Dünya’nın iklimi hızla değişiyor. Bazı bölgelerde artan sıcaklıklar orman yangınları ve kuraklıkların sıklığını ve olasılığını artırıyor. Diğerlerinde ise sağanak yağışları ve fırtınaları daha yoğun hale getiriyor veya buzul erimesinin hızını artırıyor. Peki küresel iklim değişikliği depremleri de tetikler mi?
Küresel iklim değişikliği, sadece eriyen buzullara, yükselen deniz seviyelerine, seller ve kuraklıklara yol açmaz. İklim değişikliğinin depremler, tsunamiler ve volkanik patlamalar gibi jeolojik olaylarda da rol oynayabileceğine dair artan sayıda bilimsel kanıtlar vardır.
Jeologlar uzun zamandır yağış oranları ile sismik aktivite arasında bir ilişki olduğunu düşünüyorlar. Örneğin Himalayalar’da depremlerin sıklığı yaz muson mevsiminin yıllık yağış döngüsünden etkilenir. Araştırmalar, Himalaya depremlerinin %48’inin Mart, Nisan ve Mayıs ayları olan daha kuru muson öncesi aylarda meydana geldiğini, sadece %16’sının muson mevsiminde meydana geldiğini ortaya koymaktadır.
Sonucunda toprağa düşen suyun da bir ağırlığı vardır. Muson yağmurları esnasında yaşanan yoğun yağış toprağı hem yatay hem de dikey olarak sıkıştırır. Bu su ortadan kalktığında da toprakta bir geri tepme etkisi gözükür. Bu da deprem riskini arttıracaktır.
İklim modelleri, iklim değişikliğinin bir sonucu olarak Güney Asya’daki muson yağmurlarının yoğunluğunun gelecekte daha da artacağını öngörüyor. Bu, sürecin daha fazla k sismik olaya neden olması olasıdır. Ancak suyun ağırlığının Dünya kabuğu üzerindeki etkisi sadece yağıştan ibaret değildir. Bir de buzullar vardır.
2012’de University College London’dan jeofizikçi ve iklim riski uzmanı Bill McGuire Waking the Giant: How a Changing Climate Triggers Earthquakes, Tsunamis, and Volcanoes ( Devi Uyandırmak: Değişen İklim Depremleri, Tsunamileri ve Volkanları Nasıl Tetikliyor?) adlı kitabını yayınladığında, medya fazla da ilgi göstermemişti. Oysa ki McGuire, ayaklarımızın altındaki uyuyan devin uyanmak için küçük bir dürtmeye ihtiyaç duyduğu söylüyordu.
Buzulların Dünya Kabuğu Üzerindeki Etkisi Nedir?
Gezegenimizin kutup bölgelerindeki buzullar ve kalıcı buz tabakaları, dünya üzerine çok büyük bir baskı uygularlar. Sonucunda da yerkürenin bir miktar içe doğru eğilmesine neden olurlar. Ancak buz eridiğinde ve bu ağırlık ortadan kalktığında toprak bir geri tepme ile karşılık verir. Bu geri tepmenin jeolojik faylar ve magma birikintileri için sonuçları olması mümkündür.
Son buzul çağı yaklaşık 10.000 yıl önce sona erdiğinde, ağır buzul buz kütlelerinin çözülmesi Dünya kabuğunun bazı kısımlarının yukarı doğru çıkmasına neden oldu. Günümüzde İskoçya’da karşımıza çıkan plajlar bu sürecin bir sonucudur.
Bilim insanları geçmiş olayları inceleyerek deprem ve iklim değişikliğine dair izler yakalıyorlar. Elde edilen kanıtlar, bu yükselişin bölgenin tektoniğinin istikrarsızlaşmasıyla birleştiğinde 11.000 ila 7.000 yıl önce çok sayıda deprem olayını tetiklediğini göstermektedir. Bu depremlerden bazılarının büyüklüğünün 8.0 civarında olduğu düşünülmektedir. Endişe, buzulların devam eden erimesinin başka yerlerde de benzer etkilere yol açabileceğidir.
Alaska’nın dağlık bölgeleri, Himalayalar ve Alpler gibi hızlı bir şekilde buz kaybetmekte olan yerlerin, en riskli alanlar olduğu düşünülmektedir. Bu bölgelerde yaşayan insan sayısı fazla olmasa da, deprem riski tsunami riskiyle birleşince işler şekil değiştirir.
Grönland ve Antarktika ile ilgili bir sorun, buzlarının suyla çevrili olmasıdır. Bu nedenle bitişik bölgelerde su altında depremlerinin meydana gelmesi ve bu depremlerin de tsunamileri tetiklemesi olasıdır. Grönland’da oluşacak bir tsunami Avrupa ve Kuzey Amerika’yı, Antarktika’da oluşacak bir tsunami ise Avustralya, Güney Afrika ve Güney Amerika kıyılarını tehdit edecektir.
Araştırmalar aynı zamanda yer kabuğundaki buzul yükü değişiklikleri ile volkanik aktivitenin ortaya çıkışı arasında da bir korelasyon olduğunu göstermektedir. Bugün bile İzlanda’daki bazı volkanik faaliyetlerin arka planındaki itici yükün bu olduğu düşünülmektedir.
Deprem Havası Diye Bir Şey Yok Ama Deprem İle İklim Arasında İlişki Var
Bazen bir depremden sonra ‘’Bugün hava çok bunaltıcıydı, deprem olacağı belliydi.’’ gibi söylemler duyarız. Bu deprem ile hava durumunun bir ilişkisi olduğuna dair inançtır. Fikrin kökenleri M.Ö. 4. yüzyılda Aristoteles’e kadar uzanır.
Günümüzde ‘’deprem havası” diye bir şeyin olduğuna dair bilimsel bir veri bulunmuyor. İstatistiksel olarak bakıldığından soğuk, sıcak ve yağmurlu gibi hava koşullarında gerçekleşen depremlerin yaklaşık olarak eşit bir dağılımı var.
Araştırmalara göre depremler ve hava durumu arasında tek bir ilişki bulunuyor. Bu ilişki, kasırgalar gibi büyük fırtınaların neden olduğu atmosferik basınçtaki büyük değişikliklerin, ara sıra “yavaş depremler” olarak bilinen bir dizi depreme neden olması olarak değerlendiriliyor. Fakat bu depremler, geleneksel depremlerin yaptığı gibi yer sarsıntılarına neden olmaz.
Sonuç Olarak
Sonuç olarak iklim değişikliği ile depremler arasında bir ilişki olduğunu biliyoruz. Ancak ne yazık ki bunun tam olarak nereleri etkileyeceğini ve nasıl olacağını bilemiyoruz. Deprem bilimciler bir depremin ne zaman meydana gelebileceğini tam olarak tahmin edemez. Bize yalnıza olasılıkları söyler ve tehlikeyi tahmin edebilirler.
Bunun temel nedeni dünyayı çevreleyen fay sisteminin karmaşık dinamiği çaprazlayan fay sistemlerinin karmaşıklığı. Ancak iklim değişikliği ile deprem ilişkisi dünyamızın yaşayan bir organizma gibi olduğunu ve sorunları bir bütün olarak ele almamız gerektiğini bize anımsatıyor.
Kaynaklar ve ileri okumalar
- Cooper, Claire & Savov, Ivan & Patton, Henry & Hubbard, Alun & Ivanovic, Ruza & Carrivick, Jonathan & Swindles, Graeme. (2020). Is there a Climatic Control on Icelandic Volcanism?. Quaternary Science Advances. DOI:10.1016/j.qsa.2020.100004
- Will Climate Change Also Trigger Earthquakes, Tsunamis and Volcanic Eruption. Yayınlanma tarihi: 21 Eylül 2021; Bağlantı: hWill Climate Change Also Trigger Earthquakes, Tsunamis and Volcanic Eruption.
- How climate change might trigger more earthquakes and volcanic eruptions. Yayınlanma tarihi: Kaynak site: Conversation. Bağlantı: How climate change might trigger more earthquakes and volcanic eruptions
- Can Climate Affect Earthquakes, Or Are the Connections Shaky?. Yayınlanma tarihi: 29 Ekim 2019; Bağlantı: https://climate.nasa.gov/
- Panda, Dibyashakti & Kundu, Bhaskar & Gahalaut, V.K. & Burgmann, Roland & Jha, Birendra & Asaithambi. Renuhaa & Yadav, Rajeev & Vissa, Naresh & Bansal, Amit. (2018). Seasonal modulation of deep slow-slip and earthquakes on the Main Himalayan Thrust. Nature Communications. 9. 10.1038/s41467-018-06371-2.
- Liu, Zhongwei & Eden, Jonathan & Dieppois, Bastien & Blackett, Matthew. (2022). A global view of observed changes in fire weather extremes: uncertainties and attribution to climate change. Climatic Change. 173. 10.1007/s10584-022-03409-9.
Size Bir Mesajımız Var!
Matematiksel, 2015 yılından beri yayında olan ve Türkiye’de matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.
Matematiksel