Tarih

İlk Alfabeyi Kim Buldu? Harflerin Sırası Neye Göre Belirlendi?

Günümüzde kullandığımız Latin alfabesi, binlerce yıl boyunca şekillenen ve milyonlarca insanın katkısıyla gelişen bir sistemin sonucudur. Peki, ilk alfabe nasıl ortaya çıktı?

alfabeyi kim buldu

Bu noktada, Antik Mısır’a bakmak gerekir. MÖ 1860 – MÖ 1814 yılları arasında hüküm süren III. Amenemhat, tarih boyunca adı pek bilinmeyen firavunlardan biridir. Onun adına yapılan Dahshur ve Hawara piramitleri, Giza piramitleri kadar ünlü olmasa da önemli yapılardır. Ancak onun döneminde gelişen bir teknoloji, dünya tarihinde çok daha büyük bir iz bırakmıştır: ilk alfabe.

Amenemhat’ın yönetimi sırasında, Mısırlı yazıcılar ve işçiler, hiyerogliflerin karmaşıklığını azaltarak daha basit bir yazı sistemi oluşturma ihtiyacı hissettiler. Bu süreç, sonunda harf temelli ilk alfabenin doğmasına yol açtı. Başlangıçta bu sistem, yalnızca birkaç sembolden oluşuyordu ve belirli sesleri temsil ediyordu. Bu fikir, zamanla Fenikeliler tarafından geliştirilerek ilk tam fonetik alfabe haline geldi.

İlk Alfabeyi Kim Buldu? Harflerin Sırası Neye Göre Belirlendi?
İlk alfabe , 5000 yıldan fazla bir süre önce eski Mısır’da icat edildi.

İnsanlar Neden Bir Alfabeye İhtiyaç Duydu?

İnsanlar yaklaşık 50.000 yıl önce konuşarak iletişim kurmaya başladı. Ancak yazının ortaya çıkışı, insanlık tarihinin çok daha geç bir dönemine denk gelir. Günümüzden yaklaşık 5.000 yıl önce, Mezopotamya, Mısır, Çin ve Mezoamerika’daki toplumlar kendi yazı sistemlerini geliştirdi.

Ancak alfabenin icadından önceki yazı sistemleri, sembollere dayalı hiyeroglifler ve çivi yazısı biçimindeydi. Bu erken yazı sistemleri, her bir kelimeyi ifade etmek için çok sayıda farklı sembol gerektiriyordu. Bu durum, yazının oldukça karmaşık hale gelmesine neden oldu. Yazıyı öğrenmek ve kullanmak, yalnızca eğitim almış küçük bir grup yazıcıyla sınırlı kaldı.

İlk Alfabeyi Kim Buldu? Harflerin Sırası Neye Göre Belirlendi?
Türkiye’de bulunan bir çivi yazısı örneği.

Zamanla, iletişim ihtiyacı arttıkça insanlar, çok daha az sayıda sembol kombinasyonu kullanmanın mümkün olduğunu keşfetmeye başladı. Bu sürecin bir parçası olarak, Sami dillerini konuşan bazı topluluklar, Mısır hiyerogliflerinden türetilmiş bir sembol sistemi oluşturarak kendi dillerindeki sesleri temsil etmeye başladılar. Bu sistem, yalnızca ünsüz harfleri içeren ilk alfabe olarak kabul edilir.

Yaklaşık 700 yıl sonra, Fenikeliler bu yazı sistemini geliştirerek 22 ünsüz harften oluşan bir alfabe geliştirdiler.

İlk Alfabe
Proto-Kenan alfabesi, tarihin ilk tam fonetik yazı sistemi olarak kabul edilmektedir. Günümüzde kullanılan Arapça, Kiril, Yunanca, İbranice, Latince ve muhtemelen Brahmik alfabeleri, bu sistemin soyundan gelmektedir.

Fenike alfabesinden etkilenen Yunanlılar, MÖ 800 civarında yeni bir alfabe sistemi geliştirdiler. Bu süreçte, bazı gereksiz ünsüzleri sesli harflere dönüştürdüler. Yunan diline özgü yeni sesler için ek harfler eklediler. Bu sistem, günümüzde kullandığımız Latin alfabesinin temelini oluşturdu.

Alfabenin Modern Formunu Alması

Yunanlıların alfabe sistemine yaptığı en önemli katkılardan biri, sesli harfleri eklemeleriydi. Ancak bir diğer önemli değişiklik de yazının yönünü değiştirmeleriydi. Başlangıçta sağdan sola yazılan Fenike alfabesi, Yunanlılar tarafından önce çift yönlü (boustrophedon) bir yazım tarzına, ardından soldan sağa yazım sistemine dönüştürüldü.

Bu alfabe daha sonra Romalılar tarafından benimsenecekti. Bu süreçte, Latinler yazıya S ve F gibi bazı Etrüsk karakterlerini eklediler. Daha sonraki dönemlerde ise Y ve Z harfleri alfabeye dahil oldu.

harflerin sırası
Türk dilleri, tarih boyunca çeşitli alfabelerle yazılmıştır. Uygur, Kiril, Arap, Yunan, Latin ve diğer bazı Asya yazı sistemleri, Türk dillerinin farklı dönemlerde kullanılan yazı sistemleri arasında yer almıştır. Bu çeşitlilik, Türk topluluklarının geniş coğrafi yayılımı ve farklı kültürel etkileşimleri sonucunda ortaya çıkmıştır.

Latince ve diğer yazı biçimleri Avrupa’ya yayıldıkça, farklı bölgelerde dil yapısına ve kullanım gereksinimlerine uygun bölgesel yazılar ve harf biçimleri gelişti. Alfabeye en son eklenen harfler U ve V oldu. Başlangıçta bu iki harf tek bir sembol olarak kabul ediliyor, yazım sırasında farklı varyasyonları kullanılıyordu. Zamanla, harflerin fonetik farklılıkları netleşti ve ayrı karakterler olarak kabul edildiler.

Alfabe Neden A Harfi İle Başlar?

Alfabedeki harflerin belirli bir sıraya göre dizildiğini biliyoruz, ancak bu sıralamanın nasıl ve neden oluştuğuna dair kesin bir bilgiye sahip değiliz. Alfabenin belirli bir düzene sahip olması, öğrenme ve ezberleme açısından faydalıdır. Ancak, A harfinin neden ilk harf olduğu sorusu, tarih boyunca çeşitli teorilerle açıklanmaya çalışılmıştır.

Bu konudaki en yaygın görüşlerden biri, alfabe sıralamasının belirli bir sayısal ve sembolik düzene göre oluşturulduğu fikridir. Bu görüşü destekleyenler, ebced hesabı gibi eski yazı sistemlerinde harflere sayısal değerler verilmesini örnek gösterir. Ancak, harflerin kesin sıralama nedenini açıklayan kesin bir kanıt bulunmamaktadır.

Alfabe Neden A Harfi İle Başlar?
A harfinin gelişimi

Bazı harflerin alfabe içindeki yerleşimi ise daha anlaşılır sebeplere dayanmaktadır. Örneğin, A harfinin neden ilk sırada olduğu konusunda güçlü bir teori vardır.

A harfinin kökeni, Fenikelilerin ilk harfi olan “Aleph”ten gelmektedir. Aleph, bir öküz başını temsil eden bir semboldü ve Mısır hiyerogliflerinden türediği düşünülmektedir. Paranın henüz icat edilmediği dönemlerde, insanlar için en değerli varlıklardan biri büyükbaş hayvanlardı. Öküzler ve inekler, tarımda ve taşımacılıkta kullanılan en önemli hayvanlar olduğundan, bu sembol büyük bir anlam taşıyordu.

Fenike alfabesi zamanla Yunanlılar tarafından benimsendi ve Aleph, “Alpha”ya dönüştü. Yunan alfabesi, Latin alfabesinin temelini oluşturduğundan, A harfi bu sıralamada ilk sırada kalmaya devam etti.

Alfabedeki Harflerin Sırası Nasıl Belirlendi?

A harfinin kökenine dair bazı bilgilerimiz olsa da, diğer harflerin sırasının neden bugünkü biçimde olduğu kesin olarak bilinmiyor. Ancak, alfabeye sonradan eklenen harflerin mevcut sıralamayı bozmamak için her zaman sona yerleştirildiği biliniyor. Bu durum, X, Y ve Z harflerinin neden alfabetik sıralamada daha arkalarda yer aldığını açıklıyor.

Bazı harfler, kulağa benzer gelmeleri nedeniyle bir araya geldi.. Örneğin, W harfi, V harfiyle yakın ses özelliklerine sahip olduğu için onun yanında yer aldı. U harfi ise çok daha sonra, insanlar onu bir sesli harf olarak kullanmaya karar verdiğinde alfabetik sisteme dahil oldu. Bu nedenle U, V ve W harfleri yan yana yazıldı.

Sonuç olarak, alfabe yüzyıllar boyunca değişti ve gelişti. Ancak temel düzeni Fenikelilerden ve hatta onlardan önceki Kuzey Sami halklarından bu yana büyük ölçüde aynı kaldı. Zaman içinde harflerin biçimleri ve kullanımları değişmiş olsa da, alfabenin ana yapısı tarih boyunca büyük oranda korunmuştur. Ayrıca göz atınız: Büyük ve Küçük Harf Ayrımı Hayatımıza Nasıl Girdi?


Kaynaklar ve ileri okumalar için:


Size Bir Mesajımız Var!

Matematiksel, matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.

Matematiksel

Sibel Çağlar

Temel eğitimimi Kadıköy Anadolu Lisesinde tamamladım. Devamında Marmara Üniversitesi İngilizce Matematik Öğretmenliği bölümünü bitirdim. Çeşitli özel okullarda edindiğim öğretmenlik deneyiminin ardından matematiksel.org web sitesini kurdum. O günden bugüne içerik üretmeye devam ediyorum.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir