Paranoid şizofreni veya doktorların şimdilerde dediği gibi paranoya ile şizofreni, kişinin gerçeklik algısını etkileyen ve bunun sonucunda da halüsinasyonlar ve sanrılara neden olan zihinsel bir bozukluktur. Bu durum karşısında bir kişi neyin gerçek olduğunu veya olmadığını bilmekte zorlanacaktır.
John Forbes Nash ismi bu siteyi takip eden okurlara yabancı gelmeyecektir. Nitekim kendisi, adını matematikçiler tarihine bir paranoid şizofreni hastası olarak yazdırmayı başarmıştır. Carnegie Institute Of Technology üniversitesinde burslu olarak öğrenim gören Nash 1978 yılında hem lisans hem de master derecesini aldı.
Önemli üniversitelerden teklifler almasına rağmen, ailesine ve sevdiği akademisyenlere yakın olmak için Princeton’u tercih etti. 1950 yılında doktorasını buradan aldı. Doktora tezi ise daha ilerde kavramsallaştıracağı “Oyun Teorisi”nin önemli bir parçasıydı.
Yaptığı çalışmalar ile matematik biliminde önemli bir çığır açan Nash’e, 1958 yılında paranoid şizofreni tanısı kondu. 1959 yılından itibaren tedavi görmek için bir kaç kez hastaneye yattı. Onun yaşamı her ne kadar siyah beyaz olsa da, kendisinin hayatından esinlenerek yapılan “A Beautiful Mind” yani “Akıl Oyunları” isimli film pek renkli idi. Öyle ki bu film dört farklı yerde “Akademi Ödülü” almaya hak kazandı. Şimdi Nash’in hayatını etkileyen hastalığı biraz daha yakından tanıyalım.
Paranoid Şizofreni Nedir?
Şizofreni çok heterojen bir bozukluktur. Erkekleri, kadınlara göre biraz daha fazla etkiler. Genellikle ileri ergenlik ya da erken yetişkinlikte başlar. Dünya çapında yaklaşık 20 milyon insanın şizofreni ile yaşadığı tahmin edilmektedir.
Şizofreni ilerleyici bir hastalıktır. Yani tedavi edilmediğinde semptomlar zamanla kötüleşme eğilimindedir. Şizofreninin erken teşhisi ve tedavisi, başarılı iyileşme şansını artırır. Şizofreni semptomları genel olarak pozitif semptomlar, negatif semptomlar veya bilişsel semptomlar olarak sınıflandırılır. Paranoid sanrılar olarak da adlandırılan paranoya, pozitif bir semptom olarak kabul edilir.
Şizofreninin, nedenlerini ve etkin tedavi metotlarını ortaya çıkarmak zordur. Şizofreniyi tetikleyen çoklu faktörleri tamamıyla anlamak da oldukça zordur. Bu nedenle etkin ve yan etkileri olmayan tedavilere sahip olmak için önümüzde halen gitmemiz gereken uzun bir yol vardır.
Olumlu Belirtiler
Bazen psikotik semptomlar olarak adlandırılan bu semptomlar, görme, işitme, koku ve tat değişikliklerinin yanı sıra anormal düşünme ve düzensiz davranışlar da dahil olmak üzere değişen algılarla karakterize edilir. Pozitif denmesinin nedeni yalnızca bir akıl hastalığının veya tıbbi sorunun bir parçası olarak ortaya çıkmasıdır. Şizofreninin pozitif belirtileri şunlardır:
- Sanrılar: Bunlar, nesnel gerçeklerle desteklenmeyen ve paranoya özelliklerine sahip olabilecek, sıkıca tutulan inançlardır. Paranoyak sanrılar yaşayanlar, aile üyelerinin veya arkadaşlarının onlara zarar vermeye çalıştığına inanarak başkalarına güvenmez ve ilişkilerini sürdürmekte sorunlar yaşar.
- Halüsinasyonlar: Bunlar gerçek olmayan şeylerle ilgili deneyimlerdir. Örneğin, olmayan sesler duymak ya da görüntüler görmek gibi deneyimlerdir.
- Düzensiz düşünceler ve konuşma: Bunlar tuhaf veya mantıksız görünen düşünme veya konuşma biçimleridir. Şizofreni tipik olarak, bir kişi pozitif semptomlar gösterdiği zaman teşhis edilmektedir.
Negatif Belirtiler
Bu semptomlar, normal duygusal tepkilerin veya düşünce süreçlerinin yokluğuna atıfta bulundukları için olumsuz olarak adlandırılırlar. Negatif belirtiler tipik olarak şunları içerir:
- Başkalarıyla yakın ilişkiler kurmaya yönelik ilgi veya motivasyonda azalma.
- Hiçbir şeyden keyif almama durumu
- Monoton bir sesle konuşmak. Konuşurken yüz ifadesi göstermemek de dahil olmak üzere duygusal ifadede azalma
Bilişsel Belirtiler
Şizofreni hastalarının neredeyse tamamı bazı bilişsel eksiklikler gösterir ve etraflarındaki dünyayı düşünme ve anlama biçimlerinde zorluklar yaşarlar. Örneğin, bilişsel belirtiler yaşayan biri, bilgiyi işlemede zorluk çeker veya dikkatini vermekte zorlanır. Bilişsel belirtiler, şizofreni tanısında negatif ve pozitif belirtilerle aynı şekilde kullanılmaz. Bununla birlikte, bunlar bozukluğun temel özellikleridir. Tipik olarak paranoid şizofreninin en erken belirtileridir ve genellikle ilk şiddetli dönemin başlangıcından önce gelir.
Paranoid Şizofreni Nedenleri Nedir? Tedavisi Mümkün müdür?
Şizofreniye neyin neden olduğu tam olarak bilinmemekle birlikte, şizofreniye yakalanma riskine bir dizi faktör etki eder. Bunlar:
- Genetik: Şizofreni ailelerden geçebilmektedir. Ancak bu, bir ailenin bir üyesi şizofreniye sahipse, diğerlerinin de mutlaka şizofreniye sahip olacağı anlamına gelmez.
- Çevre: Şizofreni riskini artıran faktörler arasında yoksulluk içinde yaşamak, stresli bir yaşam alanı ve doğumdan önce virüslere veya beslenme sorunlarına maruz kalmak yer alır.
- Beyin yapısı ve işlevi: Beynin yapılanma ve çalışma biçimindeki farklılıkların şizofreni gelişimine katkıda bulunabileceği düşünülmektedir.
Bazı ilaçların doğrudan şizofreniye neden olmamasına rağmen, bozukluğu geliştirme riskini artırabileceği bilinmektedir. THC, kokain ve amfetaminler gibi uyuşturucuların psikoza yol açtığı bilinmektedir. Şizofreni için etkili tedaviler mevcuttur ve başarılı tedavi muhtemelen uzun vadede farklı yaklaşımların bir kombinasyonunu içerecektir. Sorunun kendisi tedavi edilemez olduğundan, mevcut tedaviler semptomları yönetmeye ve günlük yaşama yardımcı olmaya odaklanır.
John Nash’e geri dönersek;
Aslında1980’lerde Nash 50’li yaşlarındayken durumu düzelmeye başladı. 1990’ların ortalarında bir meslektaşına gönderdiği bir e-postada Nash, “Sonuçta, yaşlanmanın doğal hormonal değişikliklerinden başka ilaç kullanmadan irrasyonel düşünceden çıktım” dedi.
Miami’deki Nicklaus Çocuk Hastanesi’nde klinik psikolog olan Dr. Gilda Moreno, 1930’larda, şizofreni ilaçları bulunmadan önce yapılan araştırmalarda, hastaların yaklaşık yüzde 20’sinin kendi kendine iyileştiğini, yüzde 80’inin ise iyileşmediğini söylemişti.
Neden sadece bazı şizofreni hastalarının iyileştiği açık değil, ancak araştırmacılar bir dizi faktörün bunda etkili olabileceğini düşünüyorlar. İlk şizofreni atağını erken yaşta geçirenlerin ileri süreçte iyileşme ihtimallerinin daha fazla olduğu düşünülüyor. Ancak bunun için hastanın destekleyici bir ortamda yaşaması gerekiyor.
Şizofreninin biyolojik bir hastalık olduğunu ve başarılı bir iyileşme için uzun vadeli bir tedavi planının şart olduğunu anlamak önemlidir. Paranoyak sanrıların, onları yaşayanlara çok gerçek görüneceğinin farkında olmak gerekir. Sevdiklerinizi bu durumda ancak semptomlarını yönetmelerine ve sağlıklı bir yaşam sürmeleri için yeterince iyileşmelerine yardımcı olacak tedavide kalmaya teşvik ederek destekleyebilirsiniz.
Kaynaklar ve ileri okumalar
- What Is Paranoid Schizophrenia?; yayınlanma tarihi: 21 Eylül 2021; Bağlantı: https://www.webmd.com/
- Paranoia and schizophrenia: What you need to know; Bağlantı: https://www.medicalnewstoday.com/
- Schizophrenia With Paranoia; Yayınlanma tarihi: 6 Nisan 2021; Bağlantı: https://www.verywellhealth.com
- “Beautiful Mind” John Nash’s Schizophrenia “Disappeared” as He Aged; yayınlanma tarihi: 4 Haziran 2015; Bağlantı: https://www.scientificamerican.com/
Size Bir Mesajımız Var!
Matematiksel, 2015 yılından beri yayında olan ve Türkiye’de matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak veya Patreon üzerinden ufak bir bağış yaparak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.
Matematiksel