Matematik camiasında oldukça bilinen, ünlü matematikçi Henri Poincaré’nin dürüst olmayan bir fırıncıya verdiği bir dersi aktaran, bir hikaye vardır. Aslında bu hikayenin gerçekten yaşanıp yaşanmadığı şaibelidir. Ancak yine de yazıyı okuduğunuz zaman gerçek olmasını dileyeceğinizi düşünüyoruz.
Biri size nostalji yapar ve geçmişte yemeklerin daha iyi, daha sağlıklı olduğunu söylerse kendisini fazla da ciddiye almayın. Günümüzde mevcut gıda sistemiyle ilgili birçok sorun olmasına rağmen, geçmişte de raflar sağlıklı yiyeceklerle dolu değildi. En sorunlu meslek kolu ise fırıncılardı.
O dönemin fırıncılarının, ekmeklerini beyazlatmak için tebeşir tozu ve ekmeğin gramajını arttırmak için içine talaş koyduğu rivayet edilmektedir. Bunları yapmasalar bile gramajdan çalarak kar etmeye çalıştıkları da bilinmektedir.
Hikayeye göre böyle dürüst olmayan bir fırıncının yolu matematiğin en büyük dâhilerinden biri olan Henri Poincaré ile bir gün kesişir. Henri Poincaré ünlü bir Fransız matematikçi, astrofizikçi, matematiksel fizikçi ve bilim filozofuydu. Kendisi ayrıca Dreyfus Olayı esnasında bilir kişi olarak mahkemede yer almış ve istatistik bilgisini adaletin sağlanmasında kullanmıştı. Bu yüzden bu fırıncıya dersini vermesi onun için çok zor olmayacaktı.
Poincaré Matematik Ve Ekmeğin Hikayesi
On dokuzuncu yüzyılın sonlarına doğru Fransız matematikçi Henri Poincare mahallesindeki fırının olması gerekenden hafif ekmekler satarak kendisini kazıkladığından şüphelendi. Bu nedenle adalet arzusuyla matematiği harekete geçirdi.
Her gün aynı fırıncıdan bir somun ekmek alan Poincaré, bir gün aldığı ekmeğin gramajından şüphelendi. Sonrasında bu ekmeği tarttığı zaman 1.000 gram yerine yaklaşık 950 gram olduğunu fark etti. Poincare, fırıncıyı polise ihbar etti ve adam para cezasına çarptırıldı.
Adamı ihbar etmesinin ertesi sabahı Poincare, fırıncının nefret dolu bakışlarını umursamadan aynı fırına tekrar gitti. Sonrasında da bir somun ekmek daha aldı. Sonraki bir yıl boyunca da bunu düzenli olarak devam ettirdi. Ayrıca her gün titizlikle aldığı ekmekleri yemeden önce tarttı.
Bir süre sonra Poincaré bir şeylerin yanlış olduğunu fark etti. Şimdi satın aldığı ekmeğin neredeyse tamamı 1 kilogramdan daha fazla geliyordu. Fırıncının kendisine bilinçli seçimler yaparak ekmek vermesinden şüphelenmeye başladı.
Ekmeklerin Ağırlıklarının Dağılımı Matematik İle Uyumlu Değildi
Sonucunda Poincaré, matematik ve istatistiği iyi bilmekteydi. Matematikteki normal dağılım eğrisine göre aldığı ekmeklerin gramajlarının rastgele bir dağlım göstermesi gerekiyordu. Yani bir kısmı 1 kilogramdan az, bir kısmı ise daha fazla gelmeliydi. Sonucunda ekmek yapımı esnasında kullanılan un miktarı, pişirme süresi gibi şeyler ekmeğin gramajını bir miktar etkileyebilirdi. Bunun nedeni ile eğrinin görünüm aşağıdaki gibi olmalıydı.
Ancak Poincare grafiği çizdiğinde, grafiğin biçiminin düzgün bir çan eğrisi olmadığını, daha çok sağa doğru giden bir eğri olduğunu gördü. Bunun anlamı aslında açıktı. Fırıncı aslında alışkanlığından vazgeçmemişti. Sadece kendisinin titiz bir müşteri olduğunu bildiği için ona daha büyük ekmekleri getirmekteydi. Bunun sonucuna fırıncıyı tekrar şikayet etti. Fırıncı suçunu kabullendi ve böylece matematik sayesinde adalet sağlanmış oldu.
Sonuç Olarak;
Poincare matematiğin tüm dallarında genel bir fikir sahibi olan evrensel matematikçilerin son örneklerinden biriydi. Kendisi hakkında yukarıda aktardığımız bir çok kitapta yer alan bu hikaye, kurgu ya da gerçek, tam belli olmasa da sonucunda matematiğin güncelik hayatta nasıl kullanılabileceğine dair güzel bir örneği bize sunmaktadır.
Poincare’nin fikir ve yöntemleri günümüzde, özellikle cebirsel topoloji, karmaşık analiz ve farklı geometrilerde yapılan modern araştırmalar üzerinde etkisini sürdürmeye devam ediyor. Bu hikayede bizlere matematik ile adalet arasındaki güzel bir ilişkiye işaret ediyor.
Kaynaklar ve ileri okumalar
- The legend of the mathematician and the baker. Yayınlanma tarihi: 16 mart 2014; Bağlantı: https://gizmodo.com/
- The Drunkard’s Walk: How Randomness Rules Our Lives; https://www.amazon.it
Size Bir Mesajımız Var!
Matematiksel, 2015 yılından beri yayında olan ve Türkiye’de matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.
Matematiksel
Güzel bir hikayeymiş. Kolay gelsin.
ADALET YOKSA,HERKES KENDİ ADALETİNİ KENDİ KOYAR.
Hergün ekmekleri tarttığına ve değerlerinide kaydettiğine göre çan eğrisi nasıl çıkar?Eğri büğrü ya da kırıklardan oluşan bir çizgi çıkmalı değilmiydi?Cevap verirseniz memnun olurum.