Biyoloji ve Coğrafya

Kadın Avcılar: Tarih Öncesi Zamanlarda Kadınların Rolü Toplayıcılık ve Bebek Bakımı Değildi

Tarih öncesi dönemde yaşayan insanları düşündüğümüzde, erkekleri avcı kadınları ise toplayıcı olarak kategorize etmeye eğilimliyiz. Oysa ki fizyolojik, anatomik, etnografik ve arkeolojik kanıtlara dayanan ve giderek artan bir bilgi birikimi, evrimsel geçmişimizde kadınların avlandığını, hatta kadın avcıların bir adım önde olduğunu bizlere göstermektedir.

Kadın Avcılar: Tarih Öncesi Zamanlarda Kadınların Rolü Toplayıcılık ve Bebek Bakımı Değildi
Paleolitik çağda cinsiyete dayalı emek rolleri yoktu. Kadın ve erkek avcılar omuz omuza savaştı. Üsteki kadın avcılar bazı avantajlara da sahipti.

Avcı Adam” fikri savunucularının ileri sürdüğü temel argümanlardan biri, kadınların fiziksel olarak zorlu ve uzun süren bir yarışta yer alacak yetenekte olmayacağıdır. Ancak aslında biyoloji bize farklı bir hikaye anlatıyor.

Kadın Bedeni Dayanaklılık Açısından Erkek Bedeninden Bir Adım Öndedir

Kadın ya da erkek fark etmeden hepimiz vücudumuzda hem östrojen hem de testosteron hormonlarına sahibiz. Ancak kadınlarda daha fazla östrojen, erkeklerde ise daha fazla testosteron bulunur. Atletik başarı söz konusu olduğunda testosteron genellikle tüm övgüyü alır.

Ancak insanlarda östrojen reseptörü ( bir hücrenin östrojen hormonuna yanıt vermesini sağlayan özel bir protein türü) 1,2 milyar ile 600 milyon yıl öncesine dayanan çok eski bir tarihe sahiptir. Ancak testosteron reseptörü, östrojen reseptörünün bir kopyası olarak ortaya çıkmıştır. Sonucunda yaşı neredeyse yarısı kadardır.

Kadın Bedeni Dayanaklılık Açısından Erkek Bedeninden Bir Adım Öndedir
Kadınların vücutlarında östrojenin daha fazla olması bir dayanıklılık avantajı sağlar.

Östrojen atletik performansı, özellikle de dayanıklılık performansını etkiler. Bu sayede de kadınlar yorulmadan daha uzun süre egzersiz yapabilme yeteneğine sahiptir. Östrojen kadına özellikle dayanıklılık söz konusu olunca iki avantaj sağlar.

Öncelikle östrojen vücuda daha fazla yağ yakması sinyalini verir. Yağın gram başına karbonhidratlardan iki kat daha fazla kalorisi vardır. Ve yağları yakmak karbonhidratlara göre daha uzun sürer. Yağların daha yavaş yanması uzun süreli bir enerji avantajı biçiminde geri dönecektir.

Tip 1 kas lifleri, kasılma ve gevşeme süreçlerinde daha yavaş bir tepki gösterir. Aerobik aktivitelerde uzun süreli dayanıklılık gösterme eğilimindedirler. Tip 2a: Hem dayanıklılık hem de kuvvet açısından orta seviyede performans gösterir. Tip 2b: Kısa süreli, yüksek yoğunluktaki aktivitelerde yüksek kuvvet üretir, ancak dayanıklılık açısından zayıftır.

Ayrıca östrojen kasları da etkiler. Kadınlar erkeklere göre daha fazla tip I kas lifine sahiptir. Bu kas tipleri güçlü olmasa da yorulmaları daha fazla zaman alır. Oysa ki erkeklerde güçlü ama çabuk yorulan tip II kas lifleri mevcuttur.

Östrojen egzersiz sonrası toparlanma için de önemlidir. Yoğun egzersiz veya ısıya maruz kalma vücut için stres yaratacaktır. Östrojen bu tepkiyi sınırlar ayrıca egzersiz stresi nedeniyle hasar görebilecek veya yırtılabilecek hücre zarlarını da stabilize eder. Bu hormon sayesinde kadınlar egzersiz sırasında daha az hasara uğrarlar ve ayrıca daha hızlı iyileşebilirler.

Geçmişte Kadınlar Avcılık da Dahil Erkeklerin Yaptığı Her şeyi Yapıyordu

Çakmaktaşların evde oturan bir eşe sahip çekirdek ailesini unutun. İnsanlık tarihinin 2 milyon yıllık evrimi boyunca, son 12.000 yıla kadar cinsiyete dayalı emek rollerine dair hiçbir kanıt bulunmuyor.

Yaklaşık 250.000 ila 40.000 yıl önce Batı ve Orta Avrasya’da yaşayan bir grup insan olan Neandertal’ler küçük, göçebe gruplar oluşturmuştu. Fosil kanıtları, dişi ve erkeklerin vücutlarında aynı kemik travmalarını yaşadıklarını gösteriyor. Yani avlara beraber gidiyorlar, hayatta kalmak için birlikte çabalıyorlardı.

İlk insanlardan bahsedildiği zaman akla genellikle buna benzer bir kare gelir. Buna göre kadınlar yemek yapar. Bu esnada erkekler de avlanmaktadır. Bu tabloda kadın avcılar tamamen dışlanır.

Peki ama bu durumda yiyecek ve barınak üretmek ve çocuk yetiştirmek gibi görevleri kim yapıyor sorusu aklınıza gelebilir. Kanıtlar bundan annelerin değil, grup içindeki tüm üyelerin sorumlu olduğunu gösteriyor.

Bu birleşik çalışma stratejisinin erken modern insanlarda değiştiğini düşünebilirsiniz, ancak arkeolojik ve anatomik kanıtlar bunun değişmediğini gösteriyor. Afrika’yı terk edip Avrupa ve Asya’ya giren Üst Paleolitik insanlar, travma ve tekrarlayan hareket aşınmasında çok az cinsiyet farklılığı gösteriyor.

Ölümde bile, Neandertallerin veya modern insanların ölülerini veya mezarlarına bağlı eşyaları nasıl gömdükleri konusunda cinsiyet açısından hiçbir farklılık yoktur. Farklı cinsiyetlere dayalı sosyal statüye ilişkin göstergeler, tarıma kadar ortaya çıkmıyor.

Sonuç Olarak

Kanıtlara dayanarak bilim, Paleolitik atalarımızın gruptaki herkesin birden fazla görevi yerine getirdiği bir dünyada omuz omuza yaşadıklarını bizlere söylüyor. Bu nedenle kadın bedeninin dayanıksız olduğu, yalnızca bitki toplamak için tasarlandığı fikri, kadın fizyolojisini ve arkeolojik kayıtları göz ardı etmektedir.

Avlanan kadınları gösteren bir mozaik bir resim ( 1891)

Yakın zamanda yapılan bir çalışmada Antarktika hariç her kıtada, dünyanın dört bir yanında bulunan 69 avcı-toplayıcı topluluğu incelendi. Bu sayede kadınların % 79’un düzenli olarak avlandığı anlaşıldı. Ayrıca kadınların avlanmada oldukça yetenekli oldukları, genellikle özel araçlar ve farklı stratejiler kullandıkları da anlaşıldı. Sonucunda erkek avcı, kadın toplayıcı fikri bir mittir. Ancak ne yazık ki eski alışkanlıklar kolay kolay ölmez.


Kaynaklar ve ileri okumalar


Size Bir Mesajımız Var!

Matematiksel, 2015 yılından beri yayında olan ve Türkiye’de matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak veya Patreon üzerinden ufak bir bağış yaparak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.

Matematiksel

Sibel Çağlar

Temel eğitimimi Kadıköy Anadolu Lisesinde tamamladım. Devamında Marmara Üniversitesi İngilizce Matematik Öğretmenliği bölümünü bitirdim. Çeşitli özel okullarda edindiğim öğretmenlik deneyiminin ardından matematiksel.org web sitesini kurdum. O günden bugüne içerik üretmeye devam ediyorum.

İlgili Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir