Biyoloji ve Coğrafya

Karıncalar Hakkında Bilmeniz Gereken Dört İlginç Bilgi

Evinizde ne yaparsanız yapın karınca sorununa çözüm bulamıyorsanız bu son derece normal. Bu kadar çok karınca olmasının nedeni sayılarının gerçekten de çok fazla olması. Araştırmalara göre bu dünyayı 20.000.000.000.000.000 karınca ile birlikte paylaşıyoruz. Bu da dünyada yaşayan her insan için yaklaşık 2,5 milyon karınca olduğu anlamına geliyor.

karıncalar hakkında bilgi
Koku, karınca toplumunu bir arada tutan, böceklerin birbirini tanımasına, iletişim kurmasına ve işbirliği yapmasına yardımcı olan önemli bir duyudur.

20 katrilyon karınca kulağa şaşırtıcı derecede yüksek bir sayı gibi gelse de, bu tahmin muhtemelen gerçek sayıdan çok daha az. Bunun nedeni de çalışma ekibinin sadece yer yüzeyinde bulunan çalışmaları hesaplamalarına dahil etmesi. Sonucunda ağaçlardaki ve yer altındaki karıncaları da düşününce gerçek sayı bundan çok daha fazla olacaktır.

Bu nedenle karıncalar gezegendeki biyolojik olarak en başarılı hayvanlar arasındadır. Evrimsel başarılarının şaşırtıcı bir kısmı, birbirlerini tanımalarını, iletişim kurmalarını ve işbirliği yapmalarını sağlayan inanılmaz koku alma duyusudur. Peki Dünya üzerindeki hemen hemen her kıtaya yayılmış durumda olan karıncaları ne kadar iyi tanıyorsunuz? Bu yazıda karıncalar hakkında bazı ilginç bilgilere göz atalım.

1. Gördüğünüz karıncaların çoğu dişidir

Karıncalar, geniş bir sosyal etkileşim yelpazesine ev sahipliği yapan karmaşık kolonilerde yaşarlar 
Burada, bir veya daha fazla kraliçe, o kolonideki tüm üremelerden sorumludur. Kraliçe koloninin kurucusudur ve görevi yumurta bırakmaktır.

İşçi karıncaların hepsi dişidir ve görevleri çok fazladır. Kraliçe ve yavruların bakımı, yiyecek aramak, kolonideki çatışmaları denetlemek bunlardan bazılarıdır. İşçilerin büyük ihtimalle kendi yavruları olmayacaktır. Yumurtaların büyük çoğunluğu işçi olarak gelişir, ancak koloni hazır olduğunda kraliçe kendi kolonilerini başlatacak olan bir sonraki üreme neslini üretir.

Bir dişi karıncanın işçi veya kraliçe olma kaderi çoğunlukla genetik değil, beslenme belirler. Herhangi bir dişi karınca larvası protein açısından zengin beslenirse kraliçe olacaktır. Aksi halde kaderi işçi karınca olarak gelişmektir.

Kolonisini kurduktan sonra kraliçenin işi bitmez. Önünde yumurtlamak için uzun yıllar vardır. Laboratuvar ortamında 30 yıla kadar yaşadıkları bilinmektedir. Ancak işçiler yaklaşık bir yıl yaşar, erkekler ise bir haftadan biraz daha uzun yaşarlar. Ömürdeki bu farklılıklar genlerinin açılıp kapanma biçiminden kaynaklanır.

Kraliçeler iki farklı türde yumurta bırakabilir: işçilere dönüşecek olan döllenmiş yumurtalar ve erkeklere dönüşecek olan döllenmemiş yumurtalar. Bu nedenle, dişi işçiler her genin iki kopyasına (diploid) sahipken, erkekler her genin tek bir kopyasına (haploid) sahiptir. 

Bir karıncanın cinsiyeti sahip olduğu genom kopyalarının sayısına göre belirlenmektedir. Erkek karıncalar döllenmemiş yumurtalardan gelişir, bu nedenle babadan genom almazlar. Buna karşılık, dişi karıncalar döllenmiş yumurtalardan gelişir ve iki genom kopyasına sahip olur.

Erkek karıncalar kısa yaşamlarında tek bir görevi yerine getirirler. Yuvalarından uçarlar ve bakire bir kraliçeyle çiftleşirler ve sonra ölürler. Kraliçe ise bir daha asla çiftleşmez. Bu tek çiftleşmeden topladığı spermden yıllar boyunca yavrular üretir. Bir koloninin kraliçesi öldüğünde bazı sıradışı durumlar dışında
koloni de kraliçeyle beraber ölür. Koloninin işçileri uyuşuk, bir konuma bürünürler ve zaman içinde yok olurlar.

2- Karıncalar sosyal mesafeyi insanlardan önce keşfetmiştir

Birçok karınca türü, yüzlerce hatta binlerce yakın akraba ile sıkışık alanlarda yaşar. Bu koloniler bulaşıcı hastalıkların yayılması için en uygun koşulları yaratır. Bu riske yanıt olarak, karıncalar sosyal mesafeyi koruma becerisini geliştirmişlerdir.

Bulaşıcı bir hastalık toplumlarına yayıldığında, hem hasta hem de sağlıklı karıncalar hastalık bulaşmasını yavaşlatacak şekilde davranışlarını hızla değiştirirler. Hasta karıncalar kendilerini izole eder ve sağlıklı karıncalar kolonide hastalık olduğunda diğer karıncalarla etkileşimlerini azaltırlar.

Karıncaların yüksek derecede sosyal organizasyonu, dünyadaki neredeyse tüm ekosistemleri ve bölgeleri kolonileştirmelerini sağlamıştır.

Sağlıklı karıncalar, en savunmasız koloni üyelerinin etrafında “sırayı sıklaştırır” ve onları dışarıdan mikrop getirme olasılığı en yüksek olan toplayıcılardan izole eder. Genel olarak, bu önlemler hastalık yayılmasını sınırlamada ve koloni üyelerini hayatta tutmada oldukça etkilidir.

Karıncaların hastalıkların yayılmasını durdurmak için geliştirdikleri stratejilerden bir tanesi de temizlik ve bakımla ilgili. Karıncaların bazı alt türleri, mantar hastalığına yakalanan yavrularını ve yuva arkadaşlarını yalayarak sporları ağzında depolayıp sonra bu sporları bir yumak halinde tükürerek mekanik yöntemle temizler.

Ya da kimyasal yöntem kullanarak hasta bireylerin üzerine zehirli bir sıvı yayar, böylece mantarları öldürür. Zehir bezlerinde üretilen ve karıncaların arka taraflarındaki asit deliğinden salgılanan bu sıvı, ağırlıklı olarak formik asitten oluşur. Bu nedenle formik asit, adını Latincede “karınca” anlamına gelen “Formica”dan almıştır.

3. Köle karıncalar ve efendileri vardır.

Karıncalar, koloninin iyiliği için kendi çıkarlarını feda eden çalışkan hayvanlar olarak bilinirler. Kraliçelerine hizmet etmek ve yavru bakımı, yiyecek toplama ve yuvanın bakımı gibi tüm temel görevleri yerine getirmek için yaşarlar.

Ancak, tüm karınca türleri itibarlarına uygun yaşamıyor. Bir avuç karınca türü, tüm bu temel görevleri dışarıdan yaptırmanın bir yolunu bulmuş durumdadır. Bu, bazı karıncaların komşu karınca yuvalarına saldırması, yetişkinleri katletmesi ve doğmamış yavruları yuvalarına taşıması sonucunda olur.

Bu yeni nesil karınca işçileri yumurtadan çıkar ve kendi akrabalarını hiç tanımamış olmalarına rağmen yeni efendilerini kabul eder ve emirlerini yerine getirirler. Örneğin sahiplerinin yavrularına bakmak zorundadırlar. Çünkü köle yapıcı işçi karıncalar bu tür temel görevleri kendi başlarına yapma yeteneklerini kaybetmişlerdir. Hatta bu karıncalar zaman içinde kendilerini bile besleyemez hale gelirler ve kölelerinin yardımı ile beslenmek zorunda kalırlar.

Kimi karıncalar kaderlerine razı olmayacaktır.

Ancak, tüm köleler kaderlerini gönüllü olarak kabul etmezler. Bazıları efendilerinin yavrularını vahşice parçalara ayırır ve kalıntılarını yuvanın dışına bırakırlar. Bu tür “isyan”, Kuzey Amerika’da rastlanan ve 
Protomognathus americanus cinsi karınca tarafından köleleştirilen Temnothorax longispinosus karınca türleri arasında yaygındır.

4. Trafik Sorunu İle Mücadelede Karıncalardan İlham Alabiliriz

Karıncalar çevrelerinde dolaşırken arkalarında feromon adı verilen çekici bir kimyasalın küçük damlacıklarını bırakırlar. Diğer karıncalar ise bu kimyasalın cazibesine kapılır ve onu takip ederken kendi feromon damlacıklarını bırakarak ize eklenirler.

Ancak sadece bu kadar da değil. Bu kimyasal izler yardımı ile yuvalarını mümkün olan en kısa yolu kullanarak birbirine bağlarlar. Bu sayede de malzeme ve çabadan tasarruf sağlarlar.

Arjantin-karinca
Arjantin karınca patikaları yuvaları en kısa yolun bir yaklaşımını kullanarak birbirine bağlar. Gri çizgiler, patika sisteminin birkaç fotoğrafının üst üste bindirilmesiyle görselleştirilen karınca patikalarıdır.

Kısa ve düz yollardan geçmek daha hızlıdır. Daha hızlı olduğu için de daha fazla karınca bu yolları kullanır. Bunun sonucunda da yolda daha fazla feromon birikir. Sonunda, daha uzun yollardaki feromen buharlaşarak yok olur ve geriye yalnızca en kısa yollar kalır. Bu basit mekanizma, küçük beyinli Arjantin karıncalarının zor bir problemi çözmesini sağlar.

Sonuç olarak

Karıncalar hakkında bu bilgileri öğrendikten sonra bir dahi ki sefere bir karınca gördüğünüzde, onu öldürmeyi düşünmeden önce, onun ne kadar büyüleyici olduğunu düşünün.


Kaynaklar ve ileri okumalar

  • Six amazing facts you need to know about ants. Yayınlanma tarihi: Kaynak site: Conversation. Bağlantı: Six amazing facts you need to know about ants
  • Schultheiss P, Nooten SS, Wang R, Wong MKL, Brassard F, Guénard B. The abundance, biomass, and distribution of ants on Earth. Proc Natl Acad Sci U S A. 2022 Oct 4;119(40):e2201550119. doi: 10.1073/pnas.2201550119. Epub 2022 Sep 19. PMID: 36122199; PMCID: PMC9546634.
  • Stroeymeyt N, Grasse AV, Crespi A, Mersch DP, Cremer S, Keller L. Social network plasticity decreases disease transmission in a eusocial insect. Science. 2018 Nov 23;362(6417):941-945. doi: 10.1126/science.aat4793. PMID: 30467168.
  • Ferguson, S.T., Bakis, I., Edwards, N.D. et al. Olfactory sensitivity differentiates morphologically distinct worker castes in Camponotus floridanusBMC Biol 21, 3 (2023). https://doi.org/10.1186/s12915-022-01505-x

Matematiksel

Sibel Çağlar

Temel eğitimimi Kadıköy Anadolu Lisesinde tamamladım. Devamında Marmara Üniversitesi İngilizce Matematik Öğretmenliği bölümünü bitirdim. Çeşitli özel okullarda edindiğim öğretmenlik deneyiminin ardından matematiksel.org web sitesini kurdum. O günden bugüne içerik üretmeye devam ediyorum.

İlgili Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir