Atom bombasına öncülük eden fizikçi Robert Oppenheimer’ın filmini izlediyseniz, kendisinin savaştan sonra bir Sovyet casusu olabileceğine dair suçlamalara maruz kaldığını öğrenmişsinizdir. Oppenheimer’ın bir Sovyet casusu olduğu ile ilgili suçlamalar günümüzde çürütülse de atom bombası yapım sürecinde bir çok bilim insanı casusluk yaptı.
Bu kişilerden birisi de Oppenheimer‘da Christopher Denham’ın canlandırdığı Klaus Fuchs idi. Kendisi filmde öne çıkmasa da 1950’lerin başlarında Klaus Fuchs’un manşet haber olduğu bir zaman vardı. Bu, Fuchs’un, bombaların yapımıyla ilgili çok gizli bilgileri Sovyetler Birliği’ne aktardığını itiraf ettiği zamandı.
Klaus Fuchs Gerçekte Kimdir?
Klaus Emil Julius Fuchs 29 Aralık 1911’de Almanya’da, doğdu. Babası sosyalizmin ideolojik rüzgârına kapılmış bir teologdu. Yetiştiği ev son derece politik olsa da Fuchs okul yıllarında politikayla çok fazla ilgilenmedi. Babasının teoloji öğrettiği Leipzig Üniversitesi’nde matematik ve fizik okudu. Daha sonra Kiel Üniversitesi’ne transfer oldu. İlerleyen süreçte Alman Komünist Partisi tarafından eğitimini tamamlaması için yurtdışına gönderildi.
Önce Fransa’ya ardından da İngiltere’ye gitti ve buralarda fizik alanındaki çalışmalarına devam etti. Bu esnada Max Born’un eski bir öğrencisi olan Nevill Mott ile çalıştı. Devamında 1935 – 1936’da önemli ki makale yayınladı. 1936’da doktora derecesi için tezini sundu ve sonrasında da Max Born ile birlikte çalışmak için Edinburgh’a taşındı. Ancak ikilinin çalışmaları İngiltere Almanya’ya savaş ilan ettiğinde yarım kalacaktı.
Fuchs, 1939’da İngiliz vatandaşlığı için başvurmuştu, ancak başvurusu Avrupa’da 2. Dünya Savaşı patlak verdiğinde işleme konmamıştı. Sonuç olarak, Temmuz 1940’ta Fuchs bir Alman mülteci olarak tutuklandı ve ülkeden uzaklaştırıldı.
Ancak, Profesör Max Born çeşitli girişimleri sonucunda, onun serbest bırakılmasını sağladı. Böylece Fuchs, Ocak 1941’de Born ile çalışmaya devam etmek için Edinburgh’a döndü. Mayıs 1941’de de, İngiliz atom bombası araştırma projesine katılmaya davet edilecekti.
Fuchs, Ağustos 1942’de İngiliz vatandaşı oldu ve gizlilik yemini etti. Ancak bundan kısa bir süre sonra Sovyet görevlilerine atom araştırma ve geliştirme projesinin ilerleyişi hakkında gizli bilgiler sağlamaya başladı. O sıralarda hiç kimse kendisinden şüphelenmediği için 1943’ün sonlarında, Manhattan Projesi üzerinde çalışmak üzere New York’taki Columbia Üniversitesi’ne gönderilen İngiliz bilim adamları heyetinin bir parçası olacaktı.
Bu sıralarda, bomba yapım süreci hakkında bilgi almaya devam etmek isteyen “Raymond” kod adlı bir KGB ajanı olan Harry Gold, 1944’ün başlarında Fuchs ile temasa geçti.
Klaus Fuchs Manhattan Projesi Esnasında da Casusluk Yapmaya Devam Etti
Fuchs, Ağustos 1944’te Los Alamos’a transfer oldu. Kendisi bu esnada Robert Oppenheimer yönetimindeki projenin bir parçası olan İngiliz bilim insanlarından biriydi. Çalışmalarında bir atomik patlamanın yaklaşık enerji verimini hesapladı ve patlama yöntemini araştırma konusunda uzmanlaştı. Ek olarak, 16 Temmuz 1945’te Trinity Testinde de yer aldı.
Ancak Fuchs, Los Alamos’ta kaldığı süre boyunca alışveriş yapmak için kamptan her çıktığında Gold’a kritik bilgiler aktarmaya devam etti. Fuchs, bunun yanı sıra, Sovyetler Birliği’ne hidrojen bombası hakkında da ayrıntılı bilgiler aktardı. Günümüzde bazı uzmanlar, Fuchs’un aktardığı bu bilgilerin, Sovyetlerin kendi atom bombalarını beklenenden bir ila iki yıl önce geliştirip test etmelerini sağladığını düşünmektedir.
Savaşın sona ermesinin ardından İngiltere’ye dönen Fuchs, İngiliz atom bombası projesi üzerindeki çalışmalarına Harwell Atom Enerjisi Araştırma Kuruluşu’nda Fizik Bölüm başkanı olarak devam etti. Ancak Rusların 2. Dünya Savaşı sırasında kullandıkları şifrelerin kırılmasıyla, Los Alamos bilim insanları arasında hayati ve gizli bilgilerin Sovyet Rusya’ya bir casus tarafından aktarıldığı anlaşılacaktı.
Bunun sonucunda MI5 ve FBI, bir dizi şüpheliyi incelemeye başladı. Bu soruşturma listesinde Fuchs üst sıralarındaydı. Fuchs, Ocak 1950’de SSCB adına casusluk yaptığını kabul etti ve Mart ayında casusluktan hüküm giydi.
İtirafının sonrasında ise hızlı bir şekilde yargılanan Fuchs 14 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Aslına bakarsanız, Manhattan Projesi’nde çalışan çok sayıda bilim insanı, Sovyetler Birliği’ne ABD atom bombası araştırmaları hakkında kritik bilgiler sağladı. Bu nedenle ifadesi, Harry Gold, David Greenglass ve Julius ve Ethel Rosenberg’in de tutuklanmasına yol açtı.
Tutuklanmasının Ardından Klaus Fuchs
Fuchs, 9 yıl hapis yattıktan sonra, 23 Haziran 1959’da serbest bırakılacaktı. Devamında da Helmholtz-Zentrum Dresden-Rossendorf laboratuvarında Merkez Nükleer Araştırma Enstitüsü Direktör Yardımcısı olarak atandığı Doğu Almanya’ya gitti. 1979’da Karl Marx Onur Madalyası’nı aldı. Fuchs 1979’da emekli oldu ve 28 Ocak 1988’de 76 yaşında Doğu Berlin’de öldü.
Manhattan Projesi içindeki Sovyet casusluğu tarihi değiştirecekti. İkinci Dünya Savaşı’nın sonunda, Stalin’in casusları atom bombasının sırlarını Kremlin’e teslim etmişti. Bu da Moskova’nın bomba projesini hızlandırdı. Sovyetler Ağustos 1949’da ilk atom silahını patlattığında, bu Nagasaki’ye atılan silahın bir kopyasıydı.
Fuchs yaptığından bir an bile pişmanlık duymadı. Herhangi bir zafer duygusu da yoktu. Vicdanına göre hareket etmişti. Los Alamos’taki diğer birçok bilim insanı gibi, Hiroşima ve Nagazaki’ye atılan atom bombalarının Japonların teslim olmasını hızlandırmak için değil, Sovyetler Birliği’nin gözünü korkutmak için atıldığını biliyordu. Ancak bunun ötesinde çok önemli bir sebebi daha vardı.
Diğer casuslardan farklı Klaus Fuchs casusluğu karşısında herhangi bir ödeme almadı. Onun asıl amacı para değildi. Bomba fiziğiyle ilgilenmeye başladığı andan itibaren, bombanın tek bir gücün tekelinde olmasını istemiyordu. Sovyetler Birliği’ne bilgi aktarmasının tek nedeni aslında buydu.
Günümüzde Başka Casus İsimleri Daha Ortaya Çıkmaya Devam Ediyor
Sonucunda Klaus Fuchs ve diğerleri günümüzde unutulmuş isimlerdir. Oppenheimer filmi olmasaydı bizler de kendisini büyük bir ihtimal ile hatırlamayacaktık. Ancak biz farkında olmasak da, yaklaşık 80 yıl sonra bile, Sovyet nükleer casusluğuyla ilgili sırlar ortaya çıkmaya devam ediyor.
George Koval (kod adı DEVAL), Manhattan Projesi’nde çalışan Amerikalı bir mühendis idi. Koval 2006 yılında 93 yaşında öldükten sonra, Rusya savunma bakanlığı ilk Sovyet atom bombasının başlatıcısının Koval tarafından sağlanan bilgilere göre hazırlandığını açıkladı. Putin, Koval’ı ölümünden sonra “Rusya’nın Kahramanı” olarak onurlandırdı.
Kaynaklar ve ileri okumalar
- Klaus Fuchs, Scientist Who Levelled Atomic Playing Field for the Sake of Humanity. Yayınlanma tarihi: 9 Ağustos 2020; Bağlantı: https://thewire.in/
- Klaus Fuchs. Bağlantı: https://ahf.nuclearmuseum.org/
- Szasz, F.M. (1992). The Strange Tale of Klaus Fuchs. In: British Scientists and the Manhattan Project. Palgrave Macmillan, London. https://doi.org/10.1007/978-1-349-12731-3_6
- How the Soviets stole nuclear secrets and targeted Oppenheimer, the ‘father of the atomic bomb. Yayınlanma tarihi: Bağlantı: https://theconversation.com/
Size Bir Mesajımız Var!
Matematiksel, 2015 yılından beri yayında olan ve Türkiye’de matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak veya Patreon üzerinden ufak bir bağış yaparak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.
Matematiksel