Tıp ve Sağlık

Kahve ve Kardiyo: Kafein İhtiyacı Egzersiz İle Karşılanabilir mi?

Alarmınız çalıyor ve yeni bir güne başlama zamanı. İlk işiniz nedir? Bir fincan kahve yapmak mı? Belki de bunun yerine hızlı bir yürüyüş yapmayı düşünebilirsiniz.

kahve ve egzersiz

Günümüzde en çok tükettiğimiz sıcak içecekler arasında kahve ilk sıralara oturdu. Kahvede bulunan psikoaktif bileşen olan kafein, artan uyanıklık, enerji ve ruh hali gibi çeşitli olumlu etkiler ile ilişkilendiriliyor. Gerçekten de bazı insanlar onsuz yaşayamadığını veya en azından normal bir şekilde çalışamadığını dile getiriyor. Hatta bu insanlar bir fincan kahvenin yataktan kalkmak için en iyi motivasyon kaynağı olduğunu söylüyor.

Ancak kahveyi günlük rutinlerinin önemli bir parçası haline getirmiş kişiler için bu enerji verici içeceğin gerçekte hangi sihirli güçlere sahip olduğunu, vücudu nasıl etkilediğini ve ne gibi riskler oluşturabileceğini anlamak önemlidir. ( Ek okumalar için: Bilime Göre İyi Bir Kahve Nasıl Demlenir?)

Kafein Nasıl Çalışır?

2000 yılı aşkın bir süredir kafein insanlık kültürünün bir parçası olmuş durumda. Kafein, merkezi sinir sistemini, özellikle de sinirsel iletimin gerçekleştiği sinapsları doğrudan etkiler. Bu sayede de kişinin uyanık kalmasını sağlar. Temel olarak yaptığı, yorgunluğa ve bitkinliğe sebep olan ve sinir boşluklarında biriken asetilkolinin ve adenozinin parçalanmasını sağlamak ve sinirsel iletimi rahatlatmaktır.  

Aynı zamanda kafein, vücuda enerji yükleyen glutamat ve dopamin gibi diğer nörotransmitterlerin salınımını uyarır. Bu nedenle kişiden kişiye değişmekle beraber günde bir kaç fincan kahve içmek canlandırıcıdır.

Ancak bundan çok daha fazlasını tüketmek bir zaman sonra olumlu etkiyi olumsuza çevirir. Kafein bağımlılık yapan bir maddedir. Bu nedenle her gün vücudunuza büyük miktarlarda dahil ederseniz ve bir gün bırakmaya karar verirseniz, bu kolay olmayacaktır. Bu esnada kafein eksikliği nedeniyle baş ağrısı, yorgunluk ve sinirlilik gibi yoksunluk semptomları yaşayabilirsiniz.

Bu esnada akla elbette uzun zamandır tartışılan bir soru gelecektir. Günde kaç fincan kahve içmek güvenlidir? 2019 yılında, yüz binlerce insan üzerinde yapılan bir araştırma, kahve tüketimi için güvenli üst sınırı sonunda buldu.

Çalışmada yaşları 37-73 arasında olan 347.077’den fazla kişinin genetik profilleri, tıbbi geçmişleri, beslenme biçimleri, egzersiz yapmak ya da yapmamak gibi alışkanlığı, kahve tüketimi ile birlikte ele alındı. Bunun sonucunda da günde altı bardaktan fazla içenlerin kalp hastalığı veya felç riskinin %22 daha yüksek olduğu ortaya çıktı. Yani sağlık açısından 7. bardak kahveye hayır dememiz gerekiyor.

Daha Az Kafein Daha Çok Egzersiz

Kafeinin tüketildikten sonra etkisini göstermesi yaklaşık 45 – 60 dakika sürer. Kahvenin bu kadar popüler kalmasının nedenlerinden biri, kafeinin etkilerinin genellikle 4-6 saat boyunca hissedilebilmesidir. Ancak gün içinde bu geçici etkinin sürmesini istiyorsanız, tükettiğiniz kahve miktarını güne dağıtmalısınız. Dünya çapında yılda ortalama 400 milyardan fazla fincan kahve tüketildiği bilinmektedir. İnsanların bağımlı olma konusunda pek endişeli olmadığı açık.

Bilim insanları yakın zamanda yaptıkları çalışmalarda egzersizin kafeinin yerini alıp alamayacağını değerlendirdi. Bu esnada araştırmacılar bu iki farklı sürecin çalışan belleği (Working memory) nasıl etkilediğini incelediler.

Çalışmanın sonucu ilginçti. Bir koşu bandında yirmi dakika boyunca yapılan egzersiz ve bir fincan kahvede bulunan kafein vücudumuzu aynı biçimde etkiliyor. Ancak bu bulgu araştırmacıların merakını tatmin etmedi ve devamında ikinci bir çalışma geldi.

Bu sefer hedeflenen kafein yoksunluğu sırasında yaşanan semptomların egzersiz yaparak ortadan kaldırılıp kaldırılamayacağını anlamaktı. Bunun için kafein tüketme alışkanlığı olan bir gruba 12 saat boyunca kafein verilmedi. Ardından hızlı bir yürüyüş ile yoksunluk belirtileri test edildi. Sonuçlar, 20 dakikalık tempolu yürüyüşün, özellikle yorgunluk ve depresif ruh hali gibi semptomları azaltabildiği ve aynı kafein gibi çalışan belleği güçlendirdiğini gösterdi.

Çalışan bellek, bellekte işlemlerin geçici olarak tutulduğu ve üzerlerinde değişikliklerin yapıldığı bellek bileşenidir. Günlük yaşamımızda aktif bir biçimde kullanılır. Okulda ve işte gösterdiğimiz performans ile de yakından ilişkilidir.

Egzersiz bilişsel artışı nasıl sağlar ve kafein yoksunluk semptomlarını nasıl azaltır? 

Hâlâ çok fazla tartışma olmasına ve araştırmalar devam etmesine rağmen, önceki araştırmalar egzersizin beyinin kan akışını iyileştirerek ve beyin hücreleri için bir çeşit gıda olan nörotrofik faktörleri serbest bırakarak bu faydaları sağlayabileceğini ileri sürmüştü.

Ayrıca, egzersiz esnasında dopamin ve epinefrin gibi hormonların salınmasının da ruh halini ve enerjiyi arttıran faktörler arasında olduğu düşünülüyor. Bu yüzden, öğle yemeği molanız sırasında hızlı bir yürüyüş yapmak öğleden sonraki enerji düşüşüyle ​​mücadele etmenize yardımcı olacaktır. Hem bu arka arkaya bir kaç fincan kahve tüketmekten çok daha sağlıklıdır. Kısacası daha enerjik olmak için pahalı kahvelere para harcamanıza gerek yok biraz daha hareketi arttırın bu yeterli.


Kaynaklar ve İleri Okumalar:

  • Morava A, Fagan MJ, Prapavessis H. Effects of Caffeine and Acute Aerobic Exercise on Working Memory and Caffeine Withdrawal. Sci Rep. 2019 Dec 23;9(1):19644. doi: 10.1038/s41598-019-56251-y. PMID: 31873185; PMCID: PMC6927973.
  • Just how many cups of coffee is it safe to drink a day? Yayınlanma tarihi: 25 Temmuz 2019. Bağlantı: https://bigthink.com/

Size Bir Mesajımız Var!

Matematiksel, 2015 yılından beri yayında olan ve Türkiye’de matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.

Matematiksel

Sibel Çağlar

Temel eğitimimi Kadıköy Anadolu Lisesinde tamamladım. Devamında Marmara Üniversitesi İngilizce Matematik Öğretmenliği bölümünü bitirdim. Çeşitli özel okullarda edindiğim öğretmenlik deneyiminin ardından matematiksel.org web sitesini kurdum. O günden bugüne içerik üretmeye devam ediyorum.

İlgili Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir