Toplum ve Yaşam

Geri Tepme Etkisi: İnsanları Düşüncelerinin Hatalı Olduğuna Neden İkna Edemezsiniz?

İdeal bir dünyada, inançlarıyla çelişen yeni kanıtlarla karşılaşan rasyonel insanlar gerçekleri değerlendirir ve görüşlerini buna göre değiştirirdi. Ancak gerçek dünyada işler genellikle böyle yürümez. Kimi zaman psikolojimiz tüm bilimsel gerçeklerin önüne de geçebilir. Buna bir örnek, Geri Tepme Etkisi (Backfire Effect) olacaktır.

Bilişsel önyargılar, insanların düşünme biçimindeki öngörülebilir kalıplardır ve sizi kanıtları nesnel olarak değerlendirmekten ve fikrinizi değiştirmekten alıkoyabilir. Beyninizin temel çalışma şekillerinden bazıları bu cephede aleyhinize de çalışabilir.

Bunun bir sonucu olarak da, insanlar, gerçeklere güvenmek yerine korku, küçümseme ve öfke gibi duygulara dayalı olarak fikir oluştururlar. Yeni gerçekler genellikle insanların fikirlerini değiştirmez. Bu nedenle internette iki kişi arasında siyasi bir görüş veya başka bir konu ile ilgili hararetli tartışmalar asla bir sonuca varmaz. Bu tartışmalar sadece her iki tarafın da kendi görüşlerinde radikalleşmesini sağlar.

Geri Tepme Etkisi (Backfire Effect) Nedir?

İnançlar ve görüşler de dahil olmak üzere dünya görüşünüz, belirli bir kültürel bağlamda sosyalleştiğinizde çocukluk döneminde oluşmaya başlar. Zamanla, tuttuğunuz sosyal gruplar, tükettiğiniz medya ve hatta beyninizin nasıl çalıştığı tarafından güçlendirilir. Kendinizi nasıl düşündüğünüzü ve dünyayla nasıl etkileşim kurduğunuzu etkiler.

Geri Tepme Etkisi
Tamamen rasyonel bir dünyada, inançlarına meydan okuyan kanıtlarla karşılaşan insanlar, önce bu kanıtları değerlendirecek ve ardından inançlarını buna göre ayarlayacaktır. Ancak, gerçekte bu nadiren olur.

Birçok insan için, dünya görüşlerine yönelik bir meydan okuma, kişisel kimliklerine bir saldırı gibi hissedilir ve pozisyonlarını sertleştirmelerine neden olur. Suçlu kısmen, insanların inançlarına aykırı kanıtlarla karşılaştıklarında devreye girebilen bilişsel bir önyargıdır. İnsanlar şimdiye kadar inandıkları şeyleri yeniden değerlendirmek yerine, uyumsuz kanıtları reddetme eğilimindedir. Psikologlar bu olguya inanç ısrarı adını da verir. Herkes bu yerleşik düşünce biçiminin kurbanı olabilir.

“Geri Tepme Etkisi” terimi, politik yanlış bilgilendirme üzerine 2010 yılında Brendan Nyhan ve Jason Reifler’ın yaptığı bir çalışmayla popüler hale gelmiştir. Araştırmalarında, bireylere siyasi inançlarıyla çelişen düzeltici bilgiler verildiğinde, bu kişilerin genellikle yeni bilgiyi reddettiklerini ve ilk görüşlerine daha sıkı bağlandıklarını ortaya koymuşlardır

Backfire Effect
Geri tepme etkisi hepimizin zihninde çok güçlü, psikolojik bir unsurdur. 

Geri Tepme Etkisi Neden Gerçekleşir?

Kısacası bu bilişsel yanılgıya sahip olan insanlar, önlerine ne kadar kanıt koyarsanız koyun, inandıkları şeye daha sıkı sarılmaya başlarlar. Bunun en temel nedeni de oluşturdukları dünya görüşünün tehdit altında olduğunu düşünmeleridir. Geri Tepme Etkisi, çeşitli psikolojik mekanizmalarla açıklanabilir:

Bilişsel Uyumsuzluk

İnsanlar, inançlarıyla çelişen bilgiyle karşılaştıklarında, psikolojik bir rahatsızlık yaşarlar. Bu rahatsızlığı azaltmak için yeni bilgiyi reddeder ve eski inançlarına daha sıkı tutunurlar.

bilişsel uyumsuzluk
İlk defa Brendan Nyhan ve Jason Reifler tarafından kullanılan Geri Tepme Etkisi (Backfire Effect) inançlarına aykırı bir kanıt ile karşılaşan bireylerin bu kanıtı reddederek inançlarına ikiye katladığını iddia ediyordu.

Bir metni okuduğunuzda ya da yeni bir şey duyduğunuzda veya deneyimlediğinizde zihninizde düzen ve tutarlılık konusunda güçlü bir istek vardır. Sonucunda beyninizde iki çelişen fikrin bir arada olması bir huzursuzluk yaşamanız anlamına gelecektir.  Zihniniz genellikle bu sorunu, hikayeler aracılığı ile çözer. Sonucunda iki şey tutarlı hale gelince de sorun ortadan kalkacaktır.

Doğrulama Yanlılığı

Fikrinizle çelişen gerçekleri görmezden gelmek ve ‘ön yargınızı doğrulayanlara’ sarılmak, doğrulama yanlılığı olarak bilinen şeydir. Doğrulama yanlılığı (İngilizce: confirmation bias) yeni bilgileri var olan mevcut teorilerle, dünya bakışıyla ve inançlarla uyumlu olacak şekilde yorumlamaktan adını alır. Bu önyargı, mevcut inançlarımızı veya fikirlerimizi doğrulayan bilgileri seçme eğilimimizdir.

İnternet aynı düşünenlerle bir araya gelmemizi kolaylaştırır. Kendi fikirlerimizi destekleyen blogları, yazıları okuruz. Haberlerin kişiselleştirilmesi karşı fikirlerin ekranımızda hiç görünmemesini sağlar. Zamanla aynı düşünenlerin bulunduğu sanal topluluklarda giderek daha çok hareket etmeye başlarız ki bu da doğruluma eğilimini daha da güçlendirir.

doğrulama yanlılığı
Doğrulama yanlılığının karmaşıklığı, kısmen kavramın farkında olmadan bunun üstesinden gelmenin imkansız olmasından kaynaklanmaktadır.

Tüm inançlarınızı ve algılarınızı bir bina gibi düşünün. Bu büyük emeklerle inşa ettiğiniz bir yapıdır. Herhangi bir yeni çelişkili bilgi, binanız için potansiyel bir tehdittir. Bunu göze almak istemezseniz çünkü aksi durumda inşaata baştan başlamanız gerekecektir. Bunun yerine binanızı korumak için teknikler geliştirirsiniz.

Tüm bu düşünce biçimi doğrulama yanlılığı nedeniyle muhakeme etmede yaşanılan sorunlar sonucunda gerçekleşir.  Doğrulama önyargısının sorunu, bir duruma birden fazla açıdan nesnel olarak bakmanızı engellediği için yargı hatalarına yol açabilmesidir.

Genel olarak, geri tepme etkisi insanları birçok alanda etkiler. İnsanların çeşitli sahte bilimsel inançları yaygın olarak desteklemesi söz konusu olduğunda kayda değer bir etkiye sahiptir. Ayrıca bu inançları çürütme girişimlerinin neden genellikle etkisiz olduğunu anlamamızı sağlar.

Büyük endüstriler de geri tepme etkisini kullanır. Reklamlar, zaten inandığınız şeyi öne sürer. Nereli olduğunuz, günün hangi saatinde reklamın gösterildiği, ülkenizin kültürü, siyasi sistemi… Bunların hepsinin sizin önyargılı fikirlerinizi besleyecek biçimde planlanmıştır.

Sonuç Olarak;

Zihinleri değiştirmeyi zorlaştıran bilişsel önyargılara ve beyin biyolojisine rağmen, bu doğal alışkanlıkları kısa devre yaptırmanın yolları elbette vardır. Açık fikirli olmaya çalışın. Kendinize yeni şeyler öğrenme izni verin. Bir konunun birden fazla yönünden bakış açıları arayın. Ayrıca, görüşlerinizi doğru, nesnel kanıtlara dayanarak oluşturmaya ve değiştirmeye çalışın.

Tekrarlara karşı dikkatli olun, çünkü tekrarlanan ifadeler, iddia ne kadar yanlış olursa olsun, yeni bilgilerden daha doğru olarak algılanır.

Başkalarına hakaret etmek ve birinin cahil veya yanlış bilgilendirilmiş olduğunu ima etmek, inançları ne kadar yanlış yönlendirilmiş olursa olsun, etkilemeye çalıştığınız kişilerin argümanınızı reddetmesine neden olur. Bunun yerine, kişinin inandıklarını sorgulamasına yol açacak sorular sormayı deneyin. Görüşler nihayetinde değişmese de, başarı şansı daha yüksektir.

Farkındalık kadar önemli olan bir başka şey de tartışmalarda kullanacağınız yöntemdir. Karşınızdaki kişinin görüşüne ters düşecek gerçekleri belirttikçe söylediklerini geri tepecektir. Bunun yerine, onlara inandıkları şeyi sorgulamalarını sağlayacak sorular sormanız daha önemlidir.

Hepimizin bu eğilimlere sahip olduğunu kabul edin ve diğer fikirleri saygıyla dinleyin. Derin bir nefes alın ve vücudunuzun bir kavgaya hazırlandığını hissettiğinizde durun. Unutmayın, zaman zaman yanılmak sorun değil ve hatta bu büyümek için bir fırsat bile olabilir.


Kaynaklar ve ileri okumalar:

  • How to Convince Someone When Facts Fail. Yayınlanma tarihi: 1 Ocak 2017; Kaynak site: Scientific American. Bağlantı: How to Convince Someone When Facts Fail;
  • Cognitive biases and brain biology help explain why facts don’t change minds. Yayınlanma tarihi: 11 Ağustos 2022. Kaynak site: Conversation. Bağlantı: Cognitive biases and brain biology help explain why facts don’t change minds
  • Taber, Charles & Lodge, Milton. (2006). Motivated Skepticism in the Evaluation of Political Beliefs. American Journal of Political Science – AMER J POLIT SCI. 50. 755-769. 10.1111/j.1540-5907.2006.00214.x.
  • Schweiger S, Cress U. Attitude confidence and source credibility in information foraging with social tags. PLoS One. 2019 Jan 15;14(1):e0210423. doi: 10.1371/journal.pone.0210423. PMID: 30645619; PMCID: PMC6333359.

Size Bir Mesajımız Var!

Matematiksel, matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.

Matematiksel

Sibel Çağlar

Temel eğitimimi Kadıköy Anadolu Lisesinde tamamladım. Devamında Marmara Üniversitesi İngilizce Matematik Öğretmenliği bölümünü bitirdim. Çeşitli özel okullarda edindiğim öğretmenlik deneyiminin ardından matematiksel.org web sitesini kurdum. O günden bugüne içerik üretmeye devam ediyorum.

İlgili Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir