Sinirbilim

Kokteyl Partisi Etkisi: Sesleri Filtreleme Konusundaki Etkileyici Yeteneğimiz

Son derece gürültülü bir dünyada yaşıyoruz ancak hepimiz kokteyl partisi etkisi sayesinde bununla başa çıkmayı başarıyoruz.

Kokteyl Partisi Etkisi: Sesleri Filtreleme Konusundaki Etkileyici Yeteneğimiz
Bilim insanları, insan beyninin kokteyl partisi etkisi olarak bilinen dikkate değer bir numarayı nasıl başardığını anlamaya başlıyor. Aynı derecede gürültülü başka seslerle dolu bir odada olsak bile, tek bir konuşmacının sözlerini seçebilmemizi sağlayan şey budur.

Uyandığımız andan uykuya daldığımız ana kadar, bir gün içinde çok fazla ses ile karşı karşıya kalıyoruz. Sokaktan geçen bir araba kornasının sesi, arkadaşlarınızın gevezeliği, yazı yazarken klavyenizin çıkardığı ses, odanızı sıcak tutan ısıtıcının vınlaması. Bunların hepsi günlük olarak duyduğumuz seslerden sadece bazıları.

Ancak yine de bunca sese rağmen bir arkadaşımız ile sohbet edebiliyoruz, bir yazıya odaklanabiliyoruz. Aslına bakarsanız bu seslerin çoğunu ya duymuyoruz ya da duysak bile fazla da rahatsız edici olarak algılamıyoruz. Bunun için beyninize teşekkür etmeniz gerekiyor.

Kokteyl partisi etkisi nedir?

Kalabalık bir ortamda örneğin bir partide olduğumuzu düşünelim. Müzik sesi ve konuşmaların son derece rahatsız edici seviyeye çıkabildiği bu ortamda, yanınızdaki arkadaşınızla rahatlıkla sohbet edebilirsiniz. Hatta aynı zamanda sizden birkaç metre ötede ilginizi çeken bir şeyler konuşulduğunu fark eder ve dikkatinizi çabucak oraya yönlendirirsiniz. Bunu başarabilmeniz seçici dikkat sayesindedir.

Kokteyl Partisi Etkisi: Sesleri Filtreleme Konusundaki Etkileyici Yeteneğimiz
Dünya bir kokteyl partisine benzer. Ancak yine de her tarafta sesler olsa da bazı sesleri duyar bazılarını duymayız.

Her ne kadar adında parti kelimesi geçse de bu olgu ile sadece eğlence mekanlarında karşılaşmayız. Bir arkadaşınız ile sokakta yürürken sokağın tüm gürültüsüne rağmen dikkatini onunla yaptığınız konuşmaya verebilirsiniz. Etrafınızdaki tüm sesleri duyarsınız. Ancak bir biçimde belli bir mekanizma bu dış sesleri bastırmayı başarır. Kokteyl partisi etkisi insanın arka plandaki gürültüyü ortadan kaldırma konusundaki inanılmaz yeteneğini ifade ediyor.

Bu etki, İngiliz bilim insanı Edward Collin Cherry tarafından incelendi ve hala da incelenmeye devam ediyor. 1950’lerin başında Colin Cherry konu ile ilgili iki deney gerçekleştirdi. İlk deneyde Cherry, aynı kişi tarafından seslendirilen iki farklı sesli mesajı bir dinleyicinin her iki kulağına da gönderdi. Dinleyicinin görevi mesajlardan birini kelimesi kelimesine tekrarlamaktı. Yani mesajları birbirinden ayırmaları gerekiyordu.

Bir anda en fazla kaç tane konuşma dinleyebilirsiniz?

İkinci deneyinde işleri biraz değiştirdi. Yine bir dinleyiciye aynı kişi tarafından seslendiren iki farklı sesli mesajı dinletti. Ancak bu sefer her kulağa tek bir mesajı yolladı. Tahmin ettiğiniz gibi dinleyiciler ilk deneyde çok zorlanmışlardı. Dinleyiciler mesajları birbirinden ayırmayı başarana kadar defalarca dinlemek zorunda kalmışlardı.

Ancak ikinci deneyde sorun ortadan kalkmıştı. Dinleyiciler mesajları kolaylıkla ayırt edebiliyorlardı. Cherry’ye göre bu durum, bir kulağımızı kullanarak bir ses kaynağına odaklanırken, diğerinden gelen sesleri reddedebilmemizden kaynaklanıyordu.

Sesleri filtreleme yeteneği nasıl gerçekleşiyor?

Cherry, konuşmanın tam olarak hangi faktörlerini göz ardı etmeyi seçtiğimizi anlamaya çalışmakla da ilgilendi. Kendinizi kalabalık bir odada hayal edin. Odanın içinde insanlar gruplar halinde bir şeyler tartışıyor olsun. Tüm bu gürültünün içinde siz de kendi etrafınızdaki insanlar ile hararetli bir konuşma içindeyken etrafınızdaki sesleri algılar ancak önemsemezsiniz. Peki ya etrafınızdaki insanları bir kaçı farklı bir dil ile konuşursa ne olur? Bu tonlama değişimini fark edebilir misiniz?

Ne demiştin? Kaçırdığımız konuşmalar beynimizde kısa süre depolanır.

Deneyler sonucunda sorunun cevabının evet olduğu anlaşılacaktı. Ancak bunun nedenini açıklamak kolay olmayacaktı. Sonucunda beynimiz bazı sesleri filtrelerken bazı sesleri filtrelemiyor. Peki ama filtrelediğimiz bu seslere ne oluyor? Bu soruya bir cevap 1986 tarihli bir makale ile D.A. Norman’dan geldi. Kendisi bu durumu  “what-did-you-say” ( ne dedin?) fenomeni olarak isimlendirmişti.

Her ne kadar dikkatimizi odaklasak da dönem dönem hepimiz konuşmadan koparız. Rutin kafa sallamalar ile konuya dahil olduğumuz görüntüsü vermeye çalışırız. Ancak adımızın anılması gibi ilgimizi çeken bir şey duyduğumuz zaman hemen konuya geri dönüp, “ne dedin?” diye sorarız ve konuya kaldığımız yerden devam ederiz.

Norman’a göre, kaçırdığınız konuşmanın parçalarını bulabileceğiniz geçici bir belleğimiz var. Ancak mesajlar bu bellekte çok kısa süre saklanıyor. Yani duyduğumuz ancak önemsemediğimiz sesleri kısa süreliğini beynimiz depoluyor. Bu esnada ihtiyaç olursa bu bilgiyi kullanıyor, olmazsa da siliyor.

Kokteyl parti etkisine ilişkin son araştırmalar

Kokteyl partisi etkisi beynimizle ilgili ilginç bir olgudan çok daha fazlasıdır. Gerçek dünyada etkileri vardır. Sonucunda gürültülü ortamlarda konuşmaya nasıl odaklandığımızı anlamak, etkili işitme cihazları ve iletişim sistemleri tasarlamak açısından hayati öneme sahiptir.

Kokteyl Partisi Etkisi: Sesleri Filtreleme Konusundaki Etkileyici Yeteneğimiz
Görme işitmeyi nasıl etkiliyor?

Seçici işitsel dikkatin ilkeleri aynı zamanda eğitim ve işyeri ortamlarıyla da ilgilidir. Birden fazla konuşmanın ve gürültünün yaygın olduğu sınıflarda ve ofislerde, ilgili seslere nasıl odaklandığımızı anlamak, daha iyi akustik tasarım ve gürültü yönetimi stratejileri sağlayacaktır. Araştırmacıların hâlâ bu konuyu bu kadar ilgiyle incelemelerinin nedeni budur.

Yakın zamanda yayınlanan bir çalışmada, araştırmacılar kalabalık ortamlarda görmenin etkilerini araştırmayı amaçladı. Deneylerinde dinleyicilerin önüne çeşitli hoparlörler koydular. Sonrasında her birinden farklı kişilerin sesleri ile 1-2-3-4 gibi dört tane rakam aynı anda okundu.

Deney düzeneği

Dinleyicinin görevi belirli bir hedef hoparlörden gelen diziyi ezberden okumaktı. Bu esnada da araştırmacılar dinleyicilerin gözlerinin konumunu takip ediyordu. Dinleyiciler bu karmaşık görevi ancak gözlerini belli bir hoparlöre yönlendirdiklerinde gerçekleştirebiliyor ve o hoparlörden gelen sayıları söyleyebiliyordu.

Sonuç Olarak

Konu ile ilgili daha pek çok araştırma var ancak onlarca yıl süren araştırmalara rağmen kokteyl partisi etkisi pek çok açıdan hâlâ gizemini koruyor. Üstelik bu etki sadece insanlarla da sınırlı değil. Birçok hayvan türünün gürültülü durumlarla başa çıkmalarına yardımcı olan bazı mekanizmalarının var olduğu biliniyor.

Bilim insanlarının konu ile ilgili araştırmaları ilerledikçe filtreleme mekanizması ile ilgili yeni şeyler öğreneceğiz. Ancak kesin olan bir şey var. Etrafımızda olup biten her şeye eşit derecede odaklanmak zorunda kalsaydık muhtemel süreç bizim için çok daha zorlayıcı olurdu.


Kaynaklar ve ileri okumalar

  • Bronkhorst AW. The cocktail-party problem revisited: early processing and selection of multi-talker speech. Atten Percept Psychophys. 2015 Jul;77(5):1465-87. doi: 10.3758/s13414-015-0882-9. PMID: 25828463; PMCID: PMC4469089.
  • The cocktail party effect — our stunning ability to filter out words and sounds. Yayınlanma tarihi: 25 Kasım 2023. Kaynak site: ZME Science. Bağlantı: The cocktail party effect — our stunning ability to filter out words and sounds
  • Best, Virginia & Jennings, Todd & Kidd, Gerald. (2020). An effect of eye position in cocktail party listening. Proceedings of Meetings on Acoustics. 42. 050001. 10.1121/2.0001344.

Size Bir Mesajımız Var!

Matematiksel, 2015 yılından beri yayında olan ve Türkiye’de matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.

Matematiksel

Sibel Çağlar

Temel eğitimimi Kadıköy Anadolu Lisesinde tamamladım. Devamında Marmara Üniversitesi İngilizce Matematik Öğretmenliği bölümünü bitirdim. Çeşitli özel okullarda edindiğim öğretmenlik deneyiminin ardından matematiksel.org web sitesini kurdum. O günden bugüne içerik üretmeye devam ediyorum.

İlgili Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir