Anne babanızın sizin yaşınızdayken çekilmiş bir fotoğrafına bakın; ne kadar yaşlı göründüklerine şaşıracaksınız.
Geçmiş yıllarda insanların zamanından önce yaşlandığı düşüncesi aklınıza eski dizileri izlerken de aklınıza gelecektir. 1980’lerin filmlerine bir göz atarsanız gençler gerçekten de günümüzdeki muadillerinden çok daha yaşlı görünmektedir. Peki ama neden yaşlı görünüyorlar? Hayat onlar için daha mı zordu? Dönemin koşulları onların normalden önce mi yaşlanmasına neden oluyordu? Aslında cevap biraz karışık.
Tıp ve kozmetik günümüzde genç görünümümüzü korumamıza yardımcı oluyor. Modern kültürümüzün gençliğe ve güzelliğe olan takıntısı nedeniyle çoğumuz büyükanne ve büyükbabalarımızın erişemediği avantajlara sahibiz. Bir zamanlar kadınsı olarak görülen kozmetik kaygılar, günümüzde artık giderek daha fazla erkeği baştan çıkarıyor. Bu nedenle gerçekten de artık daha geç yaşlı görünmeye başlıyoruz.
Ayrıca geçmişin fotoğraf teknikleri ile günümüzdekileri karşılaştırmak bile bir yanılgı. Fotoğraflarımızın yüksek çözünürlüğünün yanısıra artık güzelleştirici filtrelerimiz de var. Bu nedenle günümüzde çekilen fotoğraflarda yaşlı görünme olasılığımız fazla da yok gibi. Ancak tüm açıklama sadece bu kadar da değil.
Kaç yaşında olduğunuz sorulduğunda, muhtemelen doğduğunuzdan bu yana geçen yılların sayısına göre bir cevap vereceksiniz. Bu sizin takvim yaşınız yani kronolojik yaşınızdır. Ancak belki de doktorunuz 39 yaşında olmanıza rağmen size 21 yaşındaki bir çocuğun fiziksel kondisyonuna sahip olduğunu söyleyebilir. İşte bu da biyolojik yaşınız olarak kabul edilmektedir.
Asıl Yaşımız Hangisi? Biyolojik Yaş ve Kronolojik Yaş Farkı Nedir?
Kronolojik yaşınız her zaman sabit bir sayıdır. Ancak, biyolojik yaşınız beslenme, yaşam biçimi, sigara içme gibi sürekli olarak değişebilen bir dizi değişken ile ilişkilidir. Doktorlar bu değişkenleri çeşitli matematiksel modellere yerleştirerek biyolojik yaşınızı hesaplayacaklardır.
İnsanların geçmişte yaşlı görünmesinin gerçekten de biyolojik yaş ile ilgisi vardır. Yaşam standartları, sağlık hizmetlerinin daha iyi hale gelmesi ve yaşam tarzı seçimleri gibi faktörler nedeniyle zaman içinde, elbette dünyanın şanslı bazı bölgelerinde, yaşlanma oranlarında değişiklikler olmuştur.
Ancak elbette bu şanslı bölgelerde yaşayan kişilerde de, gelir ve sınıf bazında farklılıklar bulunmaktadır. Kısacası ne kadar çok geliriz varsa o kadar genç görünmeniz olasıdır. Bunun nedeni kozmetikten ziyade, yaşam standardına ve imkanlara erişimde gözlenen iyileşmedir. Bu sonuç elbette pek şaşırtıcı değil.
2018’de yayınlanan bir araştırma, 1988 ve 2010 yılları arasında, kronolojik yaşa bağlı olarak değişen biyolojik yaşlanmadaki değişiklikleri (kan basıncı ve akciğer fonksiyonu gibi) inceledi. Araştırmanın sonucunda, bu kısa zaman diliminde bile yaşlanma da gerçekten bir fark olduğunu buldular. Yeni nesil biyolojik açıdan kendisinden öncekilere göre gerçekten daha gençti.
Ancak değişimin derecesinin kadın ve erkek için aynı olmadığı da görüldü. Sonuçlar, genç erkeklerin genç kadınlardan daha fazla gelişme kaydettiğini gösterdi. Yani kadınların giderek daha fazla sigara içmesi, erkeklerin de daha bilinçli tercihler yapması sonucunda yaşlanma konusunda kadın ve erkek birbirini yakalamış gibi görünüyor.
Bu çalışma kısmen eski fotoğraflardaki insanların neden daha yaşlı göründüğünü açıklıyor. Çünkü gerçekten de biyolojik yaş açısından daha yaşlılardı. Ancak sadece bu kadar değil. Bu algı biyolojiden öte temelinde psikolojik.
Stereotipler Yani İnsanları Belli Bir Biçimde Etiketleme Yanılgımız
Stereotipler, ırkları, milliyetleri, cinsel yönelimleri ve dış görünümleri nedeniyle insan gruplarına dayatılan özelliklerdir. Stereotiplerin kullanımı, sosyal dünyamızı basitleştirmek içindir. Çünkü yeni bir insanla tanıştığımızda yapmamız gereken işlem (yani düşünme) miktarını azaltmaya yararlar.
Bu nedenle fazla kilolu insanların daha neşeli olduğunu, haber spikerlerinin daha güvenilir olduğunu düşünürüz. Aynı nedenle belirli giyim kuşam ya da daha genel olarak dış görünümü belirli meslekler ile eşleştiririz. Bir öğretmenin, bir bilim insanının nasıl görünmesi gerektiği konusunda kafamızda bir kalıp vardır.
Örneğin yukarıdaki fotoğrafa bir göz atalım. ABD’de bir ilköğretim okulunda öğretmenlik yapan Dale Irby, 40 yıl boyunca aynı kıyafet ile fotoğraf çektirmişti. Bu fotoğrafa bakarsanız günümüzde yaşlı kişiler ile ilişkilendirdiğimiz giyim tarzının bir zamanların modası olduğunu görüyorsunuz. Ancak biz kafamızda belli bir kalıp belirlediğimiz için günümüzde bu fotoğrafa bakmamız durumunda ilgili kişinin geçmişte de yaşlı göründüğünü düşünüyoruz.
Aynı kalıp düşünce yaşlı insanların nasıl görünmesi konusunda da geçerlidir. Eski fotoğraflara baktığımız zaman karşımıza çıkan kişiler günümüzde modası geçmiş saç ve giyim stillerine sahiptir. Bu nedenle bu fotoğraflar bize onların daha hızlı yaşlandıklarını düşündürür ve nihayetinde yaşlı görünürler.
Sonuç olarak;
Eski zamanlarda yaşayan insanların yaşlı görünmesinin nedeni kısmen biyolojik kısmen psikolojiktir. Muhtemel gelecekteki insanlar ve hatta bir sonraki kuşak bile aynı şeyi bizim için söyleyecektir. Bunu engellemenin de bir yolu yoktur. Yazının devamında göz atmak isterseniz: Eski Fotoğraflarda İnsanlar Neden Gülümsemez?
Kaynaklar ve ileri okumalar:
- Why Did People “Look Older” In The Past? Yayınlanma tarihi: 13 Temmuz 2022; Bağlantı :Why Did People “Look Older” In The Past?
- Did People Used To Look Older? Yayınlanma tarihi: 11 temmuz 2022; Bağlantı: https://www.youtube.com/watch?v=vjqt8T3tJIE
- Chronological Aging and Biological Aging; Bağlantı: https://www.healthline.com/health/chronological-ageing
- Levine ME, Crimmins EM. Is 60 the New 50? Examining Changes in Biological Age Over the Past Two Decades. Demography. 2018 Apr;55(2):387-402. doi: 10.1007/s13524-017-0644-5. PMID: 29511995; PMCID: PMC5897168.
- Levine ME, Crimmins EM. Is 60 the New 50? Examining Changes in Biological Age Over the Past Two Decades. Demography. 2018 Apr;55(2):387-402. doi: 10.1007/s13524-017-0644-5. PMID: 29511995; PMCID: PMC5897168.
Size Bir Mesajımız Var!
Matematiksel, 2015 yılından beri yayında olan ve Türkiye’de matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak veya Patreon üzerinden ufak bir bağış yaparak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.
Matematiksel