Sinirbilim

Gözlerimizi Kapatınca Neden Düz Çizgide Yürüyemiyoruz?

80 yılı aşkın süredir bilim insanları büyük bir gizemi çözmeye çalışıyor: İnsanlar neden düz çizgide yürüyemiyor?

düz yürüme

Filmlerde görmeye aşina olduğumuz bir sahnedir. Çölde veya ormanlık bir arazide kaybolan bir grup insan, yolu bulmak için uzun bir süre çabalar. Belli bir zaman sonra da ilk başladıkları noktaya geri döndüklerini fark ederler. Bu olay sadece senaryo gereği filmlerde gerçekleşmez. Gözü kapalı insanlar da aslında aynı eğilimi gösterirler.

Gözlerinizi kapatıp, düz bir çizgide yürümeye çalışın. Bir kaç adım bu biçimde atabilseniz bile uzun bir mesafeyi bu biçimde yürümeyi denerseniz aslında bunun çok da kolay olmadığını fark edeceksiniz. Benzer bir durum yoğun kar yağışı veya sisli havalarda da geçerlidir.

Düz Çizgide Yürümek
Dış referans noktaları olmazsa, düz yürüdüklerine inanmalarına rağmen bir çok insan, çapları 20 metre kadar olan çemberlerin etrafında dönerler.

Eğer elinizde bir navigasyon cihazı ya da etrafınızda tanıdığınız, referans olarak kullanacağınız ( Ay, Güneş ya da binalar) noktalar yoksa, düz bir çizgide yürüdüklerine ikna olan insanlar her zaman daireler çizerek dönerler. Peki ama düz çizgide yürümek neden bu kadar zor?

Çok yakın zamana kadar bu tuhaf etki, bacaklarımızdan birinin diğerinden daha güçlü olduğu ve böylece bir süre sonra daha zayıf olan bacağımıza doğru yön değiştirme eğiliminde olduğumuza dair pek inandırıcı olmayan teoriyle açıklanıyordu. Bilim insanları, bu çok eski soruyu yanıtlamada ancak son zamanlarda kazanımlar elde etmeye başladılar.

Düz Çizgide Yürümek Konusunda Gerçekten Başarılı Sayılmayız

Düz bir çizgi boyunca yürümenin zorlayıcı bir eylem olduğunu aslında 1920’lerde fark ettik. Konu ile ilgili ilk araştırmalar 1928’de Asa A. Schaeffer tarafından yapıldı. Schaeffer bir dizi deneyde gözleri bağlı insanlardan, yürüme, yüzme, kürek çekme veya araba kullanma gibi bir dizi aktivite esnasında düz bir çizgide hareket etmelerini istedi. (Araba sürmeleri esnasında gözleri bağlı sürücülerin yanında güvenlik için yardımcılar vardı).

Bunun sonucunda da ilginç bir sonuca vardı. Yüzme ve kürek haricindeki eylemlerde hiç kimse düz gidememişti. Aksine bir döngüye girmişler ve spiraller oluşturmuşlardı. Konu uzun zaman bilim insanlarının ilgisini çekti. İlerleyen süreçlerde de insanların benzer eğilimler sergilediğini anladık. Ancak burada cevapsız kalan kısım işin arka planındaki neden kısmı oldu.

Sonunda 2009 yılında Tübingen’deki Max Planck Biyolojik Sibernetik Enstitüsü tarafından yürütülen araştırma bunun nedenini açıkladı. Hatalı olanın bacaklarımız değil, beynimiz olduğunu gösterdi.

Gördüğünüz gibi dün çizgide yürümek söz konusu olduğunda çok da başarılı olduğumuz söylenemez.

Gönüllüler, Güney Tunus’taki Sahra’nın özellikle boş bir kısmına veya güneybatı Almanya’daki yoğun, düz Bienwald Ormanı’na bırakıldı. Bu esnada da kendileri GPS aracılığı ile yürürken takip edildi.

Güneş ya da ay mevcutken herhangi bir sıkıntı yoktu. Herkes, düz bir çizgide mükemmel bir şekilde yürüyebiliyorlardı. Ancak referanslarımız yok olur olmaz gönüllüler, farkında olmadan birkaç kez kendi yollarının kesiştiği daireler çizerek yürümeye başladılar. Başka bir gönüllü grubunun gözleri bağlandığında, etki daha da açık ve ani oldu: yürüdükleri dairenin ortalama çapı ise sadece 20 metre idi.

Neden Düz Yürüyemiyoruz?

Araştırmanın ilk olarak kanıtladığı şey önceki bilgilerimizin yanlış olduğu idi. Daire çizerek yürümek ile uzuvlarımız arasında herhangi bir ilişki yoktu. Ayrıca sağ veya sol taraf hakimiyeti ile yürüyüşçülerin yön değiştirmeleri arasında da bir bağlantı bulunamadı. İkinci kanıtladığı şey, ise herhangi bir görsel referans noktasından yoksun bırakılan insanların içgüdüsel bir yön duygusuna sahip olmadığıdır.

Attığımız her küçük adımda, belli bir noktayı referans almaz isek düzlük algımızda çok küçük bir sapma oluşur. Ancak bu küçük sapmalar, zaman içinde hareketimizin bir eğri oluşturmasına neden olur. Bunun nedeni ise görsel ipucu azlığında arızalanan iç kulaktır.

Günlük hayatta bize oldukça basit gelen düz çizgide yürümek, vücudumuzun denge ve mekânsal algı sistemlerini yöneten vestibüler sistem ve vücut uzuvlarımızın pozisyonunu kavramımıza yarayan proprioseptif sistemin koordine bir şekilde çalışması sonucu gerçekleşiyor.

Bu iki yönetim merkezi arasındaki iletişimsizlik de ufak sapmaların sorumlusudur. Herhangi bir görsel ipucu alamayan beynimiz içkulak tarafından yanıltılarak kendini düz bir çizgide yürüyor varsayar. Bazı insanların normal şartlarda bile düz çizgide yürümeye imkan vermeyecek oranda şiddetli vestibüler (denge) rahatsızlıklarına sahip olduklarını da hatırlatalım. Ayrıca durumun görme engelli bireyler boyutunda nasıl işlediğine dair süreç hala gizemini koruyor.


Kaynaklar ve ileri okumalar için

  • Why Do Humans Walk in Circles?; Yayınlanma tarihi: 5 Ağustos 2011; Bağlantı: https://www.livescience.com/
  • A Mystery: Why Can’t We Walk Straight?; Yayınlanma tarihi: 22 Kasım 2010; Bağlantı: https://www.npr.org/
  • Uetake T. Can we really walk straight? Am J Phys Anthropol. 1992 Sep;89(1):19-27. doi: 10.1002/ajpa.1330890104. PMID: 1530060.

Size Bir Mesajımız Var!

Matematiksel, matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.

Matematiksel

Sibel Çağlar

Temel eğitimimi Kadıköy Anadolu Lisesinde tamamladım. Devamında Marmara Üniversitesi İngilizce Matematik Öğretmenliği bölümünü bitirdim. Çeşitli özel okullarda edindiğim öğretmenlik deneyiminin ardından matematiksel.org web sitesini kurdum. O günden bugüne içerik üretmeye devam ediyorum.

İlgili Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir