Bir çoğumuz az yada çok kitap okumayı severiz. Ancak kimilerinin sevgisi sadece okuma ile sınırlı kalmaz. Bu kişiler aynı zamanda takıntılı bir biçimde kitap biriktirmeyi de severler. Kitap toplama tutkusu takıntı haline gelirse bu duruma bibliyomani denir.
Kütüphaneciler genellikle kitapları sever. Ancak Dr. Alois Pichler için durum biraz farklıydı. Kendisi 1869 yılında, Rusya’nın St. Petersburg kentindeki İmparatorluk Halk Kütüphanesi’nin kütüphanecisi olmuştu. Görevine başladıktan birkaç ay sonra diğer çalışanlar koleksiyondan ciddi sayıda kitabın eksildiğini fark etti. Bir hırsızdan şüpheleniyorlardı. Bu sırada Pichler’ın tuhaf davranışlar sergilediğini gözlemlediler.
Kendisi çıkış kapısına yaklaşırken kitap düşürüp apar topar raflara geri koyuyor, giydiği kocaman paltoyu çıkarmayı reddediyor ve günde birkaç kez kütüphaneden çıkıp duruyordu. Sonunda kendisinin parfüm yapımından ilahiyat kitaplarına dek tam 4500 kayıp kitabı çaldığı anlaşılacaktır.
Kendisi bilinen en büyük kütüphane hırsızı olarak tarihe geçti. Ancak bir çok kişinin bilmediği kendisinin amansız bir hastalığın pençesinde olduğuydu. Suçlu bulunan ve Sibirya’ya sürülen Pichler bibliyomani kurbanıydı. Bu 1800’lerde Avrupa’ya ve İngiltere’ye de yayılan, semptomları arasında ilk ve özel baskıları ya da özel kâğıda basılmış kitapları bulmak için yanıp tutuşmak olan müphem bir hastalıktı.
1700’lerde, kitapsever mucit Thomas Rawlinson’ın odasının tamamını kitaplarla doldurduğu için antrede uyumak zorunda kaldığı bilinmektedir. Sonrasında da daha büyük bir malikaneye taşınmış ancak onu da taşacak kadar kitaplarla doldurmuştur. Aslında Rawlinson verilecek tek örnek değildir.
Bibliyomani nedir?
Bir kişinin çok sayıda kitap satın alma ve istifleme konusunda dürtüsel bir takıntısı olması psikolojik bir rahatsızlıktır. Bu durum Yunanca “biblion” (kitap) ve Latince “mania”(hastalık) sözcüklerinin birleşiminden ortaya çıkan bibliyomani (Bibliomania) olarak bilinir.
Bu durum bir ruhsal bozukluk olarak kabul edilmez. Ancak biriktirme bozukluğu ile ilgili bir semptom olarak kabul edilmektedir. Biriktirme hastalığı yani istifçilik, kişinin parasal değeri olsun ya da olmasın çok sayıda eşyayı biriktirmek için güçlü bir ihtiyaç duyduğu ve bu eşyalardan kurtulmaya çalışırken ciddi sıkıntı yaşadığı bir ruh sağlığı durumudur. Biriktirme bozukluğu olan kişiler sıklıkla sahip oldukları eşyalara, hayatlarındaki insanlardan daha fazla bağlanırlar.
Çoğumuz kitap topluyoruz, ancak bu, bibliyoman olduğumuz anlamına gelmiyor. Etkilenen bireylerde bibliyomani olduklarını düşündüren belirli özellikler vardır. Bu kişiler belli bir konu üzerine değil her konuda kitap toplarlar. Ayrıca bu kişilerin kitap okumaya da fazla ilgisi yoktur. tek amaçları kitaplara sahip olmaktır.
Bazı durumlarda, bibliyomani kitapla ilgili diğer psikolojik bozukluklarla da bir arada görülür. Özellikle mali imkanlar nedeniyle daha fazla kitap almak mümkün olmadığında bu kişiler kitap çalmaya bile kolayca yeltenecektir. Bu duruma da bibliokleptomania adı verilmektedir.
1800’lerde insanlar bibliyomaniden korkuyordu.
Her ne kadar tıbbi olarak kayıtlara geçmese de bir zamanlar insanlar bibliyomaniden ciddi anlamda korkuyordu. Kimi koleksiyoncular kitapları Avrupa’nın edebiyat mirasını korumak ve sürdürmek için satın alırken kimileri de bunu yalnızca refah ve güç gösterisi olarak yapıyor. Zira o dönemde kitap imalatı kâğıt kesiminden ciltlemeye oldukça hassas ve emek isteyen bir zanaat olduğu için kitaplar oldukça değerliydi.
Bu durumun ciddiyetini anlatan, bibliyomaniyle ilgili kurgusal ya da gerçek olaylara dayanarak yazılmış birçok metin var. Ancak bunların en meşhur ve en tuhaf olanı, İngiliz din adamı Thomas Frognall Dibdin tarafından yazılan Bibliomania; or Book Madness (1809) adlı bir kitap.
Dibdin’e göre “kitap vebası” 1789’da Paris ve Londra’da en yüksek seviyeye ulaşmıştı. Kitabında bibliyomaniyi gerçek bir hastalık izlenimi uyandıracak şekilde tıbbi terimler kullanarak anlatıyordu. Frognall Dibdin aynı zamanda kitap tutkunlarının olduğu ve bibliyomaninin yayılmasını sağlayan bir kulüp de kurmuştu. İronik olarak bu kitap, kitap tutkunları arasında oldukça popülerdi.
Bibliyomaniyle ilgili daha pek çok kitap yazıldı ve bu kitaplarda bizlere ilginç karakterlerin hikayeleri anlatıldı. Örneğin İngiliz kitap koleksiyoncusu Richard Heber’in 146 binin üzerinde nadir kitapla dolu sekiz evi ve 1804’lerin başında yaklaşık 100 bin poundluk bir servete mal olmuş bir koleksiyonu vardı.
Tarihin en ünlü bibliyomanı ise olan Sir Thomas Phillipps olarak bilinmektedir. Phillipps, parşömen el yazmalarına kafayı takmıştı ve her kitabın bir kopyasını elde etme peşinde yaşamını sürdürmüştü. Bir arkadaşına “Dünyadaki her kitabın bir nüshasına sahip olmak isterim” diye yazmıştı. Kitaplarının arasında yedi ve uyudu. Hayatı boyunca yaklaşık 40.000 basılı kitap ve 60.000 el yazması edinmişti. Haftada kırk ila elli parça satın almıştı.
Tsundoku ile Bibliomani Arasındaki Farklar Nelerdir?
Dibdin, bibliyomaninin tedavisinin kitapların ticarileşmesiyle geleceğine inanıyordu. Nitekim tahmini doğru çıktı. Zaman geçtikçe gelişen ve makineleşen basın yayın teknolojileriyle beraber insanlardaki biriktirme, koleksiyon yapma ve saklama isteğinin yoğunluğu azaldı. Ancak bibliyomanlar hiçbir zaman tamamen ortadan kaybolmadı.
Konu ile ilgili benzer bir durum olan Tsunduku hastalığını duymuş olabilirsiniz. İki kelimenin benzer anlamları olsa da farkları vardır. Bibliomani okuma niyeti olmadan kitapları satın alıp istifleme durumunu anlatır. Oysa ki tsundoku hastalığında kişi kitapları okuma niyeti ile alır. Fakat bir türlü eyleme geçemediği için okumadan biriktirir.
Bibliomani hastaları okumadığı kitaplar ile ilgili herhangi bir şey hissetmez. Ancak tsundoku hastalarında yoğun suçluluk duygusu vardır. Biblioman kişi aldığı kitapları başkalarına göstermekten keyif alır. Tsundoku da ise kişi kitaplarını sergilemekten ziyade iyi bir okuyucu olduğunun bilinmesini ister. Sonuç olarak yukarıdakilerin hiçbiri bize avantaj sağlamayacaktır. En doğrusu bir an önce bu tip takıntılardan kurtulup bibliyofil yani sadece kitap sever olmaktır…
Kaynaklar ve ileri okumalar:
- Bibliomania, the Dark Desire For Books That Infected Europe in the 1800s; Yayınlanma tarihi: 2 Aralık 2016; Kaynak site: Atlas Obscure. Bağlantı: Bibliomania, the Dark Desire For Books That Infected Europe in the 1800s
- Bibliomania: the strange history of compulsive book buying; yayınlanma tarihi: 26 Ocak 2017; Kaynak site: The Guardian. Bağlantı: Bibliomania: the strange history of compulsive book buying
- Lafont O. Bibliophilie ou bibliomanie? [Bibliophilism or bibliomania?]. Rev Hist Pharm (Paris). 2009 Oct;57(363):247-54. French. PMID: 20481120.
Size Bir Mesajımız Var!
Matematiksel, 2015 yılından beri yayında olan ve Türkiye’de matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak veya Patreon üzerinden bağış yaparak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.
Matematiksel