100 yılı aşkın bir süredir bilim insanları, çok sayıda insanın tahminlerini bir araya getirmenin şaşırtıcı derecede doğru yanıtlara yol açtığını gözlemliyor. Bu duruma da kalabalıkların bilgeliği adı veriliyor. Ancak kalabalıkların bilgeliğine güvenmenin olumlu ya da olumsuz olduğu konusu tartışmalı.
“Kalabalıkların bilgeliği” terimi, gazeteci James Surowiecki’nin 2004 yılında yazdığı The Wisdom of Crowds: Why the Many Are Smart Are Than We Az ve How Collective Wisdom Shapes Business, Economyes, Societies and Nations adlı kitabından sonra popüler hale geldi.
Terim yakın planda kullanılmaya başlansa da arka plandaki fikir aslında yeni değildi. Kalabalıkların bilgeliği fikri, Aristoteles’in Politics adlı çalışmasında sunulduğu şekliyle kolektif yargı teorisine kadar izlenebilir. Ancak elbette bu konuda ilk kayda değer ölçümler 1906’da Francis Galton tarafından gerçekleştirilmişti.
İnsanlar zor kararlar alırken uzun zamandır daha yüksek bir gücün tavsiyesine başvurmuşlardır. Antik çağlarda, Delphi’deki Pythia gibi kahinler vardı. Sonra aydınlanma ve sanayi devrimi ile hayatımıza farklı disiplinlerde uzmanlar dahil oldu. Dijital çağda ise, algoritmalar ve bilgisayarlar güvenilir danışmanlar haline geldi.
Ancak tüm bunlardan çok daha kolay bir seçenek daha olabilir. Sadece çok sayıda insana sorun ve cevapları bir araya getirin. Elde ettiğiniz cevap kalabalıkların bilgeliğinin bir sonucu olacaktır. Tek sorun şu ki kalabalıklar çoğu zaman çok da akıllı değildir. Ortak bir akla erişebilmemiz için bazı önkoşullar vardır.
Kalabalıkların Bilgeliği Ne Anlama Geliyor?
James Surowiecki, kitabın başlangıç kısmında İngiliz Francis Galton hakkındaki anlatıya yer verir. Hikayesi şu şekildedir. “1906’da Galton bir hayvancılık fuarında ilginç bir yarışmayla karşılaşmıştı. Bu yarışmaya göre, bir ödül kazanmak için insanlardan canlı bir öküzün işlenip kesildikten sonraki ağırlığını baştan tahmin etmeleri gerekiyordu.
Yaklaşık 800 kişi bu konudaki tahminini söyledi ancak hiç biri gerçek cevaba yaklaşamamıştı. Bu 800 kişinin içinde, kasaplar ve çiftçiler gibi bir öküzün ağırlığını kolay bir biçimde tahmin edecek kişiler de vardı. Bu sonuç, Galton’un “sıradan insanların” o kadar da zeki olmadığı yönündeki görüşünü doğruluyormuş gibi görünüyordu.
Ancak Galton tüm tahminlerin ortalamasını aldığında şok edici bir şey buldu. Öküzün ağırlığı yaklaşık 543 kilogram kadardır. Ortalama ise 542 kilogram civarındaydı. Çeşitlilik gösteren kalabalık, en iyi uzman tahmininden bile daha doğruydu. Galton bulgularını bir makalesinde yayınladı. Bunun sonucunda da kalabalıkların bilgeliği fikri doğdu.”
Kısacası kalabalıkların bilgeliği, konu problem çözme, karar verme, yenilik yapma ve tahmin etme söz konusu olduğunda, büyük insan gruplarının toplu olarak bireysel uzmanlardan daha akıllı olduğu fikridir. Günümüzde bu terim daha çok piyasa hareketini ve yatırımcılar arasındaki sürü benzeri davranışları açıklamaya yardımcı olmak amacı ile kullanılmaktadır.
Örneğin, bir YouTube videosunun viral hale gelmesi bu sayede olur. Videoyu izleyen kişi sayısı arttıkça daha fazla kişinin izlemesi olasıdır. Burada temel etken videonun iyi ya da kötü olması değildir. Bizden önce 40 bin kişi beğenmişse biz beğenmesek bile bunu söylemeyi muhtemelen tercih etmeyiz. Sonuçta kalabalıkların bildiği bir şey elbette vardır.
Bilge Bir Kalabalığın Özellikleri Nelerdir?
Kalabalığın bilgeliğini kendi lehinize kullanmak istiyorsanız uymanız gereken bazı temel kurallar vardır. zi götürüyor. Bu aracın etkili olabilmesi için dört kriter önemlidir.
- Bağımsızlık: Çeşitli tahminler birbirinden bağımsız olmalıdır. Yani, her kişi diğer insanların ne tahmin ettiğini bilmeden tahminde bulunmalıdır.
- Çeşitlilik: Çeşitli tahminler yapmak önemlidir. Öküzün ağırlığını tahmin etme örneğinde, tahminde bulunan kişiler arasında çiftçiler, kasaplar, hayvancılık uzmanları, ev hanımları vb. yer alır. Yani, bazı kişiler uzman olarak kabul edilirken, diğerleri sadece yüzeysel bir ilgiye sahip kişiler olarak kabul edilir.
- Merkeziyetsizlik: Tahminlerde bulunan kişiler kendi özel, yerel bilgilerinden yararlanabilmelidir.
- Toplama: Tahminleri tek bir toplu tahminde toplamanın bir yolu olmalı. Öküzün ağırlığını tahmin etme örneğinde, bu ortalama tahmin alınarak yapıldı. Bu yaygın bir yöntemdir, ancak başkaları da kullanılabilir.
Çoğunluğun az sayıdaki kişiden daha zeki olduğu fikrinde haklılık olsa da, özellikle kalabalığın üyeleri birbirlerinin fikirlerinden haberdar olduklarında ve bunlardan etkilendiklerinde bu her zaman doğru değildir. Muhakeme yeteneği zayıf olan bir grup insan arasındaki fikir birliği, şaşırtıcı olmayan bir şekilde, grubun zayıf ve kötü karar vermesine yol açar.
Ayrıca demokrasilerin neden bazen vasıfsız liderler seçtiğini de açıklar. Diğer bir deyişle, İngiliz bilim yazarı Philip Ball’un 2014 yılında yazdığı bir makalede açıkladığı gibi, temelinde kalabalığın içinde kimin olduğu önemlidir.
Kalabalıkların Bilgeliği Ancak Çeşitlilikle Gelişecektir
2004 yılında yapılan bir çalışma bunu bize göstermiştir. Çalışmada, problem çözümünde farklı yöntemler kullanan bir grubun toplu tahmininin aynı görüşü paylaşan bir grup uzmanın tahmininden daha doğru olduğu ortaya konuldu.
Araştırmanın bulgularına göre, kalabalığın tahminini geliştirmek için aralarına genel fikre aktif olarak karşı olanları da serpiştirmek gerekiyordu. Başka bir deyişle, farklı düşünen zihinler, kararlarının ortalaması alındığında uzman zihinlerden daha iyi sonuç verir. Ancak gerçek hayatta bu nadiren karşımıza çıkacaktır.
Kalabalığın bilgeliğine yönelik ana eleştirilerden biri, insanların uyum sağlama eğiliminde olması ve bu da kalabalığın bilgeliğinde ihtiyaç duyulan çeşitliliğin amacını boşa çıkaran “grup düşüncesine” yol açmasıdır. Ayrıca, birçok kişi bir karara varmayı hedefliyorsa, bu durum anlaşmazlıklara ve iç kavgalara yol açacaktır.
Kalabalıkların Bilgeliği Hatalı Yargılara da Neden Olur
İşte tam da bu nedenle her okuduğunuza inanmamalısınız. Özellikle ürünler, oteller, restoranlar veya hizmetler hakkında çevrimiçi incelemeleri okuyorsanız daha da az inanmalısınız.
Çevrimiçi alışveriş yaparken başkalarının kararlarından etkilendiğimiz bir tür sosyal öğrenme sürecine gireriz. Örneğin, bir kitabevinin en çok satanlar listesinin başında yer alan bir kitabı satın alma olasılığımız daha yüksektir. Diğer insanların seçimlerini gözlemlemek bizim açımızdan önemlidir. Bu nedenle ürün yorumları satın alma sürecimizi etkiler. Elbette işletmelerde bu durumun farkındadır. İşte bu nedenle arka planda işler çok da masum işlemez.
İşletmelerin çalışanları tarafından incelemeler yerleştirdiği, hiç müşteri olmayan yabancılara beş yıldızlı incelemeler yazmaları için ödeme yaptığı ve hatta sert, olumsuz incelemeler yayınlayarak rakiplerini sabote ettiği bilinen gerçeklerdir.
Kısacası, insanlar popülerliğin iyi olduğuna dair bir inanca sahipler ve bunu karar verirken önemli bir ipucu olarak kalabalıkların bilgeliğini kullanmaya istekli görünüyorlar. Ancak unutmayalım. Eğer kalabalığın kendisi özellikle eğitimli veya çeşitli değilse, kalabalığın bilgeliği bizi çoğu durumda yanıltacaktır. Önemli olan farkındalıktır.
Kaynaklar ve ileri okumalar
- Why You Can’t Always Trust the Wisdom of the Crowd. Yayınlanma tarihi: 5 Aralık 2016. Kaynak site: Time Bağlantı: Why You Can’t Always Trust the Wisdom of the Crowd.
- Are the many wiser than the few? Kaynak site: BBC. Yayınlanma tarihi: 8 Temmuz 2014;. Bağlantı: Are the many wiser than the few/
- How to unleash the wisdom of crowds. Kaynak site: Conversation. Yayınlanma tarihi: 9 Şubat 2016. Bağlantı: How to unleash the wisdom of crowds
Matematiksel