İnsanların hepsi bir günü tam olarak aynı şekilde deneyimlemez. Her birimizin bir “kronotipi” vardır. Kronotip, vücudunuzun nefes alma ve kan basıncı gibi bilinçdışı işlevlerini koordine eden, beynin merkezine yakın bir bölge olan hipotalamusta bulunan yaklaşık 20.000 nörondan oluşan dahili saatimiz yani sirkadiyen ritmimiz ile ilişkilidir. Peki ama kronotip nedir?
1879’da bir gün şafaktan önceki saatlerde, Thomas Alva Edison New Jersey’deki laboratuvarında oturmuş bir problem üzerinde kafa yoruyordu. Bir elektrik ampulünün temel ilkelerini bulmuştu, ancak düşük maliyetli, uzun ömürlü bir filaman hala bulamamıştı.
Laboratuvarda tek başına (daha mantıklı meslektaşları evde uyuyorlardı), dalgınlıkla karbon bazlı bir maddeyi aldı. Sonrasında başparmağı ve işaret parmağı arasında yuvarlamaya başladı. İşte o anda bir aydınlanma anı yaşadı. Parmaklarının arasında yuvarladığı şey bir filament görevi görebilirdi. Test etti ve sonuç başarılıydı. Aramızdaki Edison’lar geç kronotiplerdir.
Onlara genellikle gece baykuşları denir. Bu kişiler güneş doğduktan çok sonra uyanırlar. Sabahlardan nefret ederler ve öğleden sonraya veya akşamın erken saatlerine kadar çalışmaya başlamazlar. Bazıları ise erken kronotiplerdir yani tarla kuşlarıdır. Bu kişileri, sabah saatlerinde güne zinde başlarlar ve gün boyunca kendilerini enerjik hissederler. Ancak akşam saatleri enerjileri biter.
Kronotipler, gün içinde ne zaman enerjik hissettiğimizi, aktif olmayı ve zorlu işleri yapmayı tercih ettiğimizi belirler. Ayrıca ne zaman yorgun hissettiğimizi ve daha az çaba gerektiren işlerde çalışmayı veya dinlenmeyi tercih ettiğimizi de belirlerler. Bu nedenle üretken olmanız için bunlar önemlidir.
Tarla Kuşu Ya da Gece Baykuşu? Kronotip Nedir?
İnsanların iç saatlerindeki farklılıkları ölçmek için ilk sistematik çaba, 1976’da biri İsveçli, diğeri İngiliz iki bilim insanının on dokuz soruluk bir kronotip değerlendirmesi yayınlamasıyla geldi. Birkaç yıl sonra, iki kronobiyolog, Amerikalı Martha Merrow ve Alman Till Roenneberg, Münih Kronotip Anketi’ni (MCTQ) geliştirdi.
Sonuçta verilen cevaplara bakarak da aslında büyük çoğunluğumuzun üçüncü bir tür kuş olduğunu ortaya çıktı. Aslında insanların kronotiplerini bir grafik üzerinde çizerseniz, sonuç bir çan eğrisi gibi görünür. Yani çoğu insan ne tarla kuşu ne de baykuştur. Birkaç on yıl boyunca ve farklı kıtalarda yapılan araştırmalara göre, yaklaşık yüzde 60 ila yüzde 80’imiz üçüncü tür bir kuştur.
Kronotipler Sabit Değildir
Kronotipi etkileyen bir çok faktör vardır. Örneğin, birinin doğduğu zaman şaşırtıcı derecede güçlü bir rol oynar. Sonbahar ve kış aylarında doğan insanların tarla kuşu olma; ilkbahar ve yaz aylarında doğan insanların ise baykuş olma olasılığı daha yüksektir.
Bir kişinin kronotipini etkileyen bir başka etken ise yaştır. Ebeveynlerin bildiği ve yakındığı gibi, küçük çocuklar genellikle sabah kuşudur. Erken kalkarlar, gün boyunca hareketlidirler, ancak akşamın erken saatlerinde enerjileri biter.
Ergenlik döneminde ise, bu tarla kuşları baykuşa dönüşmeye başlar. Daha geç uyanırlar, öğleden sonraları ve akşamları enerji kazanırlar ve ebeveynlerinden çok sonra uykuya dalarlar. Ne yazık ki aynı zamanda okula gitmek zorunda kalan bu ergenler, mevcut sistem biyolojilerine uymadığı için sürekli olarak uykusuzluk ile mücadele etmek zorunda kalırlar.
Erkeklerin ve kadınların kronotipleri de, özellikle hayatlarının ilk yarısında farklılık gösterir. Erkekler akşama, kadınlar sabaha doğru bir eğilim gösterir. Ancak, bu cinsiyet farklılıkları elli yaş civarında kaybolmaya başlar. Ve ortalama olarak 60 yaşın üzerindeki insanlar, çocukken oldukları kronotipler haline gelirler.
Kronotipler Kişiliklerimiz Üzerinde de Etkilidir
Araştırmaların çoğu, sabah insanlarının hoş, üretken insanlar olduğunu gösteriyor. Baykuşlar için ise biraz daha karanlık bir tablo çiziliyor. Genellikle dürtüsel, heyecan arayan, anı yaşayan hedonistler olarak tanımlanıyorlar.
Ayrıca yeme bozukluklarına, şeker hastalığına, depresyona ve madde bağımlılığına daha meyilli oldukları söyleniyor. Ancak bu kişilerin yaratıcılık ve zeka testlerinde daha yüksek puan alma gibi eğilimler gösterdiğini de unutmayalım. Ayrıca daha iyi bir mizah anlayışına sahip oldukları da iddia ediliyor.
Hepimiz günü üç aşamada yaşıyoruz. Bir zirve, bir dip ve bir geri tepme. Ancak genleri veya yaşı onları gece kuşu yapan yaklaşık dört kişiden biri, günü tam tersine yaşıyor. Sorun şu ki eğitim ve çalışma hayatımız tarla kuşu veya üçüncü tip kuş olan insanlar için yapılandırıldı. Baykuşlar, sağ elini kullanan solaklar gibidir. Başkaları için tasarlanmış bir yaşantıya uyum sağlamaya çalışırlar
Bu nedenle bir iş yeri sahibinin, bir öğretmenin ve bir ebeveynin daha fazla üretkenlik, daha az stres ve daha yüksek başarı için kişilerin kronotiplerinin farkında olması önemlidir. Bunun ötesinde, bir kişinin de kendisinin kronotipini bilmesi zamanını en verimli şekilde kullanabilmesi açısından da bir gerekliliktir. İnsanlar, dikkat vermekten öğrenmeye, problem çözmeye ve karmaşık kararlar almaya kadar birçok zorlu zihinsel görevde, bu eylemler kişisel sirkadiyen zirveleriyle senkronize edildiğinde en iyi performansı gösterir.
Sonuç Olarak
Kronotipler çoğunlukla sabittir. Daha çok yaş ve genetik gibi faktörler ile ilişkilidir. Ancak yine de yaşadığınız dünyaya uyum sağlamakta zorlanıyorsanız yapabileceğimiz bazı iyileştirmeler var. Örneğin gündüzleri daha çok gün ışığı almaya çalışırsanız, akşamları yatağa erken gitmeniz daha olası olacaktır. Sonuçta her iki tip için de yeterince uyku almak önemlidir. Ek olarak bir kariyer planlaması yapma aşamasındaysanız bünyenize uymayan bir seçim yapmanız önerilmez. Bu er ya da geç hüsranla sonuçlanacaktır.
Kaynaklar ve ileri okumalar:
- Night owls die sooner, says study; yayınlanma tarihi: 18 Nisan 2018; Bağlantı: Night owls die sooner, says study
- How Being A Night Owl Can Be Hazardous To Your Health; yayınlanma tarihi: 19 Kasım 2018; Kaynak site: Big Think. Bağlantı: How Being A Night Owl Can Be Hazardous To Your Health/
- Roenneberg T, Kumar CJ, Merrow M. The human circadian clock entrains to sun time. Curr Biol. 2007 Jan 23;17(2):R44-5. doi: 10.1016/j.cub.2006.12.011. PMID: 17240323.
- Casal, G. & Caballo, Vicente & García-Cueto, Eduardo. (1990). Differences between morning and evening types in performance. Personality and Individual Differences. 11. 447-450. 10.1016/0191-8869(90)90056-W.
Size Bir Mesajımız Var!
Matematiksel, 2015 yılından beri yayında olan ve Türkiye’de matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.
Matematiksel