Süperpozisyon fikrini daha iyi anlamak için şöyle bir örnek verebiliriz. Odanın kapısından giren bir kediyi düşünelim. Biz ona bakana kadar kedi içeri girebilir, girmeyebilir; üstümüze koşabilir, yere uzanabilir. Kısacası birçok durum söz konusudur. Fakat biz kediye baktığımızda kedinin bu durumlardan birinde olduğunu görürüz. Olasılıklardan biri gerçekleşmiş ve diğerleri yok olmuştur.

Kopenhag Yorumu‘na göre, gerçekleşen olasılık haricindeki diğer olasılıklar yok oluyordu. (Fizikçiler bu durumu kuantum dalga denkleminin çökmesi şeklinde ifade etmektedir.) Ancak Amerikalı fizikçi Hugh Everett, bunu bir sorun olarak görüyordu. Bu nedenle 1957’de Kopenhag Yorumu’nu dengelemek için Çoklu Dünyalar yorumunu (Many World Interpretation) öne sürdü.

Everett Yorumu ve Kuantum Ölümsüzlük: İnsan Gerçekten de Ölümsüz Olabilir mi?
Hugh Everett III (1930-1982), Kopenhag Yorumu’nun aksine Çoklu Dünyalar yorumunu ortaya atan Amerikalı fizikçidir.

Buna göre, örneğin bir fotonu gözlemlediğimizde aslında dünya ikiye bölünüyordu. Foton bu dünyaların birinde başka, diğerinde başka bir özellikte var oluyordu. Yine daha iyi anlamak adına bir örnek verelim. Diyelim ki bir AVM’de geziyorsunuz. Bir sürü mağazaya girme olasılığınız olduğu gibi hiçbir mağazaya girmeyebilirsiniz de.

Varsayalım ki mağazalardan birine girdiniz. Siz o mağazaya girmeye karar verdiğiniz an, Çoklu Dünyalar yorumuna göre dünya ikiye bölünüyor. Siz bu dünyaların birinde o mağazaya girdiniz, diğerinde de başka bir mağazaya girdiniz. Bu örneğin devamını getirmek mümkün. Ve bu durumda da şunu görüyoruz. Aslında her bir seçimimiz yeni bir dünya yaratıyor!

Çoklu Dünyalar Yorumunu Test Edebilir miyiz?

İşte Kuantum Ölümsüzlük fikri de Hugh Everett’in söz konusu yorumuna dayanıyor. Çoklu Dünyalar yorumu, kuantum ölçümünün her bir olası sonucunun ayrı bir paralel evrende gerçekleştiğini öne sürer. Tek bir evrenin varlığı yerine bu yorum, farklı zaman çizgilerinde beraber var olan sonsuz sayıda evren olduğunu savunur.

Evrenin birinde gerçekleşen her olay diğer evrenleri de etkileyebilir. Buna ölüm de dahildir. Bu yüzden eğer Kuantum Ölümsüzlük fikri doğruysa, bir evrende ölsek bile “başka bir evrene geçip” orada yaşamaya devam edebiliriz!

Max Tegmark
Max Tegmark, İsveç kökenli Amerikalı kozmolog ve MIT’de profesördür.

Hugh Everett’in yorumu ve Kuantum Ölümsüzlük fikri bilim camiiasında tamamıyla kabul görmüş değildir. Ancak yine de bazı bilim insanları bu fikirler üzerine çalışmaya devam ediyor. 1997 yılında ünlü MIT fizikçisi Max Tegmark, Çoklu Dünyalar yorumunu test etmek adına bir deney önerdiği devrim niteliğinde bir makale yayınladı.

Tegmark makalesinde eğer Kuantum Ölümsüzlük fikri doğruysa ölümcül bir kazadan kurtulabileceğimizi yazdı. Dahası, çoklu evrende seyahat ederek kazadan kurtulup yaşamaya devam ettiğimiz evrenler bulabiliriz bile.

Schrödinger’in Kedisi ve Kuantum İntihar Deneyi

Kediler interneti fethetmeden çok önce, zamanımızın en büyük fizikçilerinden ikisi – Erwin Schrödinger ve Albert Einstein – tüm zamanların en etkili düşünce deneylerinden birisini tasarlamışlardı. Bu düşünce deneyi günümüzde Schrödinger’in Kedisi olarak isimlendiriliyor. Gözlemci kutuyu açana kadar kedi hem ölüdür hem de diri. Yani bir süperpozisyon durumundadır.

Kuantum Ölümsüzlükle alakalı en ünlü deney şüphesiz Schrödinger’in kedisi deneyidir. Bu düşünce deneyinden kısaca bahsetmek gerekirse deneyde kapalı bir kutuda kedi, radyoaktif madde, zehir ve Geiger sayacı vardır.

Kutudaki radyoaktif madde bozunursa Geiger sayacı bunu algılar ve zehir şişesini kırar. Bunun sonucunda kedi ölür. Ama eğer radyoaktif madde bozunmazsa kedi yaşamaya devam eder. Herhangi bir hileye başvurmadan bu kedinin ölü mü diri mi olduğunu söyleyebilir misiniz?

Kuantum intihar deneyi de Schrödinger’in kedisi deneyinin bir varyasyonudur. Bu düşünce deneyinde bir kişi kuantum parçacığının spinini ölçen bir makinenin önünde oturur. Parçacığın spini yukarı ölçülürse makine tabancayı ateşler ve kişi ölür. Spin aşağı ölçülürse makine tabancayı ateşlemez ve makine tekrar çalıştırılır.

Kopenhag Yorumuna göre silahın her ateşlenmesinde kişinin %50 yaşama şansı vardır. Ve bunlardan birisi gerçekleşir. Ancak Çoklu Dünyalar yorumuna göre hem yaşama hem de ölme olasılığı ayrı evrenlerde gerçekleşir.

Eğer kişi makineyi çalıştırmaya ve gözlemlemeye devam ederse sonunda kendini parçacığın spinin sadece yukarı olduğu bir evrende bulur. Kişinin bakış açısından, sayısız evrende ölüyor olsa bile sürekli hayatta gibidir.

Konu Hakkındaki Varsayımlar ve Tartışmalar

Kuantum Ölümsüzlük fikrinin savunucuları, fikirlerinin hiçbir fiziksel yasayla çelişmediğini öne sürmektedir. Yine de bu fikir tam anlamıyla kabul görmüş değildir. Bununla birlikte Kuantum Ölümsüzlük savunucuları tartışmalı olan şu varsayımlara dayanır:

  1. Kopenhag yorumu değil, Everett yorumu yani Çoklu Dünyalar yorumu doğrudur. Çünkü Kopenhag yorumu paralel evrenleri reddetmektedir.
  2. Deneyde kişinin ölebileceği tüm olası senaryolar, kişinin hayatta kaldığı senaryoların en azından küçük bir alt kümesini içermektedir.

Elbette bu varsayımlara çeşitli şekillerde karşı çıkılmıştır. Örneğin karşı argümanlardan birisi, ikinci varsayımın Everett’in Çoklu Dünyalar yorumundan kaynaklanmayabileceğini söyler. Yukarıdaki ikinci varsayım, tüm olası gerçekliklere uygulandığında fizik yasalarıyla çelişebilir.

Aslında Everett’in yorumu mutlaka her olasılığın mümkün olduğunu varsaymaz. Sadece zamanın belli bir noktasında evrenin, her biri tüm olası sonuçların kümelerinden birine karşılık gelen belli sayıda evrene bölünebileceğini gösterir.

Peki Gerçekten de Ölümsüz Olabilir miyiz?

Çoklu Dünyalar yorumu geçerli bir yorum olsa da tek yorum değildir. Diğer yorumların hepsi de Kuantum Ölümsüzlük gibi bir fikre yol açmaz. Ayrıca kuantum ölümsüzlüğü varsa bile gerçek ölümsüzlüğü garanti etmek zorunda değilidir.

Hugh Everett ve ailesi
Hugh Everett ve ailesi

Kuantum Ölümsüzlüğü, bilincimizin bu evrende ölse bile başka bir evrende var olmaya devam edebileceğini öne sürer. Ancak yaşlanma, bedenin çürümesi gibi fiziksel süreçleri göz önüne almaz. Bu fikri kanıtlamak için elimizde herhangi bir ampirik kanıt da bulunmuyor. Bu nedenle kuantum ölümsüzlüğün şu an için pek gerçekçi olmadığını söyleyebiliriz.

Biz şimdilerde kuantum ölümsüzlüğün neredeyse imkansız olduğunu biliyoruz. Fakat Hugh Everett, kuantum ölümsüzlüğe inanıyordu. 1982’deki ölümünden 14 yıl sonra kızı Liz, intihar etti. Ve intihar notuna da başka bir evrende yine babasıyla beraber olmayı umduğunu yazmıştı.

Yazının bitiminde göz atmak isterseniz: Ölüm Nedir? Bir Organizmanın Öldüğüne Nasıl Karar Veriyoruz? Ölümü Tersine Çevirmek Mümkün mü?


Kaynaklar ve İleri Okumalar

Matematiksel

Melike Üzücek

Ankara Fen Lisesi'nden mezun oldum. Araştırma yapmayı ve sorgulamayı seven biriyim. Matematik ve biyoloji başta olmak üzere felsefe, astronomi, modern fizik ile ilgileniyorum.

İlgili Yazılar

2 Yorum

  1. Everett yorumuna katılmak mümkün değildir. Örneğin bunu hücre bazında düşünün; trilyonlarca canlı hücre ölüyor o hücrelerin ölmediği diğer kombinasyonlarla birlikte sonsuz kere sonsuz sayıda evrenler mi var? Bazıları şunu diyebilir, o atom altı ölçekte geçerli düşünsenize sonsuz sayıda ölçüm sonsuz sayıda evren mi yaratıyor. Matematiksel bir problemi çözmek için kullanışlı olabilir ve bu uzay, matematikteki diğer uzaylar gibi ( Riemann uzayı, W uzayı vs gibi) norm veya form uzayıdır, karşılığı imaginer, görüntüseldir. Kopenhag yorumu şuan için kullanışlı bir yorum kanımca.

  2. Yorumunuz için teşekkürler. Zaten Everett yorumu tam anlamıyla kabul gören bir yorum değildir, bunu yazımızda belirtmiştik. Ancak sizin de belirttiğiniz gibi Çoklu Dünyalar yorumu başka konularda bilimin ilerlemesine öncülük edebilir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir